Politik haberler (18.12.2018)

AVRUPA BİRLİĞİ 2019 BÜTÇESİNİ AÇIKLADI

Prof. Dr. Faruk Şen’in yorumu:

27 ülkeye düşen para 144,7 milyar Euro. Avrupa Birliği Mart 2019’da üyelikten ayrılacak olan İngiltere’den 9,5 milyar Euro’luk bir yarı cezai para alırken 2019’dan 2023’e kadar 5 küçük Balkan ülkesini de tam üye yapacak. Avrupa Birliği’nin bütçesi son 5 yıldır 143 ile 144,7 milyar Euro arasında değişiyor. Bir artış olmuyor. Almanya bütçeye artık belirli bir çekincede koymaya başladı. Avrupa birliği yıllık bütçesinin %20’sini de bölgesel yapılanma fonlarına ayırmış bulunuyor. %25 oran ise sosyal yapılanma fonu için öngörülüyor

AVRUPA BİRLİĞİ’NİN BİR DEĞİŞMEZİ VAR

 510 milyonluk Avrupa Birliği’nin %5’i tarımda çalışırken, %45 oranında bir tarımsal garanti fonu ayırıyor. Türkiye gibi tarıma yönelik ülkeler, tarıma ciddi bir süspansiyon yapamadığı için Avrupa Birliği ucuz ürünlerle piyasaya girebiliyor. Avrupa Birliği bütçesinden 2019’da Türkiye için ön görülen parada 147 milyon Euro’luk bir azalma var. Böylece Türkiye önümüzdeki yıl 147 milyon Euro daha az bir para alacak. Buna karşılık Avrupa Birliği 1,420 milyar Euro’luk parayı Suriyeli mülteciler için Türkiye’ye verecek fakat Türkiye bu parayı tamamıyla Suriyeli mültecilerin ihtiyaçlarına harcamakla yükümlü. Bu gelişmeler çerçevesinde Avrupa Birliği Türkiye’yi devamlı üvey evlat statüsünde tutmaya devam ediyor. Esas önemli olan birliğin önümüzdeki 7 yıl için ön göreceği para. Bu parada Türkiye için çok az bir miktar ön görülüyor.

GÜMRÜK BİRLİĞİ VE VİZELER

Gelelim Gümrük Birliğinin iyileştirilmesine ve vizelerin kaldırılmasına. Vizelerin kaldırılmasını daha çok bekleyeceğiz. Özellikle son 2 yılda Türkiye’den sığınma hakkı için Avrupa’ya gidenler onları korkutuyor. Buna karşılık Türkiye 2019 yılından itibaren Gümrük Birliği’nin iyileştirilmesi yönünde bastırması lazım. Almanya’nın en kötü çikolata ve en kötü ayakkabı firmaları Gümrük Birliği çerçevesinde Türkiye’de bu konuda çökertmeye devam ediyor. Hizmetler ve tarım ürünlerinin Türkiye için önünün açılması lazım.

CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer’in 19 Aralık ATATÜRK’ün Kayseri’ye gelişinin 99. Yılı  açıklaması

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün, Kayseri’ye Heyeti Temsiliye Reisi olarak gerçekleştirdiği ilk ziyaretin 99.yılını kutladığımız bu günlerde Kayseri halkının kalbindeki ATATÜRK sevgisi ilk günkü gibi taze, coşkulu ve artarak devam etmektedir.

