‘Marka olmak’ ama betonla mı? (Köşe yazısı 27.07.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

Son yıllarda en çok duyduğumuz kelimelerden ikisi ‘Marka ve şehirler.’
Kayseri içinde ‘Marka, model, örnek, referans’ gibi kelimeler kullanılır.
Ne de olsa Dünyanın ilk ticaret merkezi.
O zaman ki nüfusu bile bugün ki bir çok şehrin nüfusundan fazla.
400 bin civarında.
O dönemlerde ticaretin yanı sıra, pek çok konu da da gerçekten marka bir şehir.
Ama bugün kendini kandıran, işini bilmeyen, mutlu azınlık zengin yaratan, onlarla avunan, övünen, betonlaşarak kendini Dünyadan uzaklaştıran bir yerleşim merkezi.
Geçtiğimiz hafta sonu Kocasinan belediye Başkanı Ahmet Çolakbayraktar, Kayseri Sanayi Odası’nda, hem eski bir üyesi hem de Müsiad il başkanı olarak, göreve geldiği günden bugüne yaptıklarını, bundan sonra yapacaklarını anlattı, sanayicilerin sorularını yanıtladı.
Ahmet Çolakbayraktar’ın sözlerinden bazıları.
-Ahırları ve besicileri Beydeğirmenine taşıyacağız.
-Besicileri bir araya topladıktan sonra elde edeceğimiz atıklar ile biogaz üreteceğiz.
-Artık şehrimizde ihtisas Organize Sanayi bölgeleri olmalı.
-Savunma ya da havacılık sektörü ile ilgili bir planlama, sanayi bölgesini Erkilet Hava Üssünün yanına yaparız.
-Kentsel dönüşüm sihirli bir deynek değiml. Böyle bir hızlı dönüşüm olmaz. Şehrin tamamına master plan çerçevesinde bakıyoruz.
-Kentsel dönüşüm ilk Çevre yol üzerindeki Yeşil mahalle, Boztepe ile havaalanı yolundaki Seyrani mahallelerinde olacak. Bu dönüşüm sırasında ciddi yapı ve konut arzı olur.
-Çözüm odaklı ve proje üreten belediyede ısrarlıyız.
-Müteahhitlere yakındıkları arsa arzını yapacağız ve önümüzdeki yıllar bereketli olacak.
-Orta yol Bekir yıldız başkanım döneminde başladı, devam ediyor. 9 kilometrelik yol çevre yola alternatif bir yol. Şehir trafiğine girmeden Güney çevre yolu gibi önemli yol olacak.
-Ahi Evran bölgesinde de 3500 konutluk ciddi bir konut arzı olacak. Mazakalandın karşısına bu nedenle geniş dükkanların olduğu 30 bin metrekarelik alanda bir ticaret merkezi yaparak o bölgenin çehresini değiştireceğiz.
-Güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları için araziler yapacağız.
Başkan Ahmet Çolakbayraktar’ın bu açıklamalarından sonra bir sanayici aynen şunu sordu.
-Bu şehirde hızlı betonlaşma, yeşil alanların azalması ile ‘hayat ve yaşam’ alanları giderek azalıyor. Şu an 114 binada 3 bin kişi yaşıyor. Kentsel dönüşüm ile bu rakam 150 bine çıkacak. Bu sizce doğru mu?
Çolakbayraktarın yanıtı.
-Eski o güzelim, az katlı, bahçeli, çevresi geniş yeşil alanlı mahalle kültürleri artık oluşmuyor. Ama biz bunu özendirmek istiyoruz. 2-3 katlı ve metrekaresi büyük, daha yaşanabilir yerler olmasını istiyoruz. Amabu şehirde insanlar 9-15 katlı binaları, yapıları talep ediyor, ilgi gösteriyor. 9 kat altındaki binalara hastalıklı, eski gibi bakıyor. Bu algı bence bitmeli. Şehir içinde halkın nefes alabileceği küçük, metrekareli, hobi amaçlıda olsa yerler üreteceğiz. Bahçe kültürü mutlaka olmalı. Yatırım yapacakların sürükleyici olması lazım.
Aynı sanayiciden devam bir soru.
-Çok yüksek katlı binalar ve köprüler insanların ufkunu tıkıyor ve nefes alamaz hale getirmiyor mu?
Ahmet Çolakbayraktar’ın yanıtı.
-Elimizde bir imar planı var. 1980’lerden, belki de daha eski. Biz yeni alanlardan, planlardan bahsediyoruz. Bizim derdimiz yeni oluşturulacak alanlar. Elimizdeki planlar böyle.
Sanayicinin bir başka sorusu.
-Sümer arazisindeki yapılaşmayı ve binaları beğeniyor musunuz?
Ahmet Çolakbayraktar’ın yanıtı.
-Özgün imar projelere biz fazla müdahale edemiyoruz. Kent Estetik Kurulu, ancak ana artellerde tavsiye niteliğinde müdahalede bulunuyor. Ama Kayseri’de halk ister inanın ister inanmayın, Sümer arazisindeki gibi tasarımlar ve binalar istiyor.
Sonrasında ne mi oldu?
Sanayicinin buna benzer soruları, hızlı betonlaşmaya, çarpık şehirleşmeye, yeşil alanların azalması, çok katlı binaların çoğalması, yolların daralmasına yönelik tepkileri artınca Sanayi Odası Meclis başkanı Nurettin Okandan, ‘Toplantı sonrası başkanımızla yan yana gelin bu konuyu birlikte değerlendirin’ müdahalesi ile susturmak oldu.
Tartışılan, anlatılan konular, yeni projeler, tepkiler hepsi yukarı da.
Kayseri olarak gerçekten ‘Marka şehir mi oluyoruz?’, yoksa kötüye örnek ve model ‘Marka şehir olma yolunda mıyız?’, bunun yorumunu sizlere bırakıyorum.