Psikiyatri Uzmanı eski TEMA’cı Gökşen: ‘Yanan çamların yerine özellikle zeytin, ceviz, badem, incir, sakızağacı dikilmeli’

Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘tüm ağaçlarımızı yaksalar da fidan dikecek topraklarımız vardır. Topraklar susuz kalsa da sulayacak kanımız vardır. Vatan toprakları kutsaldır, kaderine terkedilemez’ sözünü hatırlatan Psikiyatri uzmanı ve eski TEMA’cı İsmail Gökşen, yangınlar, cinayetler ve diğer olumsuzlukların yaşandığı böyle günlerde sorumluluk sahibi kişilerin ve siyasetçilerin çelişkili açıklamalardan kaçınmalarını önerdi.

 Stres, gerginlik, huzursuzluk, algı bozukluğu içindeki insanlara destek olunması gerektiğini hatırlatan psikiyatri uzmanı doktor İsmail Gökşen bu gündemle ilgili şunları söyledi.

Sorunlar ve morali indiren konuşmalar

“Özellikle ülkemizde de son günlerde bu yangınlar olsun, sıcaklık, kuraklık, pahalılık, işsizlik, sosyal medyada olan bir takım olumsuz duyurular şeklinde. Bu duyurular tabi diğer taraftan ülkemizdeki bazı siyasetçilerin bir takım olumsuz açıklamaları insanlarımızın halet-i ruhiyesini bozmakta, bu durumlar ülkemizde genel kamuoyunda da, insanların moral değerlerini elbette indirmektedir.

Orman ve diğer yangınlar içimizi yakıyor

Orman yangınları ile birlikte yanan gerek fabrikalar gerek mahallelerde ev yangınları olsun hepsi elbette ki bizim içimizi yakıyor. Özellikle son günlerde Türk kamuoyunu meşgul eden uygunsuz cinayetlerde yine moral değerlerini düşüren ve de halkı stres ve sıkıntıya boğan durumlar oluyor. Bu durumları da hepimiz çok dikkatli bir şekilde değerlendirerek, böyle dönemlerde metanetli olup, stres, sıkıntıdan uzak durulması gerekir. Birlik beraberliğimizi, milli değerlerimizi çok iyi değerlendirerek, birlik, beraberlik içinde olunması gerekir.

Medya ve sosyal medya uyarısı

Bu zamanda gerek medyada gerekse sosyal medyada açıklamalar daha dikkatli bir şekilde, özellikle devletin yanında ve devletin açıkladığı bilgilere güvenerek devletin yanında ve arkasında olunması gereken açıklamaları gerek iktidarda gerekse muhalefetteki, bazı siyasetçiler maalesef olumsuz birtakım açıklamaları negatif olarak etkilemekte. Bu durumdan çıkmak için olumlu olarak değerlendirmesi lazım. Yine ülkemizde şu zamanda gerek yabancılarla ilgili gerekse ırkçılıklarla ilgili olan bir takım olumsuz değerlendirme ve açıklamalar hakikaten halkın moralini bozmaktadır. Bu durumda da dikkatli olunması gerekir.

Yabancılara yönelik konuşmalar

Medyada ve sosyal medyada özellikle çelişkili açıklamalarda uzak durarak özellikle birlik, beraberlik içerisinde bu durumun geçici olduğunu bu zaman mutlak surette gerek yabancılara gerekse de bu tür olumsuz açıklamalara karşı bertaraf edilmesi gerekir. Politikacılarında özellikle bu çelişkili açıklamalardan uzak durmaları, daha çok birlik, beraberliği okşayacak şeklindeki açıklamalar yapmaları gerekir.

Yanan çamların yerine özellikle zeytin, ceviz, badem, incir, sakızağacı

Bu ormanların, yanan çamların yerine özellikle zeytin, ceviz, badem, incir, sakızağacı. Bunlar kolay kolay yanmaz ve köylüye gelir getirir.

Yanan ormanlar kendi haline bırakılmalı

Yine tarih içinde gördük ki, çevreci merhum Hayrettin Karaca, özellikle bu yanan ormanların kendi haline bırakılması gerektiği yönünde, o zaman birtakım açıklamaları ve telkinleri vardı. Çünkü doğa özellikle toprakta 2500-3000 yıl yaşayan ve sessiz duran tohumların harekete geçeceğini ve bu yanan yerleri doğanın yeniden yenileceği yönünde görüşleri ile ilgiliydi. Buna da bu düşünce ile dikkat etmek gerekir.

Sakin, rahat ve sabırlı olun

Bu durumların hepsi kişide özellikle sıkıntı, bunaltı, gerginlik, huzursuzluk yapabilmekte. Bu durumlardan uzaklaşmak için özellikle sakin, rahat ve de sabırlı olmak gerekir.

Atatürk’ün sözlerine dikkat çekti

Ulu önder Atatürk özellikle ‘ormansız yurt vatan değildir’ demekte. Bugün için özellikle tüm ağaçlarımızı yaksalar da fidan dikecek topraklarımız vardır. Topraklar susuz kalsa da sulayacak kanımız vardır.’ Yine ulu önder Atatürk vatan toprakları kutsaldır, kaderine terkedilemez.’ Ulu önder Atatürk’ün direktifinden hareketle, ‘Vatan toprakları kutsaldır, kaderine terkedilemez’ deyişi ile birlikte biz buna uyarak, özellikle toplum olarak stres, gerginlik, huzursuzluktan uzakta, yine topraklarımıza sahip çıkarak ve de devletimizin yanında, bu günlerde geçecektir.

Endişe, kaygı, stres yaşayanlara destek olunmalı

Kara gün kararmaz. Bu endişe ve kaygı, stres içinde olan insanlarımızı gerek ruhsal, gerekse maddi ve manevi desteklerimizle birlikte bu durumdan çıkarmak gerekir. Ormanlar yanıyor, canlar yanıyor, yandıkça da elbette ki ciğerlerimiz, yüreklerimiz yanıyor. Bu zamanlar özellikle, birlik, beraberlik, dayanışmaya ihtiyaç vardır. Bu dayanışma içerisinde duygusal desteklere, maddi-manevi desteklerde önemlidir. Bunlara elbette halka sağlıklı bir şekilde iletişim kurularak sağlanması gerekir.

Devlete destek olunması gerekir

Gerek medyada gerekse sosyal medyada çelişkili bir takım açıklamaları bırakıp, özellikle birlik,. Beraberlik, dayanışma için olunması gereken söylemlerin söylenmesi gerekir. Devlet büyüklerinin açıklamalarının yanında olup, devlete destek olması gerekir. Zaten devlet özellikle bu yaraların sarılması için gereğini yapmakta elbette bizde destek olmalıyız.

Bu yangınlar özellikle partilerüstü bir durumdur

Bu yangınlar özellikle partilerüstü bir durumdur. Böyle zamanlarda çelişkili açıklamalardan kaçınmak gerekir. Birlik, beraberlik için ne gerekiyorsa onun gereğinin yapılması gerekir. Yangın ve benzeri durumlar için, sorumluluk sahibi olan insanlarında sorumlu davranması, çelişkili açıklamalardan uzak durması gerekir. Yangın ve benzeri durumlar için, özellikle stres, gerginlik, huzursuzluk, algı bozukluğu içindeki insanlarımıza destek olunması gerekir. Bu durumlar gececidir, kara gün kararmaz.