Milli Eğitimden haberler ve öğretmenlerden yeni buluşlar…

TASARIM VE ÜRETİMİ TAMAMEN İSKENDERUN MTAL’YE AİT N95 VE CERRAHİ MASKE MAKİNESİ

Koronavirüs ile mücadele kapsamında meslek liseleri tarafından geliştirilen ürünlere bir yenisi eklendi. İskenderun Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde hem cerrahi maske makinesi hem de N95 maske makinesi geliştirildi. Cerrahi maske makinesi dakikada 50, N95 maske makinesi ise dakikada 60 maske üretebiliyor.

Koronavirüs ile mücadele günlerinde mesleki eğitimdeki üretim kapasitesi harekete geçirildi. Bu kapsamda dezenfektandan maske üretimine, yüz koruyucu siperden tek kullanımlık önlük ve tuluma kadar çok çeşitli ürünleri üreten mesleki ve teknik Anadolu liseleri, bu sürecin yardım melekleri oldu. Medikal cihaz üretimi için de farklı illerde mesleki ve teknik Anadolu liselerinde AR-GE merkezleri kuruldu. AR-GE merkezlerinde şu ana kadar solunum cihazından UVC hava sterilizasyon cihazına, video laringoskop cihazından izole numune alma ünitesine, temassız kızılötesi (IR) termometre cihazından yoğun bakım yatağına kadar çok sayıda ürün üretildi.
Son olarak Hatay’da İskenderun Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde hem cerrahi maske makinesi hem de N95 standardında maske üreten maske makinesi geliştirildi. İki makinenin tamamının tasarım ve üretimi İskenderun Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirildi. 12 metre uzunluğundaki cerrahi/tıbbi maske makinesi birbirine entegre 6 üniteden oluştu. Kontrol paneli üzerindeki yazılımın tamamı Türkçe olan makineye 3 fazlı ‘Asenkron Motor’ ile hareket veriliyor. Hem termik hem de ultrasonik kaynatma özelliği bulunan cerrahi maske makinesinde küçük, orta, büyük ve ekstra büyük gibi farklı ölçeklerde maskeler üretilebilecek. Sağlık Bakanlığı Tıbbı Cihaz Yönetmeliği ve TS EN 14683 standardına uygun üretilen maske makinesi ültraviyole hijyenik sistem üretim özelliğine sahip olup, dakikada 50 maske üretebiliyor.
Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği ve TS EN 149 +A/Temmuz 2010 standardına uygun üretilen N95-FPP2 maske makinesi de birbirine entegre 6 üniteden oluştu. Toplam uzunluğu 12 metre olan makinede kontrol paneli üzerindeki yazılımın tamamı Türkçe. Diğerinde olduğu gibi 3 fazlı ‘Asenkron Motor’ ile hareket verilen makine hem termik hem de ultrasonik kaynatma özelliğine sahip. Ultraviyole hijyenik sistem üretim özelliğine sahip N95 maske makinesi, dakikada 60 FPP2 standardında küçük, orta, büyük ve ekstra büyük gibi farklı ölçeklerde maskeler üretilebilecek.
Özer: Büyük mutluluk duyuyoruz
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, Covid-19 ile mücadele sürecinde meslek liselerinin üretim kapasitesini harekete geçirdiklerini hatırlatarak, tüm alanlarda yoğun üretim yaptıklarını belirtti. AR-GE merkezlerinde de birçok ürün geliştirdiklerini anlatan Özer, “Bir sevindirici haber de Hatay’dan geldi. Hatay İl Milli Eğitim Müdürümüzün koordinasyonunda çalışmalar başarı ile tamamlandı ve İskenderun Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde hem cerrahi maske makinesi hem de N95 standardında maske üreten maske makinesi üretildi. Üretilen her iki makinenin tamamının tasarım ve üretimi İskenderun Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirildi. Bu süreçte ihtiyaç duyulan makineleri mesleki eğitim olarak üretebilmek ve hizmete sunabilmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
‘Mesleki eğitim artık üretim fazında’
Mesleki ve teknik eğitimde üretim kapasitesinin önemine dikkat çeken Özer şunları söyledi: “Üretimin birinci fazında dezenfektan, maske, yüz koruyucu siper, tek kullanımlık tulum üretimine ağırlık verdik ve hızla üreterek ihtiyaç noktalarına ulaştırdık. Şimdi mesleki eğitimde ikinci faza geçtik. Artık farklı illerimizde kurmuş olduğumuz AR-GE merkezlerimizde biyomedikal cihaz üretimine başladık. Bu kapsamda AR-GE merkezlerinde şu ana kadar cerrahi maske makinesinden solunum cihazına, UVC hava sterilizasyon cihazından, N95 standardında maske makinesine, video laringoskop cihazından izole numune alma ünitesine, temassız kızılötesi (IR) termometre cihazından yoğun bakım yatağına kadar çok sayıda ürün ürettik. En son Hatay İskenderun Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde üretilen cerrahi maske makinesi ve N95 maske makinesi daha ileri teknolojiye sahip olarak üretildi. Dolayısıyla ürettiğimiz ürünleri artık inovatif yaklaşımlarla sürekli geliştirebiliyoruz. Artık mesleki eğitim ürettiği ürünlerle ülkemize, iş piyasasına doğrudan destek olabilecek. Bu sürece katkı veren diğer illerdeki arkadaşlarımız gibi Hatay’daki arkadaşlarımızın, yöneticilerimizin ve öğretmenlerimizin de fedakârca çalışmaları her türlü takdirin ötesinde.”

