Dünya Gazeteciler Günü, Magazin-yaşam, kültür-sanat haberleri (20.10.2022)

DR. SEMA KARAOĞLU’NDAN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI
2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakının Melikgazi Belediye Başkan adayı olan  Dr. Sema Karaoğlu, 21 Ekim Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Karaoğlu, “Zaman kavramı gözetmeden, her koşul altında toplumun çıkarlarını gözeterek doğru ve objektif haberlerle bireyin haber alma özgürlüğü yolunda çok önemli bir görev yapan gazetecilerimizin 21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününü kutluyor, görevlerinde başarılar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Dr. Sema Karaoğlu, “2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 153’üncü sırada. 20 yıllık AKP iktidarı sayesinde ülkemizde basın ve ifade özgürlüğü yok denecek kadar azaldı. Sansür, baskı ve yasaklarla vatandaşlarımızın haber alma özgürlüğünü elinden alındı” diye ifade etti.
Dr. Sema Karaoğlu, kamuoyunda ‘Sansür’ yasası olarak bilinen ve AKP ve MHP’nin oyları ile meclisten geçen düzenlemeyi de eleştirdi. 29. Maddenin muğlak olduğunu ve hatların kesin çizgilerle belirlenmediğini bunun da açık ve net olarak sansür olduğunu belirten Dr.Karaoğlu, “Düzenleminin 29. maddesiyle, ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ diyerek sınırlarının ve içeriğinin ne olduğu belirsiz yeni bir suç tanımı yapılmaktadır. Muğlak ve ucu açık ifadelerle, iktidar partisinin bürokratlarına hangi bilginin halkı aldatmaya, korku ve endişe yaymaya yönelik olduğunu belirleme yetkisi verilmiştir. Aynı zamanda sosyal medyada yapılan eleştiriler de bu kapsama alınmıştır. Bu madde kullanılarak sosyal medya paylaşımları, ‘dezenformasyon’ olarak yaftalanabilecektir. ‘Hangi haber halkta korku ve endişe yaratır, hangi paylaşım kamu düzenini tehdit eder, Bunun ölçütü nedir?’ sorularının yanıtı ise yasa metninde açık ve net bir şekilde yer almamıştır.  1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getirilen bu muğlak suç tanımının kapsamı, AKP faşizminin talimatıyla hareket eden yargı mensuplarının ve iktidar partisi bürokratlarının inisiyatifine bırakılmıştır.” dedi.
Dr. Sema Karaoğlu, “Tek adam rejimi, ülkemizde ne basın ne yargı ne yasama ne de yürütme bıraktı. Doğru, tarafsız Gazetecilerimizin elinden basın özgürlüğü alındı. Yandaş olmayan, kalemi keskin, tarafsız ve dürüst yazan birçok gazetecimiz cezaevlerine mahkum edildi. AKP İktidarı,  gözünü bu kez gazetecilerin yanında vatandaşa da dikti. Sansür yasası ile sadece gazeteciler değil, artık sosyal medya hesabından AKP’yi eleştirenler de hedef tahtasına oturtulacak. Vatandaşın saray rejimini eleştirdiği yazılar, ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ denilerek işleme alınacak ve vatandaşa konuşma hakkı tanınmayacak. Bu düzenleme ile tek adam rejimini sorgulayan herkes, ya terörist ilan edilecek ya korkutulacak ya da cezaevlerine gönderilecek.” şeklinde konuştu.
AKP ve küçük ortaklarının hazırladığı sansür düzenlemesinin Anayasa Mahkemesinden döneceğini belirten Dr. Sema Karaoğlu, “Basının hür ve sansür edilmediği bir ortamda; edindikleri bilgiyi ilkeli, tarafsız ve doğru bir şekilde kamuoyuyla paylaşan, meslek ilkelerine bağlı kalarak özveriyle çalışmaya gayret gösteren, halkın özgür haber alma hakkı üzerinden değer üreten, başta Kayseri’deki gazetecilerimiz olmak üzere ülkemizdeki bütün basın mensuplarının 21 Ekim Gazeteciler Bayramı’nı kutlar, meslek hayatlarında kendilerine başarı ve kolaylıklar dilerim.” dedi.
İYİ PARTİLİ KAZIM YÜCEL’DEN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI
SARAY REJİMİNE İNAT GERÇEKLERİ GAZETECİLER YAZMAYA DEVAM EDECEK
GERÇEK DEMOKRASİ GAZETECİLERLE VAR OLMAYA DEVAM EDECEK
İYİ Parti’nin Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Kazım Yücel, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Yayınladığı mesajında gazetecilerin gününü kutlayan  Yücel, “Saray rejiminin sansür yasasına rağmen, baskı ve sindirmeye çalışmalarına rağmen gerçek demokrasi  özgür basınla var olmaya devam edecek” dedi.
İYİ Parti’nin Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Kazım Yücel, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Türkiye’de ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval gazetesinin 21 Ekim 1860’ta ilk yayınını gerçekleştirmesi dolayısıyla bu özel günün kutlanmaya başladığını hatırlatan İyi Partili Kazım Yücel, AKP ve MHP’nin oyları sonrası mecliste kabul edilen ‘sansür yasasını’ eleştirdi.
Yücel, “Demokrasiden korkanlar, gazetecilerin gerçekleri yazmasından korkanlar, sosyal medya aracılığı ile gerçeklerin gün yüzüne çıkmasından korkanlar, millete ‘He de geç’ diyenler Türk Milletinin kutsal çatısı olan TBMM’den şuan ki güçlerine dayanarak meclisten sansür yasasını geçirdiler. Gücü kendi ellerinde zannedenler, bugün güçlerine güvenerek u kararı aldılar ama unutmasınlar ki gerçek demokrasiler gerçeklerin yazılmasıyla daha da güçlenir ve taçlanır. Sansür yasasıyla milleti susturacaklarına inananlar, yanılacaklar ve hüsrana uğrayacaklar. Bu vatanın korkusuz evlatları, yazmaya, konuşmaya ve anlatmaya devam edecekler. Ne cezaevleri tehditleri, ne ailevi tehditler gerçeklerin yazılmasına asla ket vuramayacak. 29’ncu maddeye muğlak ifadeler yerleştiren ve her türlü kendilerine yönelik eleştirileri ‘Halkın kin ve nefrete sürükleme’ kılıfına uydurmaya çalışacak olsalar da kalemi satın alınamayan, ceplerini para ile satmayan korkusuz gazeteciler, gerçekleri yazmaya devam edecek” dedi.
Yücel,  “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize hediye ettiği Cumhuriyeti ve onun en değerli temel taşı olan Demokrasi’nin de tarafsız ve özgür basınla korunup taçlanacağı bilincindeyiz. O yüzden  insanların özgür bir şekilde haber alma hakkı vardır. Bu da anca özgür basınla mümkündür.  Basın olmazsa demokrasi olmaz. Basın olmazsa iktidar olmaz, muhalefet olmaz. Gerçek demokrasi ancak özgür basınla mümkündür.  Basın olmazsa hiç kimse özgür olmaz. Tüm şartlar altında doğru, tarafsız, gerçek haber yaparak bizleri olaylar, haberler hakkında aydınlatan haberdar eden tüm gazetecilerin 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü Kutlu Olsun.” şeklinde konuştu
BAŞKAN PALANCIOĞLU’NDAN “21 EKİM DÜNYA GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI”

Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı.
Başkan Palancıoğlu, “Gazeteciler halkın gören gözü ve duyan kulağıdır.” diyerek şunları söyledi:
“Basınımızın, tarafsız şekilde, sorumluluk bilinci ve özveriyle yerine getirdikleri görevlerini, bir taraftan haberleşme özgürlüğünü sağlarken bir taraftan da kamuoyu oluşturulması ve bilgilendirilmesi gibi ulvi bir görevi de yerine getirmektedir. Gazeteci arkadaşlarımız haber ve bilgi akışını kamuoyuna tarafsız bir biçimde yansıtmak, toplumsal sorunları dile getirmek, demokrasi ve gelişimine katkı sağlamak için gece gündüz demeden, zaman zaman zor şartlar altında uğraş vermektedirler. Basın camiasında fedakârca çalışarak, tüm gelişmeleri halkımıza paylaşma yolunda emek harcayan şehrimizin kültürel, sosyal ve ekonomik gelişiminin tanıtılmasında aktif olarak görev alan gazetecilerimizin 21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününü kutluyorum. Kıymetli basın çalışanlarımıza meslek hayatlarında başarılar dilerim.”

BAŞKAN ÇOLAKBAYRAKDAR; “BASIN ÇALIŞANLARI, HALKIN SESİDİR”
BAŞKAN ÇOLAKBAYRAKDAR’DAN DÜNYA GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI
Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Çolakbayrakdar, mesajında; basın çalışanlarının halkın sesi olduğuna vurgu yaptı.
Başkan Çolakbayrakdar, mesajında; şu ifadelere yer verdi: “Son derece dinamik bir meslek olan gazetecilik, haberleri en doğru şekliyle kamuoyuyla paylaşma misyonu taşımaktadır. Bunun yanı sıra bu mesleği yapan gazeteci kardeşlerimiz, düşünceleri ve yorumları ile demokrasinin güçlenmesine katkı sunmakta, yaşanan sorunları ve yapılan çalışmaları gündeme taşıyarak idarecilerin çalışmalarına yardımcı olmaktadırlar. Kalemini her zaman doğrudan yana ve doğru şekilde kullanarak kamuoyunu aydınlatan, bu yolda her an haber peşinde koşan basın çalışanları, halkımızın talep ve beklentilerini yansıtarak da kamusal bir görevi yerine getirmekte ve toplumun sesi olmaktadırlar. Böylesi önemli bir vazifeyi üstlenmiş olan basın çalışanlarının hassasiyetlerinden bazıları da şüphesiz ki; meslek etiğinin çiğnenmemesi, insanların kişilik haklarına saygı gösterilmesi konusudur. Bu hassasiyetlere özen göstererek, çok zor şartlar altında vatandaşın haberi alabilmesi için canla başla çalışan basın mensuplarının, harcadıkları çabayı görmemek ve takdir etmemek mümkün değildir. Bu duygu ve düşüncelerle, ilimizin ve Kocasinan’ımızın sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelerine çalışmalarıyla katkı sağlayan değerli basın çalışanlarımıza teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum. İlimizde şevkle, fedakarca çalışan, işini hakkıyla yapmak için çabalayan tüm basın mensuplarının 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’nü en içten dileklerimle kutlar, güzel haberlere ulaşmalarını dilerim.
5.KAYSERİ KİTAP FUARI’NDA ÜNLÜ YAZARLAR İNANÇ VE KAPAKLIKAYA SEVENLERİYLE BULUŞTU

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve kitapseverlerle dolup taşan 5. Kayseri Kitap Fuarı’nda eğitimci yazar Alişan Kapaklıkaya ve divan edebiyatının önemli isimlerinden yazar Hayati İnanç, söyleşide sevenleriyle buluştu.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından beşincisi gerçekleştirilen Kayseri Kitap Fuarı’nda ünlü şair ve yazarlar kitapseverlerle söyleşide bir araya gelmeye devam ediyor.

