Ramazanda ağız bakımı ve migrene karşı uyarı

Ramazan ayı kronik hastalıkları olan kişilerin hastalıklarının nüksetmemesi için çok daha dikkatli davranmaları gereken bir dönem… Özellikle uzun süreli açlık ve susuzlukla tetiklenen migrenle savaşanların çok daha dikkatli olması gerekiyor. Hastane Derindere Nöroloji Bölümü Uzmanı Dr. Keriman Oğuz’dan migren hastalarının Ramazan ayı boyunca dikkat etmesi gerekenleri öğrendik…

Kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülen, kişinin günlük yaşam aktivitesini, iş verimliliğini ve konsantrasyonunu önemli derecede etkileyebilen migrenin ülkemizde her 6-7 kişiden birinde görüldüğünü dile getiren Uzm. Dr. Keriman Oğuz; ‘Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık 2 kat daha fazla ve daha şiddetli görülen migren atakları genellikle 4-72 saat sürer. Ağrı tek taraflı ve zonklayıcıdır. Baş ağrısı, yürümek ya da öne eğilmek gibi fiziksel aktiviteler ile şiddetlenir. Ağrıya bulantı ve kusma eşlik edebilir. Işık ve yüksek sese karşı hassasiyet oluşur. Migren atağını başlatabilen veya atak geçirme riskini artıran tetikleyiciler vardır. Her migren tetikleyicisi, tüm hastalarda ağrıya neden olmayabilir. Stres, menstrüasyon, açlık, az veya fazla uyumak, alkol (özellikle şarap), koku (parfüm ya da keskin kokulu oda kokuları veya kimyasallar) sigara dumanı, parlak ışık, hava değişimleri (nem, basınç, rüzgar) ve bazı besinler migreni tetikleyebilir’  açıklamasında bulundu.

Oruç tutarken migren ağrısı yaşamak istemiyorsanız…

  • İftar ve sahurda beyaz peynirden mümkün olduğunca uzak durun. Özellikle sert peynirlerde olan tiramin maddesi migreninizi tetikleyebilir.
  • Magnezyum, koenzim Q10, riboflavin içeren ve migren ağrılarını azaltan hurma, mercimek, nohut, kuru fasulye, tam tahıllar, ıspanak, nane, pazı, roka, pancar gibi yeşil yapraklı sebzelere sofranızda yer açın. Turşu ve salamura gıdalar gibi fermente yiyecekler migreninizi tetikleyebilir; bu nedenle ölçülü tüketin. Özellikle hem tiramin hem de histamin içeren lahana turşusunu mümkün olduğunca yememeye çalışın. Turşudan vazgeçmem diyenlerdenseniz hazır turşular yerine tiramin ve histamin oranı daha düşük olan ev yapımı turşuları tercih edin.
  • Salam, sucuk, sosis, pastırma, jambon gibi ısıl işlem görmüş gıdaları sofranızdan kaldırın.
  • İftardan sonra çay ve kahve tüketimini sınırlandırın.
  • İftarla sahur arasında en az 2 litre su için.
  • Şekerli tatlılardan uzak durun.
  • Lezzet artırmak için kullanılan monosodyum glutamat (MSG) içeriği olan işlenmiş ve ambalajlı gıdaları tüketmeyin.
  • Çok sık kahve içmeyin; çünkü kafein azlığı veya yoksunluğu da ağrılarınızı artırabilir.
  • Aşırı yağlı, kızartma ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmek yerine, sebze ağırlıklı beslenmeyi tercih edin.
  • İftar ve sahur arasında az ve sık sık beslenin.
  • Sahur yapmadan oruç tutmamaya çalışın.
  • Uyku düzeniniz değiştiği için atakların görülme sıklığı artabilir. Dinlenme fırsatlarınızı değerlendirin. Az uyku veya fazla uyku migren ağrısını tetikleyebilir.
  • Migren stresle birlikte tetiklenen bir ağrı olduğu için stresten uzak durun. Rahatlamak için kendinizi yormadan, 30 dakikalık yürüyüşler yapın.
  • Gün içinde açlık ile baş ağrısı tetiklenme olasılığından dolayı aşırı fiziksel aktiviteden kaçının.
  • Güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde dışarı çıkmamaya çalışın. Çıkmanız gerekiyorsa koruyucu şapka ve gözlük kullanın.
  • Çok sıcak ve nemli bir ortamdan klimalı soğuk bir ortama geçiş gibi ani ısı değişikliklerinden kaçının.
  • Çok uzun süreli bilgisayar ve televizyon başında kalmayın. Her fırsatta mola vererek gözlerinizi dinlendirin.
  • Gürültülü ve havasız ortamlardan kaçının.
  • Migren ağrıları başladığında karanlık, sessiz bir odada dinlenin, uyuyun ya da ağrı bölgesine buz uygulaması yapın.
  • Şiddetli ve sık ataklar yaşıyorsanız mutlaka nöroloji uzmanına başvurun.
    • İftardan ve özellikle sahurdan sonra dişlerinizi ve dilinizi düzenli olarak fırçalayın. Diş fırçalamanın banyo yapmaktan bir farkı yoktur banyo yapmak nasıl orucu bozmuyorsa temizlik amacıyla dişlerin fırçalanması da orucu bozmayacaktır.
    • Diş fırçasının ulaşamadığı bölgelerdeki yemek ve bakteri artıklarını temizlemede önemli bir rolü olan diş ipini kullanmaya özen gösterin.
    • Ramazanda işlenmiş gıdaları, aşırı baharatlı yemekleri, soğan veya sarımsak gibi kokuya neden olacak yiyecekleri tüketmekten mümkün olduğunca kaçının.
    • Ağız kuruluğu ve ağız kokusuna neden olan sigarayı bırakın; bırakamıyorsanız azaltmaya çalışın.
    • Gece yatmadan hareketli protezlerinizin çıkararak bakımını yapın ve sabah tekrar takın.
    • Eski köprü ve diş protezlerinizin tedavi zamanı geldiyse Ramazan ayının bitmesini beklemeyin. Eski köprü ve diş protezleri zamanla gıda birikmesine yol açabileceğinden kötü ağız kokusuna neden olur.
    • Tükürük salgınızın artarak ağız temizliğinize yardımcı olması için şekersiz ve xylitol içeren sakızlar çiğneyin.
    • Domates, elma kereviz, maydanoz, pırasa gibi su içeriği bol olan sebze ve meyveleri tüketin.Günlük hayatımızda sosyal ilişkilerimizi ciddi anlamda etkileyen ağız kokusu problemini, uzun süreli açlık ve susuzluğun yaşandığı Ramazan döneminde yaşamamak için yapmamız gerekenleri Hastane Derindere Ağız ve Diş Sağlığı Bölümünden Dt. Deniz Başaran’dan öğrendik…

