Parkinson hastalığının tanımlanmasının 200. yılı toplantıları…

Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği ve Abdi İbrahim, Parkinson hastalığının tanımlanmasının 200. yılı sebebiyleDünya Parkinson Günü’nde İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Kayseri, Düzce ve Kocaeli’de, 13 Nisan’da ise Konya’da hasta ve hasta yakınlarının katıldığı bilgilendirme toplantısı ve egzersiz etkinliği düzenliyor.

Parkinson hastalığının tanımlanmasının 200. yılı sebebiyle 11 Nisan’da Kayseri’de gerçekleşen toplantıya Doç. Dr. Murat Gültekin katılarak Parkinson ile ilgili bilgileri aktardı ve hasta/hasta yakınlarının sorularını cevapladı. Etkinlikte hasta ve yakınlarının soruları cevaplandırılırken, aynı zamanda müzisyen olan Parkinson hastaları mini bir konser verdi.

Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği yaptığı açıklamada Parkinson hastalığının yavaş ilerleyici, beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden bir beyin hastalığı olduğunu, bu tür hücre kaybı ile giden, sinsi başlayan ve yavaş seyreden hastalıklara nörodejeneratif hastalıklar dendiğini belirtti. Parkinson hastalığının, Alzheimer hastalığından sonra en sık görülen nörodejeneratif hastalık olduğunun vurgulandığı açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Parkinson hastalığının en erken belirtileri enterik sinir sistemi, alt beyin sapı ve koku yollarında ortaya çıkmaktadır. Koku duyusu kaybı veya azalması, uyku bozuklukları ve kabızlık, sonraki aşamada ise titreme ve hareketlerde yavaşlama gibi motor belirtiler görülmektedir. Hastalık genellikle motor semptomlarla tanı almaktadır. Parkinson hastalığı tipik olarak orta ve ileri yaşın hastalığıdır ve ortalama 60 yaş civarında başlar. Hastalık genç yaşlarda da başlayabilir ancak yaşlanma ile görülme sıklığı artar. Yapılan çalışmalar Parkinson hastalığının erkeklerde kadınlara göre biraz daha sık görüldüğünü göstermektedir”.

Dünyanın en kalabalık ülkelerinde, 2030 yılına kadar Parkinson hastalarının nerdeyse 30 milyona ulaşacağının tahmin edildiğinin belirtildiği açıklamada: “Eğer hepimiz 100 yaşının üzerine kadar yaşayacak olursak muhtemelen bu hastalıkla karşı karşıya kalacağız. Bugün için ülkemizde 100-120 bin civarında Parkinson hastası olduğunu tahmin etmekteyiz. Ülkemiz hızla yaşlanan toplumlar arasında sayılmaktadır. Artan yaşlı nüfusa bağlı olarak önümüzdeki yıllarda ülkemizde Parkinson hastalığında da bir patlama yaşanacağını tahmin edebiliriz. Başka bir deyişle önümüzdeki yıllarda Parkinson hastalığı ile daha çok uğraşmak zorunda kalacağız. Bu hastalıkla ilgili olarak toplumun daha bilinçli olması gerekiyor” denildi.

Parkinson hastalığının tedavisinin günümüzde ağırlıklı olarak ağızdan alınan ilaçlarla yapıldığını, uygun özellikleri taşıyan bir grup hastada farklı yöntemlerle uygulanan ilaçlar ve cerrahi tedavilerin de söz konusu olduğunun ifade edildiği açıklamada: “Hastalığı tamamen iyileştirici, kesin bir tedavisinin henüz bulunmamasına karşın, kullanılan ilaçlar belirtileri büyük ölçüde düzeltmekte ve birçok hastanın yaşamını aktif ve üretken bir şekilde sürdürmesini sağlayabilmektedir. Böylece Parkinson hastalarının çoğu düzenli tedaviyle uzun yıllar mutlu olarak yaşarlar” bilgisine yer verildi.

Temelde bir hareket bozukluğu olan Parkinson hastalığında hareket etmenin ve egzersiz yapmanın tedavinin vazgeçilmez bir parçasını oluşturduğunu, Yoga ve Tai Chi gibi fiziksel aktivitelerin ve dans etmenin yararlı olduğuna ilişkin bilimsel kanıtların giderek arttığını vurgulayan açıklama metninde ayrıca şu bilgiler yer aldı: “Hareket ve egzersiz gerekliliği hastanın tanı aldığı zamandan itibaren geçerlidir. Düzenli egzersizler tüm vücudu çalıştıran tempolu yürüme, yüzme, aerobik gibi sporlar genel anlamda baştan beri tercih edilir. Ancak hastalık ilerledikçe ve özellikle denge bozukluğu, yürürken kilitlenme, gövdede öne doğru eğilme, düşmeler gibi ilaca kısmen veya yetersiz cevap veren daha karmaşık hareket problemleri tabloya eklendikçe programlı ve daha profesyonel destek gerektiren egzersizler ilaç kadar önem kazanır. Denge, yürüyüş ve duruşu korumanın en iyi yolu egzersiz ve hareket etmektir. Dansın hastalığa etkisi üzerine yapılan çalışmalarda dans kurslarına katılan hastaların katılmayanlara kıyasla denge ve hareketliliklerinde ilerlemeler kaydedildiği saptanmıştır. Müzik ve dans, denge ve hareket sorunlarının azaltılmasında beyne yardım etmektedir.”

Parkinson Hastalığının Başlıca Belirtileri:

Titreme

Hareketlerde yavaşlama

Bir veya daha fazla uzuvda (kol veya bacak) kasılma

Yürürken kolları sallamama

Konuşurken mimikler ve jestler gibi hareketlerin kaybı

Yavaş, ufak adımlı veya ayak sürüyerek yürüme

Vücut duruşunun öne eğik şekil alması

Yumuşak ve alçak sesle, monoton konuşma

El yazısında küçülme, okunaksız olması

Ağızdan salya sızması, yutkunma güçlüğü

Halsizlik, yorgunluk

Ruh hali değişiklikleri, ruhsal çöküntü hali (depresyon), nedensiz sıkıntılar

Kabızlık, aşırı terleme, tansiyon düşmesi

Ağrı, kas spazmları