MESLEK LİSESİNDE ULTRAVİYOLE IŞINLARIYLA DEZENFEKSİYON YAPAN ROBOT GELİŞTİRİLDİ

Yeni tip koronavirüsle mücadelede kapsamında geliştirilen robotla yoğun bakım odaları, servis odaları, asansör kabinleri, koridorlar gibi hastane ortamları dahil birçok kapalı alan, ultraviyole ışınlarıyla kendi kendine dezenfekte edilebilecek. Robot, yüzeyin şekli ve konumu ne olursa olsun 360 derece dönebilen mikrop öldürücü ultraviyole radyasyon tüpleri sayesinde dezenfeksiyon işlemini yapabiliyor.

Yenimahalle Şehit Mehmet Şengül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede kapsamında yoğun bakım odaları, asansör kabinleri, koridorlar gibi hastane ortamları dahil birçok kapalı alanda, ultraviyole (UV) ışınlarıyla kendi kendine dezenfeksiyon işlemi yapabilen robot geliştirildi.

Ankara Yenimahalle Şehit Mehmet Şengül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik-Elektronik Teknolojisi alanı öğretmenleri tarafından geliştirilen “Robot-Sterilizatör” adı verilen “UV Dezenfeksiyon Robotu”, koronavirüsün ve diğer virüslerin etkisizleştirilmesi için tasarlandı.

Yenimahalle Şehit Mehmet Şengül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Orhan Yılmaz yaptığı açıklamada, çıplak gözle görülemeyen farklı dalga boylarındaki güneş ışınlarına ultraviyole (UV) denildiğini anımsatarak UV ışınlarının virüs ve mikropların üremelerini imkansız hale getirdiğini gösteren çalışmalar bulunduğunu anlattı.

Bu ışınların koronavirüsü öldürdüğüne ilişkin bilimsel çalışmalar olduğunu ve bu konudaki araştırmaların sürdüğünü ifade eden Yılmaz, UV ışınlarının hastanelerde özellikle ameliyathanelerde sterilizasyon işlemi için kullanıldığını, dünyada bazı marketlerin raflarının da UV ışınlarıyla dezenfekte edildiğini aktardı.

Bu bilgiler ışığında kapalı alanların sterilizasyonu için “Robot-Sterilizatör” adı verdikleri robotu geliştirdiklerini dile getiren Yılmaz, robotla tüm yüzeylerin sterilizasyonunun insan eli değmeden otomatik olarak sağlandığını söyledi.

Robotun, yüzeyin şekli ve konumu ne olursa olsun 360 derece dönebilen mikrop öldürücü ultraviyole radyasyon (UVC) tüpleri sayesinde dezenfeksiyon işlemini yaptığını belirten Yılmaz, robotun üzerinde 4 kamera ve ultrasoniksensörlerin bulunduğunu kaydetti.

