Tayyip Erdoğan, illeri, vekilleri, belediyeleri uyardı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanan 24 Haziran seçimlerinin kesin sonuçlarının hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 52,59’luk bir oy oranıyla milletimizin teveccühüne mazhar olduk. Seçimlere katılma oranı yüzde 86,24 gibi, gerçekten çok yüksek bir düzeyde gerçekleşti. Buradan Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanan 50 milyon 68 bin 627 vatandaşımızın her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şahsımızı bu göreve layık gören her bir kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Milletimizin güvenine layık olabilmek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Milletvekili seçiminde ise yurt içinde ve dışında toplam 21 milyon 338 bin 693 oy alarak yüzde 42,56’lık bir oran elde ettiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “MHP ile kurduğumuz Cumhur İttifakı olarak da yüzde 53,66’lık bir oy oranıyla seçimden açık ara birinci olarak çıktık. Bu sonuçlara göre AK Parti olarak 295, Cumhur İttifakı olarak ise 344 milletvekiliyle seçimi tamamladık. Başta Sayın Bahçeli olmak üzere ittifakın tüm mensuplarına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Milletvekili seçilen tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyorum, 24 Haziran seçimleri sürecinde canla başla çalışan genel merkez yönetimimize, 81 ildeki adaylarımıza, il ve ilçe teşkilatlarımıza, seçim koordinasyon merkezlerimize, seçim günü sandıklarımıza sahip çıkan müşahitlerimize, partimize gönül vermiş tüm kardeşlerimize teşekkürlerimi sunuyorum.”

Gezi olaylarından 17-25 Aralık emniyet, yargı darbe girişimine, yurt içindeki ve dışındaki diğer pek çok hadiseye kadar her yolun denenerek, milletin iradesinin ipotek altına alınmaya çalışıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu yaşananlara karşı cevabını 10 Ağustos 2014 seçimlerinde şahsını “ülkenin doğrudan milletin oyuyla göreve gelen ilk cumhurbaşkanı” yaparak verdiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi senaryolarını, milletin iradesinin üzerinde görenler 2015 seçimlerindeki o karanlık ittifaklardan, çukur eylemlerine ve nihayet 15 Temmuz darbe girişimine kadar bütün yöntemleri devreye soktular. Her seferinde milletimizle birlik olup, Rabbimizin yardımıyla bu oyunları bozduk. Onlar, Türkiye’yi köşeye sıkıştırıp teslim almaya çalıştıkça, Türkiye çok daha cesur adımlarla geleceğe yürüyor” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gibi bir ihanetin ardından MHP ile ülke tarihinin en önemli yönetim değişikliğinin alt yapısını oluşturduklarının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığımız anayasa değişikliğinin 16 Nisan’da milletimiz tarafından kabul edilmesiyle ülkemizi köşeye sıkıştırmaya çalışanları bir kez daha hüsrana uğrattık. Son umut olarak 24 Haziran seçimlerine sarıldılar. Normal şartlarda birbirlerini yolda görse selam vermeyecek olanlar, her nasılsa karşımızda birleştiler.”

Bu seçimlerin aynı zamanda yeni yönetim sistemine geçişin de miladı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu seçimlerle; 27 Nisan 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminin çıkmaza girmesiyle başlayan, 21 Ekim 2007 yılındaki halk oylamasıyla adeta ilk işaret fişeği atılan, 10 Ağustos 2014 seçimleriyle geri dönülmez hâle gelen, 16 Nisan halk oylamasıyla da adı konulan yeni yönetim sistemimizi hayata geçirmiş olduk.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletlerin tarihlerinde, bu tür milatlar çok önemlidir. Türkiye, kendi tarihindeki ve dünyadaki pek çok örneğin aksine, böylesine önemli bir makas değişikliğini, demokratik yöntemlerle gerçekleştirmeyi başarmıştır. Pek çok ülkenin tarihinde, bu tarz değişimler çok sancılı bir şekilde ve yüksek maliyetlerle yapılabilmiştir” dedi.

Pazartesi günü, Cumhurbaşkanı olarak yemin edip yeni sisteme göre göreve başlayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık yürütme görevini, Meclis tarafından yetkilendirilen Bakanlar Kurulu değil, doğrudan Cumhurbaşkanı ifa edecek. Anayasa değişikliğine uyum çerçevesinde, kanunlarımızda yer alan Başbakana ve Bakanlar Kurulu’na yapılan tüm atıflar, Cumhurbaşkanı olarak değiştirildi” şeklinde konuştu.

