Özhaseki: Hollanda'nın ki, ahlaksızlık ve kitapsızlıktır

FETÖ ile bağlantısı olanların “devlette yuvalandıkları yerlerden” atıldığına da dikkat çeken Özhaseki, “Bazıları mağduriyetlerin olduğunu söylüyor. Ben size soruyorum şimdi. Küçük bir dükkan işletiyorsunuz, yanınızda çalıştırdığınız adam her gün paranızı çalıyor, her gün size küfür ediyor, bir taraftan da başkalarına çalışıyor. Siz bu adamı dükkanda çalıştırmaya devam eder misiniz?” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında 16 Nisan Referandumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Özhaseki, şunları kaydetti:

“Biz iktidardayız, 317 milletvekilimiz var. Başbakan bizden, Cumhurbaşkanı bizim kurucu genel başkanımız. Her şeye gücümüz yetiyor da bu sistemi niye getiriyoruz? Bizim her şeye gücümüz yetiyor zaten. Kendimiz için getirmiyoruz. İleride belalar çıkmasın istiyorsak, ülke hızla kalkınsın istiyorsak bu sisteme geçmeliyiz. Bu ikili sistemi ortadan kaldırmamız gerekiyor. Hem cumhurbaşkanının hem başbakanın olduğu yapıyı artık taşıyamıyoruz. Kavgalar bitmiyor. Atatürk-İnönü kavgalarını açın okuyun. Rahmetli küs öldü. Yakın tarihte Demirel’le Özal birbirlerine girdiler. Özal kendisine hakaret ettiği için Demirel’i mahkemeye verdi ve 13 milyon tazminat kazandı. Cumhurbaşkanı başbakanı mahkemeye verir mi? Verdi. Karadeniz İş Birliği Forumu var, ‘kim gidecek?’ diye kavga çıktı bu ülkede. Ben bu insanları karalamak için demiyorum. Sistemin sorunlarını anlatmak için bu anıları hatırlattım. 1982 Anayasası’nda cumhurbaşkanın iki buçuk sayfa yetkisi var. Şimdi halka cumhurbaşkanını seçtiriyorsunuz, iki buçuk sayfa yetki veriyorsunuz ama karşıda bir de başbakan var.

Türkiye’nin yakın tarihine yönelik hatırlatmalarda da bulunan Bakan Özhaseki, istikrarın önemine dikkat çekerek, “Bize istikrar lazım. Önümüzü görebilmemiz lazım. Örneğin iş dünyası 16 Nisan’a kilitlendi. ‘Önce bir önümüzü görelim’ diyorlar. Çok partili sisteme geçtikten sonra 50 küsur hükümet kurulmuş. Ortalama ömrü 13-14 ay. Bu kadar kısa sürede hiçbir hükümet iş yapamaz. İstikrar olmadan, geleceği görmeden, güven duymadan hiçbir yatırımcı bir kuruş getirmez” diye konuştu Hollanda’ya tepki ve referandumla ilgili şunları söyledi.

“Birlikte görev yaptığımız Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma kardeşim, Hollanda’da masum bir şekilde konuşmak, sohbet etmek istedi. İzin vermiyorlar. Bu ne kitapsızlık, bu ne ahlaksızlıktır. Bunlara tabii ki cevap vereceğiz. Bunlara cevap vereceğiz, bunun başında da çalışmak gelir. Onları, çalışarak dize getireceğiz. Türkiye’nin, dışarıdan ve içeriden düşmanları bitmedi. İçerde PKK belası var. Devlet olarak 40 yıldır mücadele ediyoruz. Son dönemlerde çukur kazmaları, bayrak asmaları bardağı taşırdı. Şehirlerde ve köylerde PKK temizlendi. Şimdi yurt dışında temizlemeye çalışıyoruz. Bunları bitirene kadar azimliyiz, mücadele edeceğiz. Bir başka bela da FETÖ grubudur. Hizmet eriyiz, diyerek insanları kandıran yapı, bir gecede kurt adama dönüştü. Masumların üzerine kurşun sıktılar. 15 Temmuz sonrası iki batı ülkesi bize ‘geçmiş olsun’ diyemedi. Hani demokrasinin beşiğiydiniz? Onların içlerindeki duygu, ‘nasıl oldu da ihtilal gerçekleşmedi?’ şeklinde. Sonra bize ‘darbecilere kötü muamale yapmıyorsunuz değil mi?’ dediler. Allah belanızı versin sizin. 16 Nisan’da referanduma gidiyoruz. Hepinizin oyu başımızın üstüne. Teröristler ‘hayır’ diyor. Sizlerin içerisinde farklı oy verecekler vardır. Bu sistemin gelmesinin üç nedeni var. Birincisi iki başlı sistemin kaldırılmasıdır. İkincisi istikrar, bir diğer neden ise vesayet rejimin ortadan kalkmasıdır.”