Bu sayede otomatik sürüş gerçekleştirdiğine ve alandaki her yerin titizlikle dezenfekte edildiğini vurgulayan Yılmaz, robotun istenirse uzaktan kontrolle veya manuel olarak kumanda edilebileceğine dikkati çekti.

Robotta kullanılan android yazılımı, kişisel bilgisayar yazılımı, dokunmatik ekran yazılımı ile elektronik kartların tasarımının okuldaki öğretmenler tarafından geliştirildiğini aktaran Yılmaz, şu bilgileri verdi: “Robotta ayrıca wi-fi, bluetooth, sensör tabanlı güvenlik özelliklerinin yanı sıra acil durum düğmesi de bulunuyor. Bu robotun, yoğun bakım odaları, servis odaları, asansör kabinleri, koridorlar gibi hastane ortamlarının yanı sıra insanların bir arada kalabalık olarak bulunduğu okul, banka, kamu kurumları, fabrika, kafeterya, spor salonu gibi kapalı alanlarda kullanılmasıyla otonom olarak ve güvenli bir şekilde ortamlar sterilize edilecek. Bir hastane odası düşünün, daha önce bir Kovid-19 hastası burada kalmış olsun. Sonrasında burasının dezenfeksiyonu için bu robot kullanılabilecek. Robot kendi kendine dezenfeksiyonu yapacak. Böylece insan sağlığını koruyacak ve hiçbir riski de bulunmayacak. Tüm yüzeylerde kullanılabilecek. Sağlık Bakanlığı onayına sunduk bekliyoruz, patent için de başvurumuzu yaptık. Tüm yazılımları bize ait. Benzeri Danimarka’da var ancak araştırmalarımıza göre henüz Türkiye’de kendi kendine çalışabilen üretilmiş böyle bir robot yok. ”

EBA TV SİNEMA KUŞAĞI’ BAŞLIYOR

Giderek zenginleşen içeriğiyle uzaktan eğitimin kalıcı adresi haline gelen TRT EBA TV’de bu akşam yeni bir kuşak ekrana gelmeye başlayacak.