Anayasa değişikliğine uygun şekilde, Cumhurbaşkanının uhdesine verilen Bakanlıkların ve kurumların kuruluş kanunların da ilga edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Pazartesi günü, yemin törenimizin hemen ardından yayımlayacağımız 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle, yeniden organize edilmiş hâliyle bakanlıkları kuruyor, aynı akşam kabinemizi de açıklıyoruz.”

Bakanlıkların, kurum ve kuruluşların yapılarını millete daha iyi ve etkin hizmet anlayışına uygun şekilde yenileyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Elbette bu sistemin oturması belli bir zaman alacaktır. Biz ilk etapta bakanlar, bakan yardımcıları, yeniden tanımladığımız kurum başkanları, genel müdürler düzeyine kadar bu kısmı üzerinde detaylı çalışarak bir noktaya getirdik. Benzer işleri yapan kurumları birleştirerek, işlevsiz kalmış kurumları tasfiye ederek, devletin işleyişini hızlandırıyor ve etkin hâle getiriyoruz. Bu yeniden yapılandırma çalışması en aşağıya kadar devam edecektir. Uygulamadaki eksiklikleri, aksaklıkları, boşlukları tespit ettikçe sistemi geliştirecek, güncelleyecek, güçlendireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletvekili dağılımı ve ülkemizin içinden geçtiği durum sebebiyle Cumhur İttifakı’nı Meclis’te devam ettireceğiz. MHP’nin de aynı anlayışa sahip olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. İttifaklarını pazara kadar bile sürdüremeyenlerin aksine biz, ülkemize ve milletimize hayırlı hizmetlere vesile olmaya devam etme inancıyla bu birlikteliğe sahip çıkacağız” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’yi 16 yıldır kesintisiz reformlarla yönettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemde de bu reformları devam ettirmek zorunda olduklarını vurgulayarak, “Reform kavramının bir tarafı zihniyeti değiştirmekse, diğer tarafı da Anayasadan yasalara kadar buna uygun şekilde mevzuatı düzenlemektir. Mevzuatı düzeltmeden zihniyet değişikliğinde istediğimiz mesafeyi kat edemeyiz. Dolayısıyla yeni dönemde Meclis’e çok önemli görevler düşüyor. AK Parti Grubu, MHP’nin de desteğiyle, komisyonların ve genel kurulun lokomotifi olmayı sürdürecektir” dedi.

“Mevzuatı düzeltmeden zihniyet değişikliğinde istediğimiz mesafeyi katedemeyiz. Dolayısıyla yeni dönemde Meclise çok önemli görevler düşüyor. AK Parti Grubu, MHP’nin de desteğiyle komisyonların ve Genel Kurulun lokomotifi olmayı sürdürecektir. Önümüzde mahalli seçimler var, bu seçimlere kadar 24 Haziranın muhasebesini yapıp gereken adımları atmak durumundayız. Nerede bir yanlış yaptık, nerede hatamız var, bunları değerlendirip süratle düzeltmek ve mart yerel seçimlerine de böylece girmek durumundayız. Ancak bu şekilde milletimizin karşısına, mesajını aldığımızın ve gereğini yaptığımızın huzuruyla güveniyle cesaretiyle çıkabiliriz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek ay AK Parti’nin 6. Olağan Büyük Kongresi’nin yapılacağına işaret ederek, “Milletimize bu yöndeki ilk mesajımızı orada vereceğiz, ardından her seviyede bunu devam ettireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Siyasi hayatımızın her döneminde girdiğimiz tüm seçimlerin ardından hedefimize ister ulaşmış isterse ulaşmamış olalım, milletimizle aramızdaki münasebetin muhasebesini yapmadan yolumuza devam etmedik. Hedefimize ulaşmışsak çıtayı daha yukarıya çıkardık. Hedefimize ulaşamamışsak sebeplerini tespit edip, mümkünse tamir, değilse yeniden inşa yoluna gittik. AK Parti’yi diğer partilerden farklı kılan ve 16 yıldır iktidarda tutan işte bu anlayıştır. Şayet 24 Haziran’ı doğru analiz edemez ve gereğini yerine getiremezsek her şeyden önce kendi ilkelerimizle kendi geçmişimizle çelişmiş oluruz. Bugüne kadar böyle bir yanlışa hiç düşmedik, bugün de düşmeyeceğiz. Seçim sonuçlarını bu anlayış içinde değerlendirmek yerine kişisel kariyeriyle irtibatlandırarak eğip büken herkes her şeyden önce milletimize yanlış yapar. Millete yanlış yapan hiç kimsenin AK Parti’de yeri olamaz. Çünkü partimiz, milletin bizatihi kendi partisidir.”

