Plastik sektörü yatırımlarını artırdı, yerli plastik işleme makine üreticileri direniyor!

PLASFED (Plastik Sanayicileri Federasyonu), 2014 Türkiye plastik işleme makineleri raporunu yayınladı. Rapora göre, Türkiye plastik işleme makineleri ve bunların aksam ve parçaları sektörü, 2014’ü büyümeyle kapattı. Sektör, üretimini bir önceki yıla göre yüzde 8 artırarak, 367 milyon dolarlık üretim gerçekleştirdi. İhracat ise yüzde 6 oranında artarak 142 milyon dolara çıktı. Türk plastik sektörü, 2014’te 867 milyon dolarlık makine teçhizat yatırımı yaparak son 5 yılın ikinci yüksek seviyesine ulaştı.

Dünya verilerinin ve Türkiye sektörünün detay verilerinin olduğu raporda, sektörün gelişmesi için alınması gereken önlemlere ilişkin bilgiler de verildi.

Yoğun yatırımda ithalat daha hızlı arttı!

PLASFED raporunda, plastik sektörünün 2014’ü 867 milyon dolarlık makine-teçhizat yatırımıyla tamamladığı kaydedildi. Böylece, 2010-2014 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde, 885 milyon dolarlık 2011 yatırımından sonraki en büyük seviyeye ulaşıldı. Aynı dönemde ortalama yıllık yatırım tutarı 765 milyon dolar olarak hesaplanırken, sektörün 2003-2014 yıllarını kapsayan dönemdeki toplam makine teçhizat yatırımı ise 7,3 milyar dolara ulaştı.

Plastik sektörü, diğer sektörlerde olduğu gibi ithal makinelerle yatırım gerçekleştirdi. 2014 sonu itibariyle ithalat bir önceki yıla göre yüzde 22 artarak 641 milyon dolara çıktı. Birim fiyatlarda ise sektörün uluslararası fiyatlara yaklaşması dikkat çekti. Plastik işleme makineleri kg. birim ithalat fiyatı 12,7 dolar, ihracat fiyatı ise 12,1 dolar oldu.

“Sektör kendisine verilen desteği karşılıksız bırakmaz”

PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy verilere yönelik yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin gelişmesi için tek çıkar yolun sanayileşmek ve buna uygun insan kaynağını yetiştirmek olduğunu belirtti. Türkiye plastik işleme makineleri sektörünün geçmişte ülke ihtiyacını karşılama yanında, bölge ülkelerine de güçlü ihracat yapan bir seviyeden sonra düşüş dönemi yaşadığını hatırlatan Aksoy, yeni bir ivmeyle eski güce kavuşmanın mümkün olduğunu belirtti. Aksoy, “Makine imalatçılarımız her türlü olumsuz koşula rağmen direniyor. Bu çabaya, kamu da destek vermeli. Sektöre başta koruma önlemi olmak üzere her türlü desteği talep ediyoruz. Biz bu desteğin karşılıksız kalmayacağını ve sektörümüzün yeniden dünya ölçeğinde bir oyuncu olacağına inanıyoruz. Türkiye, ucuz, kalitesiz ve sübvansiyonlu ürünlere terk edilmemelidir. Plastik işleme makineleri sektörü, her ülkede büyük oranda korunuyor. Plastik sektörü yoğun makine teçhizat yatırımı yapan bir sektördür ve hızla yeni teknolojilere adapte olmak zorundadır. Bu nedenle plastik işleme makineleri sektörünü desteklemek, sadece makine imalatını değil, kritik bir ürün olan plastiği de desteklemek olacaktır ” dedi.

Sektöre yönelik tespit ve öneriler”

PLASFED raporunda, Türkiye’nin ucuz ve sübvansiyonlu uzak doğu menşeli makinelerin baskısı altında olduğu hatırlatılarak, sektöre yönelik stratejik bir yaklaşım belirlenmesi önerildi. Raporda, Ar-Ge, inovasyon ve ürün geliştirmede zayıflık olduğu, sektörün rekabet öncesi işbirliğinin zayıf kaldığı, şirketlerin maliyetlerin yüksekliği ve ucuz Uzak Doğu menşeli ürünlerin baskısı altında karlılıklarını ve öz sermayelerini güçlendiremediği ve kamu desteğinden mahrum kaldığı belirtildi.

Sektöre yönelik çözüm önerileri arasında, katma değerli makine üretimine ve Ar-Ge, inovasyon yatırımlarına yoğun teşvik verilmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması, tanıtımın artırılması, büyük ve güçlü yabancı makine üreticilerinin Türkiye’ye yatırım yapmasının özendirilmesi, enjeksiyon ve ekstrüzyon makinelerine yönelik yatırımın yoğunlaştırılması ile uzun vadeli ihracat finansmanı ve kur garanti sistemlerinin uygulanması önerildi.