Anne baba ve çocukların sinema okuryazarlığını artırmak ve evde kalma dönemini daha keyifli hale getirmek için EBA TV kanallarında her cumartesi, ödüllü yerli ve yabancı filmler yayınlanacak. Evlerin salonu, sinema salonuna dönüşecek.
“EBA TV Sinema Kuşağı”nda 16 Mayıs 2020 Cumartesi akşamı ilk olarak Uluslararası Berlin Film Festivalinde en iyi film dalında Altın Ayı ödülü alan “Bal” ekrana gelecek.
Senaryosunu Semih Kaplanoğlu ve Orçun Köksal’ın yazdığı, yönetmenliğini Semih Kaplanoğlu’nun yaptığı filmde, Rize Çamlıhemşin’in müthiş tabiatının kucağında büyüyen Yusuf isimli yedi yaşında bir çocuğun iç dünyası; okul hayatı, babası ile olan ilişkisi üzerinden anlatılıyor.
Sinema kuşağında yayınlanan filmlerin geri bildirimleri de alınacak. Çocuklar aileleriyle birlikte filme dair izlenimlerini yazacak ve o yazılar uzman değerlendirmeleri sonrasında kamuoyu ile paylaşılacak.
Sosyal medya hesabında “Evinizdeki salonda film başlamak üzeredir. Lütfen ailenize sarılıp, arkanıza yaslanın ve EBA TV Sinema Kuşağına siz de katılın” notuyla bir paylaşım yapan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk “Çocukların gün boyu ders izledikleri televizyon kanalımız EBA TV’nin karşısına cumartesi ailece geçiyor ve birlikte film izliyoruz.” dedi.
Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklarımızı, bilişsel, duyuşsal, iletişim, motor ve günlük yaşam becerileri gibi birçok alanda destekleyecek ve eğlenerek öğrenmelerini sağlayacak 500 etkinlik, “Özel Çocuklarımızla Eğlenceli Etkinlikler Takvimi”nde toplandı. İki cilt halinde hazırlanan takvimin ilk cildi dijital ortamda paydaşlarla buluştu.
Alanında ilk olan bu çalışmadaki etkinliklerin, uzaktan eğitim sürecinin sona ermesinden sonra da okul ortamına da uyarlanarak bu kez okula uyum süreçlerine hızlı ve etkili bir şekilde destek sağlaması hedeflendi.
“ÖZEL ÇOCUKLARIMIZLA EĞLENCELİ ETKİNLİKLER”
Okul öncesi dönemden başlayarak ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrenciler de dahil olmak üzere tüm yetersizlik gruplarına yönelik hazırlanan takvim, “Yarışma, Bilmece, Sanat Etkinliği, Müzik Saati, Mutfak Etkinliği, Oyun, İletişim, Deney, Fiziksel Aktivite, Günlük Yaşam ve Günü Değerlendirme” bölümlerinden oluşuyor. Her gün için bu alanlara yönelik kazanım odaklı, öğretici ve bir o kadar da eğlenceli 10 etkinlik yer alıyor. 30 Mart 2020 tarihinde orgm.meb.gov.tr adresinde, mobil uygulamada ve “@mebozelegitim” sosyal medya hesaplarında günlük olarak yayımlanmaya başlanan “Özel Çocuklarımızla Eğlenceli Etkinlikler Takvimi”, toplam 500 etkinlik içeren 1 ve 2. cilt kitapları ile de dijital platformlarda paydaşlarla buluşuyor.
Özel çocuklara zengin öğrenme ve öğretme süreçleri oluşturarak eğitime katılım ve erişimlerini artırmayı hedeflediklerini belirten Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumun her kesiminde özel eğitim konusunda bilgi ve farkındalık oluşturmak, özel çocuklarımızın eğitimden en üst düzeyde yararlanmalarını sağlamak amacıyla üzerimize düşen sorumlulukların bilinciyle çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Öğrencilerimizin yaparak, yaşayarak, kalıcı ve kolay öğrenmelerini sağlayan, yenilikçi, özgün ve işlevsel etkinlikler, özel eğitim alanının olmazsa olmaz bir parçası… İçinde bulunduğumuz uzaktan eğitim sürecinde özel çocuklarımız için EBA TV yayınlarına ek olarak “Özelim Eğitimdeyim” adlı bir mobil uygulama paylaştık. Ve uygulama, bir hafta gibi kısa bir sürede 110 bin kişi tarafından indirildi. Burada sunduğumuz günlük yaşam, matematik, hayat bilgisi, sosyal beceriler gibi alanlardaki eğitim videolarını ailelerimiz ve özel çocuklarımız çok sevdi. Şimdi eğlenceli yeni etkinliklerle onların karşısındayız. Takvimdeki etkinlikleri tüm çocuklarımız yapabilirler. Evlerde olduğumuz süreçte ailelerle birlikte, okullar açılınca ise hep beraber eğlenerek öğreneceğiz.”

DÜZCE’DEKİ MESLEKTAŞLARDAN BAKAN SELÇUK’A “KOLAY GELSİN” MESAJI

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Düzce’deki eğitimciler ve ailelerinin evine konuk oldu. Dijital ortamda 10’uncusu gerçekleştirilen “Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları” nın kapanışında öz çekim yapan Bakan Selçuk, kendisini duygulandıran bir sürprizle karşılaşt