“Yolunda ölmeye hazırız Paşam” diyerek Atasını karşılayan, Kurtuluş Savaşı yıllarında Atasını destekleyen, ayaklanmaların yaşanmadığı fedakâr bir ildir Kayseri. Birebir çatışmaların yaşandığı bir il olmasa da, öğrencilerini savaşmaya, evlenme çağındaki kızlarının çeyiz parasını ise cephelere yardım olarak göndermekten kaçınmayacak özveriye sahiptir Kayseri halkı. Mustafa Kemal ve arkadaşları için bazı din adamları ölüm fetvaları verirken halkımız üzerinde etkili olan din adamı Kızıklızade Hoca Kasım Efendi Doğudan mavi gözlü bir zat gelecek ve bu vatanı kurtaracak. Allah’ül-alem, o zatı muhterem siz olsanız gerektir.”diyerek Atamıza ve silah arkadaşlarına dualar okumuştur. Kısacası Kayseri halkı bütün kesimleriyle Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün ve silah arkadaşlarının yanında durmuş, Kurtuluş Savaşını tüm benliğiyle benimsemiştir. Atamız bu ziyaretinden sonra dört kere daha ilimizi ziyaret ederek onurlandırmıştır. Kayseri Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan Cumhuriyet’in örnek şehirlerinden biri olmuştur. Kayseri halkı atasına ne kadar düşkünse Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından yapılan ziyaretler de şehrimizin ne kadar değerli olduğunun bir kanıtıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan yatırımlar, açılan fabrikalardan şehrimizde nasibini almıştır. Her ne kadar AKP iktidarı döneminde fabrikaların bir kısmı satılmış bir kısmı kapatılmış da olsa, Kayseri ATATÜRK’ ün ilimize verdiği önemin farkındadır.

ÜLKÜ OCAKLARINDAN SARIKAMIŞ YÜRÜYÜŞÜ AÇIKLAMASI

Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanlığı tarafından 19 Aralık Çarşamba günü saat 14.00’te Erciyes Üniversitesi’nden başlayacak olan Sarıkamış Şehitleri’ni anma yürüyüşü Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacak olan basın açıklamasının ardından son bulacaktır.

“TÜRKİYE’DE EN BÜYÜK KRİZ YÖNETİM KRİZİDİR”

Saadet Partisi Bünyan İlçesi 7. Olağan Kongresinde güven tazeleyerek yeniden ilçe başkanlığına Mehmet Sarıçiçek seçildi. Kongre Kayseri İl başkanı Mahmut Arıkan’ın katılımıyla gerçekleştirdi. Gündeme ve seçimlere ilişkin önemli açıklamalar yapıldı.

Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Arıkan, “Seçimlere üç buçuk aylık bir süre kaldı. Necmettin Erbakan’ın bir sözü vardı. Derdi ki: “Her seçim mühimdir. En yakın olan seçim en mühimdir. O yüzden yaklaşan seçim en önemlisidir. Artık ezberledik 16 yıldır seçim zaman yaklaşınca algı operasyonu yapılıyor. Görmemiz gereken değil, görmemiz istenen ne ise onları bize gösteriyorlar. Biz buna inanmıyoruz. Bize adayımızı soruyorlar. Ben diyorum ki devletin hakkını, kamunun malını çalmayacak birisi bizim adayımız olacak. Seçim dönemi yaklaştıkça kamu imkanları seçim çalışmaları için seferber ediliyor. Bu arkadaşlar maalesef sonuna kadar kul hakkına giriyorlar. Biz bunları değiştireceğiz. İnşallah Bünyan’da da seçimin ertesi günü bunu görmeye başlayacağız. 1994 seçimlerinde kime oy verelim sorusu her zaman sorulmaya başlanmıştı. Bugün yine her yerde karşımıza çıkan  ‘Efendim biz artık AK Parti’nin icraatlarından bıktık, MHP’de onların güdümüne girdi. Yanlışları görmüyorlar’ oluyor. O seçimlerde de kimse kazanacağımıza ihtimal vermiyordu. Kimse görmezden geliyordu. Ama o seçimlerde Refah Partisi en büyük zafer ile çıktı. İnşallah bu seçimde de aynısı olacak.” şeklinde konuştu.

