Milletin vekillerden beklentisi.. (Köşe yazısı 16.04.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Her seçim öncesi ya milletvekili ya da belediye başkan aday adayları ile sonradan netleşen adayları akla hayale gelmedik vaatlerde bulunur.
Sonra yeni bir seçim dönemine kadar kaybolurlar.
Zaten seçimler son yıllarda meydanlarda değil, medya üzerinden oluyor.
Gerçi sosyal paylaşım siteleri hepsinin önünde.
Günlük kamuoyu yoklamaları yapılıyor.
Kimileri tutmaların, kimileri tarafların, kimileri parayı verenlerin. Çok azı ise gerçeğe yakın.
Kayseri’de bugün için seçim anketlerinden 4+2+1 çıkıyor. İkisini ise kararsızlar belirleyecek.
Dört AKP’nin, iki MHP’de olabilir, CHP’de. Kalan ikisini ise AKP’de CHP-MHP’de alır diyenler çoğunlukta. Çok az 7+1+1 ya da torba AKP diyende var, MHP’ye 4, CHP’ye 3 verende.
Bu sonucu şurada iki aydan az bir zaman kaldı, sandıklar açılınca göreceğiz.
Peki, seçim olmaya olacakta, sokaktaki vatandan ya da seçmen, bugüne kadar kendilerini tam temsil edemeyen, çoğu kendileri ve çevresine çalışan gerçek milletvekillerinden ne bekliyor.
Milletvekilinden beklentilerinin ne olduğunu sorduğumuz seçmen kızgınlıktan “Hiçbir beklentimiz yok. Yeter ki bizden uzak dursunlar. Şu mevcut yasaları, rejimi, sınırı, Anadolu’yu koruyalım yeter. Bizi bize düşürerek oy toplamasınlar” diyor.
Sokaktaki vatandaş, mevcut adaylar içinde neredeyse hiçbirini tam tanımıyor, güvenmiyor.
Hatta bazı vatandaşlar ‘Nasıl olsa seçilince dediklerini unutacaklar, bari yemin etmesinler’ bile diyor.
Vatandaşlar “En büyük sorun sosyal hayatın olmaması” görüşünde.
İşsizlik bir başka sorun.
Gençlerin gidebileceği bir yer yok. Ya da çocukların gidebileceği sosyal aktivite içerikli yerler az.
Aynı ilçe sınırları içinde belediye hizmetleri bile zengin-fakir, yerli-köylü, din, dil, ırk, mezhep ayırımlarına, hatta okul, yatılı kurslara göre değişiyor.
‘Ön bulvar ve caddeler güzel ama merkezden uzaklaştıkça makyaj hizmetler bile azalıyor’ diyenlerde dertli mi dertli.
Çoğu vatandaş “Hiçbir beklentim yok” derken seçilecek milletvekillere,” İşsizliği çözsünler, sosyal adalet için uğraşsınlar, çağ dışı yasalara karşı mücadele versinler” diye sesleniyor.
Gazeteci ve diğer medya mensupları bir yana çoğu vatandaş bile basında özgürlüğün olmadığına inanıyor. Benzer ajans haberleri okumaktan bıktıklarını tekrarlıyorlar.
‘Kayseri hızla göç alan bir yer. Bu göçü kaldıracak alt yapı olmalı. Popilist yaklaşımlardan, politikalardan, yardım, iş edebiyatlarından vazgeçmeli. Siyaseti kendileri ve partileri için değil, oy aldıkları bölgeler ve ülke için yapmalı’ diyenlerde zirvede.
Milletvekillerinin, yemeklerinden maaşlarına, özel sağlık harcamalarından dış gezilerine, harcamalarından emekli maaşlarına, lüks yaşam ve araç, gösterişlerden halkı unutmalarına kadar bir çok konuda eleştiri gündemden düşmüyor.
Bu konuda seçmen net konuşuyor ‘Ya yemin etmesinler ya da yeminlerine sadık kalsınlar.’
‘Kayseri’de en büyük sorun sosyal hayatın yöneticilerin, bürokratların tutumlarına göre şekilleniyor. Sosyal hayat yok. Otopark sorunu. İnsani ilişkiler de iyi değil. Betonlaşma, yapılaşma çarpık. Nüfus arttıkça daha da düzensizleşiyor. Vatandaş olarak bizim de bilgili olmamız gerekir. Menfaatimize göre oy vermememiz, işi yapanı başa getirmemiz lazım. Kayseri’de milliyetçi, muhafazakar, dindar olanların, Kapadokya, Mersin, Antalya ve İstanbul gibi yerlerde daha farklı olması kanımıza dokunuyor” diyenlerde sırada.
Bazı seçmeler, bırakın sandığa gitmeyi, oy kullanmayı bile istemiyor. Ama cezadan korkuyor.
Türkiye’de en önemli sorunun din, ırk, mezhep ve insan ayrımına dayanan bölücülük olduğunu söyleyenlerde az değil. “Sınıflarına göre insan muamelesi yapılıyor. Ciddi bir tabaka ayrımı var. İnsanlar körü körüne bazı şeylere bağlanmış. Artık ne için mücadele ettiğimizi, savaştığımızı bile bilmiyoruz” derken siyasilere, vekillere, liderlere sitem ediyor.
Bazı seçmenler, Valilik ya da Büyükşehir belediyesi önünde protesto yeri istiyor. Mesai saatleri içinde şiddete dökülmeden, gelişmiş ülkelerdeki gibi slogan atarak, döviz taşıyarak sorunlara çözüm için pasif eylem yapmak istediklerini, bu konuda siyasilerden destek bekliyor.
Özgürlük kavramının gittikçe daraldığını ifade edenlerde okumuş kesim. “Söz konusu iradeyse düşünceye zincir vuramazsınız. Düşünce de bir suç olamaz zaten” diyor.
Seçmenin tüm siyasilerden, adaylardan, seçilecek milletvekillerinden ortak isteği.
Onurlu, şerefli, dürüst, yalansız, dolansız, çıkarsız, ettiği yemine bağlı, tarihine, şehitlerine, büyüklerine, topluma saygılı, insan ve adam gibi görev yapmaları, yaşamaları.