Sağlık haberleri (26.06.2018)

Kayseri Sağlıkta İnovasyon Girişimcilik ve Proje Sempozyumu Tamamlandı

Müdürlüğümüz AR-Ge Birimi tarafından  Kayseri Şehir Hastanesi Konferans salonunda “Kayseri Sağlıkta İnovasyon Girişimcilik ve Proje Sempozyumu” gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını İl Sağlık Müdürümüz Dr. Öğr. Üyesi Ali Ramazan Benli’nin yaptığı ve bir gün süren sempozyumda konuşmacı olarak Aselsan Trafik Otomasyon ve Sağlık Sistemleri Grup Başkanı Erkan Dorken, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu, Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ve Dr. Öğretim Üyesi Seçil Yılmaz katılmıştır.

Açılış konuşmasında İl Sağlık Müdürümüz Benli; Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından 2003 yılında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile gerçekleştirilen sağlık reformları kapsamında sağlık sisteminde köklü bir değişim yaşanmaya başlanmıştır. 2005 yılında Türkiye’nin Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamasıyla sağlık alanında meydana gelen bu hızlı değişimin AB sağlık politikalarına entegrasyonu önem kazanmıştır.

Reform kapsamına alınan sağlık sektörü her ne kadar “emek yoğun bir sektör” olsa da sağlıkta dönüşüm programının amaçladığı gibi sağlık hizmetlerinin hakkaniyete uygun, kaliteli, ulaşılabilir ve sürdürülebilir bir biçimde sunulmasında, sektördeki teknolojik gelişmeler göz ardı edilemez bir öneme sahiptir.
Bu sempozyumun amacı sağlık alanında proje, patent, araştırma ve geliştirme çabası olan herkesin bilgiye erişimini sağlamak ve desteklemektir. Burada daha önce biyomedikal alanda uğraşan hocalarımız ile toplandığımızda çok değerli fikirlerin ürüne çevriminde sıkıntılarla karşılaşıldığını öğrendim. Bu sempozyum bu sıkıntıların aşımındaki yöntemleri bahsetmenin yanında şehrimizde kurmayı düşündüğümüz kuluçka merkezine de öncülük edecektir” dedi.

Daha sonra dereceye giren girişimcilere hediyelerin verildiği sempozyumda; Nuh Naci Yazgan ve Abdullah Gül Üniversitesi Ar-Ge çalışmaları, Tıpta Girişimcilik ve İnovasyon Sertifikası, Sağlık girişimcileri İçin Yalın Girişim ve İş Modeli Kanvasına Giriş Sertifikası, Sağlık Girişimleri İçin Örneklerle Patent Farkındalık Eğitimine Giriş Sertifikası, Sağlık Girişimcilerinin Dünyaya Açılmasının Yolu, Etkili İngilizce Sunum Tekniklerine Giriş Sertifikası, Sağlıkta Markalaşma ve Dijital İtibar; Kişisel Web Sitesi Kurma, Devam Ettirme ve Etkin Kullanmaya Giriş Sertifikası eğitimleri verilmiştir.

Program; katılımcılara eğitim sertifikalarının verilmesi ile son bulmuştur.

Bünyan Güllüce 13 No’lu Aile Hekimliği Birimi Düzenlenen Törenle Hizmete Açıldı

İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı olarak Bünyan’ın Güllüce Mahallesinde kurulan 13 No’lu Aile Hekimliği Birimi düzenlenen törenle hizmete açıldı. Saygı duruşu ve istiklal marşı ile başlayan törene; önceki  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız, İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ali Ramazan Benli, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. İsmail Kılıç, Sağlık yöneticileri ve Güllüce’de yaşayan çok sayıda vatandaş katıldı.

Açılış ve hoşgeldiniz konuşmasını yapan İl Sağlık Müdürü Benli; sağlıkta dönüşümle birlikte Aile Hekimliği sistemine geçildiğini, aile hekimliği sisteminin birinci basamaktaki öneminden bahsederek“birinci basamak sağlık hizmetleri,  toplumu ciddi anlamda etkileyen kimi zaman ölümcül sonuçlar doğurabilen hastalıkların önlenmesinde önemli rollere sahiptir.