DÜNYA HÜZÜN YERİDİR GARİPLERİN SIKINTISI BİTMEZ

Arıkan, “Gündemde birçok kriz adı geçiyor; Eğitim Krizi, Ekonomi Krizi.  Türkiye’de en büyük kriz yönetim krizidir. Kişinin ehil olmasına bakılmıyor. Kendileri dışında hiç kimseye tahammülü olmayan bireyler koltukları işgal ediyor. Kendileri dışındaki herkes onlara göre vatan haini, herkes ihanet ediyor. Etmeyin eylemeyin Allah aşkına. Partinin ismi Adalet ve Kalkınma Partisi ancak ülkede adalet olduğuna inanlar %20’ye düşmüş durumda. Yani 100 kişiden 80’i adalete inanmıyor. Kalkınma ise zaten görülmüyor. Bu ülkede haklı çıktığına en çok üzülen parti Saadet Partisi. Çünkü neyin olabileceğini söylediysek bunlar gerçekleşiyor. Borçlanarak yatırım yapılmaz, bu yatırımları iş başına gelince durduracağız dedik 2 ay geçmeden Cumhurbaşkanı tarafından yatırımlar durduruldu. Ülkemizde en büyük yatırım Cezaevi. Herkes yaptığı cezaevini övünerek anlatıyor. Keşke 5 bin kapasiteli cezaevi yerine 5 bin kişilik fabrika yapılsaydı ne açlık ne sefalet olurdu.” İfadelerini kullandı.

Rahip Brunson olayına da değinen Mahmut Arıkan, “Papaz tutuklanınca Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp “Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsınız” dedi. Hepimiz alkışladık. Sadece birkaç ay sonra bırakıldı. Cumhurbaşkanımız ne dedi: ‘Yargının verdiği karara saygı duymalıyız.’ Birkaç ay önce aynı yargıya kafa tutan cumhurbaşkanı birkaç ay sonra saygı duymak zorunda kaldığını ifade etti. Sadece bunlarda değil. Ülke bölünmeye doğru adım adım gidiyor. İl sayısı artacak, ülke eyaletlere bölünecek. Bunlar adım adım işleniyor.” dedi.

Bünyan yönetimine başarı dileklerinde bulunan Arıkan, “Dünya hüzün yeridir gariplerin sıkıntısı bitmez. Seçimleri kazandığımızda sıkıntılarımız bitmeyecek, daha çok vebal altında kalacağız. Açılış açılış programlarda boy göstermek değil, en ücra yerdeki kişiyle ilgilenmek zorundayız. Zorluğu kadar mükafatı da fazla. Yeniden başkan olarak seçilen Mehmet Sarıçiçek ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz.” diyerek konuşmalarını noktaladı.

TANER YILDIZ Yerli Malı Haftası dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Taner Yıldız mesajında “ Yerli ve Milli olmanın önemine değinirken içerisinde bulunduğumuz coğrafyada iç ve dış düşmanlara karşı kendi ürettiğimiz başta savunma sanayi olmak üzere  stratejik tüm noktalardaki üretimlerin ne denli önemli olduğu yaşadığımız gerçeklerle bir kez daha ispatlanmıştır”  vurgusunu yaptı.

AK PARTİ kayseri milletvekili Taner Yıldız mesajının devamında şunları kaydetti:

Egemenliğimizin korunmasında en önemli etkenlerden  bir tanesi yerli ve milli sanayimizin dışa bağımlı olmadan tamamen ülkemizde üretiliyor olmasından geçmektedir.

Yerli Malı Haftası yıllardır sembolik kutlamalardan öteye gidemeyen ve pasta börekler ile  geliştirilen bir güne sıkıştırılmış ve anlamından uzaklaşması nedeniyle etkili olamamıştı.  Ne yazık ki yıllardır  Türkiye Cumhuriyeti’nin emek verilerek yapılan  yerli ve milli bir çok hamlesi de anlaşılmaz bir şekilde sonuca ulaşmamıştır.