Bu kapsamda Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleştirilen 5. Kayseri Kitap Fuarı’nda eğitimci yazar Alişan Kapaklıkaya ve divan edebiyatının önemli isimlerinden olan yazar Hayati İnanç, sevenleriyle söyleşi etkinliğinde buluştu.

YAZAR KAPAKLIKAYA KENDİ HAYATINDAN KESİTLER ANLATTI

Fuarda, ilk olarak yazar Kapaklıkaya okurları ve sevenleriyle buluştu. İnsan olmanın inceliklerini, anlattığı güzel hikâyelerle harmanlayarak sevenlerine sunan Kapaklıkaya, kendi hayatından kesitler de aktardı.

Söyleşide aile kavramının önemini anlatan yazar Kapaklıkaya, “Küçük bir çocukla anlaşacak kadar küçüldüğünüz zaman büyük insan olabilirsiniz. Ben çocuklarla hiç konuşmam ama kalbimi bir açarım onlarla otomatik iletişim kuruyorum. Nasıl oluyor, rahmetli yavrum, kızım öğretti” dedi.

Eğitimci yazar Alişan Kapaklıkaya anlattıklarıyla katılımcıları mest ederek, hayat hikâyeleriyle bazen güldürdü bazen de hüzünlendirdi.

HAYATİ İNANÇ’TAN ÖNEMLİ NASİHATLER

Daha sonra söyleşi programında sevenleriyle bir araya gelen divan edebiyatının önemli isimlerinden olan yazar Hayati İnanç ‘Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz’ diyerek, kendisini dinlemeye gelen ve yoğun ilgi gösteren kitapseverlere teşekkür etti.

Hayata dair mesajlar veren İnanç, sevenlerine önemli nasihatlerde bulunurken, her iki konferansa da kitapseverler yoğun ilgi gösterdi.

BAŞKAN ÇOLAKBAYRAKDAR, KİTAP FUARI’NDA ŞİİR OKUDU
Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Büyükşehir Belediyesi tarafından 5’incisi düzenlenen Kitap Fuarı’nda, Kocasinan Belediyesi’nin Gençlik Kulübü standını ziyaret etti. Kitap Fuarı’nda gençlerle ve yazarlarla sohbet edip, şiirler okuyan Başkan Çolakbayrakdar; “Yaptığımız hizmetlerle okuyan bir nesil yetişmesine katkı sunuyoruz ”dedi.
Dünya Ticaret Merkezi Fuar Alanı’nda, Kocasinan Belediyesi’nin gençlere yönelik yaptığı faaliyetlerinin sergilendiği ve hizmetlerinin anlatıldığı stanttı ziyaret eden Başkan Çolakbayrakdar, gençlerle keyifli sohbetlere imza attı. Kayseri yazarlarla da bir araya gelen Başkan Çolakbayrakdar, Battal Çetine’nin ‘Can Özü’ kitabından şiir okudu. Kitap Fuarı’nın kitap okuma oranının yükselmesine katkı sağladığına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar; “Kocasinan Belediyesi olarak, vatan ve millet şuurunu pekiştirmek ve edebiyat dünyasında iz bırakan şair ve yazarların eserlerini, gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak adına böyle etkinliklerin önemli olduğuna inanıyoruz. Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza daha güzel Türkiye bırakmak için çalışıyoruz. Kocasinan Belediyesi olarak gençlerimiz ve çocuklarımız için her zaman olduğu gibi her alanda eğitimin yanındayız ve destek olmaya devam edeceğiz. Önemli olan gençlerimizin ve çocuklarımızın yarınlara daha donanımlı hazırlanmasıdır. Yaptığımız hizmetlerle okuyan bir nesil yetişmesine katkı sunuyoruz” ifadelerine yer verdi. Gençler ise “Hizmetleriyle her zaman yanımızda olan, desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çolakbayrakdar’a çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

BÜYÜKŞEHİR’İN 5. KAYSERİ KİTAP FUARI, 6 GÜNDE 504 BİN KİTAP TUTKUNUNU AĞIRLADI

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen ve her yıl ziyaretçi rekoru kırarak beşinci kez kitapseverlerle buluşan Kayseri Kitap Fuarı yoğun ilgi görmeye devam ediyor. 5. Kayseri Kitap Fuarı dolu dolu 6 günü geride bırakırken, bu sürede 504 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırladı.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, geçmişten bugüne âlim ve ilim beşiği olmuş Kayseri’yi sahip olduğu öğrenci ve genç nüfus potansiyeliyle ‘okuyan ve okutan şehir’ yapma yönünde özverili gayretleri sürerken, Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği Kayseri Kitap Fuarı yüz binlerce kitapseveri ağırlamaya devam ediyor.

6 GÜNDE TOPLAM 504 BİN 586 KİTAP TUTKUNUNU MİSAFİR ETTİ

Her yıl ziyaretçi rekoru kırarak dikkatleri üzerine çeken Kayseri Kitap Fuarı’nın 5’incisi 14 Ekim’de kapılarını kitapseverlere açtı. 5. Kayseri Kitap Fuarı ilk günden bu yana minikler ve gençler başta olmak üzere yediden yetmişe kitapseverlerin ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Fuar, ilk 3 günde toplam 261 bin 325 ziyaretçiyi ağırlarken, sadece 4’üncü gün 66 bin 822, 5’inci gün 92 bin 110, 6’ncı gün ise 84 bin 329 olmak üzere 6 günde toplam 504 bin 586 kitap tutkununu misafir etti.