Sağlık sisteminde bireylerin ilk giriş kapısı olan Aile Sağlığı Merkezlerinde; Hekimler kendilerine bağlı bireylerin sağlıklarının korunmasından ve hastalıklarının tedavi edilmesinden birinci derecede sorumludurlar.

ASM’lerde vatandaşlarımıza yönelik koruyucu sağlık hizmetleri başta olmak üzere, birinci basamak teşhis,  tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri, yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapılmaksızın, her bir kişiye kapsamlı ve devamlı olarak verilmektedir” dedi.

Daha sonra kürsüye gelen Sayın Yıldız ise başta İl Sağlık Müdürümüz olmak üzereemeği geçen herkese teşekkür ederek Aile Hekimliği Birimimininhayırlı uğurlu olması temennisinde bulundu.

Bağımlılık Tedavisinde Yeni Umut

Türkiye’de ilk kez Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nde kullanılmaya başlayan “bağımlılık tedavisi enjeksiyonu”nun kısa sürede bağımlılık çipinin yerini alacağına inanılıyor.

Bağımlılık çipinin yerini alacağına kesin gözüyle bakılan bağımlılık enjeksiyonu hakkında Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Bağımlılık Merkezi Direktörü Prof. Dr. Kültegin Ögel şunları söyledi; Son yıllarda bağımlılık alanında “çip” rüzgarı esti. Halk arasında “çip” adı verilen, bilimsel dünyada implant olarak adlandırılan ilaç, bağımlılığın tekrarlamasının önlenmesinde önemli bir yere sahipti. Çip takıldığında, kişi özellikle eroin gibi uyuşturucu maddeleri kullandığında, bu maddeler etkilemiyordu, böylece kişi bağımlılığına geri dönmüyordu.

Ancak çipin pabucunu dama atacak yeni bir ilaç ülkemize geldi. Nalmefen isimli etken maddeye sahip bir enjeksiyon. Bu ilaç, aynı çipte olduğu gibi bedene uyuşturucu girdiğinde etkisini nötralize ediyor ve kişinin bağımlılığa geri dönmesini engelliyor.

Etkisi 3 Ay Süren İğne

Bu ilaç aslında yıllardır var olan etkili olduğunu bildiğimiz bir ilaç. İşin yeni tarafı ise bunun bir enjeksiyon formunun üretilmesi. Bu ilaç enjekte edildiğinde 3 ay bedende kalıyor. Bir sefer “iğne” yapılıyor ve etkisi 3 ay devam ediyor.

Enjeksiyonun Avantajı Çipteki Dezavantajları Ortadan Kaldırması

Enjeksiyonun en büyük avantajı, çip gibi bedeni kesmek ve cilt altına yerleştirmek gerekmiyor. Çipin takılması için küçük bir ameliyat gerekirken, bu ilaçta buna gerek yok. Bir enjeksiyon yapılması yeterli.

Çip için yapılan operasyonlarda, iltihap oluşması, yara iyileşmesinde gecikme gibi sorunlar varken, enjeksiyonda bu sorunlar yaşanmıyor. Hastanın bedeninde izler kalmıyor. Antibiyotik ve benzeri koruyucu ilaçlara gerek kalmıyor.

Alkol Bağımlılığında da Etkili

Enjeksiyonun içindeki maddenin alkol tedavisinde de etkin bir ilaç olduğunu biliyoruz. Bu nedenle farklı bağımlılıklarda kullanmak da mümkün olacak.

Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde ruhsat alan bu ilacın bağımlılığın tedavisinde önemli bir yeri olacağına inanıyoruz. Ancak bütün ilaçlarda olduğu gibi, ilaç doğru zamanda ve doğru yerde kullanıldığında etkin olur. Bu nedenle bir bağımlılık uzmanının önerisi olmadan kullanılmamalıdır.“

Argan yağı ve erik çekirdeği ile özlenen saçlar

Yaz mevsiminin sıcak günleri kapıda. Bu mevsimde söz konusu saçlarımız olduğunda sarf ettiğimiz efor her zamankinden daha fazla. Kuruyan saç dipleri, kırılganlaşan saç uçları, matlaşan saç telleri…
Saçları gençlik zamanlarına döndürmek için ise saç uzmanı Isana Hair Professional’ın geniş yelpazedeki tecrübesine ihtiyaç var.

