Tam ‘El alem’ olduk…(Köşe yazısı 18.10.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Burada zaman zaman ‘Türkiye’nin en güçlü silahsız ve tehlikeli örgütü’nün ‘Elalem’ ya da ‘El Alem’ örgütü olduğunu belirtirim.

Çevre baskısı, mahalle baskısı, komşu baskısı, anne-baba baskısı, abi-abla baskısı, arkadaş baskısı derken herkesi ‘elalem’ baskısı adeta kemiriyor, tüketiyor.

‘Dedi ki, demiş ki, diyor ki, sonra biz ne deriz’ gibi kullanılan kelimeler bile o kişilerin ne kadar baskı altında olduğunu ortaya koyuyor.

Eskiden, eşofmanla spor yapanlar kınanırdı, şimdi nerdeyse yapmayanlar kınanıyor.

Eskiden, kendi akrabalar, ırklar, kültürler dışındaki evliliklere hoş bakılmazdı, şimdi dinleyen kim?

Hele hele yabancı evlilikler filmlere bile konu olacak şekilde herkese yaşamı dar ederdi.

Türkiye’de yaşayan insanlar, toprağından, suyundan, ekmeğinden, havasından ‘acıma’ duygusu yüksek ‘ekmeğini bölüşen’ bir toplum.

Bu yüzden topraklarımız Birleşmiş Milletler gibi, Dünyanın çeşitli ülkelerinden ülkemize kaçak olarak gelen ve sığınan fakir-fukara ile doldu, dolmaya da devam ediyor.

Gelenlerde elbette aile yapımızı, gelenek-göreneklerimizi, çalışma hayatımızı, kültürümüzü oldukça fazla olumsuz yönde etkiliyor.

Ciddi suçlar, suçlular, uyuşturucu, terör, organ mafyası, çocuk kaçırma, insan ve diğer kaçakçılıklar, organize suçlar karşısında toplumun ‘Banane’, ‘başım derde girer’, ‘Başka işim yok mu?’ ya da ‘Görmedim, duymadım, bilmiyorum’ anlayışından ithal ferdi ve örgütsel suçları cesaretlendiriyor.
Buna birde ‘çapkınlık’ eklenince, sağlıklı, huzurlu, mutlu yuvalar çatırdıyor, parçalanıyor. Eşler, çocuklar perişan oluyor.

Gizli çok eşlilik ‘kuma’ geleneği giderek yaygınlaşıyor.

Türkiye’de zaten olayların çoğu ‘çapkınlık, dedikodu, kadın, menfaat’ üzerine dayanıyor.

Yerli ve yabancı ‘çocuk gelinlerimiz, çapkınlık, kumalar’ son hızla zirveye gidiyor.

Bu yüzden ilginç dolandırıcılık, çöpçatanlık, izdivaç, aldatma, gasp, yağma, tehdit, yaralama, darp’ gibi olaylarda eksik olmuyor.

Bu krizleri fırsata çevirenler giderek ‘organize’ olurken, haksız kazançlarına kazanç katıyor.

Yukarda saydığım işlere bulaşan ‘acınan’lar ise  bir süre sonra kestirmeden ‘patron, evlerin  prensi-prensesi, malların sahibi’ olabiliyor.

Bundan 20-30 yıl öncesine kadar ‘bavul ticareti’ne gelenleri, fuhuş yapanları konuşurduk. Şimdi onların çoğu yaşlılarla ‘hülle evliliği’ yaparak Türk vatandaşı ve otellerin sahibi.

Son yıllarda ise Irak ve Suriye’den gelen sığınmacıları, onların Türk toplumuna, ailesine verdiği zararı konuşuyoruz. Avrupa’dan, Beyaz Rusya’dan gelenlerin durumunu bilmeyen yok.

Türkiye’de yabancı gelinlerde Suriyeli gelinler Alman gelinlerin yerini aldı. Yabancı damatlarda ise Almanlar ilk sırada.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kayseri Bölge Müdürlüğü’nden alınan verilere göre, 2015 yılında yabancı damat ve gelin sayısı önceki yıla göre yüzde 10,4 oranında artarak 22 bin 380’e ulaştı. 2014 yılında 3 bin 403 olan yabancı damat sayısı, geçen yıl yüzde 4,8 oranında artarak 3 bin 566’ya, 16 bin 866 olan yabancı gelin sayısı ise yüzde 11,6 artarak 18 bin 814’e yükseldi.

Türkiye’de 2015 yılında yabancı gelinler uyruklara göre incelendiğinde, her yıl ilk sırada olan Alman gelinlerin yerini geçtiğimiz yıl Suriyeli gelinler aldı. 2015 yılında Suriyeli gelinler 3 bin 569 kişiyle yüzde 19 ile ilk sırada, Alman gelinler 2 bin 695 kişiyle yüzde 14,3 ile ikinci sırada, Azerbaycanlı gelinler bin 653 kişiyle yüzde 8,8 ile üçüncü sırada yer aldı.

Diğer yabancı uyruklu gelin sayıları ve yüzdeleri ise  daha ilginç.

“Rus gelinler bin 522 kişiyle yüzde 8,1, Ukraynalı gelinler bin 126 kişiyle yüzde 6, Özbek gelinler 679 kişiyle yüzde 3,6, Gürcü gelinler 638 kişiyle yüzde 3,4, Bulgar gelinler 624 kişiyle yüzde 3,3, Kırgız gelinler 499 kişiyle yüzde 2,7, Kazak gelinler 463 kişiyle yüzde 2,5, Avusturyalı gelinler 436 kişiyle yüzde 2,3, Türkmenistanlı gelinler 358 kişiyle yüzde 1,9, Moldovalı gelinler 342 kişiyle yüzde 1,8, Faslı gelinler 327 kişiyle yüzde 1,7, diğerleri ise 3 bin 883 kişiyle yüzde 20,6”

Türkiye’de çapında yabancı damatların uyruklarına gelince, Alman damatlar bin 368 kişiyle yüzde 38,4 ile ilk sırada. Bunu 282 kişi (yüzde 7,9) ile Avusturyalı damatlar, 241 kişi (yüzde 6,8) ile Suriyeli damatlar izledi.

Diğer yabancı uyruklu damatlarda durumda şöyle.

“İngiliz damatlar 142 kişiyle yüzde 4, Amerikalı damatlar 106 kişiyle yüzde 3, Hollandalı damatlar 102 kişiyle yüzde 2,9, Azerbaycanlı damatlar 85 kişiyle yüzde 2,4, Afganistanlı damatlar 85 kişiyle yüzde 2,4, Kıbrıslı damatlar 78 kişiyle yüzde 2,2, İranlı damatlar 72 kişiyle yüzde 2, Iraklı damatlar 72 kişiyle yüzde 2, Fransız damatlar 71 kişiyle yüzde 2, İtalyan damatlar 70 kişiyle yüzde 2, diğer damatlar 792 kişiyle yüzde 22,2.”

Şimdi yukarıda yazdıklarımla bu rakamları karşılaştırın ve Türkiye’nin önümüzdeki yıllarını, geleceğini, çocukların, gençlerin durumunu, siyasilerin popülist tutumları ile verdikleri zararı siz değerlendirin.