Seçim bitti, ya sözler…(Köşe yazısı 01.04.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Bir seçimi daha geride bırakırken, yeni bir seçimin hazırlığı, provası için adım atıldı gibi.

Zaten ‘seçimler ülkesi’ olduk.

Bütçemiz, ekonomimiz, hayat şartları, kişi başı milli gelir, devlet yatırım ve teşvikleri, işsizlik gibi bir çok alanda geriye giderken, ‘makam-mevki-koltuk hırsı’ hem millette hem ülkede sorunları artırdı.

‘Yeni tip’ Genel seçimlerden hemen sonra mahalli seçimler içinde dün sandık başına gidildi.

Düne kadar meydanlarda doğru dürüst bir seçim havasını kimse göremedi.

İster ‘Cumhur’ ister ‘Millet ittifakı’ adayları ve parti teşkilatları, adaylar gruplar halinde gezerek tepkileri birlikte göğüsleme yoluna gitti.

Ancak, istenmedik, beklenmedik olayların yaşanmaması çok sevindirdi.

Geçtiğimiz seçimlerde olduğu gibi, bu seçimde de yine seçmeni, güvenlik güçlerini zorlayan istenmedik olaylar elbette oldu. Olmaması mümkün değil.

Düne kadar, ittifak liderleri ya birlikte ya da ayrı ayrı mitingler yaparak seçmenin nabzını tuttu.

Eskisi gibi öyle fazla seçime pankart, billboard için fazla para harcanmadı.

Ama diğer reklamlar, ilanlar için cepte ne var ne yoksa oy uğruna harcandı.

Elbette seçmenin ayağına giderken, eskisi gibi boş gidilmedi.

‘Cumhur ittifakı’ devlet imkanlarını çok iyi kullandı.

‘Millet ittifakı’ ise, seçmenin tepki gösterdiği konularda başarılı oldu.

Bireysel çalışan adaylara sempati arttı.

Liderlerin konuşmalarını kimse tasvip etmedi.

Çoğu konuşmalarına ‘yalan’ gözü ile baktı.

‘Üslupları’ onaylanmadı, oy bile kaybettirdi.

Belki de ilk kez bu seçim için yarışan partilerin sayısı az olmasına karşın ‘kararsız, yüzer-gezer, atar-yatar’ oylar ‘kararlı’ oyların önüne geçti.

Tavandaki ‘ittifak anlaşması’ tabanlarda fazla itibar görmedi.

Hepsinin etkisi ile seçim tahmini yapmak, anketler, kamuoyu araştırmaları dakikası dakikasını tutmadı.

Paralı anketlere de kimse inanmıyor.

Tek yanlı basın, medya, televizyonlar, radyolar güveni daha da ayaklar altına aldı.

Bu seçim en çok basının sınavı oldu.

Bugünden itibaren ya kendine çeki-düzen verecek ya da teker teker tarihe karışacak.

Mevcut siyasi partilerde, liderlerde öyle.

Kendilerini ‘resetleme’zlerse yakın tarihimizdeki partiler ve liderler gibi hatırlanmayacaklar.

Belki de bu ülkede onları artık görmekte mümkün olmaz.

Çünki ‘halkın hizmetkarıyız’ diyerek ‘koltuk hırsı’ ile hareket etmeleri, çevrelerine yatırım yapmaları, kendilerine yönelik iddiaları sürekli görmemeleri, seçimden seçime halkın içinde olmaları artık hiç mi hiç ilgi görmüyor.

Öyle mitinglerdeki aldatmaca kamera çekimleri, klonlama, kuş gözü  uygulama, miting alanını küçülterek kalabalık gösterme oyunlarını da kimse yemiyor.

Taşımalı kalabalıklara kimse inanmıyor.

Sosyal paylaşım herşeyin önüne geçti.

En ufak hatalar dakikalar içinde sosyal paylaşımda milyonların önüne düşüyor, tepkileri, özürleri, istifaları bile oy kaybının önüne geçmiyor.

Şöyle son bir ay içinde yaşanan olaylara bir bakın.

Kim ne hata yaptı, sonrası ne oldu.

Son genel ve mahalli seçimler, parlamenter sistemin ne kadar önemli olduğunu da ortaya çıkardı.

Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin Türk toplumuna uygun olmadığını da gösterdi.

Belki de önümüzdeki seçim ‘eski parlamenter, üniter devlet yapısı sistemi’ne dönüş seçimi olabilir.

Tepedekilerin derdi ‘seçim’, hizmet bekleyenlerin ‘geçim’ olmaz.

Bu vatan, millet, devlet için herkes elini taşın altına koyacak.

Halktan kopuk ‘ben yaptım, doğru yaptım’ demeyecek.

Eğer aksini savunuyorsa kimin seçmene, ülkeye, devlete, halka verdiği zarar ve eserleri ortada.

‘Hülle ve takiyye politika’ iflas etmiş durumda.

Toptan bir değişime, yenilenmeye ihtiyaç var gibi.

Öyle liderlerin iki dudakları arasındaki adaylarla bu işlerde olmuyor.

Halkın istediği, benimsediği adaylarla bu ülkeye, devlete, millete hizmet isteniyor.

Makam aracı saltanatı, israf, koruma ordusu ile halktan kopuk, halka hizmete sadece kendileri inanıyor.

Bugünden itibaren eminim ister iktidarı, ister muhalefeti, isterse ittifakları birbirinden bunun hesabını sormaya başlayacak.

Herkes birbiri ile çekişirken, elindeki imkanları kullanamayan, yeterli muhalefeti yapamayanlar yarattıkları olumsuz eserlerini temizlemek zorunda.

Ben şimdiden bu seçimin Vatana, millete, devlete hayırlı, uğurlu olmasını, kazananlara başarılar, kazanamayanlara ‘yeni projeler’ için daha çok çalışmalarını diliyorum.

Görünen köy klavuz istemiyor.

Ülkenin ivedi çözüm bekleyen sorunları, vatandaşın beklentileri ortada.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Her seçimde, ülkede güneş daha aydınlık doğmalı, sorunları azaltmalı.

Haksız mıyım?