Argan yağı ve erik çekirdeği yağı içeren Isana Professional Saç Bakım Kremi, çok yıpranmış kuru saçlar için geliştirildi. Argan yağı, erik çekirdeği yağı ile Pro-Vitamin B5’den elde edilen bitkisel bakım yağı kompleksi, saçları ağırlaştırmadan yıpranmış saç yüzeyinin yenilenmesini destekliyor. Elektriklenmeyi önleyen iyon teknolojisi sayesinde saçlar ışıltılı bir görünüme ve hissedilebilir bir yumuşaklığa kavuşuyor. Fiyatı: 19,99 TL

Alterra ile “Doğanın sadece cildimize değil, ruhumuza da iyi gelen gücü”

Avrupalı kadınların elinden düşürmediği, kadın forumlarda kısa zamanda cilde kazandırdığı etkilerle konuşulan Alterra Organik Cilt Bakımı ve Kozmetik ürünleri, bir süredir Rossmann Mağazaları’nda tüketiciye ulaşıyor.

Özellikle yorgun ciltlerin ihtiyaçlarına göre geliştirilen Alterra 50ml Organik E Vitaminli ve Yaşlanma Karşıtı Q10 Gündüz Kremi, gücünü ve kısa zamanda görülebilen mucizevi etkisini Ginko ağacının yapraklarına, organik yeşil çaya, doğal Q10’e ve E vitaminine borçlu.

Cildin kendini yenileme sürecini hızlandıran, bambu ve orkide özleri ile cildin görümünü hızlıca toparlayan, pürüzsüzleştiren ve canlandıran ürün, değerli badem yağları ve organik jojoba yağı ile de cildi müthiş etkili bir şekilde besliyor.

Doğal ve organik içerikli cilt bakım ürünlerinin etkisini keşfedin;

Alterra Organik Anti-Age Gece Kremi de organik argan yağı ve organik kayısı çekirdeği yağının bileşimi ile gece boyu süren bir yenilenme sürecine imza atıyor. Orkide özü ve organik jojoba yağı ile cildinizi pürüzsüzleştiren, besleyen ve erken cilt yaşlanmasına “dur” diyen ürün, aynı içeriklere sahip Yaşlanma Karşıtı Orkide İçerikli Toniği ile de cildi yıpratmadan makyaj, kir ve fazla yağdan arındırıyor.

Organik tarımdan elde edilen shea yağı ve soya yağının birleşiminden oluşan zengin içeriği ile göz çevresini onaran Alterra Organik Göz Kremi, argan yağı sayesinde göz çevresindeki cildi onarırken, Macademya fındığı ve badem yağı ile değerli orkide özleri canlılık veren bir bakım sağlıyor. Ginko ağacı yaprağı özü, doğal Q10 ve E vitamini serbest radikallere karşı koruyor ve erken yaşlanmaya karşı savaşıyor.

Yoğun organik amaranth yağı ile organik argan yağı ve shea yağı cildin temizlerken besleyen Alterra Organik Orkide Özlü Temizleme Sütü ise organik zeytinyağı içeriği ile olgun ciltlerin en sevdiklerinden biri olmaya aday…

Alterra serisinin önerilen fiyatları ise şöyle;

50ml Alterra Organik E Vitaminli ve Yaşlanma Karşıtı Q10 Gündüz Kremi; 24.99 TL

Alterra Organik Anti-Age Gece Kremi; 24.99 TL

Alterra Organik Göz Kremi; 26.99 TL.

Alterra Organik Temizleme Sütü; 14.99 TL

Alterra Organik Tonik; 14.99 TL

Mağaza listesi için: www.rossmann.com.tr

NaTrue Sertifikası ne demek?

-Merkezi Brüksel’de olan NaTrue Organizasyonu ve Bilimsel Kurulu ile gerçek doğal kozmetik ile doğala benzer kozmetikler dünyada ilk defa tam olarak ayrılıyor.

-2007 yılında NaTrue’nun kurulması ile doğal ve organik kozmetik ürünlerde tek ve evrensel bir belge ile bu durum açıklığa kavuştu. Böylece tüketicinin kafasındaki karışıklıkta son bulmuş ve güvenli bir şekilde doğal ve organik ürünleri satın alınabilir hale geldi.

-NaTrue’un kuruluş amacı aslına bakarsak doğal ve organik olmayan birçok ürünü doğal ve organik ürünlerden ayırmak.