İl ziyaretleri koronavirüs salgını nedeniyle iptal olunca Bakan Selçuk’un meslektaşlarıyla gerçekleştirdiği “Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları” programı dijital platforma taşınmıştı. Rize ile başlayıp Sakarya, Mersin, Hakkari, Çorum, Bartın, Edirne, Muş ve Çanakkale ile devam eden program son olarak Düzce’deyd
“Benim için daha büyük hediye yok”
Düzce’deki eğitimcilerle aile sohbeti sıcaklığında geçen buluşma sonrasında Bakan Selçuk gelenekselleştiği üzere öz çekim yapmak için ekranlara sırtını döndü. O sırada tüm öğretmenler ellerinde “Kolay Gelsin Sayın Bakanım” yazan dövizleri kaldırdı. Tüm ekran yüzlerce “Kolay gelsin” mesajıyla doldu. Çok duygulandığını ifade eden Bakan Selçuk, “Benim için kolay gelsin demeniz kadar büyük bir hediye yok. Bütün emekleriniz çocuklarımız için bütün çabalarınız için çok teşekkür ediyorum. Hepimize kolay gelsin.” dedi.
Diğer illerde olduğu gibi Düzce’deki öğretmenler de karşılaştıkları uzaktan eğitim sürecine ilişkin deneyimlerini Bakan Selçuk ile paylaştı. Bu süreçte başarısı artan öğrenciler olduğunu, okulun kendileri için gerçekten ne ifade ettiğini sorgulama fırsatı bulduklarını anlattılar. Öğretmenler, uzaktan eğitim sürecinde bir yandan öğrencileriyle canlı dersler, bir yandan her akşam uzman isimlerle gerçekleştirilen webinarlarla kendileri için eğitimler gerçekleştirdiklerini, bu arada velilerini de hiç ihmal etmediklerini dile getirdi.
Uzaktan eğitim her ne kadar zor bir süreç olsa da EBA sayesinde hızla adapte olduklarını ifade eden sınıf öğretmeni Leyla Yılmaz, internet olanağı olmayan öğrencilerin evlerine materyalleri elden ulaştırdıklarını anlattı.
19 yıllık matematik öğretmeni Emine Okudan da deneyimlerini, “Matematiği oturarak anlatacağım hiç aklıma gelmezdi.” diyerek ifade etti.
Seda Beydilli’nin kızlarının da Bakan’a söylecekleri vardı. “Ziya öğretmenim eğitimimiz yarıda kalmadı. 23 Nisan’da da çok eğlendik.” diyen öğrenciye Bakan Selçuk, “Onların hepsi bizim hediyemiz. Biz sizin için çalışıyoruz. Siz daha güzel günler göresiniz.” diyerek yanıt verdi.
Baki Yazıcıoğlu bir öğrencisinin Selçuk’tan isteğini iletti. Bakan daha çok kişiye ulaşabilir, sokak hayvanları için herkesin kapısına bir kap su ve yemek koymasını söyleyebilir mi?” dediğini anlattı. Selçuk, “Bu isteği ortaya koyan öğrencimizi benim için öpün. İnşallah onun gibi sadece kendi egosuna değil bütün tabiata bütün hayvanlara karşı saygısı sevgisi hürmeti olan çocuklar yetiştirebilmek için gayretimiz var.” dedi.
Bakan Selçuk öğretmenlerin soruları üzerine 18 Mayıs’ta başlayacak öğretmen eğitimlerini detaylandırdı. Selçuk, “Eylül’e kadar 500 bin öğretmenimize çok farklı alanlarda eğitim vereceğiz. Bu tarihi bir olay 500 bin öğretmenin böyle bir eğitime geliyor olmasını önemsiyorum. Öğretmenlerimiz ne kadar yetkin olursa bizim çocuklarımız dünyayla o kadar kolay yarışabilir.” dedi.
Buluşmaya müzik öğretmeni Ebru Seyok da seslendirdiği “Galib’in Şarkısı” adlı Azerice eserle renk kattı.

BAKAN SELÇUK, ULUSLARARASI İMAM HATİP OKULLARI ÖĞRENCİLERİ İLE BULUŞTU

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, uluslararası imam hatip okulları öğrencileri ile buluştu. 70’i aşkın ülkeden yüzlerce öğrencinin katıldığı video konferansta Bakan Selçuk, öğrencileri dinledi. Samimi ortamda gerçekleşen sohbette eğlenceli diyaloglar kayda geçti.

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un uluslararası imam hatip okulları öğrencileri ile yaptığı görüşmeye Türkiye’deki tüm Uluslararası İmam Hatip Liselerinden 229 öğrenci ve 65 öğretmen katıldı.

Bakan Selçuk, Uluslararası İmam Hatip Liseleri’nin diplomatik ilişkilerde büyük öneme sahip olduğunu belirtti. Öğrencilerin Türkiye’yle uyumu ve dünyayla bütünleşmesini çok değerli bulduğunu anlatan Selçuk, ” Sizin için neler yapabiliriz, sizleri nasıl geliştirebiliriz bunun için çalışıyoruz.” dedi.