Türk milletinin, bin yıllık hayal, hedef ve umutlarını AK Parti üzerinden hayata geçirmenin çabası içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Daha da ötesi medeniyet coğrafyamızdaki yüz milyonlarca kardeşimiz de umutlarını ve geleceğini AK Parti’de somutlaştırdıkları Türkiye’nin başarısına bağlamış durumdadır. Bunun için AK Parti kazandığında Afrika’dan Balkanlar’a kadar dünyanın dört bir yanında sevinç gözyaşları yanaklardan süzülüyor, eller duaya kalkıyor. İşte bu sorumluluğun zerresini yüreğinde hisseden hiçbir arkadaşımızın tek bir anını dahi boşa geçirme hakkı yoktur.”

Belediye hizmetlerinin siyaset içindeki önemine işaret ederek, halka inmeyen belediyelerin başarılı olamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde eğer bugün ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. Biz hatayı nerede yaptık? Yanlışımız nerede? Çok iyi hizmetler yapabilmiş olabiliriz. Bu hizmetler gerektir ama yeterli değildir. Önemli olan o gönüllere girmektir. Gönüllere girersek bu işi başarmış oluruz” dedi.

24 Haziran’da ortaya çıkan sonuçların çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah Mart 2019 yerel seçiminde de gerek aday tespitlerimizde gerekse bu ahlaki kimliğe değer verip, onu iyi puanlayıp adaylarımızı da buna göre belirlememiz lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Vaktin çok fazla olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kongremizle birlikte yeni bir oluşum olacak. Şüphesiz ki MKYK’mizden tutun da MYK’mize varıncaya kadar bir değişim, dönüşüm orada da azda olsa yapacağız ama ondan sonra çok yoğun bir maraton başlıyor. Yerel seçimlerin startını vereceğiz ve bu startı verirken de kaşına gözüne değil, hem iş bitirme potansiyeline hem halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız. Böyle atacağız ki yerel yönetim aynen bu seçimlere benzemez. Yerel yönetimlerden 2019’da çok daha başarılı çıkalım” ifadelerini kullandı.

Teşkilatın buna hazır olduğuna inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2019 Mart’ına kadar belediyeciliğin adını ‘gönül belediyeciliği seferberliği’ olarak koyuyorum” dedi. AK Partili belediyelerin daha büyük hizmetler için milletin desteğini alabilmesini ancak bu şekilde sağlayacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İktidarımızı ancak bu şekilde güçlendiririz. Yönettiği şehrin halkıyla beraber olmayan, gönülleri fethetmeyen, aşkla, şevkle, adaletle, akılla çalışmayan bir belediye başkanı bir eliyle yapıp diğer eliyle yıkan kişi gibidir. Ne kadar çok çalışmış olursa olsun, döneminin sonunda geride sadece enkaz, yıkıntı bırakır. AK Parti’nin hiçbir belediye başkanı böyle olmamalıdır, olamaz” değerlendirmesinde bulundu.

Bakanların artık eskisi gibi olmayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi artık partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz. Bu arkadaşlarımız, bundan önce olduğu gibi de köşeye sıkıştırılmak suretiyle, şuraya şu olsun, buraya bu olsun mantığıyla hareket etmeyecek. Bu tabii bir yerde şunu sağlamış olacak. Kimse kalkıp da şunu diyemeyecek, ‘Siz şöyle böyle yaptınız, kadrolaştınız, şuydu, buydu.’ En azından bakan, olaylara bakarken daha objektif bakma imkânını yakalayacak. Bu, ona bir rahatlık getirecek. Bu tür zanların altında da kalmayacak. Bütün bunlarda aranan ehliyet, liyakat olacak. Ehliyeti ve liyakati öne çıkarmak suretiyle yeni döneme girmiş olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclise gelişinde, TBMM Başkanı İsmail Kahraman tarafından askerî törenle karşılandı.

Bugün yemin ederek göreve başlayacak olan 27. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tüm üyelerini tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekili seçimlerinde yurt dışı ve gümrükler dâhil aldıkları 21 milyon 338 bin 693 geçerli oy ile yüzde 42,56’lık bir oran elde ettiklerini hatırlattı.

