Şentop: Türkiye’de Anayasalar ve siyaseti Kayseri’de anlattı

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, ASKON tarafında düzenlenen ‘’Türkiye’de Anayasalar ve siyaset’’ konulu programa katıldı

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Kayseri’de Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, Melikgazi Kaymakamı, Melikgazi,Kocasinan, Talas, Hacılar,Yahyalı ve Büyükşehir Belediye Başkanları, Kayseri Milletvekilleri Sami Dedeoğlu, Yaşar karayel, Havva Talay Çalış, Akparti Kayseri İl başkanı Hüseyin Cahit Özden, Devlet Hastanesi Başhekimi İbrahim Özcan, Önceki Dönem Baro Başkanı Fevzi Konaç, KTO Meclis Başkanı Ömer Gülsoy, Tümsiad Başkan Vekili Ahmet Ay, Gönüllü Kültür Teşekkürleri Başkanı Ahmet Tas, Tüketiciler Birliği Genel Başkanı, Enderun Eğitim Kültür Vakvı gibi şehrin önde gelen kanaat önderlerinin katılımı ile Tarihi Kayseri Mahallesinde bir araya gelen katılımcılar ardından büyükşehir belediyesi meclis salonunda Prof.dr. Mustafa Şentop Konferansına katıldılar.

Konferansta, Şentop Anayasa değişikliği ile ilgili bilgi verdi.  Şentop, burada yaptığı konuşmada Türkiye’deki şu an mevcut durumdaki istikrarlı yapının kişiye bağlı olarak yürütüldüğünü vurguladı. Şentop, “Biz istiyoruz ki bu istikrarı Türkiye’nin kendisi üretsin. Kararı biz alalım, seçim yapalım, hükümeti çıkartalım. Bakın mevcut anayasa döneminde rahmetli Özal, 1983’te 45. Hükümeti kurmuştur. Şimdi Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım 65. Hükümet. Yani yaklaşık 33 yılda Türkiye’de 21 tane hükümet kurulmuş. Eğer bizim önerdiğimiz sistem olsaydı 7 hükümet olacaktı. Siyasi istikrarı yüceltecek bir sistem var, onu da 16 Nisan’daki değişiklikle yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Şentop, yeni sistemle Türkiye’nin her alanda istikrarı yakalayacağını vurgulayarak, artık ülkeyi Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü liderlerin yöneteceğini bildirdi. Avrupa’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan rahatsız olduğuna işaret eden Şentop, şöyle devam etti:

“Bir an önce Recep Tayyip Erdoğan gitsin istiyorlar ama biz tabiri caizse bu yeni sistemle Tayyip Erdoğan’ı seri üretime geçiriyoruz. Yani bundan sonra yeni sistemde Tayyip Erdoğan gibi liderler bu ülkeyi yönetecek. Neden? Bugün Türkiye’yi yönetmek için yüzde 25’ler yeterli. Hatırlayalım koalisyon dönemlerinde yüzde 21 ile bu ülkeyi yönetenler oldu. Şimdi öyle 25-30 yok, yüzde 50 var. Bundan sonra Türkiye’de ülkeyi Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra onun gibi güçlü liderler yönetecek. Onlar bir tane Tayyip Erdoğan’dan rahatsızlar, bundan sonra seri olarak hep Recep Tayyip Erdoğanlar gelecek.”

Mustafa Şentop, “Bu değişiklik ilk defa anayasanın ruhuna dokunan bir değişiklik”