ÜNLÜ YAZAR VE ŞAİRLER OKURLARLA BULUŞUYOR

Kayseri Dünya Ticaret Merkezi’nde 3 milyonu aşkın kitap, 300’ün üzerinde yazar ve yayınevinin, okurlar ile buluştuğu fuarda, birbirinden ünlü isimler hayranlarıyla bir araya geliyor. Fuarın kitapseverlere kapılarını açtığı ilk günden itibaren her gün ünlü yazar ve şairler söyleşi etkinliği ve imza günleri kapsamında okurlarıyla buluşuyor.

Fuarın ilk altı gününde Tufan Gündüz, Pelin Çift, Mehmet Ali Bulut, Ali Özkanlı, Şükrü Erbaş, Mete Yarar, Savaş Ş. Barkçin, Mehmet Emin Ay, Kahraman Tazeoğlu, Sevda Türküsev, Ziya Selçuk, Bircan Yıldırım, Tuğba Coşkuner, Nurdan Damla, Murat Akan, Ozan Bodur, Sıtkı Aslanhan, Serkan Karaismailoğlu, Sinan Akyüz, Serdar Tuncer, Saliha Erdim ve Alişan Kapaklıkaya ile Hayati İnanç sevenleriyle ve okurlarıyla buluştu.

  1. Kayseri Kitap Fuarı 23 Ekim Pazar gününe kadar yine ünlü yazarları kitapseverlerle buluşturmaya devam edecek. Bu kapsamda 20 Ekim’de Bestami Yazgan, Abdurrahman Uzun, Hatice Kübra Tongar, 21 Ekim’de Nurullah Genç, Beyhan Budak, 21-22 Ekim’de Zekeriya Efiloğlu, 22 Ekim’de Nihat Hatipoğlu, Sinan Yağmur, Bilal Sami Gökdemir ve 23 Ekim’de İlber Ortaylı, Serhat Yabancı, Ahmet Şimşirgil ve Ahmet Turgut kitapseverlerle bir araya gelecek.

YENİ BİR REKOR BEKLENİYOR

Fuarı ziyaret etmek isteyen kitap tutkunlarına, her yıl olduğu gibi bu yıl da Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz ulaşım imkânı sunuluyor. Her yıl bir önceki yıldan fazla ziyaretçi sayısına ulaşarak birincisi 582 bin, ikincisi 672 bin, üçüncüsü 798 bin kişi ve dördüncüsü 815 bin 110 ziyaretçi ile rekorlara imza atan Kayseri Kitap Fuarı’nda 5’incisinin yeni bir rekora ulaşması bekleniyor.

Fuarda ayrıca Kayserili yazarlar da açılan stantlarda okuyucular ile buluşurken, 5. Kayseri Kitap Fuarı, 23 Ekim Pazar günü de dâhil olmak üzere kitap tutkunlarını ağırlamaya devam edecek

