Seçimler bitmez.. (Köşe yazısı 06.09.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

İnsanların hayatı boyunca seçimleri hiç bitmez.

Yürümeye başladıktan sonra, nazları ile anne-babası arasında ilk tercihini yapar.

Sonra okul seçimi,

Öğretmen seçimi

Sınıf seçimi

Arkadaş seçimi derken birde bakmışınız ders seçimleri gelmiş.

Sınav ve meslek seçimlerinden sonra eş seçimi, mahalle, ev, araba seçimi ile devam eder.

18 yaşında, kimlik kazanınca özgür iradesi ile ilk seçimini, tercihini yapar.

Parti ve lider seçimine dahil olur.

Meslek oda seçimleri ile şansını dener.

Çocuğu için okul aile birliği başkanlığı,

Apartman yöneticiliği

Belki muhtarlık

Çeşitli kooperatif başkanlığı ve yönetimleri,

Partilerde, sivil toplum kuruluşlarında yönetim kurulu üyelikleri

Mesleğinde zirvede uzun süre kalmayı hep ister.

İstekler, hırslar, kazanma isteği seçimlerini artırır.

Kaybettikçe hayatın bazı gerçekleri ile yüzleşir.

Son seçim yani 24 Haziran bitti.

Şimdi sırada yerel seçim ve muhtarlık seçimleri, belediye meclis üyelikleri seçimi var.Ülkenin gündeminde de seçim, ittifak, daha çok  bölgeyi kazanma, iyi adaylar bulma telaşı var.

İdeoloji, fikir bitti.

Siyaset, ticaret, ibadet üçgeninde her şey mübah.

Söylemler ile uygulamalar birbirini hiçbir zaman tutmaz.

Liderlerin ağızları ile vatandaşın ağzı, sözleri bile bir değil.

Yukarıda birbirine olmadık kelimeleri söyleyen, hakaret edenler, vatandaşı kutuplaştırıp, ayrıştıranlar daha sonra kuzu sarması olur.

Ancak tabanda vatanrdaş, tepedekiler yüzünden yıllarca konuşmaz.

Bunun sonucu ‘mutlu azınlık’ hep kazanır.

Mutsuz çoğunluk ise her zaman kaybeder.

Seçimden seçime oy için cadde, sokak, kapıları gezenler, seçim bitti mi unutur.

Seçim dönemi vatandaşa oy için adeta yalvaranlar, seçim sonrası kapılarını kapatır, tanımazlar.

Keşke medeni ülkelerde olduğu gibi, seçilen ve seçilecek olanlar vatandaş gibi yaşamayı öğrense.

Devletin imkanlarını, kendi kişisel hırsları için har vurup harman savurmasa, israf etmese.

Makam saltanatlarını bıraksalar.

Sadece oy isterken değil, her zaman vatandaşın önünde çeketlerini ilikleyip, onların istek, öneri ve projelerini dinleseler, ahbap-çavuş ilişkisini bıraksalar.

Ama öyle bilinçli bir seçmen, vatandaş yok.

Kendi haklarını, hukukunu, kimliğini, özgürlüğünü bilmeyen, okumaktan uzak, günü kurtardığında ‘buna da şükür’ diyen toplumun hızlı kalkınması mümkün olabilir mi?

Hızla üretimden tüketime geçen, ama pahalılıktan şikayet eden bir toplum.

Şimdi yerel seçim için yine liderler, partiler istedikleri adayları seçecekler, seçmenin önüne menü olarak koyacaklar.

Yani liderin ‘paralı oy deposu’ gördüğü kişiler için tercihler yapılacak.

Öyle birilerinin ‘ben karışmayacağım, müdahale etmeyeceğim’ dediğine de inanmayın.

Her seçim döneminde kaybedilen oylar aslında, partilerdeki kırgınlar, küskünler, tepkiler, ayrılıkların genel toplamının yansıması.

Şimdiden ‘ben adayım’ diyenlerde nabız yokluyor.

Partilerin adayları, taslak ve gizli olarak üç aşağı, beş yukarı belli.

Anketler, özeleştiriler, öneriler boşa yapılmıyor.

Artık seçimler eskisi gibi olmuyor, olmayacak.

Her seçim liderleri, partileri, seçilmiş ve atanmışları çok zorlayacak.

Bu nedenle ‘makam saltanatı ve israf’ yerine ‘vatandaşa daha kalıç, kaliteli hizmet’ler ön plana çıkacak. Kazanan şehirler olacak. Şehirleri cezalandıranlarla, onların ekmeğine yağ sürenler, taklacılar kaybedecek.

Günlerdir Kayseri’nin neden kaybettiğini, cezalandırıldığını, iyi niyetinin yanlış anlaşıldığını, beklentilerini yazıyoruz.

Son seçim sonrası parti yönetimlerindeki revizyonlar bile ‘değişen bir şey yok’ dedirtiyorsa, o zaman düşünmesi gerekenler bence o kararlara ‘yeşil ışık’ yakanlar.

Vatandaş için seçimler bitmez.

Haksız mıyım?