(Özel) ‘Adalet Yürüyüşü’ne saldırı girişimi davasının gerekçeli kararındaki korkunç detaylar

DEAŞ’ın Kayseri planı çözüldü

-Kayseri’de ki hangi önemli kilise ne zaman hedefteydi?

– Hangi okulda okuyan öğrencilere suikast planlandı?

-Hangi şehirde yabancı turistlere eylem düşünüldü?

– Kılıçdaroğlu’na suikast emrini kim, nasıl, nereden verdi?

-Örgüt içinde ki haberleşme ve talimatlar kimden geldi?

– Camide değil de neden zula yerlerde ibadet ettiler?

-Peki Emniyet TEM ve İstihbarat düğmeye hangi ihbarla bastı?

Hepsi ve daha fazlası sadece Samed Aydın Sun’un kaleminden Kayseri Star Haber Gazetesi’nde….

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Adalet Yürüyüşü’ sırasında suikast planladığı iddiasıyla yargılanan, 5’i tutuklu, 1’i firari 28 sanıklı davanın gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, Kayseri ve Türkiye’nin bazı bölgeleri için düşünülen korkunç eylem planları, talimatlar ve  itiraflar kan dondurdu.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Haziran 2017’de başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nün Kocaeli etabına kiralık minibüsle saldırı planı yaparken, Kocaeli ve Kayseri Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin ortak çalışmasıyla yakalanan, terör örgütü DEAŞ şüphelisi Oğuzhan Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınıp, tutuklandı. Soruşturma sonunda 5’i tutuklu, 1’i firari toplam 28 sanık hakkında, ‘Anayasa’yı ihlal’, ‘kasten adam öldürmeye teşebbüs’ ve ‘terör örgütü DEAŞ üyesi olma’ suçlarından dava açıldı.
Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen 7 Şubat’ta görülen karar duruşmasında 25 sanığa ‘Silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan 5 yıl ile 15 yıl 6 arasında değişen hapis cezaları verilirken, 2 sanık ise tüm suçlardan beraat etti. Firari sanığın dosyası ise, ayrılmıştı.
MAHKEME GEREKÇESİNİ AÇIKLADI
2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan davanın gerekçesi açıklandı. Kararda, şüphelilerden bazılarının devletin şeriat kuralları ile yönetilmesi, mevcut Anayasal Düzeni İslami yönetim şekli olduğu, sistemi ve yönetenleri ‘tağut’ gördüklerini, oy kullanmanın caiz olmadığını, şirk olduğunu kabul edip İslam Şiarı anlatılmayan okulları da benimsemedikleri, Diyanet’e bağlı camilerde namaz kılmadıkları, kendilerine ait mescit ya da bağ evlerinde bir araya gelerek, namaz kıldıkları belirtildi. Eylemin planlayıcısı olduğu iddia edilen Oğuzhan K.’nın emri aldığı kişiden özel bir program ile telefonuna mesaj geldiğini, ancak mesajın uzun olması nedeniyle okumadan telefonu yan koltuğa attığını, 3-4 km kadar gitmeden polisler tarafından durdurularak yakalandığını, eğer yakalanmasaydı eylemi anlattığı şekilde Adalet Yürüyüşünde bulunan kalabalığın ortasına aracı sürmek kaydıyla gerçekleştireceğini, bu eylemi gerçekleştirmiş olsaydı hiçbir pişmanlık duymayacağını anlattığı vurgulandı.

Suikast için araç kiralandı

 -Eylem yapacak örgüt militanlar nasıl kandırıldı, neler vaad edildi?

-Kiralanan aracı emniyet nasıl takibe aldı, operasyonla nerede yakalandı?

-Cezada örgütsel eylemin vahameti, ülkede kaos ortamı dikkate alındı

-Suikast planlayıcısı, eylem öncesi nerede eğitildi, ne eğitimler aldı?

-Eylemler sırasında  çok iyi kamufle olmak için ne kullanılacaktı?

-Suikast girişiminin dışında, öğrenci ve kilise neden hedef alındı?

 Cumhuriyet halk Partisi (CHP) Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet Yürüyüşü’ sırasında  ‘suikast’ girişimi öncesinde yakalanan davanın gerekçeli kararında neler yok ki!

