Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’ne operasyon

Türk ordusu sonunda Türkiye sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan Suriye içindeki Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi’ne bu sabaha karşı 50 tankla “yıldırım operasyonu” gerçekleştirdi. Operasyonda 8 aydır karakolda görev yapan “Bordo Bereli” olarak bilinen 44 Özel Kuvvet askeri Türkiye’ye getirildi. Operasyon sırasında meydana gelen kazada şehit düştü. Özel Kuvvetler, türbedeki 3 sandukayı da Türkiye’ye getirdi.

Bu operasyonun yapılmasında, karakolda görev yapan askerlerin Genelkurmay Karargahı’na geçtikleri şifreli istihbarat raporlarında, bölgede özel koşulların oluşmaya başladığı, karakola her an bir saldırı ihtimalinin arttığı, karakolun bulunduğu bölgede PYD ve IŞİD’in yakında büyük bir çatışmaya gireceği istihbaratı bilgilerinin yer alması önemli rol oynadı. Bu raporlar doğrultusunda askerlerin bölgede her türlü provakasyonun hedefi olabilecekleri değerlendirildi. Bir askeri yetkili “Karakol ve civarında yoğun bir çatışma ortamı olduğu için normalde 6 ayda bir yapılan görev değişimi yapılmadı. 8 aydan beri aynı askerler görev yapıyordu. Ancak askerlerin erzak ve mühimmat sıkıntısı yaşadığı doğru değildi. Çikolatalarına kadar her ay düzenli şekilde bir kamyonla erzak gönderiliyordu” dedi.

Süleyman Şah Türbesi, 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye ile Fransa hükümetleri arasında imzalanan Ankara Antlaşması’nın 9. maddesi ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın 3. maddesi gereğince Caber Kalesi ve türbe müştemilatı ile beraber Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edildi ve Türkiye’ye burada muhafız bulundurma ve bayrağını çekme hakkı tanındı. Suriye Hükümeti, Fırat Nehri üzerinde 1968 tarihinde başlattığı Tabka Barajı’nın 1973 yılında tamamlanacağını ve barajın su toplamaya başlamasıyla Caber Kalesi ve Süleyman Şah’ın türbesinin tamamen sular altında kalacağını ileri sürerek Türk Hükümeti’nden türbenin yerini değiştirmesini ya da türbenin Türkiye’ye naklini talep eden bir nota gönderdi. Türkiye de buna karşılık Suriye’ye bir nota verdi ve Keban Barajı’nın kapaklarını kapatarak Fırat Nehri üzerinden Suriye’ye su akışını engelledi. Karşılıklı bu restleşmenin ardından Türkiye bölgeye Devlet Su İşleri’nde görevli uzmanlar ve mimarlar gönderdi ve türbenin nereye taşınabileceğinin tespit edilmesini istedi. Ankara ve Şam arasında uzun süren müzakerelerin ardından bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre türbe ve karakol, 1973 yılında müştemilatı ile birlikte, Halep’e 123, Şanlıurfa’ya 92 km uzaklıktaki Fırat’ın doğu kıyısındaki Karakozak köyündeki 10 bin 096 metrekarelik yeni yerine taşındı.