Özhaseki, STK’lara güncel konuları anlattı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, başkanlık sistemi konusundaki yasanın bu ay sonuna kadar meclisten geçeceğini, Nisan ayında ise halkın oyuna sunulacağını söyledi. Özhaseki, bu konuda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili ilginç bir benzetme yaparak,”Tesbihin imamesi tek olur. İmame olmazsa tesbih dağılır”dedi. Özhaseki, bir soru üzerine de son zamanda yapılan zamların terörle mücadele konusundaki harcamalarla bir ilgisi olmadığını söyledi.
Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Platformunun düzenlediği sabah kahvaltısına Bakan Mehmet Özhaseki, eski bakan ve Kayseri milletvekili Taner Yıldız, milletvekili İsmail Tamer, Vali Süleyman Kamçı,Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, protokol mensupları ve 90 STK temsilcisi katıldı. Sefa Vakfı salonunda yapılan toplantıda Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformu dönem süzcüsü Ahmet Taş, Mehmet Özhaseki’ye yeni anayasa, başkanlık sistemi, Suriye ve Fırat kalkanı operasyonu, İncirlik üssüsün kapatılması, FETÖ tutuklamaları, son zamların terörle mücadele nedeniyle olup olmadığını sordu. Taş”Son zamlar özellikle akaryakıt zamları, domatesin kilosunun 7 liraya fırlamasının törenle mücadele masraflarının karşılanmasıyla bir ilgisi var mı Platformdaki üyelerimiz bunları merak ediyor?”dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı,bu sorulara yanıt vermek için çıktığı kürsüde konuşmasına”Ülkemiz üzerinde oyun oynayanlar, bizden öncede Arap baharı diye girdikleri her ülkeyi parçalayıp,bölenerek, buraların tabii kaynaklarının üzearine oturdular. Ülkemizin içinde ve dışarıda bunlara karşı savaşı var. Türkiye’nin ayağa kalkmasını istemeyenler her numarayı yapıyorlar. Çok zor günlerden geçiyoruz. PKK ‘nın DAEŞ’in ve FETÖ’nün sahipleri, bunlara kullananlar, akıl verenler aynı. Ama, bunları kullananlar daha sonra bu örgütleri kapıya koyup, paçavra gibi atacaklar. Akılları sıra, Ak Parti terörle bunaltılacak, iktidardan düşürülecek sonra koalisyonlar dönemi başlayacak. Birileri bağımsızlık ilan edip, özyönetimle yeni ülke kuracak. Biz bu oyunlara gelmedik. PKK’yı o açtıkları çukurlara gömdük. Dağda inlerinde, şimdi de sınır ötesinde temizliyoruz. Kendi güvenliğimizi sağlıyoruz” diye sözlerine başlayıp, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Güneydoğu’da vatandaşların sıkıntılarını, sorunlarını çözüyoruz. Vatandaş bize askeri, polisi buradan çekmeyin diye ısrar ediyor. Hatta HDP’ye oy veren halk bile, yaralarının sarılmasını, mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. 30 bin ev yapıp dağıtacak gücümüz var. 1200 tescilli yapıyı ortaya çıkartıyoruz. Doğu-batı ayırımı olmasın diye çalışıyoruz. Buradan sesleniyorum, ilan ediyorum. Evi yıkılan kimse gelsin 1 lira almadan yeni ev verelim.Son zamanlarda PKK dışında iki örgüt daha türedi. Biri DEAŞ. Bu DEAŞ nereden çıktı diye bakınca,mezhebi, meşrebi bize uymayan,2-3 yıl öncesi türeyen insanlar. Hareketleri ne tasavvufa ne Müslümanlığa hiçbir şeye uymuşyor. Batı ve ABD’deki bir çok grup Suriye’ye girmek için bir DEAŞ diye bir bahane buldular. Kur’ana ilgi duymayın, peygamberimizi anlamayın diyen, islamdan uzaklaştırma projesi bunlar. DEAŞ’ı bahane edip, oralardaki yer altı kaynaklarını sömürüyorlar. FETÖ’cüle gelince Türk cumhuriyetlerinde bağışla okullar kurdular. Bunlarla herkes samimi oldu. Hasbi bir gayret gösterildi. Bir gece geldi, gerçek yüzleri ortaya çıktı. Yarğıda ve diğer alanlarda darbeyi başaramadılar. Muhalif olan herkesi Ergenekon torbasına atıp, tutukladılar. Sahipleri ne istediyse onu yaptılar. Kuran ve sünnete uymayıp, hocaya biat ettiler. Devletimiz bunları ayıklıyor. Kararname ile devletten uzaklaştırıyor. Kulakları imamlarında olan bu FETÖ’cüler mağduriyet edebiyatı yapıyorlar. Devlet, sizinle çalışmam dedi. Kibar yüzlerinin yerini sonra gerçek yüzleri aldı. CHP’liler meclis bombalandığı halde bize (Siz bunlarla birlikteydiniz) diye eleştirip, savunma yapıyorlar. Biz de onlara bunları siz şımarattınız. Biz, malum yüzlerini gördük ama siz cani yüzleri gördüğünüz halde hala onlarlasınız) yanıtını veriyoruz.”
Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemiyle ilgili gelişmeleri de yanıtlayan Çevre ve Şehircilik bakanı, bu konuda ilginç bir benzetme yaparak” Tesbihin imamesi tek olur. Yoksa tesbihin taneleri dağılır” diyerek,Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devlet başkanı olmasını arzuladıklarını söyledi. Anayasa değişikliği konusunda TBMM’de 330 oyu bulacaklarını ileri süren Özhaseki, şöyle konuştu :
” Önce mecliste 330 oyu alıp sonra vatandaşın olurunu alacağız. Bu ülkeye başkanlık sistemiyle birlikte istikrar gelecek. İki başlılıktan kurtulacağız. Parlementer sistemi savunananlar, Özal- Demirel, Demirel- Çiller, Ahmet Necdet Sezer-Ecevit konusunda yaşananları ne çabuk unuttu?. Bu kavgadan, iki başlılıktan kurtulmamız lazım. İthal bir anayasa ile sonuna kadar nasıl gideriz ? CHP sittin sene iktidar olamayız diye,mücadele edelim diyor. Başkanlık sistemiyle, güçlü kalkınma olur. Etrafa ışık saçarız. Tesbihin imamesi tek olur. İmame olmazsa, tesbihin taneleri dağılır. Bir aylık dönemde, nisan ayının başlarında da halka gideriz. Vatandaş, referandumda yok derse ona da saygı duyarız.”
Son günlerde, vatandaşların ve bazı kesimlerin, koalisyon uçaklarının DEAŞ konusunda Suriye’de Türk ordusunun yanında yer almamasının tepkilere yol açtığını ve İncirlik’in koalisyon güçlerine misilleme olarak kapatılması konusunun tartışıldığına değinen Özhaseki “İncirlik konusu, Avrupa ile NATO müttefiklerimiz arasındaki bir santranç gibidir. Suriyeli mültecilere kapıların açılması, İncirliğin kapatılması halinde arkadan neler geleceğini biliyoruz. Şu anda uhracımızın ve ithalatımızın yüzde 41.5’nu AB ülkelerine yapıyoruz. AB ile ilişkilerimizi pat diye kesemeyiz. Bu konuda sabır gerekir” dedi
Gönüllü kültür teşekküleri üyelerinden gelen”Son zamların terörle ilgisi var mı ?” şeklinde iddialarına bakan Özhaseki”Zamlardan önce şunu söylemeliyiz. Güney doğunun yeniden imarı konusunda önümüzde 3 formül vardı. Birincisi vatandaşa hasar bedellerini ödeyip, kendi evlerini yapmalarını sağlamaktı. Bunun faturası devletimize 3-3.5 milyon TL idi. Yerleşim birimlerini tamamen yıkıp, yeniden yapmanın bedeli ise 150 milyar olarak hesaplandı. Bizim benimsediğimiz üçüncü formülde ağır hasarlı olan yapıların yıkılması, az olanların onarılması, çevre düzenlemeleri,. Kreşi,taziye evi, parkları, alt yapısı ile örnek bir imar hareketi içinde yıkılması gereken evlerin yıkılıp,yerine yenilerinin verilmesi 10 milyar tuttu. Biz, bunu seçtik. Bu harcamayı da TOKİ ve Çevre bakanlığı olarak bütçemizden karşıladık. Yani, maliyeden 5 kuruş almadık. Zamların, bu harcamalarla ilgisi alakası yok. Para bizden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından çıktı. Maliyeye ekstra bir yük getirmedi.”diyerek, sözlerini tamamladı.