Mahkeme, eylemin hazırlık aşamasında kaldığını belirterek, gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Oğuzhan K.’nın kiralamış olduğu araç ile olay günü yola çıktığı, Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbar sayesinde takibe alınan aracın Kocaeli D100 Köseköy Işıklarında durdurulduğu ve sanık Oğuzhan K.’nın bu şekilde yakalandığı, bu şekilde gerçekleşen olayda araçla saldırı hedeflenen katılan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüş yaptığı esnada bulunduğu yer ile sanığın yakalandığı yer arasındaki mesafe düşünüldüğünde, sanığın doğrudan doğruya icraya başlamadığı, o ana kadar ki yapılanların hazırlık hareketleri kapsamında kaldığı, dolayısıyla suçun maddi unsuru olan suçun icrasına başlanılması unsurunun gerçekleşmediği kanaati ile unsurları oluşmayan insan öldürmeye teşebbüs suçundan sanıkların beraatine karar vermek gerekmiştir.”
İcrasına başlanılan hareketin bu tehlikeye neden olabilecek önem ve ağırlıkta bulunması Yargıtay içtihatlarında geçen ifadesi ile vahim nitelikte olması gerekliliğinden de bahsedilen kararda, “Sanıkların DEAŞ Silahlı Terör Örgütüne üye oldukları, ancak bu sanıkların Anayasal Düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs ettiklerine dair iddianamede bir iddiaya yer verilmediği gibi bu hususta bir delil de ileri sürülmediği, kovuşturma aşamasında da sanıkların cebir ve şiddet kullanmak suretiyle Anayasal düzeni değiştirmeye yönelik bir delilin ele geçirilemediği, iddianamede sanıklarla ilgili anlatılan eylemlerin silahlı terör örgütü üyeliği kapsamında kaldığı” değerlendirmesinde bulunuldu. Sanık Oğuzhan Korkmaz yönünden yapılan değerlendirmede; eylemine ilişkin insan öldürmeye teşebbüs suçu yönünden yasal unsurları oluşmadığından beraatine karar verilmiş, Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs suçu yönünden yukarıda açıklandığı üzere eylemi silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında değerlendirilerek bu dosyadaki suç yönünden iddianame ile hukuki kesinti oluştuktan sonra işlenmesi sebebiyle ayrı bir hüküm kurulmuş, hüküm kurulurken gerçekleştirmeye karar verdikleri örgütsel eylemin vahameti, ülkede kaos ortamı oluşturma amaçları, bu şekilde kastının yoğunluğu dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulduğu belirtildi.
‘BUGÜN HURİLERLE ZİFAF GÜNÜN’
Oğuzhan K.’nın eylemleri nasıl planladığına yer verilen kararda, Oğuzhan’ın yakalama sırasında cep telefonundan halen devam etmekte olan ve kendiliğinden mesajları silme özelliği olan mesajlaşma programı CONVERSATİON üzerinden eylem yapılması yönünde mesaj geldiği ifade edildi. DEAŞ şüphelisi Oğuzhan K.’nın telefonunda, “Aziz kardeşim önünde cennet, arkanda kokuşmuş dünya var, bugün resulün intikam günü, sen ne yapacağını tek tek biliyorsun, Allah’a tevekkül et ve amelini yap, bugün senin hurilerle zifaf günün, Allah’a kavuşuncaya kadar zikri dilinden düşürme, yaklaşınca camlarını kilitle, öncelikle hedefin liderleri olsun, güç yetiremezsen en uygun yerden gir. Emniyet kemerini bağla, kapılarını, pencerelerini kilitle, durma hiç durma, uygun bir yere hattı kır at, sonra telefonu at” şeklinde mesajların olduğu, bu mesajların CONVERSATİON isimli program üzerinden gönderildiğinin tespit edildiğinin anlaşıldığına yer verildi.
SURİYE’DE SAVAŞ EĞİTİMİ ALIP, REJİM SALDIRISINDA YARALANMIŞ