-NaTrue organik sertifikasını taşıyan az sayıda üründen biri olmasıyla diğer kozmetik markalarından ayrılıyor.

Kabak Detoksu İle Yaz Aylarında Fit Ve Enerjik Kalın

Düşük kalorisi, içerdiği vitaminler ve antioksidan özelliği ile kabak, yaz aylarında fit ve zinde kalmak için vazgeçilmez bir besin. Doğru bir beslenme planı ile tüketilen kabak, hızlı bir şekilde kilo vermeye yardımcı olmanın yanı sıra vücuda enerji sağlıyor; cilt, kalp ve göz sağlığını koruyor.

Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı, sağlıklı bir şekilde yağ yakmayı sağlayan kabak detoksu ve kabağın faydaları hakkında bilgi verdi.

KALORİSİ DÜŞÜK, VİTAMİN DEĞERİ YÜKSEK

Kabak, sağlıklı ve formda kalmayı sağlayan mucize besinlerden biridir. Dışı kalın kabuklu, içi ise yumuşak bir yapıya sahip olan kabak; A-B1-C-E-K vitaminleri, magnezyum, demir, bakır başta olmak üzere karonten alfa, karoten beta, mineraller açısından oldukça zengindir. Genellikle hafif de olsa pişirilerek tüketilen kabağın 100 gramı oldukça düşük denilebilen 45 kalori içermektedir. Lifli bir besin olan kabağın tüm bu özellikleri sadece kilo vermek için değil kalp, göz, cilt sağlığını korumak için de önem arz ediyor.

KABAĞIN 7 FAYDASI

* Düşük kalorisi ile sağlıklı bir şekilde yağ yakımını kolaylaştırır

* İçerdiği mineral ve magnezyum ile kemik sağlığını korur

* Beta karoten ve luteini içeriği ile göz sağlığına etki eder

* Bol lifli yapısı ile sindirim sorunlarına çözüm olur

* Zengin C vitamini ile bağışıklığı artırır

* A vitamini, beta karoten ile cilt sağlığını korur

* Potasyum ile kaslara enerji sağlar

KABAK DETOKSU İLE KIRILMAZ DENİLEN KİLOLAR KIRILIYOR

Yaz aylarında da hem fit kalmak hem de vücudu arındırmak için de kabak detoksu yardımcı olabilir. Bol su tüketimiyle, 3 gün uygulanabilen kabak detoksu, ramazanda alınan kilolar ve hatta tatile gitmeden verilmek istenilen son fazlalıklar için ideal bir detokstur. Kabak detoksları kırılamayan kiloların kırılması içinde kullanılabilir. Uzun süre kilo vermiş ve vücudu bir kiloda takılmış, sabitlenmiş bireylerde kiloların kırılması için doğru detoksların uygulanması kiloyu harekete geçirir.

KABAK DETOKSU İLE HAFİFLEYİN

Oldukça düşük kalorili ve hafif kabak detoksu için, 2 adet orta boy kabağı rendeleyin. Yağsız tavada hafif pişirin. Soğutulduktan sonra 2 yemek kaşığı yoğurt ile karıştırın. İçerisine 2 adet ceviz, arzuya göre dereotu, nane, kırmızıbiber, karabiber, kekik ekleyin. Kabak detoksu öğle ve akşam yemeği olarak tüketilebilir. Bu detoks ile sabah kahvaltısında mutlaka 2 yumurta ve 1 dilim peynir ile protein; ara öğünlerde toplam 2 adet meyve seçimi ile lif alınmalıdır. Kabak detoksu 3 gün uygulanmalı; hamile, emziren anne ya da kronik hastalığı olanlar uzmanlara danışmalıdır. Kabak detoksu, daha fit ve arınmış bir vücut isteyen kişiler tarafından doğru bir şekilde 3 gün uygulandığında 2-3 kilo vermeyi sağlayabilmektedir.

AMELİYATSIZ GENÇLEŞMENİN SIRRI IŞIK DOLGUSU YORGUN VE MUTSUZ BAKIŞLARA ELVEDA

 Gözler kalbin aynası mıdır bilinmez ama gözaltındaki mor halkalar sizi olduğunuzdan daha yaşlı ve mutsuz gösterebilir. Kadın ve erkeklerin muzdarip olduğu bu sorun çoğu zaman krem gibi geçici seçenekler ile ortadan kaldırılmaya çalışılsa da istenen sonuçlar elde edilemez.

