Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Zaten yeterince stres, sıkıntı, üzüntü, şaşkınlık, endişe yaşıyorsunuz. Bu nedenle hafta sonu için, sevdiğim, zaman zamanda kendisinden yararlandığım Psikiyatrist İsmail Gökşen’den bazı alıntı ve seçmelerini sizler için paylaşmak istiyorum.
***
Ömür dediğin nedir ki; Bir yanı eksik kalmış bir yol hikayesidir. Ahlak; erdemli davranışlar bütünüdür. Esasını; alçak gönüllülük ve tevazu anlamına gelen, edep ve hayâ oluşturur.(İsmail Gökşen)
***
Okullarda bu dersler öğretilmeli: Görgü ve zarafet. Ahlak ve davranış kuralları. Hikmet. Genel mekan tasarımı, dekorasyon, peyzaj bilgisi. Giyim kuşam. Yeme içme, sağlığı koruma. İsraftan kaçınma, kanaat, dengeli hayat ilkeleri. Doğru düşünme, mantık. Ego ile mücadele (@ulvisaran)
***
İyi bir insan olun. En önemli sermaye insan sermayesidir. Kendinize yatırım yapın. Dünyanın artık yeni tarzda liderlere ihtiyacı var. Sadece yetenek değil, karakteristik özellikler de önemli. Hedeflerimiz küçük olursa, ayrıştırılmamız da kolay olur. Akıntıya kapılıp sürü mantalitesi ile düşünmek yerine başarınızın tanımını yapın. Davranış, yaptığınız işten önce gelir. Kendinize yapılmasını istemediklerinizi başkasına yapmayın. Kendinizden daha yetenekli insanlarla çalışın. Hayatınızda ne kadar başarılı olursanız olun, mutlu değilseniz başarısızsınızdır. İyi bir insan olun. Utanmayı, mahcup olmayı unutmayın. (Ali Koç)
***
Karşınızdaki kişiyi kırmamak için ‘Evet’ demek sizi mutsuz ediyorsa “Hayır” demeyi öğrenin. İşte size ufak ipuçları. Her zaman “Evet.” veya “Olur.” diye yanıtlandırdığınız talepleri “Bir düşüneceğim.” diye yanıtlayın. Bu hem size karşınızdakinin talebine dair düşünme ve daha bilinçli bir karar verme aralığı sunar, hem de karşınızdakinin de talebini düşünmesine, gözden geçirmesine vesile olur. Net bir ‘Hayır’ yerine, ‘Ben bununla kendimi rahat hissetmeyeceğim, tercihim değil’ gibi daha yumuşatılmış bir ‘Hayır’ diyebilirsiniz.
Bazı durumlarda, özellikle de karşınızdaki sınırlarınızı zorluyorsa, net bir “Hayır.” demek durumundasınız.