Kayserimizdeki  Tayyare fabrikasında üretilmeye başlayan uçaklar

savaşlarla yorulmuş Kahraman Ecdadımızın Onur mücadelesi ile yaptığı sanayideki milli duruşuydu.  O uçak fabrikası üretime devam etseydi bugün dünyanın en büyük uçak üreticilerinden bir tanesi ülkemiz olacaktı. Hiç kuşku yok ki ilk üretimler mütevazi olur. “Yenilenler değil bırakanlar kaybeder” gerçeği burada da kendini göstermiştir. Dünyadaki ilk uçak  projesinin sahipleri 2 bisiklet tamircisi kardeşlerdi. Yapılan her yerli üretim  inanılmaz oyunlarla  engellenmiş  ve ülkemiz birçok alanda dışa bağımlı hale  getirilmişti.

            AK PARTİ”nin  göreve gelmesiyle birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda yerli ve milli duruşa verilen önem ve destek kendini hemen göstermiş ve  başta savunma sanayimiz olmak üzere birçok alanda dışa bağımlılık azaltılmıştır.  Hatırlanacağı üzere daha önceki iktidarlar döneminde İsrail’den parası ödendiği halde teslim alınamayan insansız hava araçları için günlerce görüşmeler yapılıp sonuçları alınamıyor ve terörde istenilen başarı bir türlü  sağlanamıyordu.  Bunun gibi tank modernizasyonu  ve uçak mühimmatları  gibi birçok stratejik ürün teslim edilmeyerek Türkiye’nin egemenliğine kastedilmiştir.

Bugün günümüzde bırakın insansız hava araçlarını silahlı insansız hava araçlarıyla gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında kahpelere unutulmaz dersler verilmeye başlanmıştır. Silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaç duyduğu uzun namlulu silah üretiminde yerli ve milli markamız uluslararası standartların en üst seviyesinde patent  almıştır. Artık üretimini yaptığımız Savunma Sanayi ile ilgili  ürünler  başta ülkemizin yerli ihtiyacını tamamen karşıladığı gibi ihracat yaparak milli ekonomimize de çok ciddi kaynak sağlamaktadırlar.

Yerli otomobil  üretim için büyük çaba sarf edilerek hazırlıklar tamamlanmış olup yakında üretim aşamasına geçilecektir.

            Mazlum ve mağdur coğrafyada yaşayan milyonlarca insanın duası ve Yüce Yaradanımızın inayetiyle Türkiye Cumhuriyeti kendi ihtiyacı olan ürünlerini üretecek nitelikte  imanlı, inançlı ve inatçı idealist yiğit insanlara  sahiptir

Bu duygu ve düşüncelerle yarınlarda yerli ve milli olma yolunda daha büyük başarılara imza atacağımız nice yarınlara kavuşmak dileğiyle Selam ve saygılarımı sunuyorum.”

SP’DEN, TUTUM YATIRIM VE YERLİ MALI HAFTASI AÇIKLAMASI

Ülkemizde yıllardır Yerli Malı Haftası adıyla sadece okullarımızda kutlanmaktan öteye gidemeyen bu günün asıl adı; Tutum Yatırım ve Yerli Malı Haftasıdır. Bugün burada olmamızın sebebi, yerli malının önemini vurgulamanın yanında aynı zamanda tutum ve yatırımın da yerli olması gerektiğine dikkat çekmektir.

Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda Türkiye, savaştan ağır yaralı çıkmış fakir ve çağın gerisinde kalmış, sanayileşmemiş bir ülkeydi. Bu durumun kısa süre içinde düzenlenmesi için iktisat kongreleri yapıldı, Ülkenin dört bir yanından sanayiciler, büyük çiftçiler toplantıya katıldı. Toplumsal üretimde yerli malı kullanılmasına karar verildi. İthalatın azaltılması, mümkün olduğunca yerli üretimin kullanılması teşvik edildi. Dönemin Başbakanı 1929 yılında mecliste yaptığı konuşmada “ülke ekonomisinin gelişmesi için yerli malı üretimi ve tüketiminin önemine dikkat çekti.” İşte bu konuşmanın yapıldığı 12 Aralık ve o günü takip eden bu hafta
Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası olarak kabul edildi.

