ŞÖNİM’den, kadına ve şiddete karşı işyerlerine afiş

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde hizmet veren Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Kayseri’deki faaliyetleri ve etkinlikleri ile dikkat çekiyor.

Kayseri ŞÖNİM il Müdürlüğünü yapan  gazi yarbay Mete Kurt ve ekibi, özellikle kadına ve her türlü şiddetin önlenmesi amacıyla Bakanlık tarafından hazırlanan afişleri, halkın yoğun olarak gittiği işyerleri  ve belirli noktalara astırdı.Üzerinde ‘şiddet gördüğümde ya da tanık olduğumda, kadına yönelik şiddet suçtur arıyorum, 183, 155, 156. Kadına şiddete karşı birlikte mücadele ediyoruz’ yazıları bulunan afiş asılan yerlerdde vatandaşında ilgisini çekti.

Kadın ve erkeklerin kültür-sanat merkezi olarak kullandığı bu merkezlerden biri olan  Hunat mahallesindeki Keyfi Muhabbet Çayevi sahibi Leyla Ünlü’de afişi işyerinin camına astı ve bir anısını ‘arıyoruz’ başlığı ile şöyle anlattı.

“7 Sene öncesi bir akşam eşim ve komşunun eşi birlikte dışarı çıktılar, bizde komşunun balkonunda oturduk çay içiyor eşlerimizin dönmesini bekliyoruz. Saat akşamın 11.30 u gibi.Gecenin sakinliğinde caddede klasik giyimli bir kadın belirdi. Galiba bir binadan diğer binaya yani evine geçiyor diye düşündüm fakat öyle olmadığını arkasındaki taksiyi görünce farkettim.

Neden kadın yürüyor taksi arkasından gidiyor diye düşünürken kadın hızlanıyor taksi hızlanıyor, kadın yavaşlıyor taksi yavaşlıyordu.Acaba eşiyle kavga ettide kadın yolamı düştü, yada bu saatte kadın napar düşünceleri geçerken aklımdan kadın biraz daha hızlandı. O esnada belediye otobüsü geçerken kadın hem otobüse el kaldırıyor, hem koşuyordu. Aslında durakta yakındı ama belliki otobüsün son seferi bitmiş yolcu almıyor, içi boştu.Kadın o şansınıda kaybetti. İçerde bardak tabak yıkayan komşuma seslendim. Bakarmısın şu çaresizliğe taksi kadını takip ediyor dediğim sırada kadın eğilip ayağındaki terlikleri alarak can havliyle koşmaya başladı. Yürüyen veya koşan bir kadın ne kadar yol alabilirdi gecenin o vaktinde.

İçeri girip en yakın jandarma karakolunu aradım yeri tarif edip benim tekrar balkona çıkmamla jandarmanın gelişi bir oldu. Bu araya düz caddede iki durak kadar yol alan kadın, arkasındaki taksi ve jandarma ekibi 15 dk. Kadar oyalandıktan sonra jandarma döndü taksi gitti ama uzaklıktan kadın ne oldu farkedemedik. Çok üzülmüş, çok etkilenmiştim. Sebep her ne olursa olsun gecenin bir vakti o kadın, helede ayağında terliği sırtında eteği başında tülbenti olan köylü giyimli bu kadın veya başka kadınlar bu durumu hakediyormuydu?

Tekrar jandarmayı arayarak kadını sordum. Kadın yanımızda bacım Allah razı olsun diyerek onlar bana ben onlara teşekkür ederek telefonu kapattım.
İçeriğini bilmiyorum bilmemde gerekmiyordu ama üzüldüğüm o kadının çaresizliği idi. O gece olayın etkisiyle yatarken içimde hem hüzün, hem bir vicdani huzur vardı. Ya bana denk gelmemiş olsa, ya neme lâzım desem Okadının akibeti ne olacaktı Kimbilir.? Akibeti güzel olacak olsa, ayağındaki terliğini eline alarak, hızla geçen otobüse el kaldırıp koşarak medet beklemezdi.
Umarızki ihtiyaç duymayız ama duyacak olursak ta Resimdeki telefon numaralarını aramalıyız. Kimbilir farkında olmadan bir hayat kurtarırız. Bana bu yazıyı getiren Mete Kurt bey’e Teşekkürlerimi iletiyorum.”