Nöroloji Anabilim Dalı’ndan “30 Mayıs Dünya MS Günü” açıklaması

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meral Mirza ve Nöroloji AD. Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Fatih Yetkin, “30 Mayıs Dünya MS Günü” dolayısıyla ortak bir açıklama yaptı.

“30 Mayıs Dünya MS Günü” dolayısıyla öğretim üyeleri tarafından yapılan açıklamada; “MS, Merkezi Sinir Sistemi (MSS) olarak adlandırılan beyin, omurilik ve optik sinirlerin kronik iltihabi bir hastalığı olduğu,  vücudun savunma sisteminin, sinir hücrelerini çevreleyen miyelin kılıfına zarar vermesi sonucunda ortaya çıkmaktadır” denildi. MS dünyada 2 milyondan fazla kişiyi etkilemektedir, Ülkemizde ise 100,000 kişide 41 ile 101 arasında sıklıkla görüldüğü bildirilmiştir. Kuzey Amerika ve Avrupa en yüksek MS görülme sıklığına sahipken (100.000’de 140 ve 108) Asya ve Sahra altı Afrika ülkeleri en düşük sıklığa sahiptir (100 000’de 2.2 ve 2.1). Bununla birlikte tüm dünyada görülme sıklığı yıllar içinde artış göstermektedir. Hastalığın başlangıcı genellikle 20 ila 40 yaş arasında olur ve hastalıktan, kadınlar erkeklerden iki ila üç kat daha fazla etkilenir. Hastalığın kesin sebebi bilinmemekle birlikte genetik olarak yatkın kişilerde, çevresel etkenlerin etkisi ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Değerlendirilen çevresel etkenler arasında; Epstein-Barr virüsü enfeksiyonu, sigara içimi, düşük D vitamini seviyeleri ve ergenlik döneminde obezite artmış MS riski ile ilişkisi bulunmaktadır, denildi.

Bazı Kişilerde İlerleyici Bir Seyir Söz Konusu Olabilir

Beyin ve omuriliğin etkilenmesine bağlı olarak çok çeşitli bulguların ortaya çıkabildiğine değinen Prof. Dr. Meral Mirza,  “En sık hastalık bulguları; tek gözde görme kaybı, çift görme, dengesizlik, yürüme güçlüğü, his kusurları ve güç kaybıdır. Birçok kişide MS, nüks ve düzelme dönemleri ile seyrederken, bazı kişilerde ilerleyici bir seyir söz konusu olabilir” dedi.

MS Tedavisinde De Erken Tanı ve Tedavi Oldukça Önemli

MS tanısını koyduran ya da dışlatan tek bir tanı testi bulunmadığına değinen Prof. Dr. Meral Mirza, “MS tanısı; hastalık hikâyesi, muayene bulguları, görüntüleme bulguları, beyin omurilik sıvısı incelemesi ve laboratuvar bulgularının dikkatle değerlendirilmesi sonucunda konulmaktadır. MS tedavi stratejileri esas olarak; atakları engellemeyi, hastalığın seyrini değiştirmeyi ve semptomları kontrol altına almayı hedeflemektedirler. Bu amaçla farklı uygulama yolları ile kullanılan birçok tedavi seçeneği mevcuttur. Tedavi seçimi, her bireyin hastalık özellikleri dikkate alınarak dikkatle yapılmakta, gerekli durumlarda tedaviler arasında geçişler yapılmaktadır. Birçok hastalıkta olduğu gibi MS tedavisinde de erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir.”  İfadelerini kullandı.

MS’li Tüm Kişilerin Sağlık Bakanlığı Tarafından Tavsiye Edilen Temel Önleyici Tedbirleri Ciddiye Alması Önemlidir

Nöroloji AD. Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Fatih Yetkin’de; “Tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkileyen Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeni ile MS’li bireylerin bu durumdan nasıl etkileneceği, artmış bir risk altında olup olmadığı, kullanılmakta olan ilaçlara ara verilip verilmeyeceği ile ilgili sorular ortaya çıkmıştır. Öncellikle MS hastalığı bir immun yetmezlik (vücudun savunma sisteminin yetersizliği) durumu olmadığı için, MS hastalığına sahip olmak tek başına Covid 19 enfeksiyonu için risk oluşturmamaktadır. Bu bağlamda MS’li bireylerin, savunma sistemini güçlendirdiği düşünülen ilaçları kullanmaları gerekmemektedir. MS tedavisinde kullanılan hastalığı modifiye edici tüm tedaviler, bağışıklık sistemini değişen derecelerde etkilemektedir. Bu nedenle MS’li tüm kişilerin sağlık bakanlığı tarafından tavsiye edilen temel önleyici tedbirleri ciddiye alması önemlidir. Bu ilaçların aniden kesilmesi hastalık aktivitesinde artışa yol açabileceğinden önerilen tedavi protokollerine uyularak bu tedavilere devam edilmesi gerekmektedir.” Diye konuştu.

ERÜ Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Meral Mirza ve Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Fatih Yetkin, “Hızla ilerleyen bilimsel çalışmalar neticesinde MS tedavisinde gün geçtikçe daha yüz güldürücü sonuçlar alınmaya başlanmıştır. MS’in tedavisi olmayan, çaresiz, ölümcül bir hastalık olmadığını, MS’li dostlarımızın hastalık yolculuklarında yanlarında olmaktan memnun olduğumuzu belirtir, sağlıklı günler dileriz.” İfadelerini kullandılar.