Oğuzhan K.’nın, Suriye ülkesinde bulunan EL-NUSRA isimli yapıya katılmaya karar verdiğini, bu düşüncesini de bir arkadaşına ilettiğini, onun da gitmek istediğini kendisine söylediğini ve birlikte yasa dışı yollarla EL-NUSRA kontrolünde olan Azez’e gittiklerini anlatıldığı ifade de, “ Bu yerin o tarihte DEAŞ’ın kontrolünde olduğunu, burada kendilerine şirk, bidat, uluhiyet, rububiyet tevhidi ve Allah’ın isim ve sıfatları tevhidi gibi dersler verildiğini, silahlı eğitimde ise, pusu, pusu atma, pusudan kurtulma, vb. eğitimler verildiğini, ayrıca burada Kaleşnikof, Biksi, RPG 7 Roketatar, el bombası kullanımı dersleri verildiğini, burada yaklaşık bir buçuk ay kaldıktan sonra Makar alanına gönderildiğini, burada faaliyet gösterirken 2015 yılı Mayıs içerisinde bulunduğu gruba yönelik Esad güçleri tarafından hava saldırısı gerçekleştirildiğini, bu saldırıda sol kolundan, sol boyun tarafından yaralandığını, sonrasında orada tedavi gördükten sonra 9 Aralık 2015’te Türkiye’ye geldiği” hususları belirtildi.
YAHUDİ ÖĞRENCİLERE EYLEM PLANI
Oğuzhan’ın, farklı ve ses getirecek eylem planları içinde olduğu değerlendirmelerine de yer verilerek, şöyle denildi: “Erciyes Üniversitesi öğrencileri aralarında yapmış oldukları konuşmada ERÜ’de İsraillilerin dili olan İbranice Dili ve Edebiyatı bölümünün olduğunu duyduğunu, kendisinin de İsraillileri düşman bildiği için kendi çapında araştırma yaptığını, bu üniversite de 5-6 tane Yahudinin bulunduğunu öğrendiğini, bunlara karşı eylemin cihad olabileceğini, öldürülmelerinin katli vacip olduğunu düşündüğünü, ancak yaptığı araştırmalarda bu şahıslan bulamadığını, bundan dolayı eylem yapma fikrimden vazgeçtiğini, bu bahsettiği eylem fikrinden vazgeçtikten sonra 2017 yılının Haziran ayı ortalarında tanışmış olduğu S.A. ile yapmış olduğu sohbette kendisine Kayseri At pazarı mevkiinde bulunan Kiliseye eylem yapabileceğini söylediğini, Selahattin’in eyleme mesafeli durduğu için kendisinin de bir daha konuyu açmadığını, bu eylem fikrini grubunda bulunan diğer kişiler ile paylaşmadığını, buraya eylem planlamaktaki amacının buraya gelen kişilerin İslam Düşmanı olmaları olduğunu, daha sonra yapmış olduğu araştırmada buranın çok aktif olmadığını, sadece bekçisinin bulunduğunu öğrendiğini, bundan dolayı da eylemin amacına ulaşamayacağını düşündüğü için vazgeçtiği.”
KAMUFLE OLMAK AMACIYLA PALYAÇO KIYAFETİ GİYECEKMİŞ
Bu iki eylemden vazgeçtikten sonra Oğuzhan K.’nın eylem arayışına devam ettiği ve Antalya’da Fransızları hedefine koyduğu belirtilirken, “10-12 sene önce gezmek amaçlı Antalya iline gittiğinden dolayı Kemer ilçesinde bulunan Fransız Sokağı isimli yere eylem yapmanın uygun olacağını ve yapacağı eylemin hedefine ulaşacağını düşündüğünü, buraya yapacağı eylemin pompalı tüfekle ve kamufle olmak amacıyla palyaço kıyafetiyle yapmayı planladığını, burayı seçmesindeki amacın Fransız Devletinin Müslümanlara karşı katı tutumlar sergilemesi, bu tutumunu zulume çevirmesi olduğunu, kendisinin burada isminden dolayı Fransız vatandaşlarının çok olacağını düşündüğünü” ifade edildi.
Alınan fetva ile ‘Adalet Yürüyüşüne’ saldırı yapılmasının amaçlandığına da yer verilen gerekçede Oğuzhan K. ile ilgili şu ifadelere ver verildi: “Fransız Sokağına yapacağı eylem ile ilgili hiçbir şey söylemediğini, ancak CHP Genel Başkanının başlatmış olduğu yürüyüşe yönelik eylem yapabilir mi diye fikir sorduklarını, eylemin büyük bir araçla yapıp yapamayacağını sorarak hatta temin edebilirse araç içerisinde AK Parti Bayrakları ve Flamasının kullanılmasının kamufle amacıyla iyi olacağını, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha büyük bir kafir olmadığını, eylemin bu yürüyüşe ve Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı yapılması gerektiğini söylediğini, kendisinin de bunu kabul ettiğini, Ak Parti İl binasına giderek, orada bulunan gençlerden 15 Temmuz Anmaları için bayrak istediklerini, onlarında kendilerine depodan Türk Bayrağı, AK Parti Bayrağı ve Türk Bayraklı şapka verdilerini, kendisinin de bunları eylemde kullanmak için kiralayacağı aracın içerisine koymak üzere eve götürdüğünü, Emre Emre’nin aracılığıyla gelen fetva üzerine eylem yapmak amacıyla hazırlıklara başladığını, ilk önce eylem yapabileceği araç arayışına girdi.”