“Hayır”ınızı söylemeden önce düşünün, karşınızdaki kişiye kızgın ya da kırgın mısınız? Sizin ihtiyaçlarınızı görmediği için üzgün müsünüz? O anki duygularınızın farkında olmak, belki de karşınızdaki kişiye neden ‘Hayır’ dediğinizi paylaşabilmek için bir vesile olur. Örneğin, “Talep ettiğiniz şeyi yapmak istemiyorum çünkü burada benim ürettiğim işi görmezden gelmeniz beni artık kızdırıyor.” Karşınızdakine “Hayır” demeden önce neden “Hayır” dediğinizi düşünün. Veya “Evet” diyorsanız neden “Evet” dediğinizi. Düşünmeden hemen yanıt vermeyin. Ancak sizin düşünme süreçlerinize saldıran kişilere net bir “Hayır.” demekten de çekinmeyin. Bazen satış yapan kişiler “Hayır’ı yanıt olarak kabul etmiyorum.” gibisinden hem sizin zihinsel hem de bedensel bütünlüğünüze saldıran bir tavır takınabilirler. Böyle durumlarda eğer onlar sebepsiz bir şekilde size bir şey satmak için uğraşıyorlarsa, siz de onlara hiç sebep vermeden “Hayır” diyebilirsiniz. “Hayır” diyebildiğiniz, hayırlı günlere,(Uzm. Klnk. Psk. Ayşe Canan Altındaş)
***
Ruhsal ve zihinsel olarak güçlü insanların özellikleri nelerdir? Her ne olursa olsun yola devam ederler. Kendilerine acımazlar, geçmişte takılıp kalmazlar. Keşkelerden uzak dururlar. Kontrolü elde tutarlar. Hayatlarının kontrolünü başkalarına vermezler. Değişimden korkmazlar. Her türlü değişikliğe açıktırlar. Değişmeyen şeyin değişimin kendisi olduğunu bilirler. Mutludurlar. Mızmızlık yapmazlar, şikayet etmezler ve en önemlisi kontrol edemedikleri hiçbir şey için enerjilerini harcamazlar. Düşüncelerini söylemekten çekinmezler. Yanlış anlaşılmak gibi ya da insanları mutlu etmek gibi bir dertleri yoktur. Hesaplı risk alırlar. Aksiyona geçmeden önce riskleri ve faydaları tartarlar. İlerlemek adına risk almaları gerektiğini bilirler. Hayatın şimdi aktığının bilinciyle hayallerinin peşinden giderler. Enerjilerini bugüne odaklarlar. Geçmişle işleri yoktur. Sahip olunan tek şeyin bugün olduğunun idrarındadırlar. En iyi şekilde değerlendirmek için ellerinden geleni yaparlar. Bir anının bile boşa gitmesine izin vermezler. Ruhsal ve zihinsel olarak güçlü insanlar, geçmişte yaptıkları hatalar için de sorumluluğu üzerlerine alırlar, hatalarını kabul ederler. Ve tabii ki aynı hatayı üst üste yapmazlar. Başkalarını suçlamazlar. Dönüp kendilerine bakarlar. “Neyi daha farklı yapsaydım sonuç değişirdi ?” diye kendilerine sorarlar. Başkalarının başarılarıyla mutlu olurlar. Kıskanmazlar. Hata yapıp başarısız olmaktan korkmazlar. Her başarısızlığı daha iyiye ulaşmak için bir fırsat olarak görürler. Yalnızlıktan da hoşlanırlar. Yalnız kalma korkuları yoktur. Tek başlarına keyif aldıkları bir çok şey yapabilirler. Kendileriyle baş başa kalmanın keyfine varırlar. Kimseye minnetleri yoktur. Kendi çabalarıyla çalışıp bir yerlere gelirler. Borçlu kalmayı sevmezler. Kısa yoldan sonuca ulaşmak gibi bir dertleri yoktur. Sebat ederler. Mental enerjilerini dikkatli harcarlar. Verimsiz düşüncelerle zaman harcamazlar. Negatif düşünceleri pozitiflerle değiştirme konusunda uzmandırlar. Negatife takılıp kalmazlar.
Her gün gelişimlerini değerlendirirler. Neleri başardıklarını ve nereye gittiklerini ve neleri geliştirmeleri gerektiğini düzenli olarak değerlendirirler. Asla akıntıya kapılmazlar. (Alıntı)
***
Vefayı göğe çekmişler /Dünyada namı gezer…(Mehmet Akif Ersoy)
***
Bilmeyen ne bilsin bizi/ Bilenlere selam olsun/ Arkamızdan hayır dua/ Edenlere selam olsun..(Yunus Emre)
***
Memleket isterim; Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun. Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim; Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun. Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.. (Cahit Sıtkı Tarancı…)
***
Halden anlayana hayran olurum /Gönülden sevene kurban olurum.. (Karac’oğlan)
***
Adalet her işte, Hakk’ı bilmektir. (Hacı Bektaşi Veli)