Sarı Kantaron yağını evinizden eksik etmeyin…

Evde ya da işte, yolculuk sırasında her an hepimizin başına minik kazalar gelebiliyor. Hele ki büyüme çağında ve oldukça hareketli bir çocuğumuz varsa bu durum bizi daha fazla kaygılandırıyor. En sık karşılaşılan kazalar arasında düşme ve çarpmalar, yanıklar, küçük kesikler, kağıt kesikleri ve merdiven kazaları bulunuyor. Avrupa İlaç Ajansı (EMA) monograflarında kendine yer bulmuş sarı kantaron yağı, yanık gibi deride oluşan inflamasyonlarda ve haricen yara iyileştirici olarak tedaviye destek amaçlı tavsiye ediliyor. Ülkemizde ve yurtdışında uzun yıllardır oldukça geniş tıbbi kullanım alanları bulunan bir bitkisel ürün olan sarı kantaron yağının hakkında yapılmış çok sayıda bilimsel çalışma bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) monograflarında yatak yarası olarak bilinen dekubitus ülseri ve diğer deri ülserlerinde haricen tedaviye destek amaçlı kullanılabileceği belirtiliyor. Yapılan araştırmalar sonucunda; sarı kantaron yağının özellikle küçük kesiklerde, yara ve yanıklarda ve yatak yaralarında haricen destek amaçlı olarak kullanılabildiği belirtiliyor.

Sarı kantaron yağının farklı kullanım alanları da bulunuyor. Fibrozit (fibroz doku iltihabı), nörodermatit ve ekzema rahatsızlıklarında tedaviye destek sağlayan sarı kantaron yağı, aynı zamanda  romatoid artrit, miyalji (kas ağrısı) ve nevraljide (sinir bölgelerindeki ağrı) haricen destek olarak kullanılabiliyor.

Ülkemizde Zade Vital tarafından Ege Üniversitesi ARGEFAR ile gerçekleştirilen Ar-Ge çalışması ile eczanelere taşınan sarı kantaron yağı, Konya’da bulunan Zade Vital İlaç Üretim Tesisleri’nde GMP (Good Manufacturing Practices / İyi Üretim Uygulamaları) standartlarında üretiliyor.

Zade Vital, sarı kantaron yağının her daim kullanılabilmesi için gerçekleştirdiği  “50 ml Sarı Kantaron Yağı Alana 1 Adet 20 ml Seyahat Boyu Hediye” kampanyası Ağustos ve Eylül ayı boyunca devam edecek.