Bir insan tutumlu davranma alışkanlığını küçük yaşlardan itibaren kazanır. Tutumlu davranış alışkanlığını kazandıktan sonra bunu hayat boyunca başarıyla uygular. Okul dönemlerinde zamanı bile tasarruflu yani dengeli kullanmayı öğrenen çocuklar bu alışkanlıklarını ömürleri boyunca bırakmazlar. Bu yüzden bir insana küçüklükten itibaren tasarruf eğitiminin verilmesi ve bu alışkanlığın kazandırılması gerekir.

Tutumlu olmak, insanın para ve eşya gibi değerli maddeleri kullanırken kendi ihtiyacı kadarını kullanıp aşırıya kaçmaması anlamına gelir. Cimrilikle karıştırılmaması gerekir. Tutumlu insan, parasını ve eşyasını ve çağımızın en önemli sorunu haline gelen zamanı bile boşuna harcamaz. Her şeyi düzenli ve gerektiği biçimde kullanır. Hayatını verimli bir şekilde devam ettirir.

Yatırım, birikim, tutumluluk sadece insanların hayatını değil, devletleri de etkileyen bir unsurdur. İnsanların davranışı devletleri, devletlerin tutumu da milletini etkilemektedir.

Devletler de tıpkı insanlar gibi gelir gider dengesine göre varlıklarını sürdürebilir. Bu dengenin sağlanması için gereken şey, uzun vadeli planlar yaparak yatırımları buna göre değerlendirmek, elde bulunan para ve değerli eşyayı doğru bir şekilde kullanmaktır. Bir devlet bunu düzenli bir şekilde uygularsa kalkınmasını sürdürür ve diğer devletlere bağımlı kalmaktan kurtulur. Bugün; Yerli malı dediğimizde aklımıza sadece mandalina portakal değil, yerli ve milli sanayimiz geliyor. Yerli üretim kaynaklarımız geliyor. Bir bir satılan fabrikalarımız, özelleştirmelerimiz ve bunun yanında ülkemizin tüm zenginliğine rağmen ithal ederek tükettiğimiz bakliyatlarımız geliyor. Bir ülkenin zenginliği ancak ve ancak milli gelirini kendi faydasına kullanması ile mümkündür. Burada gördüğünüz pankartlar ülkemizin yerli malı üretmek ve kullanmaktaki başarısını ortaya koymaktadır. Anlatmaya gerek yok, rakamları görüyorsunuz…

Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftasının amacı, milli kaynakların milli teşebbüsle işletilmesidir. Bu hafta okullarda tüketim maddelerinin iç pazardan karşılanmasının ekonomimizi olumlu etkileyeceği üzerine konuşmalar yapılır. Bizler buradan seslenmek istiyoruz, bu mesele yalnızca okullarda şiir okunup kutlanmanın ötesine geçmelidir. 2018 yılı geldiğimiz nokta şunu gösteriyor, bu hafta kutlama yapılarak değil oturup düşünülerek değerlendirilmesi gereken bir haftadır.

Yerli malı kullanımı ile kalkınmak, markette menşei yabancı olmasına rağmen “yerli üretim” etiketiyle pazar oluşturulmasına benzemez. Yerli üretim ile gelişmek, çiftçimizin gülmesi, tarlalarımızın canlanması, fabrikalarımızın açılarak ürettiklerimizin pazar bulması ve halkımızın da ülkemizin vatanımızın malına sahip çıkması ile hayat bulur.

Bir kez daha vurguluyoruz ki;

bizler ülkemizin kadınları olarak mutfağımızda kendi tarlalarımızın mahsulünü kullanmak istiyoruz.

Bizler, yavrularımıza ithalatın ne demek olduğunu anlatmak değil, ülke zenginliklerimizden bahsetmek istiyoruz.

Ve bizler Saadetli kadınlar olarak, bu konunun üzerinde duracağımızı buradan ilan ediyoruz.

Çünkü bizler, yerli üretim yerli tüketim ve milli kalkınmanın hayat bulması için çalışıyoruz.