 İçerdiği hyalüronik asit ile cildin esnekliğini geri kazandıran ışık dolgusu, göz altındaki çukurları yükselterek yazın ışıldayan bakışlara sahip olmanızı sağlar. Ameliyatsız gençleşmenin formülü ışık dolgusu ile yaşlanmanın etkilerini durdurabilirsiniz diyen Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuba Oskay, şu bilgileri verdi:

Gözler, kişinin yüzünde ilk bakışta farkedilen ve yüzün estetik görünümünde en önemli bölgedir. Çökmüş gözaltları birçok kadın ve erkeğin estetik sorunlarının başında gelir.Gözlerin altındaki mor halkalaryaş ilerledikçe daha çok dikkat çekmeye başlar. Ancak bazen genetik yapımızla alakalı olarak çok genç yaşlarda da ortaya çıkabilir.

Alerjik reaksiyonlar, uzun süre bilgisayar ekranına bakılarak yapılan işler, yatış şekli, güneş, alkol, sigara, kötü beslenme, uykusuzluk ve çevre kirliliği nedeniyle artış gösteren gözaltı morlukları ve gözaltı çöküklüğü kişiyi mutsuz, yorgun ve olduğundan daha yaşlı gösterir. Sıklıkla makyajla ve kremlerlekapatılmaya çalışılsa da yeterince başarılı sonuçlar elde edilemez.

YAŞLANMANIN ETKİLERİNİ DOLDURUN

Göz altı ışık dolgusu hem gözaltındaki boşluğu doldurmakta hem de gözaltı morluğuna neden olan gevşek bağ dokusunu onarmaktadır. İnce bağ dokusu yüzünden görünen damar yapıları gözaltı ışık dolgusu sayesinde onarılır,böylece göz çevresi daha aydınlık ve daha pürüzsüz görünür.

Işık dolgusundaki hyalüronik asidin etkisiyle göz altındaki çukurluklar yükseltilerek ışığı daha iyi yansıtması sağlanır. Ayrıca cildin en temel ihtiyacı olan vitamin, aminoasit, antioksidan ve mineral içeriği sayesinde deride uzun süreli nemlendirme, doku yenilenmesi ve esneklik sağlanarak yaşlanma etkilerini geciktirir.

DAHA GENÇ VE DİNAMİK BAKIŞLAR

Göz altı ışık dolgusu ile kadın ve erkeklerde oluşan yorgun görüntü çok büyük oranda azaltılır ve daha genç, daha dinamik bakışlar elde edilir. Gebe olmayan ve bebek emzirmeyen kadınlara  ve 18 yaş üstü herkese

Gözaltı çukuru ve göz pınarı ön planda olup, torbalanma eğilimi az olan kişilerde en iyi sonuçlar alınır. Aşırı torbalanma ve koyuluğun eşlik ettiği gözaltı çöküklüğünde tercih edilmez.Gözaltı anatomik yapısı ve ince derisi nedeniyle özel bir bölgedir. Bu nedenle göz altı dolgusu anatomiyi iyi bilen deneyimli doktorlarca yapılmalıdır.

İŞLEM SONRASIGÖZLE GÖRÜLÜR DEĞİŞİM YAŞANIR

Yaklaşık 15 – 20 dakika süren uygulama sırasında göz altına hiçbir ağrı ya da sızıya neden olmayacak incelikte bir enjeksiyon yardımı ile bu özel karışım eşit bir şekilde her iki alt göz kapağına uygulanır. Enjeksiyonun hemen ardından ciltte yükselme farkedilir, mor görünüm yaklaşık bir ay içinde ortadan kalkar. Gözlere herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı uygulamada kalıcılık süresi kişinin deri yapısı ve ten rengine göre değişmekle birlikte yaklaşık 1 yıl devam eder.

Gözaltı ışık dolgusu yaptıranlar kolay ve pratik bir işlem olduğundan dolayı işlem sonrası günlük sosyal yaşantısına ve işine rahatlıkla devam edebilir.Uygulama sonrası cildin hassasiyetine bağlı olarak hafif ödem ve basit morluklar oluşabilir.