TBMM araştırma komisyonu, Sultansazlığında inceleme yaptı

Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi, kuraklıkla mücadele ve su kaynaklarının verimli kullanılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Türkiye Büyük millet Meclisi Araştırma Komisyonu, Ramsar sözleşmesi kapsamında Uluslararası koruma kapsamında bulunan, 301 kuş türünün bulunduğu Sultan Sazlığı Kuş cennetinde inceleme yaptı.

Veysel Eroğlu başkanlığında Kayseri’ye gelen 17 milletvekilinden oluşan TBMM Araştırma komisyonu üyeleri, Kayseri’de Sultansazlığı, Kırşehir’de Seyfe gölü, Konya’da Ereğlu sazlığı ile Meke gölü’nün yanı sıra Burdur ve Afyonkarahisar gibi önemli sulak, sazlık, kuruyan bölgeleride inceleme yapıyor. Kırşehir ve Kayseri’den sonra Konya’ya geçen komisyon üyeleri, üç gölden ve Develi, Yahyalı, Yeşilhisar ilçe sınırlarında kalan Sultansazlığı kuş cennetindeki kuraklığın giderilmesi, yakın barajdan su pompalanması için neler yapılacağı gibi konuları ele aldı, sorunları, çözüm önerilerini not etti.

Komisyon üyeleri, kuş ve habitat çeşitliliği konusunda bilgiler aldı.  Komisyonun incelemesine Sultansazlığı çevresinde bulunan ilçelerin kaymakamları, belediye başkanları, geçimini bu bölgeden sağlayan çevre halkı ve ilgili kurum müdürleri katıldı.

Komisyon başkanı Veysel Eroğlu, suyun giderek ne kadar önem kazandığına dikkat çekerek, israf edilmemesini, sulamanın bilinçli yapılmasını, gelişigüzel kuyuların açılmamasını, böylesi sulak tarihi ve doğal güzelliklere herkesin sahip çıkmasını önerdi, şunları söyledi.

Sultansazlığı Dünyanın en önemli sulak alanı

“Meclis araştırma komisyonu olarak Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi çalışmalarında sona geldik. Kırşehir, Kayseri Sultansazlığı, Konya ve Burdur gölünde, Afyonkarahisar’da Eber gölünde incelemelerde bulunacağız. Bu çalışma çok faydalı oldu. Burada sorun şu. Burası kurumaya yüz tutmuş ama burası, Sultansazlığı bırakın Türkiye’yi, Ortadoğu’nun hatta Avrupa’nın en önemli sulak alanlarından birisi. Burası kuşların göç yolu üzerinde. Ama burayı kurtarmak için ne yapmamız gerekir diye düşündüğümüz zaman başka havzadan su getirmek oldu.

Tünellere Kayserililer Gıcık tüneli demiş

Zamantı nehrinden buraya su aktarmak için bir tünel çalışması da başlamış. Bu tünel o kadar uzamış ki, Kayserililer bunun adına Gıcık tüneli demiş. Tünel buraya 11 kilometre uzakta. İletim hatları ile 22 kilometre tünel var. Buraya yılda 111 milyon metreküp su aktarıyoruz. Tünelin bir tarafına Gümüşören barajı inşa ettik. O barajda bitti, hatta su ile dolu. Barajda su biriktirerek yaz aylarında buraya çok rahat su verme imkanı olacak. Kovalı barajından da buraya yılda 3-4 milyon metreküp su veriyoruz. Kurumakta olan Sultansazlığı canlandı. Burayı da milli park ilan ettik. Burası gerçekten cennetten bir parça oldu. Türkiye’nin en önemli sulak alanı Sultansazlığı sulak alanıdır.

Develi 2. Merhale projesi bir an önce tamamlanmalı

Develi 1 ve 2. Merhale sulama projesinin Yeşilhisar tarafının bir an önce bitmesi gerekir. Bu yeraltı suyu sarfiyatının azalmasını sağlayacak. Sultansazlığını kurtardık. Hemde çiftçilerimize kapalı sistem muhteşem sulama sistemi ile sulama suyu veriyoruz. Hem Sultansazlığını, hem çiftçilerimizi kurtarmak hem de yeraltı sularını takviye etmek açısından çok önemli. Birde enerji sarfiyatı var boşuna.

Türkiye’de  sulamayı tamamen damlama sulama yaparsak sıkıntı olmaz.

Suyun yüzde 79’u sulamada kullanılıyor

Suyumuzun yüzde 79’unu şu an sulamada kullanıyoruz. En büyük tasarrufu yapılacak yer sulamadır. Burada DSİ’ye çok büyük vazife düşüyor. Yıldırım hızıyla büyük bir seferberlik yapılmasını istiyoruz. Bu konuda tüm partiler ittifakla destek veriyorlar. Biz artık sulamayı modern damlamaya dönüştürmemiz lazım.

Vahşi sulamaya karşı damlama sulama

Vahşi sulamada, dekar başına 14-15 bin metreküp su kullanılıyor. Bunu damlama su ile 3-4 milyon metreküpe indirmek mümkün. Büyük tasarruf sağlanacak. Birde büyükşehirlerdeki kayıp suların azaltılması, vatandaşın bu konuda tasarruflu su kullanması, sanayimizinde az su tüketen teknolojileri getirmesi, eski teknolojiler değil, az su tüketen yeni teknolojiler var. Bunları yaparsak risk diye bir şey olmaz.

Dua edelim Güneş ışınlarındaki patlamalar az olsun

Yapmazsak büyük bir kriz beklenebilir. Sıcaklıklar artıyor. Küresel iklim değişikliği nedeniyle bir takım sıkıntılar olacak. Ona karşı tedbir almamız lazım. O tedbirleri de biz yazacağız. Uyum çalışmalarını yürütürsek problemi 20250 yılına kadar asgari seviyede kurtarırız. Dua edelim güneş ışınlarındaki patlamalar az olsun.