SP’de 7 ilçe başkan adayı açıklandı, Büyükşehir ve 9 ilçenin adayı haftaya kaldı

Saadet Partisi, düzenlediği basın toplantısı ile 31 mart yerel seçimlerinde yarışacak 7 ilçenin belediye başkan adaylarını açıkladı. İl Başkanı Mahmut Arıkan, seçimlerde toplumu kutuplaştırmaktan kaçınılması gerektiğine vurgu yaparak; “Siyasi partiler birbirlerinin düşmanı değil, rakibi. Hepimiz daha iyinin, daha güzelin mücadelesini vereceğiz” dedi.

Saadet Partisi İl Başkanı Mahmut Arıkan, partililer ile birlikte il başkanlığında düzenlediği basın toplantısı ile yerel seçimlerde ter dökecek ilçe belediye başkan adaylarının ismini açıkladı. İşte o adaylar

Belirlenen İlçe Belediye Başkan Adaylarımız:

Akkışla Abdullah Çağrı ELGÜN,

Develi Abdullah AKKUŞ,

Felahiye Sinan TAŞÇI,

İncesu Orhan KAYA,

Hacılar Erdal ALTUN,

Sarıoğlan İbrahim TURGUT,

Talas Harun TOPRAK olmuştur.

İl Başkanı Mahmut Arıkan, “seçimlerin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” şeklinde bir temenni etmek istediklerini ancak “31 Mart akşamı kazananın zaferini kutlarken kaybedenin korkmadığı bir akşam olsun” dedi, şunları söyledi.

Böyle bir temennide bulunmamın sebebi milletimizin tüm tarihi boyunca hiçbir zaman karşı karşıya kalmadığı büyük bir tehlike ile bugün karşı karşıya olmasıdır.

Yaklaşan seçimler her ne kadar yerel seçimler olsa da maalesef ülkede konuşulanlar 24 Haziran seçimlerinden farlılık arz etmemekte…

Sürekli konuşulan ama ne olduğu açıkça belirtilmeyen bir beka sorunu var gündemimizde. Bunu dillendirenler açıkça söylemeseler de terör örgütleri ve dış tehditleri kastediyorlar.

Bize göre bir beka sorunu varsa bu sorun terör örgütleri ve dış tehditlerden ziyade milletimizin kendi içinde yaşadığı bölünmüşlüktür.

Şunu açıkça itiraf etmemiz lazım, şu anda milletimizin yarısı diğer yarısına yaşam hakkı bile tanımak istemiyor.

En basit görüş ayrılıklarının bile hainlikle yaftalandığı bir ortam ülkenin işgalinden bile daha tehlikeli bir ortamdır.

Bugün Ülkemizde, yapılan en küçük bir eleştiri eleştirenin yerliliğine, milliliğine, kutsal yolun yolcusu olmasına mani olmakta.

Eğer hasbelkader muhalif olursan, hatta bırakın muhalif olmayı, şöyle yapılsa daha iyi olmaz mı diye alternatif bir görüş ortaya koyarsan anında hain oluyorsun, fetöcü oluyorsun, dış güçlerin borazanı oluyorsun.

İşte böyle bir ortamda bulunduğumuz için bu seçim kazananların zaferi üzerinden değil kaybedenlerin korkup korkmaması üzerinden okunması gereken bir seçim olacaktır. Kim kazanırsa kazansın, hangi oranla kazanırsa kazansın kaybedenlerin geleceklerinden endişe duymadıkları bir akşam olsun 31 Mart akşamı.

Bizim derdimiz bu. Ne olursa olsun kazanmak, belediyeleri alıp yandaş oluşturmak yerine huzuru, kardeşliği tercih ediyoruz.

Değerli arkadaşlar…

Genel bakış açımızı bu şekilde özetledikten sonra parti olarak hangi ilkeler çerçevesinde yerel seçimlerde milletimizin karşısına çıkacağımızı da ana hatlarıyla izah etmek istiyorum.

Yılardır ülkede sağ – sol gibi kavramlar üzerinden kamplara ayrıldık. Ama bu gün duru bir zihin ile düşündüğümüzde bunların bizi uyutmak, narkozlamak ve sömürmek için ortaya atılmış şeyler olduğunu açıkça görüyoruz.

