Müftülükten haberler (27.03.2019)

AVUSTURYA VATANDAŞI STEFANIE HACKL  KELİME-İ ŞEHADET GETİREREK MÜSLÜMAN OLDU

İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven’in başkanlığında gerçekleştirilen ihtida merasimi ile Avusturya vatandaşı “Stefanıe HACKL” kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu.

İl Müftülüğümüze Müslüman olmak için müracaat eden Stefanıe HACKL, kelime-i şahadet getirerek Müslüman olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadı.

İl Müftü Yardımcımız Mehmet İzci’nin Kur’ân-ı Kerim tilavet etmesinin ardından başlayan ihtida merasimi İl Müftüsü Güven’in, İslam Dini’nin temel esasları ile ilgili verdiği bilgilerin ardından Stefanıe Hanım’ın kelime-i şahadet getirmesi ve yapılan dua ile son buldu. Müslüman olduktan sonra “Elif” adını alan Stefanıe HACKL duygulu anlar yaşadı. Sayın Elif Müslümanlığa geçtiği için çok mutlu olduğunu belirtti.

İhtida töreni sonrasında İl Müftümüz Güven, Elif Hanım’a “İhtida Belgesi”ni takdim ettikten sonra, Müslüman olduğu günün anısına Diyanet İşleri Başkanlığımız yayınlarından çıkan Almanca Kur’an-ı Kerim Meali ve çeşitli kitaplar hediye etti.

İhtida merasimine Elif Hanım’ın eşi Ahmet Çay, İl Müftü Yardımcıları Mehmet İzci ve Ahat Taşçı katıldı.

“ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE”

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi” münasebetiyle 81 ilde lise öğrencileri arasında Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” isimli şiirini ezbere okuma yarışması düzenlendi.

Bu kapsamda İl Müftülüğü tarafından “Çanakkale Şehitlerine” isimli şiirini ezbere okuma yarışması il birinciliği seçimi, Dini Yüksek İhtisas Merkezi konferans salonunda yapıldı.

Yarışma, Talas İlçe Müftülüğü’ne bağlı Sait Yurttaş Camii Müezzin Kayyımı Hüseyin İslam tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra İl Müftü Vekili ve İl Müftü Yardımcısı Mehmet İzci tarafından yarışma hakkında bilgi verildi.

Yarışmanın komisyon başkanlığını Mehmet İzci, komisyon üyeliğini ise Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Abdülkadir Çağlar, İl Müftülüğü Din Hizmetleri ve Eğitim Şube Müdürü Sahfet Issı, Kocasinan Anadolu Lisesi Fen Edebiyat Öğretmeni Noman Salın ve İl Müftülüğü İl Gençlik Koordinatörü İsa Güler yaptı.

Komisyonun seçimi sonucunda; il birincisi Talas Fatma Kemal Timuçin Anadolu Lisesi’nden Doğukan Karahan, il ikincisi Kocasinan Behice Yazgan Kız Anadolu Lisesi’nden Zeynep Bayram ve il üçüncüsü Sarıoğlan Şehit Hacıbeykaya Lisesi’nden Seda Bayram oldu.

Yarışma sonrası protokol tarafından dereciye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi. Birinciye yarım altın ve D.İ.B. yayınların kitap seti, ikinciye çeyrek altın ve D.İ.B. yayınların kitap seti, üçüncüye çeyrek altın ve D.İ.B. yayınların kitap seti ve diğer bütün yarışmacılara D.İ.B. yayınların kitap seti ödülü verildi.

Düzenlenen yarışmaya İl Müftü Vekilimiz ve İl Müftü Yardımcımız Mehmet İzci, Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdür Vekili Mehmet Köse, İl Müftü Yardımcımız Ahat Taşçı, Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Abdülkadir Çağlar, Talas İlçe Müftüsü Esat Yapıcı, Tomarza İlçe Müftüsü Ahmet Tepe, Yeşilhisar İlçe Müftüsü Said Çavuşoğlu, Felâhiye İlçe Müftüsü Yusuf Ay, İl Müftülüğü Din Hizmetleri ve Eğitim Şube Müdürü Sahfet Issı, Kocasinan Anadolu Lisesi Fen Edebiyat Öğretmeni Noman Salın, İl Müftülüğü İl Gençlik Koordinatörü İsa Güler, öğretmen ve öğrenciler katıldı.