Kayseri’deki bazı Tağut’u bunlar yazmış

*DEAŞ’ın sözde emiri ile görüştürülerek, güya referans olmuşlar

*Bir dönem duvarlara yazılan  ‘tağut’ yazısının sırrını  anlattılar

*Örgüte biat videosunu  çekip neden  sözde emire gönderdiler?

Gerekçeli kararda sanıklardan E.E.’nin  Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadesine de yer verildi. Sanık ifadesinde şöyle dedi: “Oğuzhan K.’ı kendilerine emir seçtiklerini, K.A.’ın kendisinin aşağıda yani Suriye’de DEAŞ sorumlularından Ebu Yusuf isimli kişi ile irtibatlı kişi ile irtibatlı olduğunu söylediğini ve irtibatına delil olarak telefonundaki bazı görüşmeleri gösterdiğini, ayrıca Hilafet grubuna kendisini aldırdığını, bu gruba girmek için görüştüğü kişiye kendisini referans olarak gösterdiğini, K.A.’nın faaliyetlerinde Ebu Cabir ismini kullanmakta olduğunu, görüşmüş olduğu Ebu Yusuf’un DEAŞ içerisinde bir emir olduğunu, kendisinin Türk olduğunu kendisine söylediğini, kendisinin bu şahısla bir çok kez Telegram üzerinden yazıştığını, yazışmalarında Ebu Hüseyin ismini kullandığını, ilk tanıştığında kendisine, kendisinin ve arkadaşlarının çelişkiye düştüğünü, dini konularda görüşler aldıklarını, K.A’nın DEAŞ adına haber yapan bir sitenin  admini olduğunu, bu sitenin Türkiye ve Dünya genelindeki gündem haberlerini paylaştığını, ayrıca islam Devletinin haberlerini bu sitenin haberler arasına koyarak şifreli şekilde paylaştığı”

KAYSERİ’DEKİ TAĞUT YAZILARININ BAZILARINI, DEAŞ ŞÜPHELİLERİ YAZMIŞ

E.E. ifadesinin devamına kentte bulunan bazı ‘Tağut’ yazılarını kendisinin yazdığını söyleyerek, “ 2017 yılı Nisan ayında özel bir kolejin tam karşısında bulunan duvara, ‘Tağut nedir?’ Seyit Burhanettin Mezarlığının girişinde elektrik panosuna ‘Her kim Allah’ın indirdikleri ile hükmetmezlerse kafirlerin ta kendileridir. Maide 44’, Yoğunburç’ta bulunan kümbetin duvarına ‘Tağut nedir?’ diye yazdığını, bu yazıları yazarken yanında Oğuzhan K. ve A.M.’nin bulunmakta olduğunu, ayrıca bu yazılardan iki gün sonra Eski sanayi içerisine girdiğini, bir işletmenin  kepenginin  üzerine,  “Yaratmakta emretmekte Allah’a aittir. Araf 54” şeklinde yazı yazdığını, az ileride bulunan muhtarlık veya elektrik panosuna  ‘Ey İman edenler kafirleri veli edinmeyin Nisa Suresi 144’, bunun tam karşısındaki tuvaletin duvarına da, ‘Hüküm yalnız Allah’ındır Yusuf Suresi40 yazdım’, bunları yazmasındaki amacın insanlarda islami uyanışı sağlamak ve araştırma yapmalarına katkı sunmak eğer merak edipte araştıranlarla irtibata geçip tanışmak, kendilerine kardeş edinmek içindi” ifadelerine yer verildi.

