“Sporla Kal Güvende Kal” ve “Açık Kapı Projesi”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucuyla mücadele konusunda 2018’e hızlı başladıklarını belirterek, “Bu seneyi çok hızlı bitireceğiz inşallah. Şu anda uyuşturucudan cezaevinde yatan insan sayısı inanamayacağınız bir rakam, 50 bin. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmaya çalışıyor.” dedi.
Soylu, Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) tarafından İçişleri Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı desteğiyle “Sporla Kal Güvende Kal” sloganıyla düzenlenen madde ve madde bağımlılığıyla mücadele programına katıldı.
Soylu, programın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin uluslararası arenada özellikle yalnız bırakıldığını vurgulayarak, “Terörle beraber üzerimize salınan uyuşturucu meselesinde kamuoyunun farklı kesimlerinden insanları elini taşın altına koymaya hazır halde görmek, bize büyük bir moral vermiştir.” diye konuştu.
Uyuşturucu ile mücadelenin iki ayağı bulunduğunu dile getiren Soylu, “Birincisi, gençlerimizi uyuşturucuya ellerini uzatmayacakları şekilde bilinçlendirebilmek, ikincisi de uyuşturucu maddelerin gençlerimize ulaşamayacağı bir hali tesis edebilmek.” dedi.
Soylu, İçişleri Bakanlığı olarak, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma ve tüm birimlerle uyuşturucu maddelerin gençlere ulaşmasını engelleyeceklerini, suçluları yakalayıp adalete teslim edeceklerini vurguladı.
Türkiye’nin uyuşturucu açısından talihsiz bir coğrafi konuma sahip olduğuna işaret eden Soylu, “Cennet bir memlekette yaşıyoruz. Bir tarafımız Akdeniz, bir tarafımız Karadeniz. Akdeniz, dünyanın ticaret açısından en en önemli gölü. Karadeniz, stratejik açıdan ve enerji açısından en önemli gölü. Bir tarafımız Balkanlar ile Orta Asya. Ama şöyle bir zorluğumuz var, özellikle doğal uyuşturucunun imalatçısı ülkelere komşuyuz. Özellikle bu yıl Afganistan’da ciddi bir üretim artışı söz konusu.” bilgisini paylaştı.
Soylu, Hollanda, Belçika, Almanya ve Avusturya gibi ülkelerde laboratuvar kurup sentetik uyuşturucu imal edildiğini, bunların Türkiye üzerinden Ortadoğu’ya gönderildiğini, bu sayede büyük bir ekonomi geliştirildiğini anlattı.
Uyuşturucu ile topyekun mücadele ederek gelecek nesilleri korumak istediklerine dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:
“Amacımız gelecek nesillerimizi teslim almaya çalışan bu anlayışı topyekun süpürmek ve içimizdeki bu hain yapıyı ortadan kaldırmaktır. Bunu birlikte, inançla, kararlılıkla, birbirimizi severek yapacağız. Bana diyorlar ki bu konuda çok sert cümleler söylüyorsun. Affedersiniz ya, şuradaki gençleri görüyor musunuz? Gecenin bir yarısı, saat 02.30’da, 04.00’te bir annenin telefonu ile hiçbir kimse uyandı mı acaba? Boğaz’da ayak ayak üstüne at, ondan sonra ‘Ya bu Bakan da nasıl konuşuyor acaba, ne söylüyor?’ diye oradan bir de eleştiriver. Otur gazete köşende, köşeleri yazmaya çalış, ‘Bakana yakışır mı böyle sözler ya?’ Peki sana yakışır mı gecenin saat 02.00’sinde, 03.00’ünde fosur fosur yastığında uyurken bir annenin, evladının yumrukları altında dayak yemesi?”
Uyuşturucu ile mücadele yürüten polis, jandarma ve sahil güvenlik ekiplerine teşekkür eden Soylu, “Kolay değil, DHKP-C ile mücadele ediyorlar, PKK ile mücadele ediyorlar, DEAŞ ile mücadele ediyorlar. Hiçbirisiyle de eksik olmadan büyük bir mücadele ortaya koymaya çalışıyorlar. Ama uyuşturucu konusunda da ciddi bir mücadele gerçekleştiriyorlar.” ifadelerini kullandı.
Soylu, 2016’da yaklaşık 5 bin ton civarında eroin yakaladıklarını, 2017’de ise bu rakamın dört katına çıkarak 20 bin ton olduğunu aktardı.
1 Ocak-15 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonu sayısının, 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 66 oranında artış gösterdiğini belirten Soylu, “Seneye hızlı başladık, bu seneyi çok hızlı bitireceğiz inşallah. Gözaltı sayısı yüzde 55 arttı. Şu anda uyuşturucudan cezaevinde yatan insan sayısı inanamayacağınız bir rakam, 50 bin. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. FETÖ’den yatan insan sayısı da 50 bin, uyuşturucudan yatan insan sayısı da 50 bin. Herkes elinden geleni, gücü yettiğince ortaya koymaya çalışıyor. Gözaltı sayısı ilk 15 günde geçen yıla oranla yüzde 55 arttı.” diye konuştu.
             Soylu, “Sporla Kal Güvende Kal” programı dolayısıyla Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile projede emeği geçen herkese teşekkür etti.

Öte yandan

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bazen eksiklikler bazen aksaklıklar bazen derdini anlatabileceğin yerler, Sayın Cumhurbaşkanımızın dokunduğu bu alan o gün 6 kişi olan bu alan bugün bin 500 kişi; Beyaz Masa…” dedi.