“MEVLİD-İ NEBİ GENÇLİK BİLGİ YARIŞMASI “ ÖDÜL TÖRENİ DÜZENLENDİ

Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından üniversite öğrencileri arasında Hz. Peygamber sevgisini ve örnekliğini canlı tutmak, Mevlid-i Nebi Haftasına ilişkin bir farkındalık oluşturmak ve Başkanlığımızın gençlere yönelik hizmetlerine ivme kazandırmak amacıyla 22 Aralık 2018 tarihinde ülke genelinde “Mevlid-i Nebi Gençlik Bilgi Yarışması” düzenlenmiştir.

Bu kapsamda   İlimizden Mevlid-i Nebi Gençlik Bilgi Yarışması’na katılarak ödül almaya hak kazanan 106 kişiye, İl Müftülüğümüz tarafından Erciyes Üniversitesi konferans salonunda ödül töreni düzenlendi.

Tören, Talas İlçe Müftülüğü’ne bağlı Sait Yurttaş Camii Müezzin Kayyımı Hüseyin İslam tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra İl Müftü Vekilimiz ve İl Müftü Yardımcımız Mehmet İzci tarafından ödül töreni hakkında bilgi verildi.

İl Müftü Vekilimiz ve İl Müftü Yardımcımız Sayın İzci, “Yarışmaya 37 erkek ve 69 kız olmak üzere toplam 106 öğrenci katıldı. Bunlardan 36 öğrenciye umre, altın, para ve kitap seti ödülü; 70 öğrenciye de Konya İli Gezisi ödülü verilecektir. Umreye gidiş tarihleri Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından belirlenecektir. Konya İli Gezisi İl Müftülüğümüz tarafından organize edilecek ve öğrencilere bildirilecektir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından umre ödülü kazanan öğrencilere indirimli olarak bir yakınını götürme imkanı sunmuştur. Bu yarışmaya katılan bütün öğrencilerimize teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra protokol tarafından dereciye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi. İlimizden yarışmada erkekler kategorisinde birinci İsmail Karaca, ikinci Mücahit Doğan olarak umre ödülü kazandı. Yarışmada bayanlar kategorisinde de birinci Merve Okay, ikinci Hafize Bilgin oldu ve umre ödülü kazandı.

Düzenlenen törene İl Müftü Vekilimiz ve İl Müftü Yardımcımız Mehmet İzci, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Salih Yalın, İl Müftü Yardımcımız Ahat Taşçı, Talas İlçe Müftüsü Esat Yapıcı ve öğrenciler katıldı.

“HÜSEYİN KAYAPINAR’DAN FETVA USÜLÜ KONULU SEMİNER”

İl Müftülüğü tarafından  “Fetva Usulleri” konulu seminer düzenlendi.

Seminerin açılış konuşmasını yapan İl Müftümüz Doç. Dr. Şahin Güven, “İl Müftülüğü olarak davetimizi kırmayıp programımıza katılan Din İşleri Yüksek Kurulu Eski Başkan Vekili Dr. Hüseyin Kayapınar hocamıza teşekkür ediyorum. Bizler özellikle burada bulunan hocalarımızın, müftülerimiz, vaiz ve vaizlerimiz, gençlik koordinatörlerimiz, manevi rehberlerimiz olarak, hocamızın bilgisinden ve tecrübesinden istifade edelim istedik. Davetimize icap ettiği için saygıdeğer hocama sizler adına, kurumum adına, Kayseri adına teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerin özellikle Alo Fetva’da, manevi rehberlerimizin yurtlarda, diğer hocalarımızın da sahada, alanda, dışarıda karşılaştıkları birçok sorularda zaman zaman usul hatalarının yapıldığını görüyoruz. En azından burada bu usul hatalarını düzeltecek bir imkân bulabiliriz diye düşünüyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Din İşleri Yüksek Kurulu Eski Başkan Vekili Dr. Hüseyin Kayapınar ise, İl Müftüsü Şahin bey takdir ettiğim ve fevkalade memnun olduğum bir arkadaşımızdır. Çalışmaları devam ediyor, çalışmalarında hocamıza başarılar diliyorum diyerek sözlerine başladı.