Ülkemizin Saadet’i, dışarıda değil yine ülkemizin kendi elindedir

MEMDUH BAŞKANA SARIOĞLANDA İLÇESİNDE COŞKULU KARŞILAMA

AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Memduh Büyükkılıç Sarıoğlan ilçesinde coşku ile karşılandı.

Ak Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu ve yönetim kurulu üyeleri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Memduh Büyükkılıç ile birlikte Sarıoğlan ilçesini ziyaret etti. İlçe başkanlığı önünde yoğun bir kalabalık ile karşılanan Dr. Memduh Büyükkılıç ve il Başkanı Şaban Çopuroğlu ilçe başkanlığında bir açıklama yaptı.

Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Memduh Büyükkılıç burada yaptığı açıklamada; ‘’Sarıoğlan bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Bu soğukta bizi coşku ile karşıladığınız için hepinize hassetende Kadın ve Gençlik Kolları başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın bize görevi tevdi ettiğinden beridir adeta durmuyor koşuyoruz. Sizlerin sayesinde de yüzümüzün akı ile bu seçimden çıkacağız. Her zaman destek verdiniz. Allah hepinizden razı olsun. Bu makamlar geçici. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda bırakmak istiyoruz. Sizlerin gayretleri ve çalışmaları ile inşallah bunu da başaracağız. Kardeş belediyemiz Sarıoğlan. Sarıoğlan için elimizden geleni yapacağız. Melikgazi olarak yaptık, inşallah Büyükşehir olarak da yapacağız. Gayret ve sefer bizden zafer rabbimden dedi.

İl Başkanı Şaban Çopuroğlu da gösterdikleri gayret ve karşılamadan dolayı Sarıoğlanlı hemşerilerimize teşekkür ediyorum dedi.

Ak Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Memduh Büyükkılıç ve Ak Parti il başkanı Şaban Çopuroğlu daha sonra MHP ve CHP ilçe başkanlıklarını ziyaret ederek başarılar diledi. Öğlen namazını Sarıoğlan merkez caminde kılan protokol daha sonra vatandaşlar ile hasbihal etti.

DR.MEMDUH BÜYÜKILIÇ AKKIŞLADA

AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Memduh Büyükkılıç, Ak Parti il Başkanı Şaban Çopuroğlu ve il

 yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Ak Parti Akkışla İlçe teşkilatı ve Belediye Başkanlığını ziyaret etti.

Ak Parti Akkışla ilçe teşkilatında yoğun bir kalabalıkla karşılanan Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Memduh Büyükkılıç burada yaptığı açıklamada, bizler sizlerin hizmetkarı olmak için buradayız. Kimseyi ötekileştirmeden herkesin yanındayız. Bilindiği gibi seçimlerin galibi bir kişi olacak. Bu ilçemizde de aday adaylarımız var. Kimin adaylığı açıklanırsa hep beraber onun yanında olmamız gerekir. Bu itibarla seçilen başkanımızın işini kolaylaştırmak için bir olacağız, diri olacağız hep birlikte Kayseri olacağız. Dedi.

Akkışla Belediye Başkanı Ali Ergül de burada yaptığı açıklamada; çok şükür büyükşehir belediye başkanlığımızın himayesinde ilçemiz çok yatırım aldı. İnşallah Memduh Başkanımızın Büyükşehir Belediye Başkanı olması ile birlikte bu yatırımların kat kat artacağı inancındayım. Bizlerde göreve geldiğimizden beri Akkışla’mıza hizmet ettik. Hizmet etmeye de devam ediyoruz dedi.

İlçe teşkilatı ziyaretinin ardından Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Memduh Büyükkılıç ve beraberindeki heyet önce Milliyetçi Hareket Parti ilçe teşkilatına daha sonra da Cumhuriyet Partisi ilçe teşkilatı ile Akkışla Belediyesine nezaket ziyaretinde bulundular. Ziyaret sonrası Akkışla Türkmen evi ve ilçede vatandaşlarla bir araya gelen Büyükkılıç daha sona programında olan ilçe ziyaretleri için Akkışla’dan ayrıldı.