Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
Kayseri Şehir Hastanesinde ilk ameliyat gerçekleşti
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanemizin Çocuk ve Kadın Doğum klinikleri hariç tüm klinikleri Kayseri Şehir Hastanesine taşındı ve ilk ameliyat gerçekleştirildi.
Kayseri Şehir Hastanesi’nde Opr. Dr. Baki Taştan ve Dr. Sedat Çarkıt tarafından onkolojik cerrahi servis hastası Seher A.’na yapılan cerrahi operasyon başarılı bir şekilde tamamlandı. Merkez kampüste verilen tüm sağlık hizmetleri taşınma süresince devam ediyor.
Kayseri Şehir Hastanesine Ücretsiz Ulaşım Hizmeti
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Kayseri Şehir Hastanesine taşınma işlemleri devam ediyor. Bu süreçte Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinin taşınan polikliniklerine müracaat eden vatandaşlar sağlık hizmeti alımında herhangi bir aksama yaşamaması için taşımalı sistem uygulaması başladı. Bu uygulamayla birlikte tahsis edilen 2 minibüs hastaları 08:00 – 16:00 saatleri arasında Kayseri Şehir Hastanesine ücretsiz olarak taşıyor.
Kurum olarak taşınma sürecinde vatandaşların sağlık hizmeti alımında mağduriyet yaşamaması için çaba gösteriliyor.
Kayseri Şehir Hastanesinde Hizmet Veren Poliklinikler ve Klinikler
Kayseri Şehir Hastanesi taşınma sürecinde Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki, Anestezi, Beyin Cerrahi, Cildiye, Dâhiliye, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Enfeksiyon Hastalıkları, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Genel Cerrahi, Göğüs Hastalıkları, Göz Hastalıkları, Kadın hastalıkları ve Doğum, Kalp ve Damar Cerrahi, Kardiyoloji, Kulak Burun Boğaz, Nöroloji, Ortopedi, Psikiyatri ve Üroloji Poliklinik ve Klinikleri taşınarak Kayseri Şehir Hastanesinde hizmet vermeye başladı. Taşınma sürecinin 29 Mayıs 2018’de tamamlanması planlanıyor.
Erciyes Aile Hekimliği Eğitim Toplantısının İkincisi
İl Sağlık Müdürlüğü, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, TAHUD (Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği) işbirliği ile ikincisi düzenlenen “ Aile Hekimliğinde Tütün Kullanımına yaklaşım” konulu eğitim toplantısı; Erciyes Üniversitesi Kampüsü Sabancı Kültür Sitesi toplantı salonunda gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Hakan Poyrazoğlu’nun yaptığı eğitim toplantısına; İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ali Ramazan Benli, İldeki Aile Hekimi Uzmanları ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Kliniği Asistanları katıldı.
Açılış konuşmasının ardından Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sigara Bırakma Merkezinde görevli aynı zamanda Sıhhiye Semt Polikliniği Sorumlu Hekimi ve Aile Hekimliği Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Tijen Şengezer bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda; sigara bağımlılığının irade ve ahlak sorunu olarak düşünüldüğünü fakat bunun böyle bir şey olmadığını ve sigara bağımlılığının bir hastalık olduğunu ve bununla mücadelenin önemini vurguladı. Tedavi yöntemleri üzerinde de duran Şengezer ayrıca konuyla ilgili soruları da yanıtladı.
Program; İl Sağlık Müdürü Benli’nin “teşekkür plaketi vermesi” ve yeni bir sertifikasyonlu eğitim toplantısının planlanması ile son buldu.