Kayapınar “Bir şeyin fıkıh olabilmesi için ahkâm olacak, şerî olacak, ameli olacak ve bir de tafsili delillerden olacaktır. Bilindiği üzere iki türlü delil var; icmali delil ve tafsili delil. Sünnet ve kıyas gibi dedillere icmali delil deniyor. Kitaptaki ayetler veya sünnetteki o hadisler de tafsili delildir. Bu tafsili delillerden istinbat yoluyla elde edilen şerî ve ameli hükümleri bilmektir. Bunları bilene de fakih denir. Bu tafsili delillerden istinbat edilen şerî-amelî hükümleri bilene fakih denir. Öyleyse fıkh ve fakihten bahsetmemiz için şerî olacak, amelî olacak. İtikadî değil mesela; ahlaki değil. Akli hükümler var, tecrübî hükümler var, lügavi hükümler var. Müpteda merfudur cümlesi bir hükümdür. Ateş yakıcıdır cümlesi tecrübîdir. 2 kere 2, 4 eder; bu aklîdir. Bunlar hükümdür. Ama bunlar fıkhın tanımına girmez. Fıkıh tanımına girmesi için şerî hüküm olacak, amelî hüküm olacak. İtikadî hüküm olmaz, ahlakî hükümler fıkhın konusuna girmez. İtikadî hükümler akaidin ve kelamın içindedir. Ahlakî hükümler tasavvufun ve ahlakın içindedir. Ve bir de tafsili delillerden istinbat getirilecek. Müçtehitlerin içtihat etmiş oldukları, çıkarmış oldukları şeyler düz bilgi değildir.

“SORULARA CEVAP VERİRKEN SON DERECE DİKKAT ETMEMİZ GEREKİR”

Bizim terminolojimizde, ıstılahımızda fakih ile müçtehit aynı anlamdadırlar. Ve müftü ile müçtehit aynı anlamdadırlar. Biz fetvadan bahsederken veya müftü derken normalde hakiki anlamda müftü dediğimiz kimse içtihat eden kişidir, müçtehittir yani. İnsanların dini konulardaki sorularına cevap veren, kitaplardan nakiller yapan kişiye de müftü diyoruz. Bu açıdan bakıldığında aslında hepimiz müftüyüz; mecazi anlamda. Müftülük son derece önemli ve son derece sorumlu bir iştir. Bir şey için farzdır, vaciptir, sünnettir, menduptur dediğimiz zaman Allah’ın hükmünü ortaya koymuş oluyoruz. Dolayısıyla fevkalade önemli bir iştir. Ama o derecede de sorunlu bir iştir. İster gerçek müftü olsun, ister bizim gibi mecazi anlamda müftü olsun bu sorulara cevap verirken son derece dikkat etmemiz gerekir.

“ÇOK ÖNEMLİ BİR GÖREV ÜSLENDİK”

Bizim yaptığımız aslında fetva vermek değildir. Çünkü fetva verince içtihad etmek lazım. Bizim yapacağımız şey daha çok nakletmek. Ya kitaptakini nakletme, veya diğer birisinin söylediğini nakletme. Ama biz de mecazi anlamda müftü kabul ediliyoruz. Biz bunu yaparken, bunu söylerken Rabb-ül Alemîn adına imza atıyoruz. “Bu konuda Rabbimizin hükmü şudur” diyoruz. Ne büyük bir şey! İbn-i Kayyım el-Cevziyye bir kitabında şöyle demektedir; “nasıl ki bir kralın sekreteri bir kral adına yazı yazdığı zaman son derece dikkatli olması gerekiyorsa Allah adına cevap ve bilgi veren kişinin de daha çok dikkatli olması gerekir. Onun için fevkalade önemli bir görev üstlenmişiz.”

Kayapınar, fetva verirken talip edilmesi gereken usül hakkında bilgi verdikten sonra, bu olayda karşılaşılan zorluk ve sıkıntılarla ilgili de açıklamalarda bulundu. Kayapınar, seminerin sonunda sorulan sorulara cevaplar vererek sözlerini tamamladı.