Teveccühünü Cumhur İttifakı’ndan yana kullanan her vatandaşa ayrı ayrı teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu seçimlerde gerek oy oranı gerek milletvekili sayısı bakımından hedeflerimizin gerisinde kalmış olmamız, daha çok çalışmamız, daha çok gayret göstermemiz gerektiğine işaret ediyor. Bizim milletimiz, dünyada eşine ender rastlanır bir ferasetle, sezgiyle öyle mesajlar verir ki hayran olmamak mümkün değildir. Seçimlerin sonuçlarını bu yaklaşımla okumamız gerekiyor.”

Önlerindeki tabloya işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 26 milyon 330 bin 823 geçerli oy ve yüzde 52,56 oy oranıyla en yakın rakibimizin 11 milyon üzerinde bir farkla bize teveccüh göstermiştir. Buna karşılık milletimiz Mecliste AK Parti’yi yine birinci parti yapmış, zafer elde etmesini sağlamış ama hedefinin de gerisinde bırakmıştır. Milletimizin sandıkta yaptığı bu hassas ayarı doğru değerlendirmeliyiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’yi milletle kurduklarını, bugüne kadar karşılaştıkları tüm badirelerin üstesinden de milletin desteğiyle geldiklerini dile getirdi. İktidarlarının ilk döneminde vesayetle mücadeleyi bu sayede gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İkinci döneminde büyük kalkınma hamlemizi bu şekilde başarıya ulaştırdık. Üçüncü dönemimizde bize kurulan tuzakları bu sayede bozduk. Dördüncü dönemimizde yaşadığımız yol kazasını yine aynı şekilde telafi ettik. 15 Temmuz darbe girişimi gibi tarihimizin ve dünyanın en alçak ihanetlerinden birini yine milletimizle birlikte başarısızlığa uğrattık. Yönetim sistemimizi değiştiren adımları milletimizle birlikte attık. 24 Haziran seçimlerindeki sonuca da bu şekilde ulaştık.”

Pazartesi günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı yemin töreniyle, Türkiye’nin yeni bir döneme adım attığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclis’teki merasimin ardından Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde muhteşem bir göreve başlama töreni gerçekleştireceğiz. Şu ana kadar kesinleşen hâliyle törene 22 Cumhurbaşkanı ile 17 Başbakan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Meclis Başkanı düzeyinde katılım olacak” dedi.

“Seçim kampanyamız boyunca hep söylediğimiz gibi, bizim hedefimiz güçlü Meclis, güçlü hükûmet, güçlü Türkiye’dir. İnşallah hep birlikte, irade, erdem ve cesaretle Türkiye’yi şahlandıracağız” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kavramlarla milletin karşısına, başkaları gibi laf olsun diye değil, yürekten inandıkları ve uygulamaya kararlı oldukları için çıktıklarını vurguladı.

“İstiklal harbine başlarken dualarla, salavatlarla, Kuran-ı Kerim’le açılan bu Meclis, o dönemde çatışmaların tüm şiddetiyle sürdüğü dönemde dahi faaliyetlerini sürdürmüştür” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar 1960 ve 1980 darbelerinde dağıtılmış olsa da Meclisimizin her zaman milletimizin umudu olmayı sürdürdüğünü görüyoruz. Hatta 15 Temmuz’da bu Meclis cesaretiyle ve dirayetiyle adeta tarih yazmıştır. Savaş uçakları tarafından bombalanıp, helikopterler tarafından taranıp, tanklar tarafından taciz edilirken dahi içeride darbecilere meydan okuyan bu Gazi Meclisi ne kadar güçlü tutarsak, millet ve devlet olarak geleceğimize o derece güvenle bakarız” ifadesini kullandı.

Türkiye’yi, millî iradenin tecelligahı olan Meclisle iş birliği içinde geliştireceklerini ve hedeflerine ulaştıracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah cuma günü, Allah nasip ederse, ilk toplantımızı yapmadan önce Hacı Bayram’a cuma için gideceğiz. Hacı Bayram’dan sonra dualarımızı yapacağız ve ondan sonra da ilk kabine toplantımızı gerçekleştireceğiz” bilgisini verdi.