NITA PROSE’UN EĞLENCELİ SUÇ GERİLİM Romanı Hizmetçi, EPSİLON’DAN ÇIKTI!
Nita Prose’un, bir yıldan kısa sürede 40’tan fazla dile çevrilen ilk romanı Hizmetçi, şimdi de Epsilon logosuyla Türkçe’de! Beklenmedik sürprizlere sahip, insanlara farklı açılardan bakmayı öğreten ve her şeyin göründüğü gibi olmadığını anlatan mizahi suç gerilim romanı Hizmetçi’de, büyükannesinin ölümünden sonra hayatla tek başına mücadele etmek zorunda kalan, sosyal becerileri zayıf ve temizlik takıntılı Molly’nin hayatı, çalıştığı otelde bulduğu bir cesetle tepetaklak olur. Öldürülen bir müşteri, çılgın çalışanlar ve tuhaf bir hizmetçi… Lüks bir otelin perde arkasını keşfetmeye hazır olun!
Epsilon, Nita Prose’un kolay kolay elinizden bırakamayacağınız, yürek ısıtan ve çok eğlenceli suç gerilim romanı Hizmetçi’yi, Oya Yalçın çevirisiyle Türkiye’deki okurlarla buluşturuyor. Dünyaca ünlü korku yazarı Stephen King, Hizmetçi ve başkarakteri Molly için “Mükemmel ve çok eğlenceli… Uzun zamandır okuduğum en ilginç karakter,” yorumunu yapıyor. Neşeli bir cinayet gizemi olarak başlayan macera, büyümeye ve hayatı öğrenmeye dair anlamlı bir hikâye de sunuyor.
Kırmızı kadife halıları, altın yılanlı tırabzanları ve zümrüt yeşili koltuklarıyla Büyük Regency Otel’e hoş geldiniz. İçine kapanık karakteri, tuhaf davranışları ve temizliğe olan takıntısıyla Hizmetçi Molly’nin tüm dünyası ninesi öldüğünden beri bu prestijli otel olmuştur. Her sabah temiz üniformasını giymekten, arabasını minyatür sabunlar ve şişelerle doldurmaktan, yastıkları kabartmaktan büyük zevk alır. Konukların tozlarını ve sırlarını süpürmekte ise tam bir ustadır.
Molly’nin temizleyemeyeceği hiçbir şey yoktur… Ta ki bir odada ceset bulana kadar… Bu olaydan sonra Molly, aniden cinayet davasında baş şüpheliye dönüşür ve kendini anlayamadığı bir yalanlar ağının içinde bulur. Tüm bu gizemleri çözmek, Molly’nin bir zamanlar düzenli olan dünyasını altüst edecektir.
Nita Prose’un kaleme aldığı Hizmetçi, Epsilon logosuyla raflarda ve internet satış sitelerinde!
NICK KOLENDA’NIN İKNA Metotları, EPSİLON Logosuyla ŞİMDİ TÜRKÇE’DE!
Bilişsel psikolojinin ilkelerini kullanarak, insanların düşüncelerini etkilemek için benzersiz bir yetenek geliştiren Nick Kolenda, bu büyüleyici becerisini İkna Metotları adlı kitabında kendine özgü esprili anlatımıyla paylaşıyor! Türkçe’de ilk kez Epsilon logosuyla okurlarla buluşan İkna Metotları, birini belli bir işi yapmaya ikna etmek için izlenmesi gereken yolun yedi adımını bir rehber gibi, örnekler eşliğinde anlatıyor. İkna Metotları, sadece insanların düşüncelerini etkilemeyi öğretmekle kalmıyor; aynı zamanda onların davranışlarını kontrol etmek için psikolojinin nasıl kullanılacağını da öğretiyor.
Psikoloji ve pazarlama alanlarında araştırmalar yapan Nick Kolenda’nın İkna Metotları: Psikolojiyi Kullanarak İnsan Davranışlarını Nasıl Etkileriz? adlı kitabı, Epsilon logosu ve Muhlis Ünal Salman’ın çevirisiyle Türkiye’deki psikoloji literatüründe yerini aldı.
“Davranışlarımızı nasıl kontrol ederiz? İnsanların düşüncelerini etkilemenin yolları nelerdir? “Zihin okuma” diye bir şey var mıdır? Kararlarımızı etkileyen psikolojik güçler nelerdir?” gibi soruların peşine düşen Nick Kolenda, bilişsel psikolojinin ilkelerini kullanarak “zihin okuma” yöntemini geliştirdi. Araştırmaları sırasında davranışlarımız üzerinde çok güçlü bir şekilde etki eden psikolojik güçler olduğunu keşfetti ve bunun sonucu olarak İkna Metotları ortaya çıktı. Bu psikolojik güçler içimize o kadar yerleşmiş ki bilinçli farkındalığımız dahilinde olmadan davranışlarımızı her gün yönlendiriyorlar.
Nick Kolenda’nın benzersiz yeteneğini tüm dünyayla paylaştığı kitaptaki ikna metotları, sırasıyla “Algılarını Şekillendir”, “Uyumlu Tavırlar Oluştur”, “Sosyal Baskıyı Tetikle”, “Mesajına Alıştır”, “Mesajını Optimize Et”, “Momentumlarını Harekete Geçir” ve “Uyumlarını Sürdür” başlıklı yedi adımdan oluşuyor. İkna Metotları kitabı, birini belli bir işi yapmaya ikna etmek için takip edilmesi gereken yedi adımı, her birini örneklendirerek anlatıyor.
İkna Metotları: Psikolojiyi Kullanarak İnsan Davranışlarını Nasıl Etkileriz?, Epsilon logosuyla raflarda ve internet satış sitelerinde!

Çocuklar, anne-babaları ile Bilgi Avı’na çıkıyor

Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi, çocukları ekim ayında birbirinden renkli ve eğlendirici etkinliklere davet ediyor. Bitki Atölyesi’nde kendi yetiştirdikleri sebzeler ile doğayı ve canlıları korumayı öğrenen çocuklar, Bilgi Avı oyununda ise anne-babalarıyla müzedeki eserlerin peşine düşecek

Rahmi M. Koç Müzesi’nin sanat-bilim atölyeleri ekim ayı boyunca devam ediyor. Çocukların hedef ve davranışlarına uygun olarak hazırlanan hafta sonu eğitim atölyeleri, müze eğitmenlerinin anlatımıyla gerçekleştiriliyor. Atölyeler süresince müzenin ilgili bölümleri geziliyor, ardından çocuklar gördüklerini kendi hayal dünyalarına göre tasarlıyor, eğlencenin tadına varıyor. Ekim ayı programında çocukların yanı sıra yetişkinleri de ‘Aile Etkinliği’nde farklı ve eğlenceli bir deneyim bekliyor.

Bebekleri ‘Ara Bul’ (7-10 yaş)

Çocuklar, müzedeki Dünya Bebekleri Sergisi’ni gezdikten sonra sergide yer alan bebeklerin hikayelerini öğreniyor. Sergi için özel hazırlanan eğitim kitapçığında birbirinden farklı etkinliklerle eğlenirken, yüzlerce bebek arasından kitapta olanları en hızlı şekilde bulmaya çalışıyor.* Etkinlik: 8 Ekim Cumartesi / Saat 14.00

Oyun Atölyesi (8-12 yaş)

Müzenin objeleri kullanarak hazırlanan oyun atölyesine yetişkinler de çocuklarıyla birlikte katılabilecek. Koleksiyondaki eserleri ‘Müzede Bilgi Avı’ oyunu ile hem keşfediyor hem de eğlenirken öğreniyorlar.* Etkinlik: 15 Ekim Cumartesi / Saat 14.00

Bitki Atölyesi (5-7 yaş)

Minik tarla fareleri iş başında… Doğayı ve canlıları korumayı öğreten bu atölyede, çocuklar kendi tasarladıkları renkli saksılara sebze fidanlarını ekiyor. Kendi sebzelerini üretip, sonra da afiyetle yiyorlar.* Etkinlik: 22 Ekim Cumartesi / Saat 14.00

Katılımın ücretli olduğu atölyelerle ilgili detaylı bilgi için 0212 369 66 00’ı arayarak Eğitim Bölümü’yle irtibata geçilebiliyor.