  • Emeğin sömürülüyorsa, akıttığın terin hakkı verilmiyorsa; belediye başkanı Mustafa olsa ne olur Memduh olsa ne olur?
  • Belediyecilikte israfın önüne geçilemiyecekse, kişiye göre uygulama olacaksa belediyeler cumhur ittifakından olsa ne olur, millet ittifakından olsa ne olur?

Pir Sultan Abdal ne diyordu ?

      “Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu.

  İnsanı insanla kırdılar biri aç-biri toktu”

Cemil Meriç de

Bu ülkede sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur. Namuslular ve namussuzlar vardır.

demişti.

Biz de diyoruz ki;

Bu ülkedeki mücadele;

Hak yiyenlerle, hakkı yenenler arasındadır.

İnşallah 31 Mart bu anlamda yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.

Evet, ülkemiz bir seçime gidiyor.

Bu süreçte Toplumu Kutuplaştırmaktan hepimizin kaçınması gerekmektedir.

Her zaman söylediğimiz gibi Siyasal Partiler birbirlerinin düşmanı değil rakibidirler. Hepimiz daha iyinin, daha güzelin mücadelesini vereceğiz.

Bu doğrultuda diyoruz ki;

  • Herkes üslubuna dikkat etsin.
  • Birbirimizi suçlamak, yaftalamak yerine, projelerimizi anlatalım.
  • Bu şehir için, bu millet için yapacaklarımızı anlatalım.
  • Öfkeyle, nefretle değil sağduyu ve nezaketle hareket edelim.

Başta da söyledim, bu ülke için en büyük tehlike kutuplaşmadır. Oy devşirmek için toplumu germek, seçimi-savaş gibi göstermek, milli-gayri milli gibi tanımlara girmek bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Partilerimiz, düşüncelerimiz, çözüm yollarımız farklı olsa da hepimiz bu ülkenin insanıyız; dertlerimizi, sıkıntılarımızı birlikte çözeceğiz.

Biz Saadet Partisi olarak kişiler üzerinden değil, ilkeler ve prensipler üzerinden siyaset yapıyoruz.

Belediye Başkanları nı  değil bozulan düzeni değiştirmek için uğraşıyoruz.

Yoksa sistem aynen devam ettikten sonra Ahmet gitmiş-Mehmet gelmiş,

A Partisi gitmiş B partisi gelmiş bir anlamı olmaz.

Biz kişilerin değil sistemin alternatifiyiz.

Bu süreci de kişiler, partiler üzerinden değil, ilkeler üzerinden yürüteceğiz.

Biz;

  • Kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı bir siyaset anlayışına sahibiz.
  • Ayrıştırıcı değil birleştirici , ötekileştirişi değil uzlaşmacı bir anlayışa sahibiz.
  • Kuvveti değil Hakkı Üstün Tutar,
  • Menfaati Değil Hizmeti Esas alırız.

Biz:

  • Planlı ve Programlı Çalışırız
  • İşi Ehline Veririz.
  • Kapımızı herkese açık tutar, partizanlık yapmayız.
  • Emanete İhanet Etmeyiz
  • Çalmayız çaldırmayız
  • Kanmayız kandırmayız.

Geçtiğimiz seçimlerde Genel Başkanımız Temel Bey’in açıkladığı bir husus vardı. Mücadele edeceğimiz beş şey ile taviz vermeyeceğimiz beş şey.

Bunları 5Y ve 5A olarak adlandırdık. Nedir bunlar?

Bizim belediyelerimizde;

  • YOLSUZLUĞA
  • YANDAŞLIĞA,
  • YALAKALIĞA,
  • YASAĞA
  • YAĞMAYA izin verilmeyecektir.

Garip gurebanın hakkını yetim hakkı korur gibi koruyacağız. İhalelerde şeffaf, denetlemede son derece titiz olacağız.

Çevremizde yalakaların öbekleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Farklı fikir ve düşüncelere itibar edecek, hoşumuza gideni değil hoşumuza gitmese de doğru olanı yapacağız.

Çevrenin, tarihin, sivas caddesinin, erciyesin, yeşil alanların talan edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.