Gençlere tavsiyeler
Dünyanın dört bir yanından gelerek eğitim için bir süredir Türkiye’de bulunan öğrenciler, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a başarılı olmak için önerilerini sordu.

Ali Masangila, “En büyük hayalim sizin gibi bakan olmak” dedi ve bunun için tavsiye istedi. Bakan Selçuk, “Bunlar kısmet işi.” diyerek ekledi: ” Bunun için kendinizi iyi yetiştirmeniz, sosyal olmanız, sorumluluk almanız, girişimci olmanız, insanlara, hayvanlara, bitkilere hizmet etmekten zevk almanız lazım. Hayat görüşünüzü geliştirmek için çok okumanız lazım. Bir hedef edinip o hedef doğrultusunda adım adım ilerlemekte fayda var.”

Amir Ali ise Bakan Selçuk’un karantina günlerini nasıl geçirdiğini merak ediyordu. Selçuk, “Karantina günlerini karantinaya girmeyerek geçiriyorum.” dedi, “Bizim millet için, çocuklar için fedakarlık etmemiz lazım. Her zaman zor durumlarda bazı insanların fedakarlık yapması gerekiyor. Bunu yaptığımız için şükrediyoruz.” diye de ekledi.

Kamerunlu Yusuf Adamov ise heyecandan yerinde duramıyordu. Kendi oğlunun adının da Yusuf olduğunu söyleyen Bakan Selçuk öğrencinin enerjisine hayranlığını dile getirdi. Adamov “Siz karantinaya girseydiniz normalleşme süreci biraz daha geç gelecekti.” deyince Selçuk, öğrenciye “Umutlu olun. Güzel olacak.” diye seslendi. Kamerunlu Yusuf’un Türkçe deyimlere hakimiyetiyle verdiği “Umut fakirin ekmeği” cevabı salondakileri gülümsetti.

Öğrenciler 2 ayı aşkın bir süredir ailelerinden uzaktaydı. Afganistanlı Naveedullah Nori gibi pek çoğu ülkelerine ne zaman geri dönebileceğini merak ediyordu. Bakan Selçuk, bu soruya “Normalleşme aşama aşama,kademe kademe oluyor. Tedbirleri alarak bunu bir şekilde kontrol ediyoruz. Allah izin verirse önümüzdeki süreç daha da olumlu olacak. Sizin bir an önce rahata ermeniz için ailelerinizle görüşebilmeniz için elimizden geleni yapıyoruz ama riske girmeden…” yanıtını verdi.

Konya’da eğitim alan Saad Jowhar’ın ise içinde bulunulan uzaktan eğitim sürecine ilişkin söyleyecekleri vardı. Jowhar, “Bu zor süreçte EBA canlı derslerle açığımızı kapatabildik. Kuşkusuz ki bunda sizin ve ekibinizin emeği çok büyük. Sizi bazen babamız, abimiz gibi bazen de derse giren bir öğretmenimiz gibi hissediyoruz.” dedi.

Bakan Selçuk, “Ortak dil olarak Türkçe’de buluşuyor, ortak insani değerleri gerçekleştirecek her işi birlikte başarmaya çalışıyoruz. Bizler bu okullarda uluslararası vizyon kazanmak anlamında avantajlıyız. İlerde ülkelerimizde Türkiye’nin gönüllü temsilcileri olacağız.” diyen Kırımlı Kamilla Botasheva’nın da müfredata dahil edilmesini istediği uluslararası basın, kültür elçiliği gibi bazı dersler için çalışma yapma sözü verdi.

“TÜRK EĞİTİM TARİHİNİN EN BÜYÜK UZAKTAN EĞİTİM MESLEKİ GELİŞİM PROGRAMINI BAŞLATIYORUZ”

Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünce öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin mesleki ve bireysel gelişimlerini desteklemek amacıyla hazırlanan ulusal ve uluslararası akredite sertifikalı uzaktan eğitim programları yaklaşık 500 bin öğretmenin başvurusuna açıldı.

Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünce, dijital girişimcilik, bilgi işlemsel düşünme becerileri, proje danışmanlığı, İngilizce öğretimi, müze ve afet eğitimleri ile yapay zekadan dijital güvenliğe bilişim alanında hazırlanan ulusal ve uluslararası akredite sertifikalı uzaktan eğitim programları, yaklaşık 500 bin öğretmenin başvurusuna açıldı.

Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı, yaptığı açıklamada, eğitimde, çocuğun ve toplumun gelişimine katkı sunan en önemli aktörün öğretmenler olduğunu ifade etti.

Öğretmenlerin desteklenmesi ve güçlenmesinin, kişisel ve mesleki ihtiyaçlarına yanıt veren sürdürülebilir bir öğrenme ağı ile mümkün olacağına işaret eden Boyacı, şu bilgileri verdi: “Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin iş birliğinde hazırladığımız ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından akredite edilen eğitim programlarımızı online ortama taşıdık. 2023 Vizyon Belgesi’nde öğretmenlerimize mesleki gelişim programlarını online platforma taşıyacağımıza ve öğretmenlerimizin tamamının erişimine açacağımıza dair verdiğimiz sözü gerçekleştirdik. Pandemi süreci öncesinde alt yapısını kurduğumuz online eğitimleri hızlandırarak mesleki gelişim programlarını uzaktan eğitim sistemine uygun olarak yapılandırdık.”

Boyacı, dijital girişimcilik, bilgi işlemsel düşünme becerileri, proje danışmanlığı, İngilizce öğretimi, müze ve afet eğitimleri ile yapay zekadan dijital güvenliğe bilişim alanında hazırlanan ulusal ve uluslararası akredite sertifikalı uzaktan eğitim programlarının öğretmenlerin başvurusuna açıldığını vurgulayarak, “18 Mayıs-1 Eylül tarihleri arasında 500 bin öğretmen ve okul yöneticimiz için Türk eğitim tarihinin en büyük uzaktan eğitim mesleki gelişim programını başlatıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Yeni mesleki gelişim programlarında neler var?
Öğretmenlerin bilgi, beceri ve uzmanlıklarını geliştirmek üzere senkron ve asenkron olarak düzenlenecek eğitimler şöyle:

“Bilişim teknolojileri alanında;

Cisco iş birliğinde; bilgisayar ağlarına giriş (CCNA 1), Python, siber güvenlik, nesnelerin interneti (IoT)

Oracle iş birliğinde; veri tabanı (Temel Düzey), java (Temel Düzey)

Google iş birliğinde; dijital girişimciliğin temelleri, Flutter ile yazılım geliştirme, Kotlin ile yazılım geliştirme, bilgi işlemsel düşünme becerisinin disiplinler arası yaklaşım ile öğretimi

Autodesk iş birliğinde; Bilgisayar Destekli Tasarım”

Apple iş birliğinde; Herkes Kod Yazabilir

Hazırlanan bu eğitimler ile öğretmenlerin yapay zeka, gömülü sistemler, robotik, big data gibi birçok dalda uygulama geliştirme becerilerinin artırılması hedeflendi.

TÜBİTAK iş birliğinde hazırlanan Proje Danışmanlığı Semineri ile TÜBİTAK projelerine öğrenci hazırlayan ve proje danışmanlığını yürüten öğretmenlerin proje hazırlama konusundaki bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi amaçlandı.

Ankara Üniversitesi Müze Eğitimi Bölümü ve Ana Bilim Dalı iş birliğinde hazırlanan Müze Eğitimi Sertifika Programı ile öğretmenlerin müzeleri okul dışı öğrenme ortamlarına dönüştürmelerine ve disiplinler arası ilişkilendirme yaparak kullanabilmelerine imkan tanınması planlandı. Eğitim programında öğretmenler sanal müzeleri gezebiliyor, uygulama yapabilecek.

AFAD-JICA iş birliğinde hazırlanan Okul Tabanlı Afet Eğitimi ile öğretmenlerin doğal afetler konusundaki farkındalıklarının, bilgi ve becerilerinin artırılması hedefleniyor. bu platformdaki zenginleştirilmiş öğretim içeriği ile yüz yüze eğitimlerin tamamlayıcısı olarak tasarlandı.