Xylem Orta Doğu ve Türkiye Direktörü Naji Skaf, iklim değişikliği karşısında su tasarrufunun kritik önemine dikkat çekti

Su, iklim değişikliğinin etkilerini nasıl hissedeceğimiz konusunda çok önemli bir rol oynuyor

Dünya iklim değişikliğinin yaratacağı tehditlerle karşı karşıya bulunuyor ve bu noktada suyun bilinçli kullanımı büyük önem taşıyor. Kendisini dünya genelindeki en zorlu su sorunlarını çözmeye adamış lider su teknolojisi şirketi Xylem’in Orta Doğu ve Türkiye Direktörü Naji Skaf konuyla ilgili yaptığı açıklamada, gezegendeki her bir insanın sürdürülebilir suya erişiminin sağlanmasının yalnızca temel bir insan hakkı değil, aynı zamanda iklim değişikliğini önleme stratejisinin de kritik bir parçası olduğunun altını çizdi.

Dünyanın dört bir yanında meydana gelen çevresel krizler ve su felaketleri; su ve suyun tüketimi konusunda bilinçli olmayı artık bir zorunluluğa dönüştürüyor. Birleşmiş Milletler’e göre iki milyardan fazla insan, büyük su problemi yaşanan ülkelerde yaşamını sürdürüyor. Birçok bölgede kuraklıklar şimdiden ciddi su kıtlığına neden oluyor. Nüfus ve su talebi arttıkça ve İklim değişikliğinin etkileri yoğunlaştıkça bu durumun daha da kötüye gitmesi bekleniyor. Suyu daha erişilebilir ve uygun fiyatlı, su sistemlerini ise daha esnek hale getiren teknolojiler ve çözümler hayata geçiren lider su teknolojisi şirketi Xylem ise suyun daha verimli kullanımı, korunması ve gelecekte yeniden kullanılması için var gücüyle çalışıyor. Suyun sürdürülebilirliğine katkıda bulunmayı amaçlayan şirket; su tasarrufunun önemine de her fırsatta dikkat çekiyor.

2025’e kadar 16,5 milyar metreküpten fazla su tasarrufu sağlamayı hedefliyor

İklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması konusunda su tasarrufunun çok önemli bir rolü olduğunu belirten Xylem Orta Doğu ve Türkiye Direktörü Naji Skaf,“Xylem olarak, dünyanın karşı karşıya kaldığı su açmazının iki boyutu olduğuna inanıyoruz. Artan talebi karşılamak için arzı artırmak, genellikle doğal kaynakları tüketen ve gezegenimize zarar veren sürdürülemez çözümlerle gerçekleşiyor. Su kıtlığı, değişen demografiler, ekstrem hava koşulları ve eskiyen altyapı da kritik durumdaki su şebekelerini tehdit ediyor. İşte bu yüzden su konusunda her zamankinden çok daha akıllıca hareket etmeliyiz.Xylem’de iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması amacıyla su tasarrufunun sağlanması misyonumuzun merkezinde yer alıyor. Dünya çapındaki su problemlerini çözme taahhüdümüz, su kaybını önleyen ve suyun yeniden kullanımını mümkün kılan teknolojiler sayesinde 16,5 milyar metreküpten fazla su tasarrufu sağlayarak küresel su yönetimini optimize etmeyi içeren 2025 Sürdürülebilirlik Hedeflerimiz kapsamına girmektedir. Bunu su kaybını önleyen ve suyun yeniden kullanımını mümkün kılan teknolojiler sayesinde başaracağız” şeklinde konuştu.

“Su tasarrufu için birlikte çalışmalıyız”

Doğru bir su yönetimi için gelişen teknolojilerin yüksek katma değer sağlayacağını vurgulayan Naji Skaf sözlerini şöyle noktaladı: “Günümüzde su yönetimi yeniden şekilleniyor. Bugün 10 yıl öncesinde erişilmesi mümkün görünmeyen su, enerji ve maliyet verimliliklerinin sağlandığına tanıklık ediyoruz. Bu anlamda bu teknolojilerden bütün gücümüzle yararlanmamız gerekiyor. Akıllı su şebekeleri yalnızca günlük su yönetimini iyileştirmeye hizmet etmekle kalmayıp aynı zamanda doğal afetler ve çevresel değişimler bağlamında su ihtiyaçlarının yönetilmesinde uzun vadeli bir rol üstlenecek. Kamu kurumları dijital inovasyon sağlayarak, ekonomik güvenlik ve büyüme üzerinde doğrudan bir etkiye neden olabilecek ve aynı zamanda çevre açısından katkılar sağlayacak olan endüstri, ticari, konut bina servisleri ve tarım gibi sektörler için su güvenliğinin arttırılmasını garanti edebilir. İyileştirilmiş su yönetimi ile nehirlerin, göllerin ve akarsuların daha az kirlenmesini sağlayabilir, daha güvenilir ve verimli şebekeler elde edilmesine imkân tanıyabiliriz. Su bizim en değerli kaynağımız. Onu korumak için birlikte çalışmalıyız. Daha fazla zaman kaybetmeden hepimiz üstümüze düşen görevleri yerine getirmeliyiz.”

