Siyaset, seçmen, kararsızlık (Köşe yazısı 16.05.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Son yıllara kadar seçim heyecanı neredeyse son bir yılda yaşanırdı.
Sokaklar süslenmeye, aday adayları ve daha sonrasında adaylar meydanlarda verilmedik vaat bırakmazdı.
Ancak. Seçmenin siyasetçiye, politika yapanlara, iktidarlara, siyasi partilere, basına, adalete olan güveni sarsılınca sokaklardaki seçim havası buruk ve sönük geçiyor.
Adaylar, oy için cadde cadde, sokak sokak, mahalle mahalle gezerken seçmen havalarına, bindikleri araçlara, giyim-kuşamlarına, konuşmalarına, vaatlerine bakıyor.
Artık öyle iktidarın havası, ana muhalefet, yavru muhalefet, garibanlık, mağdurluk, ‘bir kezde bana şans tanıyın’ edebiyatlarına pek aldırış etmiyor.
İktidar ve adayları, gösterişten, hava atmadan, toplu açılışlardan, ilginç programlar ile fırsatları değerlendirip oy isteme huyundan vazgeçmiyor.
İşte bunun en güzel örneği Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bu iktidar dönemindeki temel atmalar, toplu açılışlar, hava atmalar ve sonrasında bu bölgenin bankalara borçları, seçim sonucu.
Yarın Cumhurbaşkanı Kayseri’de olacak. Bazı toplu açılış ve temel atma törenlerine katılacak. Yine gezecek, incelemelerde bulunacak. Güvenlik nedeniyle trafikteki sorun çekilmez olacak. Devletin tüm imkanları seferber edilecek. Adeta kalabalık gözükmesi için yoklama yapılacak, insanlar amirlerine zimmetlenecek. Yollarda, lüks araçlar, korumalar, kamu araçları dolaşacak, seçmene hava atılacak.
Kayserispor’un seyircisiz oynayacağı ve şampiyonluk kupasını alacağı maç ise taşımalı seyirci ile tribünleri dolduracak, iktidarın propagandasına dönüşecek, Kayseri’nin reklamı olacak ama sorunlarına merhem olmayacak. Kayseri, bu iktidar döneminde bugüne kadar kaybettiklerinin, neden kamu yatırımlarından yeterince yararlanamadığının hesabını soramayacak.
Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden Kemal Kılıç, 2011’den itibaren 7 araştırma şirketinin yaptığı 61 anketi inceledi. Bu şirketler ANDY-AR (6 adet), GENAR (6 adet), GEZİCİ (13 adet), MAK (7 adet), METROPOLL (6 Adet), ORC (16 adet) ve SONAR (7 adet).
Araştırmanın en dikkat çeken bölümleri şöyle.
– Anket firmalarının tamamında Ak Parti’nin zaman içerisinde düşüşe geçtiği görülüyor. Bu düşüşün eğimi en fazla METROPOLL, SONAR ve MAK sonuçlarında, en az ise GENAR sonuçlarında.
– CHP’nin oylarında ise GENAR sonuçlarında görülen çok küçük bir düşüş eğilimi haricinde, kalan firmaların sonuçlarının tamamında zaman içerisinde bir artış eğilimi var.
– HDP’nin oy oranlarında ise bütün firmalar zaman içerisinde bir artış eğilimi belirliyor. Bu eğilim METROPOLL ve GENAR tarafından diğerlerine göre daha yüksek.
– MHP’nin durumu ise araştırma kuruluşları açısından biraz daha tartışmalı. ANDY-AR ve ORC zaman içerisinde belli belirsiz bir düşüş belirlerken, diğer firmalar ise (METROPOLL hariç) belli belirsiz bir yükseliş, METROPOLL ise belirgin bir yükseliş tespit ediyor.
“Soruşturmaların ardından yapılan araştırmalara bakıldığında AK Parti’de görülen düşüş eğiliminin, 2014 sonrasında hemen hemen hiç değişmediği görülüyor. Öte yandan CHP ve MHP açısından da kayda değer bir değişim yok. Yani AK Parti çeşitli araştırma kurumlarının belirlemiş olduğu ve soruşturmaların başladığı süreç içerisinde kaybettiği gözlenen oyları, kısa zaman sonra tekrar kazanmıştır.” İşte bu Türkiye ile ilgili sahici bir bilgi içeriyor.
-Haziran 2011 Genel Seçim ve 30 Mart 2014 Yerel Seçim sonuçları temel alındığında şirketlerin özellikle Ak Parti’nin oy oranları bağlamında belirgin biçimde yanıldığı görülüyor.
-AK Parti, sandıkta anket sonuçlarındakinden daha düşük bir oy alırken, MHP ve CHP ise sandıkta (anket sonuçlarından) daha iyi performans göstermiş.
-MHP’nin seçimlerde, hemen hemen bütün araştırma kurumları için öngörülenden daha yüksek bir oy aldığı görülüyor. MHP kadar olmasa da bu durum CHP açısından da gözlenmektedir.
-Araştırma şirketlerinin künyesinde de yer alan bilgiye göre anketlerin yüzde artı/eksi yüzde 2 sapma toleransı vardır. Tüm partilerin ortalamalarına bakıldığında şirketlerin bu sapma içinde kaldığı gözleniyor.
-Partiler bazında sonuçları incelediğimizde GENAR’ın AK Parti sonuçları, ORC’nin ise Ak Parti, CHP ve MHP sonuçları söz konusu tolerans seviyelerinin dışına çıktığı görülüyor.
-Bu durum, bize anketlerin güvenilirlikleri kapsamında kamuoyunda oluşan soru işaretlerinin nereden kaynaklandığı konusunda da bir ipucu sunuyor. Farklı firmaların verilerinden elde edilen verilere dayanan öngörüler, birbirlerinden büyük ölçüde farklıdır. Örneğin Ak Parti için %38.5 – %46.5, CHP için %24.8 -%29, MHP için %14.6-%18.7 ve HDP için %9.1-%9.8 gibi geniş aralıklarda öngörüler söz konusu.
Kılıç da herkes gibi 8 Haziran sabahının HDP’nin barajı aşıp aşmamasıyla şekilleneceğini veStratejik seçmenlere dikkat çekiyor. Bunları da “Nasıl bir Türkiye’ye uyanacağımızı aslında stratejik seçmenler belirleyecek gibi görünüyor. Yani AK Parti tek başına iktidar olmasın diye, yaşadıkları seçim bölgelerinde partilerinin milletvekili seçilme olasılığı olmayan CHP’li ve MHP’li seçmenlerin HDP’ye oy verecek olanları. Bu durumdaki CHP’li seçmenlerin bir kısmı Selahattin Demirtaş’ın cazibesiyle ısındıkları HDP’ye oy verirken çok da zorlanmayacaklar” diye açıklıyor.
Anket sonuçları ve yarın ki havayı özetlemeye çalıştım.
Yine ‘Kayseri işini bilir’ diyerek hava atarken kaybeden mi oluruz, yoksa bu kez gerçekten kazanan mı oluruz, bunu hep birlikte önce yarından başlayarak, diğer liderlerin mitinglerine bakarak daha sonra 8 Haziran’daki sonuçlarla hep birlikte görürüz.
Açıkçası, Kayseri her alanda kaybettikçe kanıma dokunuyor.