Ramazan öncesi (Köşe yazısı 12.05.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Her ramazan öncesi başlayan ‘fırsatçılık, haksız kazanç, hileli, katkılı. Bozuk, son kullanma tarihi geçmiş gıdalar’ olayı bu seçim dönemi tavizlerinde zirveye çıkacak gibi.

Başta Ramazan pidesi olmak üzere, sebze-meyve fiyatlarındaki, Ramazan sofralarının vazgeçilmezi, pastırma, sucuk, sucukiçi, hurma olmak üzere bir çok gıda da kendini zam ile şimdiden gösteriyor.

Bu konuda yapılan toplantılar, uyarılar, alınan önlemler, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim nedeniyle uygulanamayacak ve sözde kalacak. Bundan yine piyasalardan çok alım gücü düşen vatandaş etkilenecek. Sonuçta insanların ramazan ayları bile fırsatçıları kazandıracak.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan öncesi fiyatları ve çiftçilerin taleplerini açıkladı. Bayraktar’ın açıklamalardan bazı önemli bölümler şöyle.

Ramazan nedeniyle tüm gözler gıda fiyatlarına çevrilmiştir. Beklentimiz bütün kesimlerin sorumlu davranması, artan talebin suiistimal edilmemesidir.

Ramazan’da çok tüketilen ürünlerde üretici market fiyatlarına dikkat edilmesi, bunun takibinin yapılması gerekiyor. Biz, bu işin takipçisi olacağız.

Spekülasyona fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalıdır.

Üretici, hal, pazar ve market fiyatlarını takibe devam ediyoruz. ‘Ramazan fırsatçılığı yapılmasın’ diyoruz.

Ramazan ayı öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki farkı en fazla yüzde 559,3 ile lahanada görüldü.

Ette üreticimizi besilik canlı hayvan ve yem fiyatlarındaki artış olumsuz etkilemektedir. Bu fiyatları da tetikleyen döviz kurundaki yükseliştir.

Bu yıl ve geçen Ramazan öncesi arasında dana eti fiyatlarındaki artış enflasyonun çok altında kalmıştır.  Üreticide kuzu eti fiyatı yüzde 24 artarken, dana etindeki fiyat artışı yüzde 4,5 oldu.

Tüketicide ise kuzu etinin fiyatı yüzde 25 artarken, dana eti fiyatındaki artış ise yüzde 2,7’de kaldı.

Her zaman dile getiriyoruz, besilik dana ve özellikle yem maliyetlerinde düşüş sağlanmadan et fiyatlarını indirmek mümkün değildir.

Hazineye ait arazilerde ecrimisil ödeyerek tarımsal üretim yapan çiftçilerimizin çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıt yaptırabilmelerinin yolu açılmalıdır.

İntikal işlemlerini hızlandırmak için, 15 Mayıs 2018 tarihine kadar uzatılan ‘miras kalan tarım arazilerinin intikal işlemleri esnasında alınan tapu harcı muafiyeti’ devam ettirilmelidir.

Çiftçilerimize verilen doğrudan destekler, Tarım Kanununda öngörüldüğü gibi gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 1’ine çıkarılmalıdır.

Tarımsal desteklerden alınan yüzde 2-4 stopaj kesintisi kaldırılmalıdır.

Çiftçilerimizin 2 bin liranın üzerinde vadesi geçmiş vergi, tarımsal amaçlı sulamada kullanılan elektrik, sulama işletme ve bakım ücreti, su kullanım hizmet bedeli borçlarının desteklerden kesilmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.

Tarımda kullanılan elektrik, tohum, fide ve ilaçtan alınan KDV sıfırlanmalı, elektrikteki enerji fonu ve TRT payı kaldırılmalıdır. Hayvancılık işletmelerinde kullanılan elektriğe tarımsal sulama abone grubu tarifesi uygulanmalıdır.

Çiftçimizin düşük faizli kredi talebi karşılanmalı, tarımsal kredilerde kredi masrafları alınmamalı, sigorta mecburiyeti kaldırılmalıdır.

Çiftçilerimize yeni finansman olanakları sağlanmalı, takibe düşmüş kredi borçları faizsiz ve uzun vadeli olarak yapılandırılmalıdır.

Tarım sigortalarında primler çiftçimizin ödeyebileceği seviyelere çekilmeli, sigorta kapsamı genişletilmelidir.

Tarım Bağ-Kurlularda aylık prim ödeme gün sayısı 25 günden, 2008 yılında olduğu gibi yeniden 15 güne indirilmelidir.

Çiftçilerimize, prim ödedikleri her yıl için 90 gün, 4 yılda 1 yıl hesabıyla fiili hizmet payı, kamuoyunda bilenen ismiyle yıpranma hakkı verilmelidir.

Hububatta müdahale alım fiyatı, üretici maliyeti dikkate alınarak, üreticinin refahı da göz önünde bulundurularak makul bir fiyat olmalı ve beklemeden bir an önce açıklanmalıdır ki çiftçimiz rahat

bir nefes alsın. Toprak Mahsulleri Ofisi, hızlı bir şekilde alıma başlamalı,üreticimizi mağdur etmemelidir.”