Spor ve vitamin…(Köşe yazısı 27.04.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Türkiye’de yaşayan toplumun büyük bölümü, okumak, öğrenmek, eğitim almak yerine, hurafeler, kulaktan dolma bilgiler, yanlışı yanlışla düzeltmelerle yaşıyor.

Bundan birkaç yıl öncesine kadar, üzerinde eşofman olan, günün değişik saatlerinde yürüyen ya da spor yapan insanlara gülen çok olur hatta ‘Bunların işi gücü yok mu?’ denirdi.

Şimdi bu anlayış giderek yerini aktif spora bırakırken, ‘güvenli spor alanları’ talepleri de artıyor.

Sporda o kadar ‘doğru’ bilinen yanlış var ki, bunlardan bazılarına örnek vereyim.

-Ne kadar efor sarfedilirse  o kadar yağ yakılır

-Şekilli karın kasları için günde en az 100 mekik çekilmelidir

Göbek oluşumuna engel olmak için her türlü yağdan kaçınılmalıdır.

Egzersizde tipinde düzen ve tutarlılık önemlidir 

-Spora başlamadan önce bölgesel ısınma yeterlidir.
Egzersizde ve sonrası soğuk su içilmemelidir.
Kas definasyonu yüksek tekrarlı çalışmalarla sağlanır.
Daha fazla protein daha fazla kas demektir.
Yüksek bir BMI değeri, kilo verme gerekliliğinin göstergesidir.
Nasıl olursa olsun, kilo kaybı iyidir.
Her gün 100 mekik çekerseniz karın yağlarınızdan kurtulabilirsiniz.

Bu ve benzeri bir çok sorunun doğru yanıtını bulmak için, eğitimli, bilinçli, diplomalı, bu işin uzmanları ile çalışmak, bilgi almak gerekir.
Yapılan bir sağlık ve spor araştırması sonucuna göre, Türk Halkı mecbur kalmadıkça doktora gitmiyor.

Kitlekaynak platformu Bounty’nin yaratıcısı Twentify, uygulaması üzerinde sahip olduğu 160 bini aşkın kullanıcısı arasında bir araştırma yaptı. Oluşturulan bu görevdeki soruları yanıtlayan 1002 kişinin %73’ü erkek ve %26’ı kadın katılımcılardan oluşuyor.

Araştırmaya katılan kişilerin, %25’i 18-21, %29’u 21-24, %24’ü 25-30, %11’i 31-35, %9’u 35-40, ve geri kalan kısım ise 40-51 yaş aralığında.

Araştırma sonuçlarına göre, genç katılımcı kitlede (18-24) spor yapma alışkanlığı %43.41 iken, yaşın artmasıyla birlikte bu yüzde gitgide dramatik olarak bir düşüşe geçiyor ve 40 yaş üzeri katılımcılardan sadece 9’u bu soruyu evet olarak yanıtlıyor.

İlginç bir sonuç da şu ki; kişilerin maaşları arttıkça spor yapma oranı düşüyor. 2000 ve altı maaş alanlarda spor yapma oranı ortalama %36 iken, bu oranın üzerindeki maaşlarda bu yüzde düşüyor. En optimize spor oranı %40 ile 2500-3000TL maaş alan kitlede görünüyor. Spor yapan kişilerin ise %48.14’ünün 1 yıldan fazla süredir düzenli spor yapmakta olduğu görülüyor.

Araştırmaya katılanların %66’dan fazlası “Ne sıklıkla doktora gidersin?” sorusuna, çok “Mecbur kalmadıkça doktora gitmem” şeklinde cevap veriyor. Bunu yaklaşık %24 oranında “Yılda birkaç kez” ve %5 oranında “Ayda 1-2 kez takip” yanıtı takip ediyor.

 “Grip olduğunuzda doktora gider misiniz?” Sorusuna katılımcıların % 32’si evet yanıtını verirken, %68’i hayır gitmem diyor. Katılımcılardan %35.33’ü ilk yardım bilgisi olduğu ve uygulayabileceğini ve bunun yanında katılımcıların % 36.33’ü ise, ilk yardım bilgilerine sahip olduğunu ve fakat uygulayabileceklerini düşünmediklerini söylüyor.

“Hastalığınız olmasa da check-up yaptırmayı düşünür müsünüz?” sorusuna verilen yanıtlara göre, 20 yaşını geçen insanlarda check-up yaptırmaya yönelik düşüncelerin daha pozitif olduğu gözlemleniyor. 20 yaş altında pozitif düşüncesi olan %42.63 oranındayken, 20 yaş sonrasında bu oran %49’a yükseliyor.

Yapılan araştırmaya göre %74 oranı ile organ bağışını destekliyoruz ancak bu destek aksiyona dönüşmüyor. Organlarını resmi şekilde bağışlayanların oranı sadece %9. Bu durum gelir durumu ile ilgili verilen bilgilerle ilişkilendirildiğinde, gelir durumu arttıkça, organ bağışına karşı alınan aksiyonun arttığı gözlemleniyor.

Kısaca, sağlığımız, yaşantımız, ele ayağa kalmamak için ‘bilinçli, eğitimli, hareketli spor’ yapmalıyız. Ama, bunu yaparken, spor hekimliğinden gerekli tahlil ve tetkikleri yaptırdıktan sonra, vücudumuzun izin verdiği bir sporu yapmak en güzeli.