Teknoloji ve mücadele.. (Köşe yazısı 29.08.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Bugün size iki önemli araştırmanın sonuçlarını eleteceğim. Biri ‘Hanehalkı Bilişim Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırması’, diğeri ise ‘zihinsel sağlık problemleri ve madde kullanım bozuklukları ile mücadele’ üzerine.

***

İnternet kullanımı 2019 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde %75,3 oldu. Bu oran bir önceki yıl %72,9’du. Türkiye İstatistik Kurumu Kayseri Bölge Müdürlüğü’nden aldığım veriye göre; İnternet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki erkeklerde %81,8 iken kadınlarda %68,9 oldu.

Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre hanelerin %88,3’ünün evden İnternete erişim imkânına sahip olduğu gözlendi. Bu oran bir önceki yılda %83,8 idi.

Genişbant ile İnternete erişim sağlayan hanelerin oranı 2019 yılında %87,9 oldu. Buna göre hanelerin %49,1’i sabit genişbant bağlantı (ADSL, kablolu İnternet, fiber vb.) ile İnternete erişim sağlarken, %86,9’u mobil genişbant bağlantı ile İnternete erişim sağladı. Genişbant İnternet erişim imkanına sahip hanelerin oranı bir önceki yıl %82,5 olarak gözlendi.

Kişisel amaçla kamu kurum/kuruluşları ile iletişime geçmek veya kamu hizmetlerinden yararlanmak için 2018 yılı Nisan ayı ile 2019 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde İnterneti kullanan bireylerin 16-74 yaş grubu bireyler içerisindeki oranı %51,2 oldu. Bu oran önceki yılın aynı döneminde %45,6 idi. Kullanım amaçları arasında kamu kuruluşlarına ait web sitelerinden bilgi edinme %45,8 ile ilk sırayı aldı. İnternet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi veren ya da satın alan 16-74 yaş grubundaki bireylerin oranı, 2018 yılı Nisan ayı ile 2019 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde %34,1 oldu. Önceki yılın aynı döneminde bu oran %29,3. Cinsiyete göre İnternet üzerinden alışveriş yapma oranı erkeklerde %38,3 olarak gerçekleşirken kadınlarda %29,9 oldu. Bu oranlar bir önceki yılın aynı döneminde sırası ile %33,6 ve %25 olarak gözlendi.

İnternet üzerinden alışveriş yapan bireylerin %67,2’si giyim ve spor malzemesi satın aldı. Bunu %31,7 ile seyahat ile ilgili diğer faaliyetler (seyahat bileti, araç kiralama vb.), %27,4 ile gıda maddeleri veya günlük gereksinimler, %26,9 ile ev eşyası (tüketici elektroniği hariç), %20,3 ile elektronik araçlar ve %20,2 ile kitap, dergi, gazete (e-kitap dahil) takip etti.

İnternet üzerinden en çok satın alınan ürün grupları erkeklerde giyim ve spor malzemeleri (%57,2), seyahat ile ilgili diğer faaliyetler (%37,7) ve elektronik araçlar (%30,2) iken, kadınlarda giyim ve spor malzemeleri (%79,6), gıda maddeleri ile günlük gereksinimler (%29,5) ve seyahat ile ilgili diğer faaliyetler (%24,2) oldu.

***

Nüfusun %14’ü zihinsel sağlık problemleri ve madde kullanım bozukluklarıyla mücadele ediyor.

B2Press’in araştırmasına göre dünya genelinde 970 milyon insan zihinsel sağlık problemleriyle mücadele ediyor. En sık rastlanan problemler ise depresyon ve anksiyete. Kadınlar depresyon yaşadıklarını erkeklerden daha fazla kabul ederken Türkiye’de erkekler ya depresyonda olduğunun farkında değil ya da bu durumu kabul etmiyor.

Washington Üniversitesi Sağlık Ölçüm ve Değerlendirme Enstitüsü (IHME) ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerini inceleyen Online PR Ajansı B2Press, zihinsel sağlık problemlerini mercek altına aldı. Yapılan incelemede dünya genelinde 970 milyon kişinin zihinsel sağlık problemleri ve madde kullanım bozuklukları yaşadığı görülürken, en sık rastlanan problemlerin ise depresyon ve anksiyete olduğu gözlemlendi. Zihinsel sağlık problemleri veya madde kullanım bozukluğunun ülkelerdeki nüfus oranına göre yayılımını inceleyen B2Press; depresyon, anksiyete, duygusal yeme bozuklukları, şizofreni, alkol veya ilaç kullanım bozuklukları gibi pek çok problemin yüzde 18,38 ile en çok Avustralya’da, yüzde 17,73 ile İran ve yüzde 17,7 ile Grönland’da görüldüğünü açıkladı. Türkiye’de ise zihinsel sağlık problemleri ve madde kullanım bozuklukları yaşayanların oranı nüfusun yüzde 14,31’ine denk geliyor.

Ruhsal bozukluklar içerisinde depresyonla mücadele eden nüfus oranına bakıldığında ise Grönland yüzde 6,23 ile ilk sırada yer alırken, Fas yüzde 5,47 ile ikinci ve İran yüzde 5,08 ile üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye’de ise nüfusun yüzde 3,72’si, yani yaklaşık 3 milyon insan, depresyonla mücadele ediyor. B2Press’in derlediği verilere göre ülkemizde ruh sağlığına toplam sağlık bütçesinin %1’inden daha az pay ayrıldığı tahmin edilmekle birlikte, dünya genelinde 100 bin kişiye düşen psikiyatri uzmanı sayısı 4, Avrupa Birliği ülkelerinde 9 iken, Türkiye’de bu oran 1,6 olarak kayıtlarda yer alıyor.

B2Press’in incelediği OECD Avrupa Sağlık Araştırması’na göre, kadınlar depresyon yaşadıklarını erkeklerden daha fazla kabul ediyor. OECD ülkeleri arasından araştırmaya katılan kadınların yüzde 10’u son 12 ay içinde depresyonda olduğunu ifade ederken, erkeklerin ise yüzde 6’sı depresyon yaşadığını belirtiyor. Birçok ülkede erkek ve kadınlar arasındaki oransal fark yüzde 1 ile 4 arasında değişirken Türkiye’de bu oran yüzde 10’a ulaşıyor. Türkiye’de özellikle erkekler depresyonda olduklarının ya farkında değil ya da bu durumu kabul etmek istemiyorlar.

Depresyon ile mücadele okul ve iş yerinde üretkenlikte azalma, toplumsal uyumsuzluk gibi etkilerinin yanı sıra tedavi maliyetleri ve iş gücü kaybıyla ciddi ekonomik yüklere neden oluyor. Fransa’da depresyon sebebiyle işe devamsızlık sonucunda yılda 30 milyondan fazla gün çalışmadan geçerken, ABD’ye yıllık 50 milyar doların üzerinde maliyet doğuruyor. Mali yük bir kenara depresyon ileri aşamada intiharlara neden oluyor. Dünyada her yıl 800 bin insan intiharlar sonucunda hayatını kaybederken, 15-29 yaş arası bireylerin ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor.