Palas Tuzla gölü, çamuru ve Jeotermal enerjisi

 

Burası Türkiye’nin önemli kuş cennetlerinden ve doğal yapısı bozulmayan bir yer.

Palas-tuzla gölünün çamuru ve tuzundan halkın daha fazla yararlanması için, analizler yaptırdık. Analizlerde özellikle çamurunun tam bir şifa kaynağı olduğu ortaya çıktı.
Ayrıca bu bölgemizde yaygın olduğu belirtilen jeotermal kaynakların yeryüzüne çıkartılması amacıyla çalışmalar yapıyoruz.
Son yıllarda insanlar arasında, cilt yaşlanması, kırışması, buruşması, kuruması, yağlanması, güneşten, kardan, soğuktan etkilenmesi gibi cilt sorunları giderek artıyor. Buna karşın, doğal olmayan kozmetik ürünler ile çözüm aranıyor.
Tüm Dünya, doğal kozmetik ve şifa kaynağı ‘Palas-Tuzla çamur’unu konuşuyor. Çevrede, sazlıklar, ıslak çayırlar, tuzcul bitki bozkırları, mera ve tarım arazileri bulunan Tuzla gölü, farklı ekosistemlerin bulunması, birçok yerli ve yabancı, bilim adamı, doğa sever; kuşları, kelebekleri, memeli hayvanları ve bitkileri gözlemlemek için bu bölgeye geliyor.
Göl, kuş göç yolları üzerinde 200 kuş türüne ev sahipliği de yapıyor.
Yazın daralar göl bölge halkına 10-15 santimetre kalınlığında tuz ticaretine de olanak sağlıyor.
Tuzla çamuru, yapılan incelemelerde, romatizma, kireçlenme, eklem rahatsızlıkları, bazı deri ve kadın hastalıklarına iyi geliyor.
Tuz tabakasının altındaki çamur yapısında, yoğun kükürt, sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, baryum, magnezyum, karbonat, sülfat ve bikarbonat gibi 22 minerali bulunan çamur, yaz aylarında 10 gün boyunca vücuda kür olarak uygulanıp güneş altında 40 dakika kuruması ve duş ile temizlikle adeta şifa dağıtıyor.
Ayak sağlığına, kokusuna, egzama ve mantara iyi geldiği, elektriğini de aldığı için bölgeye gelenler tuz dolduruyor burayı plaja çeviriyor.
Bugün bile bir çok insan için bu bölge ‘termal şifa durağı’ gibi.
Öyle ki, uzaya giden astronatların bile koruyucu krem olarak bu çamuru kullandıkları, gelişmiş bazı ülkelerde insanların bu çamuru kozmetik olarak istediklerini duyuyoruz.
Bu bölgedeki Kermelik Mahallesinde ise sıcak su çıkıyor. Bu sıcak su ile Termal kaplıca oluşturulacak. İnsanlar bir yandan çamur banyosu yapacak bir yandan da sıcak suyu kullanacak. Bunun için bir projemiz var. Hayata geçirilmesi için görüşmelerimiz devam ediyor

TUZLA GÖLÜ: Tüm olumsuzluklardan kısmen kurtulmayı başaran tek tuzlu göl.
Göl 25-35 kilometre kare. Palas Ovasının 106 kilometrelik bir parçası.
Çöküntü ovası karakterinde. Çevresindeki Kırkkız ve Işıl Tepesi, Göztepe ve Elmalı Dağı’ndan kapalı havza özelliğine sahip.
Ovanın batısında yer alan göl, kuzey-güney yönünde, ince uzun bir görünüme sahip. Gölün önemli su kaynakları, Değirmen deresi, Yertaşpınar, Körpınar, Başpınar ve Soğukpınar, yer altı, yağmur, kar suları, ıslak çayır alanları, taşkın suları. Gölün çevresinde, sazlıklar, ıslak çayırlar, tuzcul bitki bozkırları, mera ve tarım arazileri var.
Göl suyunun çekildiği alanlarda 10-15 cm kalınlığında tuz tabakası oluşur.
Türkiye’nin yeni Ramsar alanları listesinde. Gölün çevresi M.Ö. II. bin yılın başlarından günümüze, Hititlerden Osmanlı devletine kadar birçok medeniyetin yerleşim alanı oldu. Göç ve ticaret yollarının önemli kesişim yeri. Tarihi İpek Yolu üzerinde.
Afrika, Asya ve Avrupa kuş göç yollarının birleşme noktası, Hürmetçi Sazlığı, Sultansazlığı ve Tuzla Gölü en önemli sulak alanları.
Geniş ve farklı ekosistemlerin bir arada bulunmasıyla Tuzla Gölü, zengin bir biyolojik çeşitliliği barındırıyor.
Nesli tehlike altında olan türler arasında bulunan toy, büyük cılıbıt, akça cılıbıt, angıt, mahmuzlu kızkuşu,, küçük kerkenez gibi kuş türleri göç döneminde görülüyor.
Bölgeye endemik bir bitki türü olan Işıl lalesini bölgenin kuzey tepelerinde görmek mümkün. Dünyada sadece Sultansazlığında ve Tuzla Gölü’nde bulunan Elymus elongatus Runemark ise gölün doğu ve kuzey kıyılarına yayılmış halde.
Önemli kuş ve bitki türlerinin yanında alaca kokarca, arap tavşanı, gelengi, tilki, kurt gibi memeli hayvan türlerinin bölgede üremesi ve barınması, bölgeyi yaban hayatı için önemli bir merkez yapıyor.