DEAŞ’A BİAT VİDEOSU ÇEKİP, SÖZDE EMİRE GÖNDERMİŞLER

Kararda, şüphelilerden Oğuzhan K.’nın DEAŞ’ın sözde emirine  biat ettiğine dair video kaydının olduğu da belirtilirken, “Yürüyüş kortejine eylem yapabileceklerini, burada hedefin Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söylediğini, aynı zamanda kendilerine maddi olarak yardım edeceklerini bildirdiğini, eylemde kullanılacak aracın büyük bir araç olması gerektiğini belirttiğini, onun da ben manen hazırım, sıkıntı yok, yaparım, ancak varsa tabanca olursa iyi olur çünkü eylem sırasında lazım olur diye söylediğini, bunu Ebu Yusuf’a bir sor diye söylediğini, kendisinin de bunu sorduğunu, onun da aracı kiralayın, eyleme giderken yol üzerinde herhangi bir yerde silahı teslim ettiririm diye söylediğini, kendisinin de bunu Oğuzhan’a sorduğunu, onun da tamam dediğini, Ebu Yusuf’un kendisine eylemi tek kişi yapsın, eylemi yapacak kişi yola çıkmadan önce seni de aldırıp, saklayacağız dediğini ve kendisinden buluşma yeri istediğini, kendisinin de aklına daha önceden bildiği kameraların olmadığı  bir halı sahanın yakınında buluşmanın daha güvenli olacağını söylediğini, onun da kendisine seni başka biri ile irtibatlandıracağım, o kişi seni aradığı zaman buluşma yerine geçersin dediğini, eylemden üç dört gün önce Oğuzhan’ın İslam Devletine biat ettiğine dair evinde görüntülü video çektiklerini, Ebu Yusuf un kendilerine göndermiş olduğu biat yazısını kamera karşısında okuduğunu, K.A.’nın da bu görüntüleri kendi telefonundan çektiğini, bu görüntüyü telegramdan kendisine attığını, kendisinin de Ebu Yusuf’a gönderdiğini, Oğuzhan K.’ın kod adının Ebu Zekeriya olduğu” huşularına yer verildi.

-Eylem için  hangi finans desteklerinde bulundular?)

-Neden oy kullanmıyorlar?

-Cihat nedir sorusuna ne yanıt verdiler?

– Kimleri ‘Tağut’ olarak nitelendirdiler?

– Neden alternatif Cuma namazları kıldılar?

2015’te yaralanıp teslim olmuş

Oğuzhan K. 2015’teki ifadesinde, “Kendisine sorulan sizce cihad nedir bu konuda açıklama yapar mısınız? Sorusuna “Cihat, Allah yolunda Allah’ın ismini yüceltmek için yapılan mal ile can ile mücadele etmektir. Şuan Şam bölgesi şuan için cihat bölgesidir “şeklinde cevap verdiği, yine kendisine sorulan “Tağut nedir? Türkiye Cumhuriyeti’nin halen mevcut anayasal düzenini benimsiyor musunuz? Seçim zamanları oy kullanıyor musunuz? Kullanmıyorsanız ne amaçla kullanmıyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti’ni ve yöneticilerini tağut olarak nitelendiriyormusunuz”? Sorusuna “Allah ‘ın hükmüyle hükmetmeyen kimse tağuttur. Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut düzenini benimsemem. Seçimlerde oy kullanmam nedeni ise tagut sitemi olduğu içindir. Ben Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerini Tağut olarak görmüyorum ancak sistemi tagut olarak görüyorum ” şeklinde cevap verdiği yer aldı.