Bakan Soylu, Eskişehir’de İçişleri Bakanlığının vatandaş odaklı hizmetlerinden biri olan “Açık Kapı Projesi”nin tanıtımında yaptığı konuşmada, görüş alışverişleri sonunda iletişimle ilgili bir problem gördüklerini, bunun üzerine çalışma yaptıklarını ifade etti.
“Bir devlet var Ankara’da, bir de taşra var. Anadolu’nun illeri, ilçeleri ve kasabaları.” diyen Soylu, şöyle konuştu:
“Yukarıdan aşağıya iletişimde bazen eksiklikler ve aksaklıklar, aşağıdan yukarıya birtakım meselelerin duyurulmasında sadece kamu bürokrasinin karşı karşıya kalmış olduğu zorluklar. Orada da kalmıyor. Bazen de taşra ile vatandaş arasında da bazen iş yoğunluğundan, bazen kanun süreçlerinden bazen tıkanıklıklardan dolayı, bazen gelişim ve değişimlerden dolayı ciddi bir iletişimsizlik oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda İstanbul’da 6 kişiyle beraber yepyeni bir süreç başlattı.”
Çocukluğundan itibaren İstanbul’da yaşadığını belirten Soylu, “İstanbul’da devlet ile millet arasındaki ilişki sadece fatura ödeme ilişkisi olmamalıydı. Devlet ile millet arasındaki ilişki sadece tarif edilen ilişkiler olmamalıydı. Bazen eksiklikler bazen aksaklıklar bazen derdini anlatabileceğin yerler, Sayın Cumhurbaşkanımızın dokunduğu bu alan o gün 6 kişi olan bu alan bugün bin 500 kişi; Beyaz Masa…” dedi.
Soylu, bunun, yöneticinin, belediye başkanının, valinin, siyaset adamının el rehberi olduğunu vurgulayarak, “Vatandaşın taleplerini ortaya koyan, kimini bulunduğu yerde çözümleyen, kiminin peşinden koşan, kimini takip eden bir anlayışın kendisiydi.” ifadesini kullandı.
– “Burada sadece tanımlanmış işini yapmak yok”
Soylu, bugün valiliklerin, ailenin hayatından spora, eğitimden sağlığa kadar her bir alanı koordine ettiğini belirterek, vatandaşların bazen çok ufak meselelerde tıkanıp kaldığını söyledi.
“Açık Kapı”nın valilikleri hem devletin kapısı hem de milletin açık kapısı yapabilmek için tasarlandığına değinen Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
“Burada sadece oturmak ve maaş almak, sadece tanımlanmış işini yapmak yok. Burada milletin ve Allah’ın rızasını kazanmak da var. En önemli meselelerden birisi bu. Burada devletin işleyişini daha etkin bir hale getirebilmek, koordinasyonu sağlayabilmek, 327 adet kalemde vatandaşımıza ve milletimize yardımcı olmak var. Yaklaşık 15 vilayette pilot olarak başlattık. Kızılcahamam’da eğitimler yapıldı. İstanbul’a Beyaz Masa’ya gidildi. Orda eğitimler yapıldı. Ondan sonra da şu gördüğünüz konsept içinde hemen hemen Van’da, Batman’da, Şanlıurfa’da, Erzincan’da, Sivas, Aksaray, Konya, Eskişehir, Balıkesir, Antalya, İzmir, Kocaeli, Trabzon, Ordu ve Çanakkale olmak üzere 15 il… Şimdi 22 il eğitimleri de bitti. İnşallah 18 Şubat itibarıyla bu 22 ilimizde de bu faaliyetlerimize başlayacağız. Bu projemizi en çok seven Maliye Bakanımız. Çünkü biz bunu kendisine söylediğimizde ‘Benden bir kuruş işlemez’ dedi. Biz de maliye bütçemizden, hükümet bütçemizden Allah razı olsun, bütün herkes çok teşekkür ediyoruz, bir kuruş maliyet yüklemeden burada bu projeyi kendi imkanlarımızla kendi kaynaklarımızla ve kendi personelimizde geliştirme fırsatına sahip olabildik. İnşallah gene aynı mantıkla gidebilecek.”
– 100 başvurunun 70’ine olumlu dönüş
Bakan Soylu, “Açık Kapı”ya 5 farklı platformdan müracaat yapıldığını dile getirdi.
Şimdiye kadar her 100 başvurunun 70’ine olumlu dönüş yapıldığının altını çizen Soylu, şunları kaydetti:
“Bu önemli bir şeydir. Buraya başvuru yapıldığı andan itibaren hemen başvuru yapanın cep telefonuna bir mesaj geliyor. Bir hafta içinde bazı işlerle bir gün, bazı işlerde iki-üç saat sonra dönüş yapılıyor. Kapı duvar değil, kapı açık. Devlet ile milletin arasındaki bu diyaloğu en üst noktaya taşıyabilecek. Bazen ‘Bu ufak mesele neden çözülmedi?’ diye hayıflandıklarımızı çözebilecek önemli adımlardan bir tanesidir. İnşallah heyecanımız hiç bitmeyecek. Her heyecanınız, her yaptığınız iş yeni bir dua dağıyla beraber olacaktır. Bu sinerji ülkemizde, devletini, milletini, insanı, toprağını bilen bu güzel anlayışı daim kılacaktır.”