Coşar Kulaksız’ın ‘mülteci olmak ve yalnızlığı’ anlattığı fotoğraf sergisi yoğun ilgi görüyor

Fotoğraf sanatçısı, küratör ve masal çözümleyicisi Coşar Kulaksız’ın fotoğraf sergisi “Tekinsiz Deniz” Beyoğlu Faar Art Galeri’de sanatseverlerle buluştu. Ege Denizi’nin kuzeyinde bir botun içinden çekilen ve Kulaksız’ın ‘mülteci olmak ve yalnızlığı’ anlattığı 14 fotoğraftan oluşan sergi yoğun ilgi görüyor.

Coşar Kulaksız’ın Ayvalık’ta oluşturduğu projenin sanat danışmanlığını Beral Madra, sergi tasarım danışmanlığını Bülent Erkmen ve proje direktörlüğünü Songül Güneş üstlendi. ‘’Tekinsiz Deniz’’ Sergisi,  Gate 27 Konuk Sanatçı Programı kapsamında Kulaksız’ın Ayvalık’ta kaldığı dönemde çektiği fotoğraflardan oluşuyor.

 ‘’Ege Denizi’nin kuzeyini günlerce bir botla dolaştım’’

Kulaksız, Ege Denizi’nin kuzeyini günlerce bir botla dolaştığını ifade ederek, “Mültecilerin kullandığı bota benzerdi. Oradaki insanlarla tanıştıkça aslında bu denizin ve coğrafyanın büyük bir dram, gerginlik ve kimlik çatışması barındırdığını gördüm. O botun içinde giderken kendimi bir mübadelede gibi hissettim. O botun içinde böyle yatar pozisyonda olup fotoğraf çekmeye başladığınız zaman gördüğünüz tek şey aslında bir tuhaf bir boşluk ve ufuk çizgisi.” dedi. Fotoğraflardaki denizin sakin olmasının dingin olduğu anlamına gelmediğine dikkati çeken Kulaksız, ufuk çizgilerinin aynı hizada olmasının nedeninin “denizin üstünde görülenin sadece ufuk çizgisi olması ve umudun sadece oradan belireceği hissi” olduğunu dile getirdi.

‘’Hepimiz bir anda mülteci olabiliriz’’

Kulaksız, binlerce fotoğrafın içinden sadece 14 tanesini sergilediğini belirterek, “Bir anda hepimiz mülteci olabiliriz, bir anda hepimiz evsiz kalabiliriz. Hepimiz bir dram içinden gelip bu ülkeyi kurduk. Bunları unutmaya çalışıyoruz. Belki de bu yüzden masum bebekler kıyılara vuruyor hala” ifadelerini kullandı.

“Tekinsiz Deniz” sergisi, 15 Ekim’e kadar Pazartesi hariç her gün 12:00 – 20:00 saatleri arasında ziyarete açık kalacak.

URBAN Care’in Bakım Maskeleriyle Saçlar Kışa Hazır

Ok

Saç bakımında pratik ve etkili bakımlar sunarak yeni nesil çözümler geliştiren URBAN Care, yaz döneminde deniz, güneş ve kum sonrası yıpranan saç sorununa, SOS bakım maskeleriyle çözüm sunuyor.

Argan Oil & Keratin SOS Bakım Maskesi

Kolay kırılan ve yıpranmış saçlar için geliştirilen Argan yağı – keratin içeren besleyici ve kırılma karşıtı duş öncesi S.O.S onarıcı saç bakım maskesi, yumuşak ve kremsi dokusu ile saçlardaki elektriklenmeyi azaltarak saçın kolay şekil almasına yardımcı oluyor. Özel formülü ile saç teline etki ederek saçı pürüzsüzleştirip, saç kırılmalarının azalmasına yardımcı olurken saça yoğun yumuşaklık ve parlaklık sağlıyor.

Intense Keratin SOS Bakım Maskesi

Aşırı yıpranmış, kuru, mat ve cansız saçlar için geliştirilen yoğunlaştırılmış keratin içeren onarıcı ve pürüzsüzleştirici duş öncesi S.O.S onarıcı saç bakım maskesi, özel geliştirilmiş formülü ile aşırı yıpranmış ve cansız saçların daha pürüzsüz ve parlak gözükmesini sağlıyor. Pürüzsüzleştirici etkisi sayesinde kökten uca sağlıkla parlayan, hacimli ve güçlü saçlara sahip olmanızı desteklerken içerdiği bitkisel keratin sayesinde ise saçın yeniden yapılanmasına yardımcı oluyor ve yıpranmalara karşı koruma, onarım ve direnç desteği sağlıyor. Saçı ağırlaştırmadan ipeksi yumuşaklık ve kolay tarama sağlıyor.

Pure Coconut & Aloe Vera

Boyalı, röfleli ve yıpranmış saçlar için geliştirilen saf Hindistan Cevizi Yağı ve Aloe Vera içeren renk koyucu duş öncesi S.O.S onarıcı saç bakım maskesi, özel formülü ile saç renginin korunmasına, kalıcılığını arttırmaya ve parlaklık kazanmasına yardımcı oluyor. Saçı ağırlaştırmadan ipeksi yumuşaklık ve kolay tarama sağlıyor. Yumuşak ve kremsi dokusu ile saçlardaki elektriklenmeyi azaltarak saçın kolay şekil almasına yardımcı oluyor. UV filtresi içererek güneşe karşı koruma sağlıyor.

Hyaluronic Acid & Collagen

Ekstra dolgunlaştırıcı & nemlendirici, sağlıklı uzamaya yardımcı banyo öncesi saç bakım maskesi, kuru ve yavaş uzayan, cansız saçlar için geliştirilmiş formülü ile kuru ve nemsiz saçları neme doyurarak daha hacimli, ekstra dolgun görünüm sağlıyor. Saç elastikiyetini artırarak kırılmaları önlüyor. Saçları kökten uca besleyerek saçların daha kalın ve güçlü görünmesini sağlıyor. Saçı ağırlaştırmadan ipeksi yumuşaklık veriyor.