ALTERNATİF CUMA NAMAZI KILMIŞLAR

Şüphlilerin  alternatif namaz kıldıklarına da vurgu yapılan kararda, “Deaş silahlı terör örgütüne üye olan sanıkların eylemlerinin  tespitine yönelik teknik takip ve fiziki takip kararlarına  istinaden, sanıkların fiziki takip altına alındıkları, bu kapsamda sanıkların Diyanet’e bağlı Camileri ve imamları tagut olarak kabul etmeleri nedeniyle, alternatif  Cuma namazı kıldıkları, yine bu namazları sanıklardan birine ait Kayseri ilinde bulunan bağ evinde kıldıkları” şeklinde belirtildi.

DEAŞ’IN SÖZDE KAYSERİ EMİRİ SEÇMİŞLER

DEAŞ şüphelisi Oğuzhan K.’nın örgütün sözde Kayseri emiri olarak seçildiğine de vurgu yapılarak şöyle denildi: “Sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi kapsamında sanık Oğuzhan K.’nın Daeş silahlı terör örgütü adına örgütsel talimatlarla Kayseri ilinde örgütsel yapılanmaya gittiği, bu kapsamda diğer sanıkların da aynı örgüt kapsamında birlikte faaliyette bulundukları, bu amaçla Kayseri emiri olarak seçilen Oğuzhan K.’nın diğer sanıklarla sıkı bir şekilde irtibatlı olduğu, sanıkların amaçlarının örgütün ideolojisini tüm dünyaya yaymak amacıyla faaliyet göstermek olduğu, bu amaçla sanıkların ortak bir şekilde Daeş silahlı terör örgütüne talimat ile yukarıda ayrıntıları ile izah edildiği üzere müştekinin önderliğindeki yürüyüş grubunu hedef alan eylem planladıkları, bu kapsamda sanık Oğuzhan K.’nın örgütün ideolojisini yaymak ve müşteki ve yürüyüşe katılan kişileri hedef almak amacıyla müşterek suç işlemek kararının icrası kapsamında silah olarak kullanılmak üzere öldürmeye elverişli minibüsü kiraladığı, sanık F.Ö., ile eylemi kamufle etmek ve hedef şaşırtmak amacıyla Ak parti bayrak ve flamalarını temin ettiği ve minübüse koyduğu, bu şekilde hazırlanan sanığın yüklenen suçları işlemek kastının icrası kapsamında sebat ve ısrar göstererek yürüyüş grubunun yer aldığı Kocaeli iline kadar araç ile gittiği, bu sırada Daeş örgüt Üyesi kişilerle de sık sık mesajlaştığı ve yüklenen suçları işleme konusundaki azim ve kararlılığından vazgeçmediği, ancak sanığı takip eden kolluk görevlilerinin koordineli operasyonu ile sanığın minibüs içerisinde yakalandığının anlaşıldığı, Oğuzhan K.’nın Deaş silahlı terör örgütü adına Kayseri ilinde ayrı bir örgütlenmeye gittiği, bu kapsamda yukarıda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere Deaş a biat eden ve Kayseri emiri olarak Zekeriya kod adı ile seçilen Oğuzhan K.’nın diğer örgüt üyesi sanıklar ile birlikte örgütün fikir ve ideolojisini yaymak amacıyla süreklilik ve yoğunluluk teşkil eden eylemlere başladığı, bu kapsamda olmak üzere, Oğuzhan K.’nın örgütün Kayseri emiri olması sıfatı ile gerek kendi evinde, gerekse de sanık A.A. başta olmak üzere bir çok örgüt üyesinin ikametinde örgütsel toplantılar düzenlediği, bu kapsamda örgütün benimsediği Vahabi/Selefi ideolojiyi diğer örgüt üyelerine aktardığı.”

EYLEM İÇİN 3 BİN TL GÖNDERMİŞLER

Suikast için 3 bin TL havale edildiği de belirtilirken, “Sanığın, Ebu Yusuf’a hesap numarası verdiği ve 3000 TL yattığını, bu parayı çektiğini, 1600 lirasını Oğuzhan’a verdiğini, geriye kalan kısmı ile de K.A ve kendine ikinci el cep telefonu aldığını” ifade ettiği vurgulandı.

(Haber: Samed Aydın Sun/Kayseri Star Haber Gazetesi)