Mutasyonlu virüs çocuklar arasında da yayılıyor. Peki nasıl korumalı?

Uzmanlar koronavirüsün son dönemde çocukları da etkilediği konusunda uyarıda bulundu.

24 Mart tarihli verilere göre Türkiye’de son 24 saatte 221 bin 738 COVID-19 testi yapıldı, 29.762 kişinin testi pozitif çıktı. Uzmanlara göre 8 – 11 yaş grubunda koronavirüs vakaları da artışta.

Koronavirüs mutasyonu çocukları vurdu. COVID-19 salgınında vaka sayıları 26 bini geçerken, çocuklardaki vaka sayılarında da ciddi artış yaşandığı uyarısı yapıldı.

8 – 11 yaş grubundaki vaka artışı endişe verici!

Özellikle 8-11 yaş dilimindeki çocukların virüsten ciddi anlamda etkilendiği belirtilirken, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Bağcılar Eğitim Ve Araştırma Hastanesi ile Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nin çocuk enfeksiyon servilerinde 3 hafta öncesine kıyasla COVID-19 tedavisi uygulanan çocuk sayısında ciddi artış yaşandığı öğrenildi.

Tablonun gün geçtikçe kötüye gittiğini belirten İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik İmmunoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ayper Somer, “Çocuk vakalarda da hastane yatışları başlamış durumda.

COVID-19’a yakalanan çocuk hastalarda ağır zatürre yoksa ilaç kullanmıyoruz. Ancak MIS-C tablosunda ilaçlı tedavi uygulamak durumundayız. Şu an yoğun bakım servisimizde bir böbrek hastası COVID-19 vakamızı toparlamaya çalışıyoruz. Özellikle Doğu Karadeniz’deki tablo endişe verici.

Ağırlık olarak 8-11 yaş dilimindeki çocukların etkilendiğini görüyoruz. Ebeveynler çocuklarını mümkün olduğunda açık havaya çıkartmalı, AVM ve kapalı alanlardan uzak tutmalılar. Çocuklardaki tablonun en büyük nedeni ailelerle gidilen kapalı alanlar, lokantalar.

Bu dönem öpücük hastalığı dediğimiz, bademcik ağrısı, döküntü ve yüksek ateşle görülen şikayetlerde de artış söz konusu. 3 yaş altındaki çocuklara akciğerlerinin gelişimi açısından maske önermediğimizi de vurgulamak isterim” dedi.

Çocuklarda ağır zatürre vakaları tespit ediliyor!

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Haluk Çokuğraş da, “COVID-19 son 15 gündür çocuklarda da yayılıyor. Son 15 günlük periyotta ‘çok kötü’ diye tanımladığımız, ağır zatürre vakalarını servise yatırmaya başladık.

Ayrıca MIS-C tablosunda artış olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye salgında üçüncü dalganının etkisi altında. Mutant suş dediğimiz dediğimiz virüs türü şekil değiştirdi ve hızlıca yayılıyor. İngiliz varyantı, çocuk ve gençler arasında ciddi hastalığa neden olmaya başladı.

İsviçre’de 0-9 yaş arası çocuklarda COVID-19 oranı yüzde 132 artmış durumda. Bizdeki artış bu boyutta olmasa da, böyle devam ederse İsviçre’deki oranı görürüz. Yöresel farklar olabilir ama önce kapatıp yavaş yavaş açılmamamız gerekirdi.

Daha geniş ve disiplinli kısıtlamalar getirilmeli. Eğer önümüzdeki 2 haftalık süreçte 9 yaş altındaki grupta virüs yayılımı artarsa 30-45 yaş arası ebeveyn grubu da bundan fazlasıyla etkilenecek” diye konuştu.

“Yayılım aile kaynaklı”

Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl ise çocuklardaki vaka artışında adeta patlama yaşandığı uyarısında bulunarak, şu bilgileri paylaştı:

“Çocuklardaki virüs yayılımı okul kaynaklı değil. Yayılım tamamen aile kaynaklı. Pandemini birinci döneminde çocuklardan ebeveynlere bulaş olurken, şimdi tersi yaşanıyor. Anne, babanın küçük bebeklerine virüs taşıdığını görüyoruz. Çocuklar için üretilecek aşının faz çalışmaları için gün sayıyoruz. Geçtiğimiz gün 24 saatlik zaman diliminde 4 çocuk hastayı servise yatırdık. Normalleşme öncesinde haftada 2 çocuk COVID-19 şüphesiyle servise gelirken, artık günde 7, 8 başvuru alıyoruz. Çocuk vaka oranında yüzde 100’den fazla artış var. Gidişat iyi değil.” (Kaynak: Milliyet/ Mert İnan)

Çocukları COVID-19 Koronavirüsten Nasıl Koruyabiliriz?

Koronavirüs konusunda bilgiler her gün yenilenirken özellikle ebeveynlerin çocuklarını koruma konusunda endişe ettiği görülüyor. Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Filiz Bakar, bu virüs ve diğer benzer virüsler hakkındaki bilgilerle çocukların güvende tutulabileceğini söyledi.

Aslında, her yıl dünyada milyonlarca insanın griple karşı karşıya geldiğini ve bazılarının hayatını kaybettiğini hatırlatan uzmanlar, korona virüsü konusunda da korkmak yerine önlem almak gerektiğine dikkat çekti. Her iki hastalığın da benzer şekilde yayıldığını belirterek, ebeveynler için şu önerilerde bulundu…

Çocukların doğru şekilde ellerini yıkadığından emin olun: Hem evde, hem de okullarda alınabilecek önlemlerin başında el yıkamak geliyor. Yemeklerden önce ve sonra, halka açık yerlerde bulunduktan sonra, hasta olan bir kişinin yakınında bulunduktan sonra mutlaka ellerin yıkanmasını sağlayın. Su ve sabunla 20 saniye boyunca çocukların ellerini yıkadığından emin olun. Suyun bulunmadığı yerlerde el dezenfektanı kullanarak ellerin üzeri ve parmak araları da dahil olmak üzere elin tamamına yedirilmesini sağlayın.

Bağışıklığını güçlendirin: Hastalıktan korunabilmede güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak gerekir. Sağlıklı bir beslenme düzeni, açık havada egzersiz ve yeterli uyku çocukların bağışıklığını kuvvetlendirmeye yardımcı olur. Çocukların bol sıvı tüketmelerini sağlayın.

Çocuklara kirli elleriyle yüzlerine dokunmamalarını öğretin: Bir çocuğa bunu yaptırabilmek her ne kadar zor olsa da ellerini yıkamadan ağız, burun ya da gözlerine dokunmamaları gerektiğini çocuklara anlatın. Herhangi bir nedenle burnu kaşınırsa bunun için mutlaka mendil kullanmaları ve sonrasında da atmalarını gerektiğini öğretin. Hapşırma ve öksürme sırasında mutlaka mendil kullanmalarını, sonra bunu atmalarını sağlayın. Eğer yanlarında mendil yoksa eline değil, kolun üst kısmı veya bileğe doğru öksürmelerini, hapşırmalarını öğretin.

Kalabalık ortamlarda mümkün olduğunca yüzeylere dokunmamasını sağlayın: Salgın zamanlarında kapalı, kalabalık alanlara mümkün olduğunca gitmeyin. Özellikle alışveriş merkezi gibi kapalı alanlar ya da halka açık alanlardaki yüzeylere dokunurken dikkatli olmaları gerektiğini öğretin. Çocuklara bunu anlatabilmek güç olabileceği için yaratıcı çözümler üretmeye çalışın. Ortak kullanımlardaki koltuk ya da masaları da kullanmadan önce ıslak mendille silmek da yarar sağlayacaktır.

Hasta kişilerden uzak durun: Bulunduğunuz yerlerdeki hasta kişilerden mümkün olduğunca çocukları uzak tutmaya çalışın. Hapşırma, öksürme gibi belirtileri olan kişilerin yakınlarında olmamaları sağlayın. Bunun dışında çocukları okullarından ya da sosyal çevrelerinden uzak tutmaya gerek yok. Önemli olan gerekli koruyucu önlemleri almaktır.

Dışarıdan gelen misafirlerden ellerini yıkamaları isteyin: Ayrıca, insanlarla el sıkışmayın ve öpüşmeyin.

Ailede hasta biri varsa maske kullandırın: Aileden birinde ateş ya da öksürük varsa mutlaka maske kullanmasını sağlayın, el yıkamaya daha çok özen gösterin. Hasta kişilerin çocuğunuzdan mümkün olduğunca temasını engelleyin.

Hastalık belirtileri olun çocuğu okula göndermeyin: Çocuğunuzda enfeksiyon belirtileri görürseniz okula göndermeyin. Bu enfeksiyonun diğer çocuklara da kolayca yayılmasına yol açacaktır.