Yeni yönetim sisteminin ne getirdiğini anlamayan veya anlamak istemediği için Meclisi tahkir ve tahrik etmeye çalışanların, aslında demokrasiye olan inançsızlığını çok açık ortaya koyduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olduğunu; yürütme görevinin dün Başbakan bugün Cumhurbaşkanı tarafından ifa edilecek olmasının, demokrasiye aykırı hiçbir yanının bulunmadığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Önümüzdeki dönemde, en çok vesayete ve darbeye karşı dikkatli olacağız. İster içeriden gelsin, ister dışarıdan, millî iradeye gölge düşürecek, milletimizin emanetine halel getirecek hiçbir dayatmaya rıza göstermeyeceğiz. Gerekirse kendimizi ortaya koyacağız, ama ülkemizi böyle bir zillete maruz bırakmayacağız” vurgusu yaptı.

Terör örgütleriyle mücadelenin amansız bir şekilde sürdürüleceğini, bölücü terör örgütünün yurt içindeki yapılanmasının adeta belini kırdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:  “Yeni güvenlik konseptimiz gereği, artık saldırıları ülkemiz topraklarında beklemiyor, tehditleri kaynağında yok ediyoruz. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarıyla, sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör zincirini pek çok yerinden kırdık. Mümbiç’te, Amerika ile vardığımız anlaşmayı adım adım hayata geçiriyoruz. Bu bölgeyi teröristlerden tamamen temizleyene kadar durmayacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Irak hükûmetinin hem de Kuzey Irak yönetiminin bölücü terör örgütünden bıktığı ve usandığının anlaşıldığını söyledi. Yapılan görüşmelerde bunun görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin operasyonunun, orta vadede Irak devletinin toprak bütünlüğünün ve egemenlik haklarının gerçek anlamda sağlanmasına katkıda bulunacağını anlattı.

Suriye’de Tel Abyad’dan Kamışlı’ya kadar olan bölgeyi terör örgütünden temizlemekte kararlı olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bölgede uzun süredir terör örgütüne destek veren güçlerin, Türkiye’nin bu kararlılığını anladığını ve uzlaşma yollarını aradıklarını görüyoruz. Yakında bu konuda da önemli gelişmeler bekliyoruz. Bölücü terör örgütü sahada köşeye sıkıştıkça siyasi alandaki manevralarla ve sivilleri hedef alan vahşetiyle kendine alan açmaya çalışıyor. Kendi güdümündeki siyasi partiyi her alanda güçlü tutmak bölücü örgütün en önemli hedefidir. Ana muhalefet partisi, bölücü terör örgütünün bu siyasi manevrasına bize göre meşruiyeti sorunlu olan bir partiyi tam anlamıyla taşıma oylarla Meclise sokarak bir anlamda destek vermiştir.

Türkiye’nin millî güvenliğini ilgilendiren bu tür meselelere partilerin kendi iç işleri olarak bakamayız. Terör örgütünün yeniden sivilleri infaza yönelmesinin gerisindeki en önemli saik, kendi güdümündeki partiye sağladığı bu destektir. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde terör örgütleriyle iltisaklı siyasi yapılara müsamaha gösterilmez. Buradan bir kez daha CHP’yi bölücü terör örgütünün güdümündeki parti ile ilişkisini gözden geçirmeye ve tercihini milletten yana kullanmaya davet ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında FETÖ ile mücadeleye de değindi. Mücadelenin kesintisiz ve kararlı şekilde devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ davaları yakından takip ettiklerini söyledi. Bu davaların büyük bir bölümünün yılsonuna kadar tamamlanacağının anlaşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Temyiz aşamalarının da bitmesiyle mahkûmiyet alan FETÖ mensubu teröristler ülkemiz ve milletimize yaptıkları ihanetin bedelini, ömürlerini dört duvar arasında tamamlayarak ödeyeceklerdir. Sadece ülkemizin değil belki de dünyanın en sinsi terör örgütü olan bu ihanet çetesiyle mücadelenin öyle kolay olmadığını özellikle belirtmek isterim.”

Adli boyutuyla hâkim ve savcıların, idari boyutuyla olağanüstü hâl işlemlerini inceleme komisyonunun titiz bir çalışmayla suçluları ve masumları ayırt etmenin gayreti içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz’dan sonra FETÖ mensupları aileleriyle birlikte yurt dışına kaçmaya başlamıştı. Bu durumu engellemek için alınan tedbirlerden biri de pasaport tahdidiydi. Artık soruşturmalar ve davalar belli bir aşamaya geldiği için 181 bin 500 kişiyle ilgili pasaport tahdidi şayet mani bir hâl yoksa birkaç gün içinde kaldırılacak. Böylece yakınlarının suçlarından dolayı pasaport alamayan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermiş oluyoruz. Mahkeme kararı ile konan tahditler bu kapsamın dışındadır. Bu tür tahditler ancak yine mahkeme kararıyla kaldırılabiliyor” dedi.

