Seçmeler…(1) (Köşe yazısı 26.08.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Son yıllarda en çok sosyal paylaşım siteleri ve mesajlar gündem oluşturuyor.

Bunlar arasında birde konuşmayı unutup, birbirine özel, bayram ve dini günlerde mesaj çekenlerin paylaşımları, fotoğrafları ve diğer görselleri gözlerden kaçmıyor.

Zaman zaman yaptığım gibi bende sosyal paylaşımdan hoşuma giden ve dikkatimi çeken bazılarını sizler için derledim.

***

Çalışanının hakkını yiyip, vergi kaçıran amca Cumayı kaçırmayan işveren, hayırlı Cumalar…

Apartman girişine “Mülk Allah’ındır” yazıp kira iki ay gecikince kiracıyı sokağa atan sakallı hacı, sana da hayırlı Cumalar…

Torpili patlatıp başkasının yerine işe giren, beş vakit namazını kılıp internette paylaştığı cuma mesajları ile yediği kul hakkını ödeyeceğini zanneden din kardeşim, sana da hayırlı Cumalar..

Dini sadece oruç tutmak, namaz kılmak ve kendine kestiği kurban zannedip haksızlığa, adaletsizliğe, hırsızlığa ses çıkarmayan dini bütün kardeşim, sana da hayırlı Cumalar…

Fatura kesmeyip vergiden çalan, dini günlerde bayramlarda erzak paketi dağıtan, kapı komşusunun açlığından haberi olmayan sözde yardım eden hayırsever iş adamı, sana da hayırlı Cumalar…

Sucuğun etiketine yüzde 100 dana eti yazıp, bağırsağı baharatlı mekanik kıyma ile dolduran, vatandaşın sağlığını düşünmeyen, para hırsına kapılmış sözde Müslüman, sana da hayırlı Cumalar…

Bulunduğu koltuk, mevki ve makamı sorumsuzca ve menfaati doğrultusunda kullandığı halde, her şeyi Hak, Devlet ve Millet için yaptığını söyleyip bizi ikna edince ilahi adalet’in tecelli etmeyeceğini zanneden din kardeşim, sana da hayırlı cumalar…

Kula kulluk yapmayan. yalnız Yaradana kul olmaya çalışan, haktan ve adaletten ayrılmayan , doğru ve dürüst kalmaya çabalayan güzel insanlar, size de hayırlı Cumalar.(Mustafa Atsız)

***

İnsanlarımız niye gergin, ne oluyor böyle diye kafa yoran yok. Eşini kesiyor, Gardaşını satıyor, Babasını kazıklıyor, akraba tanımıyor, başkasının cebine göz dikiyor, komşusunu soyuyor, iş arkadaşı ile kavga ediyor, dedikodu yapıyor, trafikte sinirleniyor, kimliksiz yaşanıyor…. bu konulara müdahale edilmiyor, hep kötüye gidiyor, sadece seyrediliyor.
Türk milletini ahlaki değer ve olgularına hızlı bir şekilde tekrar kavuşturacak şekilde yapılması gerekenler yapılmalı…(Fatih Kağan Ulu)

***

Ülkeyi iftiralarla yalanlarla kimliksizlerle kimliksizleştirerek ahlaksızlıklara göz yumarak tecavüzde bir kereden birşey olmaz diyen yöneticisinden dini paravan olarak kullanan cemaatler ve cemaatleşmelerle toplum bölünmüş ayrıştırılmış ise ne adalet ne ahlak nede bir kavram kalır herkes kendi dünyasında yaşar emmioğlu (Nihat Koçak)

***

Türk’lerde. Ümmet yoktur. Millet vardır. Adıda Türk dür. Türk de devlet vardır güçlülere karşı. Zayıfları korumak için bu. Gün ise Ümmet hasretlileri. Güçlüleri koruyor, zayıfları eziyor (Necmettin Apaydın)

***

Fetö’nün dibine kadar girmişler, el- etek ve başka şeyler! öpmüşler her yaptıklarına ortak olmuşlar. Sonra devran değişmiş Tövbekar(!) olmuşlar. Şimdi her şeye, herkese fetö de fetö diyorlar. Edep yahu. Kendinize sövmeyin bırakın da o hakkı biz kullanalım…

Türkiye’de bir derin yapı var bizi kurtarır diye düşünüyorsanız avucunuzu yalarsınız. O sizin var diye hayal ettiğiniz şey! uluslararası derin yapının kuyruğudur. Olan bitenlere, geldiğimiz yere, eğitim sistemimize, Türk diline bir bakın nece haldeyiz? Fakat bakışınız, bir partinin politik yaftası ile olmayacak. Kendi bilginiz ve ufkunuz size ne söylüyor?.