ŞU 5A’DAN DA ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ

  • AKIL; Akıl bir işin sonunu görmektir. Akıl ile hareket etmezseniz Tramvay, stad, terminal gibi projeleri elinize yüzünüze bulaştırır, şehri milyarlarca lira zarara uğratırsınız
  • ADALET: Suçlu olan kızımız Fatıma’da olsa adaletten taviz vermeyeceğiz.İmar uygulaması yaparken mülkiyet listesini masamızda bulundurmayacağız.
  • AHLAK: Ahlak bir toplumun mayasıdır. Ahlak ve maneviyat olmadan da bir ülke kalkınamaz. Konser,şenlik adı altında ne olduğu belli olmayan sanatçı müsveddelerine Kayseri’linin hakkını yedirmeyeceğiz.
    • ADANMIŞLIK: Bir şehrin kalkınmasında öncülük eden adanmış insanlar gerekir bunlar başımızın tacıdır. Hiçbir makam, hiçbir menfaat beklemeden, bu şehir için gecesini gündüzüne katan adanmış yürekler…
  • ASALET: Bu kavram aristokrasi anlamında değil, oturmasından kalkmasına, yürümesinden konuşmasına hayatının tüm aşamalarında örnek olan, bütün haksızlıklara, bütün imkânsızlıklara, bütün engellere rağmen asaletinden ve duruşundan taviz vermeyen, şartlar ne olursa olsun yolundan dönmeyenler insanların yetiştirilmesi ve teşvik edilmesidir.

 Biz bu süreçte çok ciddi bir iddia ile meydanlara çıkıyoruz, o da 3 yıl içerisinde Kayseri ve ilçelerini şaha kaldırma iddiasıdır.

Elbette elimizde sihirli bir değnek yok. Bir dokunuşta her şeyi düzelteceğiz demiyoruz. Ama 3 yıl içinde ekonomisi güçlü, halkı müreffeh, barış ve kardeşlik yurdu bir Kayseri’yi inşa edeceğiz. Bunu üç aşamada gerçekleştireceğiz;

  1. AŞAMA ONARIM DÖNEMİ:

İlk olarak kırılan kalpleri onaracağız. Yıkılan güveni onaracağız. Toplumsal barışı tesis edeceğiz. Çünkü barış olmadan yatırım, yatırım olmadan üretim, üretim olmadan kalkınma olmaz.

  1. AŞAMA YATIRIM DÖNEMİ:

Kayseri çapında bir yatırım hamlesi başlatacağız. Planlamaya önem vereceğiz. Kaynakları verimli kullanacağız. İsrafı önleyeceğiz. Gösteriş ve şatafat için değil üreten ve üreterek güçlenen Kayseri için yatırım yapacağız.

  1. AŞAMA ATILIMDÖNEMİ

Tarımdan hayvancılığa, sanayiden yüksek teknolojiye, madencilikten enerjiye Kayseri’nin dört bir yanında kuracağımız tesislerle, büyük bir atılım dönemi başlatacağız.

İyi, güzel söylüyorsunuz da bütün bunları bu kadar kısa sürede nasıl yapacaksınız?

  • Biz belediyeleri akp ye devrettiğimizde kasasında milyonlarca parası olan belediyeler devrettik.
  • Biz tüm teşkilatları ile belediye için çalışan bir teşkilatız.
  • Biz israfı önleyerek bu işi başaran teşkilatız.

Yaptık yine yaparız.

İnşallah 31 mart sabahı yeni bir güne, yeni bir döneme, yeni bir Kayseri’ye uyanacağız.

Bu yeni dönemde nefret değil, kardeşlik büyüteceğiz.

Kin ve öfke değil, merhamet büyüteceğiz.

Düşmanlarımızın değil, dostlarımızın sayısını arttıracağız.

 Şimdi buradan tüm hemşehrilerimize sesleniyoruz.

Sadece dilimizle değil, tüm kalbimizle sesleniyoruz.

  • Bu şehir hepimizin.
  • Acının tarifi olmaz. Acının yerlisi köylüsü olmaz.
  • Yeşilhisar’da bizim, Sarız’da bizim.
  • Yitip giden gencecik fidanlar hepimizin geleceği.
  • Bu coğrafyaya barış ve kardeşlik rantçılık yaparak değil, adil bir belediyecilik yaparak gelecektir..

Bunun için her kapıya gideceğiz.

Her eli tutacağız,

Her yüreğe dokunacağız.

Aklımızda, gönlümüzde, dilimizde iyilik ve güzellikten başka bir şey olmadığını göstereceğiz.

Sadece oy istemek için değil, kalp kazanmak için gideceğiz.

Çünkü biz siyaseti kalbi kırıklar için yapıyoruz.