Sahte insanlar.. (Köşe yazısı 15.09.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Dün ‘Askeri darbe ve 12 Eylül üzerine’ yazdığım köşeme bir başka bakışla devam ediyorum.

Çünkü bu ülkenin, şehirlerin kaderi her nedense zenginler-varlıklı aileler, vergisini vermeyen fırsatçılar-suni gündem yaratanlar, kestirmeden çok para kazanan-takla atanlar, yerliler-köylüler, yabancılar-sığınmacılar gibi pek çok sorunu, onlara tanınan bazı ayrıcalıklar var.

Bunların içinde ‘mutsuz çoğunluk’ olan dar ve sabit gelirliler, diplomalı-nitelikli işsizler, emekliler ise en çok ezilen, ezilmeye çalışan kesim.

Türkiye’de ne yazık ki vergisini, sigortasını en düzgün ödeyen, askerliğini ‘vatan borcu’ sayarak yapan yine fakir-fukaranın çocuğu.

Siz hiç zengin mahallesinde bir Şehit cenazesi gördünüz mü?

Ya da bedelsiz askerlik yapan asgari ücretliyi?

Maliye Bakanlığı’nın son olarak 1 milyon ve üzeri vergi borcu teşhirinde rakamın 30 binin üzerinde olması beni hiç mi hiç şaşırtmadı.

Zaten iktidarlar dar ve sabit gelirlilerin aleyhine kanunlar çıkartırken, zamlar yaparken, varlıklı aileler ve kendileri içinde sürekli ‘bilmem ne affı’ çıkarttı.

Bugün hepimizin bildiği, gördüğü, duyduğu ‘dolandırıcı’ dediğimiz, işçisinin, çalışanının parasını vermeyip ‘battım, bittim’ ayaklarına yatan, lüks araç ve yaşamla, en iyi hovardalığı yapanların vergi teşhirlerinde bile ne kadar yüzsüz olduğunu rahatlıkla görüyoruz.

Artık sık dediğim gibi ‘iki yüzlü’ insanlar çok seviliyor.

Bugün piyasayı dolduran ‘bin bir suratlar’ yüzünden ülke bir adım öteye gidemiyor.

Yıllar önce, yani 12 Eylülden sonraki günlerde şu an adını hatırlamadığım bir samimi arkadaşım bana aşağıdaki bu şiiri yazmış, bunu hep oku, beni hatırla demişti.

O günden bu güne 37 yıl geçti.

Ama bu ülkede yaşanan sorunlar her nedense hiç değişmedi.

Mutlu azınlık ve mutsuz çoğunluk hep aynı.

Yani varlıkta, yoklukta ‘dededen, babadan miras’ gibi devam ediyor.

Ben yıllar önce arkadaşımın yazdığı bu şiiri sizlerle paylaşmak istedim.Belki ‘değişik alanlardaki yüzsüzler’  bunu okurda kendine gelir. Kendilerini bugün kurtaran o ‘yüzsüzler’ aslında çocuklarına, torunlarına ne kadar çok kötülük ediyor, lanetliyor, artık bilseler, dulsalar, görseler iyi olacak.

SAHTE İNSANLAR

Dost görünüp arkandan söverler

Çıkarı olunca seni överler

Fırsatı bulunca acımadan döverler

Böyle insanlardan koru kendini.

Menfaat uğruna yerlere yatarlar

Dünya malı için dostunu satarlar

Fakiri tanımaz, zengini tutarlar

Böyle insanlardan koru kendini..

Arkadaşız diye kandırır seni

İçinde saklıdır amansız kini

Allah’ını unutmuş paradır dini

Böyle insanlardan koru kendini.

Güvenme sakın önün sözüne

Parmağını sokar bireyin gözüne

Aldırmaz, tükürsen dahi yüzüne

Böyle insanlardan koru kendini.

Ona güvenip sırrını verme

Varını, yoğunu önüne serme

İyilik yapıpta günaha girme

Böyle insanlardan koru kendini..