MS ATAKLARINA KARŞI D VİTAMİNİ
Multipl Skleroz (MS), bağışıklık sistemindeki bozukluğu bağlı olarak beyin ve omurilikte çok sayıda plakların oluşması sonucu gelişen bir hastalık. Nedenleri hala tam olarak ortaya konulabilmiş değil.Ancak araştırmalar; virüslerden, sigara kullanımına, stresten aşırı tuz tüketimine kadar birçok etkenin hastalığı tetikleyebildiğini gösteriyor. MS hastalarında D vitamini eksikliğine sıkça rastlanması da özellikle uzun süredirdikkatleri MS ve D vitamini ilişkisine topluyor. Yeterli D vitamini almanın hastalığa karşı koruyucu olmasının yanı sıra ataklarda da etkili olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, D vitaminin MS hastalığı üzerine etkileri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Çoğunlukla genç erişkin çağda ortaya çıkan MS bugün dünyada yaklaşık 2.3 milyon insanı etkileyen bir sorun. Beyinde etkilenen bölgeye göre belirtiler kişiye göre farklılaşabiliyor. Erken dönemde tedavi edilmemesi durumunda yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilemesi MS’in önemini de artırıyor. Özellikle son 10 yılda MS’in tedavisine yönelik umut verici gelişmeler olmakla birlikte hastalıkla yaşayanlar için atakları önleyebilmek de son derece önem taşıyor. Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, son yıllarda yürütülen bilimsel çalışmaların yeterli düzeyde D vitamininin bağışıklık sistemini düzenleyerek, MS hastalarında faydalı etkiler yarattığını gösterdiğini söylüyor. Ataklarının sayısıyla birlikte şiddetinde de azalma oluyor.Yapılan birkaç çalışmada uygun dozlarda D vitamini alımının MS riskini de iki kat azalttığının gösterildiğini anlatan Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, “Çocuklarda yeterli D vitamini takviyesinin uzun dönem MS’ten koruyucu etkisi olabileceği düşünülüyor” diyor.
Belirtiler kişiden kişiye değişiyor
MS’in başlangıç aşamasında nörolojik bulguların bazı hastalarda kendiliğinden düzelmesi hekime başvuruyu dolayısıyla erten tanıyı geciktiriyor. Hastalığın belirtilerinin ve şiddetinin de kişiden kişiye değiştiğini hatırlatan Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, MS’li hastalarda ortaya çıkan bulgular konusunda şu bilgileri veriyor: “Vücudun bir tarafındaki kol ve bacakta veya her iki bacakta birden uyuşukluk, karıncalanma, iğnelenme, güç kaybı, spazm, kas sertliği, kramp, görme kaybı, çift görme, idrar kaçırma ve idrar aciliyeti, konuşma bozukluğu, cinsel fonksiyon bozuklukları, denge kaybı, yorgunluk, depresyon görülebiliyor.
D vitamini MS tedavisine önemli etki sağlıyor
MS ve D vitamini ilişkisiyle ilgili bilimsel çalışmalar hala devam ediyor. Elde edilen bilgilere göre, D vitamini eksikliği MS’teki nüks oranlarını da artıyor. Hastalarda sıklıkla D vitamini eksikliğine rastlandığını hatırlatan Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Özellikle, atak tedavisi için kullanılan ilaçlar, hastaların fiziksel engelliliğe bağlı daha az hareketli yaşam sürmeleri, günlerinin çoğunu kapalı ortamlarda geçirmeleri ya da güneşten yeterince faydalanamamaları bu duruma neden olarak gösteriliyor. Bununla beraber yeterli düzeyde D vitamininin bağışıklık sistemini düzenleyerek MS hastaları üzerindeki olumlu etkiler gösterdiğine dair bilimsel çalışmalar da bulunuyor.”
D vitamini depolarken bunlara dikkat!
MS hastalığında D vitamini faydaları bilinmekle birlikte, diğer taraftan hastaların sıcağa maruz kalmaları ve vücut ısısının yükselmesine bağlı atak geçirmelerini tetikleyebiliyor. Dolayısıyla, D vitamini ihtiyacı karşılanırken hastalığın ilerleme riski de ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle MS hastalarının güneşten yararlanırken dikkatli olmaları gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu şu önerilerde bulunuyor: “Öncelikle güneş ışınlarının daha eğik geldiği sabah 10 ve öğleden sonra 16’dan sonraki saatler tercih edilmeli. Güneşlenme süresi de 20-30 dakikadan uzun olmamalı. Bununla birlikte, kafa, boyun ve omurilik bölgesine direk güneş ışınlarının gelmemesine dikkat edilmeli. MS hastalarının tüm vücudun değil, yalnızca kol ve bacakların güneşlenmesi bile yeterli olabiliyor.”