Türk olmak kor gibi yürek ve coşku ister. Tutku ve özgürlük ateşi ister. Emek ve ülkeye hizmet ister. Atatürk’ün Türklük mücadelesini idrak etmek ister. Partilerin, derneklerin kıçında slogan atarak Türkün çakması bile olamazsınız… Araplaşan Türkiye’de aşağıdaki talebi, acaba kaç kişi ister?..

Büyük Atatürk’ün daveti ile ülkemize gelen, filozof ve eğitim teorisyeni John Dewey, 1924 yılında, Türkiye Maarifi hakkında rapor hazırladı. Deneyci düşünce sistemi üzerine kurulan, pragmatizmi ile eğitimimize hızlı bir ivme kazandırdı. Hatta köy enstitülerinin kurulmasına bile fikir öncüsü oldu… Aradan nerede ise 100 yıl geçti. O, atılan temelleri, emekleri geliştirmek yerine, büyük bir düşmanlık ile altı oyulan milli eğitimimizin geldiği nokta var mı? Yok çünkü Yap- boz oldu. Sonuca ulaşan hesap sorma var mı?. Yok. O zaman hangi Millilik den bahsediyorsunuz?..

Yahu vatandaş! Sen ona buna hain diyerek t…k geçerken bizim altımızdaki toprağı kaydırıyorlar. Beyzadem! Ormanlarımız kül oluyorken, bakan ne uçağı diye dalga geçiyor. Dış politikada ABD-Rus maçının pinpon topu olmuşuz ne gam!, Altın diye ülke topraklarının ekolojik dengesi altüst oluyor ama senin kaygıların başka yerde! “senin partin de şunu yaptı da, benim partim şöyle yaptı da” çıkmazındasın… Bir şeyleri şuursuzca tokuşturuyorsun da kırılan Türk milletinin geleceği. Bunu idrak edemedi isen Türklüğüm üzerinden politika yapma. Benim soyum, Anadolu’ya 700 yıl önce gelen serdengeçti Oğuz Boyu. Türklük şuuru benim genlerimde var. Bana, senin parti yada dernekler üzerinden yaptığın eğreti şovların sökmez..
Eğer içinde biraz Milli duygu ( bunun bokunu da çıkardılar) var ise hobilerini, fobilerini,.. kendine sakla, kendi dünyanda yaşa… Bırak bizim gibi insanlarda, gerçek milli devlet yapılanması için mücadelesini versin. Ayak bağı olma…

Aziz Türk Milletine, dışarıdan değil içeriden kin kusuluyor. Bu nefreti toplumun her kesimi sunuyor. Sizler, hala partileriniz üzerinden kapışıyorsunuz ama partilerin sopası haline gelmiş, birbirinize saldırırken Türkiye’nin bütün sinir uçlarını ele geçiren uluslararası derin yapı (Türkiye’de özellikle parti politbüroları! bu yapının organik uzantılarıdır) hedeflerine ulaşmak üzeredir. Yıllardır bu konular üzerine yazarım hiç yılmadım. Fakat vatandaşın tülekliğini aklım almıyor.

Türklük konusunda daha çook söyleyeceklerim var.
“Türk olmak” her yaşayanın harcı değil. Hele partilerin derneklerin gölgesinde Türklüğü kullanan slogancıların hiç değildir. Öncelikle, M.Ö. başlayan Türk tarihini ve Atatürk’ü içselleştirmeniz gerekir… Sonrası sizin Zihin faaliyetlerinize kalmış..

Atatürk de Türk tipi yok diye halt yiyenler, Türk’ü tanımak istiyorsanız yanlış ezberlerinizi yaymaktan vazgeçin…
Tanınmış bir sanatçımız tarafından çekilmiş fotoda ki Türkuaz gözlü, sarışın bu kız, Toroslarda yaşayan öz be öz serdengeçti Yörük boyu Sarıkeçili’ dendir. Ve Sarıkeçililerin hemen çoğu Türkuaz gözlü ve sarışındır. Dahası öz yurtlarında , çingene mumalesi görmekte ve aşağılanmaktadırlar. Türküm diyenlerin hassas! vicdanlarına… (Oğuz Solak)