Kaçarak kurtulduklarını sanan FETÖ üyelerini de birer ikişer Türkiye’ye getirerek adaletin karşısına çıkardıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye çok ağır sosyal, siyasi ve ekonomik maliyeti olan FETÖ’nün kökünü kazıyana kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.

Yeni yönetim sisteminin, mücadeleyi daha etkin yürütme konusunda kendilerine çok önemli imkânlar sağladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlâ kendini gizlediğini sanarak sağda solda faaliyet yürüten veya yeniden harekete geçmek üzere sinsice bekleyen FETÖ’cüler olduğunu biliyoruz. Milletimiz müsterih olsun. Nerede olurlarsa olsunlar bunların hepsini de birer birer tespit edecek ve gereğini yapacağız” dedi.

Ekonominin, yeni dönemde de öncelikleri arasında ve terörle mücadeleyle birlikte ilk sırada yer aldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapısal sorunları reformlarla çözerek, kasıtlı olarak kurulan tuzakları birer birer bozarak, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri hâline getirmekte kararlıyız.  Milletimize verdiğimiz bu sözü tutmak için biz bu yola baş koyduk” ifadelerini kullandı.

Siyasi bağımsızlığın, savunma sanayiini geliştirmenin yanı sıra ekonomik bağımsızlıktan geçtiğini çok iyi bildiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün IMF ile yolları ayırarak, bu konuda önemli bir adım attık. İnşallah bu dönemde, cari açık, enflasyon, faiz başta olmak üzere, ekonomideki yapısal sorunlarımızı çözerek, çok daha ileri bir seviyeye ulaşacağız. Üretimi, ihracatı ve istihdamı artırmak için gereken her tedbiri alacak, her uygulamayı devreye sokacağız” dedi.

Aynı şekilde Avrupa Birliği ile ilişkileri hakkaniyete dayalı bir çizgiye oturtmak için gayret göstereceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:  “Rusya ile ilişkilerimiz adeta katlanarak gelişiyor. Orta Asya ile ilişkilerimizde yeni bir atılım dönemindeyiz. Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan ile zaten çok yakın iş birliği içindeyiz. Özbekistan ile yeni bir dönemin perdelerini açtık. Kırgızistan ile ilişkilerimiz de hassasiyetlerimize kulak verildiği sürece hızla ilerleyebilecek bir yerde duruyor. Üçüncü bin yılın yükselen yıldızı olarak kabul edilen Afrika’nın her köşesini adeta hallaç pamuğu gibi atıyoruz. Afrika’yı her düzeyde ve her fırsatta ziyaret ederek siyasi, insani ve ekonomik ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Güney Amerika’yı yeni açılım alanımız olarak belirlemiştik.

Dünyanın ekonomik devi olan Çin, siyasi alanda da giderek güçleniyor. En büyük ekonomik ortaklarımızdan biri olan Çin ile iş birliği potansiyelimizi geliştirmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Nitekim şu anda yaklaşık 26 milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizi çok daha farklı rakamlara inşallah kavuşturacağız. Kadim tarihi ilişkilerimizin de bulunduğu Güney Asya, asla ihmal edemeyeceğimiz bir coğrafyadır. Kafkasya’yı, Balkanlar’ı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı adeta canımızdan bir parça olarak kabul ediyoruz. Velhasıl yakın uzak demeden dünyanın her köşesiyle sadece siyasi ve ekonomik olarak değil, çok güçlü insani ilişkiler de kurmak için elimizdeki tüm imkânları kullanıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, AFAD, Kızılay, Türkiye Maarif Vakfı gibi kurumlar ve çok sayıda sivil toplum kuruluşuyla dünyanın her yerinde varlık gösterdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin geçtiğimiz yıl dünyanın en çok insani yardım yapan ülkesi konumuna gelmesi paramızın bolluğundan değil, gönlümüzün zenginliğindendir. Bu işler için tahsis ettiğimiz kaynakla, inanın bana ülkemizin içinde kaybettiğimiz veya ertelediğimiz hiçbir şey yok ama dünyada kazandığımız çok şey var. Önümüzdeki dönemde bu çalışmaları çok daha iyi bir koordinasyonla çok daha verimli bir şekilde sürdüreceğiz” dedi.