Neden İyi Bir Kan Akışına İhtiyacınız Var?
İnanması zor ama vücudunuzun yaklaşık 96 bin km kan damarına sahip olduğunu biliyor muydunuz? Kalp ve diğer kaslarla birlikte dolaşım sistemimizi oluşturur ve vücudun her köşesine kan taşır. Fakat dolaşımın zayıf olduğu yerlerde kan akışı yavaşlar ve vücudunuzdaki hücreler ihtiyaç duyduğu oksijen ve besinleri alamamaya başlar. Sağlıklı bir kan dolaşımı için ihtiyacımız olanları Hastane Derindere Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ruken Hanavdeloğulları’ndanöğrendik…
Kol ve bacaklarınızda yeterince kan dolaşımı olmadığında el ve ayaklarda soğuma ve uyuşma görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Ruken Hanavdeloğulları; ‘Açık tenliyseniz, bacaklarınız mavi bir renk alabilir. Zayıf kan dolaşımı cildinizi kurutur, tırnaklarınızı kırılganlaştırır; özellikle bacak tüylerinin dökülmesine, erkeklerde ereksiyon problemlerine, diyabet hastası olanlarda yaraların geç iyileşmesine neden olur. Sigara damar duvarlarınıza zarar vererek kanınızın kalınlaşmasının önemli nedenlerinden biridir’diye konuştu.
Kan basıncınızı düzenli olarak kontrol edin.
Kan basıncınız çok yüksekse damarlarınızda sertleşme başlar. Herhangi bir sağlık probleminiz olmasa bile ayda bir tansiyonunuzu ölçtürün. Tansiyonunuz 12’den yüksekse mutlaka hekiminize başvurarak gerekli tedavinizi yaptırın. Su içmeye özen gösterin!
Kanın büyük bölümü sudan oluşur. Bu nedenle günde en az 8 bardak su içmeyi hedefleyin. Egzersiz yapıyorsanız veya hava sıcaksa daha fazla su tüketmeniz gerekir.
Mümkün olduğunca hareket edin!
Uzun süreli sabit pozisyonda oturmak bacak kaslarınızı zayıflatır ve bacaklarınızdaki kan akışını yavaşlatır; bu da pıhtı oluşumuna yol açabilir. Oturarak çalışıyorsanız belirli sürelerle ara verin. Yerinizden kalkıp hareket edin, vücudunuzu esnetin. Hareket bacak damarlarınızdaki kan akışını düzenler. Yoga gibi fiziksel aktiviteler kan akışınızı düzenler. Hareket ettiğinizde, hücrelerinize oksijen getirerek sağlıklı bir kan dolaşımına sahip olmanızı sağlar.
Düzenli egzersiz yaşam kalitenizi ve sürenizi artırır.
Düzenli egzersiz vücudunuzun daha fazla oksijenlenmesine yardımcı olur. Bu da kalbinizin kan pompalamasını artırır, kalbinizi güçlendirerek tansiyonunuzu düşürür. Haftada 5-7 gün 30 dakika egzersiz yapmak için bir hedef belirleyin.
Sağlıklı beslenin!
Dengeli bir diyet için bol bol meyve ve sebze yiyin. Kırmızı et, tavuk, peynir ve diğer hayvansal kaynaklarda bulunan doymuş yağlardan uzak durun. Tuz tüketiminizi sınırlayın. Böylece kilonuzu sağlıklı aralıkta korurken,kolesterol ve kan basıncınızı da kontrol altında tutabilirsiniz.
Sadece saçınızı değil; vücudunuzu da fırçalayın!
Kuru cildinizi, sert, düz kılları olan bir fırçayla ayaklarınızdan bacaklarınız ve kollarınıza doğru aşağıdan yukarıya olacak şekilde fırçalayın. Her gün banyodan önce bu işlemi yapmanız kan dolaşımınızı hızlandırır. Kuru fırçalama kuru ciltlerden de kurtulur. Her gün, duştan hemen önce yap.