      Her insanın zaman zaman yaşadığı bir problem olan ağız kokusunun sosyo-psikolojik problemlere neden olabileceğini belirten Dt. Deniz başaran, ‘Diş çürükleri ve iltihaplı dişetleri ağız kokusunun sebebi olabilir ancak oruç tutarken görülen ağız kokusunun başlıca sebebi, mide ve barsak hareketlerinde azalmaya bağlı olarak buradaki bakterilerin uzaklaştırılamaması ve sayısının açlık süresi uzadıkça artmasıdır. Ayrıca yaz aylarında 14 saati bulan açlık ve susuzluk durumunda vücudumuz enerji ihtiyacını karşılamak için yağ ve proteinleri de kullanmaya başlar bu ürünler parçalandığında ortaya çıkan bazı yan ürünler de akciğerlerden dışarı atılan havanın içinde bulunur ve maalesef kötü kokuludur’ açıklamasında bulundu.

      Oruçluyken Ağız Kokusunu Önlemek İçin Bu Önerileri Dikkate Alın!

      Her sağlıklı bireyde sabah uyandığında, uyku esnasında tükürük akışının azalması, ağızdaki besin kalıntılarının ağızda çürümesi, dil sırtında üreyen bakteriler ve sindirim kanalında biriken gazlar nedeniyle ağız kokusu ortaya çıkabilir. Gecenin açlığı ile ağızda görülen bu belirtilerle oruç tutarken gün boyunca baş başa kalıyoruz. Bunu engellemek için;

    • İftarda ve sahurda bol bol su tüketin. Çok su içmek dilinizin kurumasını engelleyerek; ağız içindeki bakterileri üretimini engeller; tükürük salgısını artırarak ağız kokusunu azaltır.
    • Geceleri burnunuz tıkalı uyumayın. Burun tıkanıklığı, ağızdan nefes aldığınız için ağızda bakteri oluşumuna ve beraberinde ağız kokusuna yol açar.
    • Diş problemleriniz varsa Ramazan sonuna ertelemeyin. Ramazan ayında da diş muayenesi ve profesyonel temizlik için diş hekiminizi ziyaret edin.
    • Diş taşlarınızdan kurtulun! Diş taşları ağız kokusu sebebidir ve diş fırçalamasının etkinliğini azaltır. Fırça sadece oluşmuş olan taşların yüzeyini temizleyebilir ve taşın altında kalan diş ve dişeti temizlenememiş olur. Diş taşı temizliği ile temizlenemeyen alanlar ortadan kaldırılabilir. Ramazan başlamadan diş taşı temizliğinizi yaptırmanız ağız kokunuzu büyük ölçüde önleyecektir.
    • Kafein içerikli içecekleri daha az tüketin, kahve ve kola gibi içecekler vücutta suyun tutulumunu azaltıcı özelliktedirler ve tükürük üretimini azaltan bir özellik göstererek ağız kuruluğuna sebep olurlar.
    • Eksik dişler yeterli çiğneme yapabilmemize engel olur. Çiğneme fonksiyonunun tam olması ağız ve vücut sağlığı için son derece önemli ve gereklidir. Doktorunuzdan eksik dişlerinizin tedavisi için size en uygun çözümü bulması konusunda yardım isteyin.