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bugüne kadar anayasada yapmış olduğumuz 18 değişikliğin tamamı anayasanın, sözünde yapılmış değişiklikler. Ruhuna mantığına dokunmamışız. Bu 19.değişikliği farklı kılan anayasanın ilk defa mantığına ruhuna dokunan bir değişiklik olmasıdır” dedi.
Yaklaşık 2 yılda bir tane değişiklik yapmışız, anayasada anayasanın yüzde 70’e yakınını değiştirmişiz. 19.’sunu yapıyoruz. Son değişiklik bu olacak, eğer yeni bir anayasa yapmazsak, korkarım ki son değişiklik de olmayacak. Neden, çünkü bizim de bu metnin içerisine girmesini istediğimiz AK Parti olarak bazı maddeler vardı fakat girmedi. Milliyetçi Hareket Partisiyle mutabık kalamadığımız için. Milliyetçi Hareket Partisi’nin istediği bazı maddeler vardı, mutabık kalamadık onlar girmedi. Sonra komisyonda bunu tartışırken, Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar dediler ki. Şu maddeler yok, içerisinde dediler. Demek ki bu değişiklik içerisinde bulunmayan ama CHP’nin de değişmesini istediği bazı maddeler var. Topladığınızda bütün partiler bu değişikliğin dışında da bazı maddelerin değişmesi gerektiğini düşünüyorlar. Yani yeni anayasa yapmazsak biz yeniden başka anayasa değişikliklerine başvurmak durumunda kalacağız” diye konuştu.
Ben bunu anayasanın başlangıç kısmında yer alan bir ifadeden yola çıkarak anlamaya çalışıyorum. Anayasanın başlangıç kısmında bir ifade var diyor ki bu anayasa sözüne ve ruhuna sadakatle anlaşılır ve uygulanır. Anayasanın, anayasaya göre, bir sözü birde ruhu var. Sözünü biliyoruz okuduğumuz metin sözüdür. Pekiyi anayasanın ruhu nedir, 1982 anayasasında böyle bir ifade var, anayasanın ruhu nedir? Bu aslında ilk defa 1982 anayasasında olan bir şey değil. 1961’de o zaman da anayasada bir ruh, bir mantık bir felsefe var. 61’de darbe sonrası anayasada var. 82’de, yine bir başka askeri darbe sonrası anayasada var. Bu ruhu mantığı, anayasanın çalışma ruhunu mantığını anlayıp bakmamız lazım. Bugüne kadar anayasada yapmış olduğumuz 18, değişikliğin tamamı anayasanın, sözünde yapılmış değişiklikler Ruhuna mantığına dokunmamışız. Bu 19. değişikliği farklı kılan anayasanın ilk defa mantığına ruhuna dokunan bir değişiklik olmasıdır” şeklinde konuştu.
Mustafa Şentop, açıklamalarını şöyle sürdürdü, “Nedir bu anayasanın ruhu bunu iki boyutlu izah etmek istiyorum. Bunların biri uluslararası boyutu. 2. Dünya Savaşından sonra dünyada savaşının galipleri iki hedef iki ideal ortaya koyuyorlar. Bunların bir tanesi çok partili hayat, demokrasi, serbest seçimler olsun bütün dünyada bu bir ikincisi de Yeni bir dünya düzeni kurulmuş, serbest seçim yapılsın ama dünyadaki bütün ülkelerde iktidara gelenler bu kurdukları dünya düzenini de bozmasınlar arıza çıkartmasınlar Hem seçim olsun, hem bizim çocuklar kazansın istiyorlar. Bizim çocuklar tabirini bilenler hatırlayanlar vardır. 12 Eylül 1980’de Türkiye’de darbe olduğunda o gece Amerika’da başkan tiyatroda bir oyun izliyor. Kendisine CIATürkiye Masası Şefi bilgi veriyor. Türkiye’de darbe olduğunu bildiriyor. Kim yaptı diye soruyor. Ona cevabı bu yani bizim çocuklar yaptı diyor. Bizim çocuklar, yani o dünya düzeninin patronlarının başka ülkelerde kendi adına çalışan iş gören ülke yöneticilerine verdikleri isim bu, bizim çocuklar. Hem seçim olsun istiyorlar hem bizim çocuklar kazansın istiyorlar. Ama seçim olursa her zaman onların çocukları kazanmayabilir milletin çocukları da kazanabilir. O zaman birbirleriyle bağdaşmayan bu 2 hedefi, nasıl gerçekleştireceksin Bunun için iki önemli enstrüman var. Bunlardan birisi anayasadır, Anayasa da aslında önce 2. Dünya Savaşı öncesinde hukuki metinler ağırlıklı olarak ama 2.Dünya Savaşı’ndan sonra onlara bir siyasi fonksiyon yüklenmiş. Nedir bu, bir ülkede iktidara kim gelirse gelsin temel politikalar değişmesin Anayasa bunu sağlayacak ve değiştirilmesi de zor, üçte iki ile değiştirilen metinler. Çok ilginçtir, savaşın galiplerinin anayasalarına savaşın mağlupları hazırlamıştır. Mesela İtalya’nın anayasasını, Amerikan işgal kuvvetlerinin denetiminde hazırlamışlardır İtalya hala o anayasayla idare ediliyor. Üçte iki değiştiremiyorlar en son 5 ay kadar önce bir referandum yaptılar, değişiklik geçmedi. Almanya’nın anayasası yine Amerika işgal kuvvetleri komutanının denetiminde hazırlanmıştır. Hatta Almanlar, biraz ayak dilemişlerdir Bu anayasayı kabul etmek istemişlerdir ama baskı üzerine kabul etmek zorunda kalmışlardır.” dedi.

Toplantının ardından ASKON Kayseri Şube Bşk. Ali Özcan Mustafa Şentop’a katılımından dolayı teşekkür ederek plaket takdiminde bulundu.