Twisted Curls Hibiscus & Shea Butter

Twisted Curls Hibiscus & Shea Butter yüksek antioksidanlar, A ve C vitaminleri yönünden zengin yoğun besleyici formülü̈ ile saçları nemlendirerek yumuşaklık sağlıyor. Buklelerin onarılmasını sağlarken elektriklenme ve kabarmayı önlüyor. Saçta nemi hapsederek kabaran ve elektriklenen saçları kontrol altına alıp mükemmel bukleler sağlıyor.

URBAN Care Hyaluronik Asit & Kolajen ile Güçlü ve Hacimli Saçlar !

Yeni nesil saç bakım markası URBAN Care’ın ‘’SÜLFATSIZ’’ Hyaluronik Asit & Kolajen serisi ile yavaş uzayan, güçsüz ve nemsiz saçlara veda zamanı geldi. Birbirini tamamlayan ürün seçeneklerinden oluşan seriyle yavaş uzayan saçlarınız neme doyacak; sağlıkla uzayarak ekstra dolgun, hacimli bir görünüm kazanacak.

Saç bakımında pratik ve etkili bakımlar sunarak yeni nesil çözümler geliştiren URBAN Care, kadınların sıklıkla yakındığı kuru ve yavaş uzayan saç sorununa, Hyaluronik Asit & Kolajen serisiyle çözüm sunuyor.

Formülünde yer alan Hyaluronik Asit, kuru ve nemsiz saçları neme doyuruyor; daha hacimli, ekstra dolgun görünüm kazandırıyor. Kökten uca besleyici özelliğiyle saçların sağlıkla uzamasına yardımcı oluyor ve ipeksi yumuşaklık veriyor. Vejetaryen kolajen ise saçların elastikiyetini arttırarak, koparak dökülmeleri ve kırılmaları önlüyor.

Hyaluronic Acid & Collagen Saç Bakım Şampuanı

Serideki SÜLFATSIZ Saç Bakım Şampuanı, kuru ve yavaş uzayan, cansız saçlar için geliştirilmiş formülüyle saçları neme doyuruyor, daha dolgun ve güçlü görünüm sağlıyor. Sülfat, paraben ve silikon içermiyor.

Hyaluronic Acid & Collagen Saç Bakım Kremi

Saç Bakım Kremi ise güçlü ve dolgun görünümün yanı sıra saçları neme doyurarak ipeksi yumuşaklık sağlıyor.

Hyaluronic Acid & Collagen Durulanmayan Bakım Kremi

Kökten uca besleyici & nemlendirici Durulanmayan Bakım Kremi, elektriklenme ve kabarmayı önleyerek saçların kolay şekil almasını sağlayarak ipeksi yumuşaklık veriyor.

Daha etkili sonuçlar için serideki ürünlerin birlikte kullanılması tavsiye ediliyor.

KUTUPYILDIZI BEAUTY YILDÖNÜMÜNÜ GÖRKEMLİ BİR DAVET İLE KUTLADI!

Güzellik sektörünün yol göstericisi “Kutupyıldızı Beauty”, verdiği özel davet ile yıl dönümünü kutladı. Davete ünlü manken Ece Gürsel ve medya, magazin, cemiyet hayatının önde gelen isimleri katıldı. Davette aynı zamanda sağlık ve tüketici hukuku uzmanı Avukat Elif Kutupyıldızı’nın doğum günü de kutlandı.

Güzellik sektöründeki hatalı işlem ve danışan mağduriyetine son vermek amacıyla sağlık ve tüketici hukuku uzmanı Avukat Elif Kutupyıldızı ile cilt bakım ve güzellik uzmanı Aylin Kutupyıldızı kardeşler tarafından kurulan “Kutupyıldızı Beauty” Yıl Dönümünü verdiği özel davetle kutladı. Nişantaşı’nın en şık ve steril güzellik merkezlerinden biri olan Kutupyıldızı Beauty’nin ünlü isimler ve fenomen influencerın katılımıyla gerçekleşen davetinde Avukat Elf Kutupyıldızı’nın doğum günü kutlaması da yapıldı.

‘’SEKTÖRDEKİ DEJENERASYONUN GİDERİLMESİ GEREKİYOR’’

Medya, magazin ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinin katıldığı davette Ece Gürsel ile doğum günü pastasını kesen ve konuşma yapan Avukat Elif Kutupyıldızı, ‘’ Sektörde çok fazla merdiven altı merkez mevcut. Bu merkezlerde sağlıksız ve yanlış işlemler sonucu birçok kişi mağdur oluyor. Bu tarz davalar ile ben bir avukat olarak çok fazla karşılaştım. Yaşanan sorunlar, müşterinin almak istediği hizmet ve aklındaki soru işaretleri ablam ile beni bu merkezi açmaya itti. Uzun süredir alanında uzman çalışanlarımız ile müşterilerimize sağlıklı, profesyonel, kaliteli ve güven dolu hizmet vermeyi sürdürüyoruz. Bu gün yıl dönümümüzü kutlarken dileriz ki sektördeki dejenerasyonun da önüne geçip ve bu alanda örnek teşkil etmiş oluruz ’’ dedi.

GÜZELLİĞİN YOL GÖSTERİCİSİ KUTUPYILDIZI BEAUTY

Davette cilt bakımı ve yapılan işlemlerle ilgili soruları cevaplayan Kutupyıldızı Beauty’nin cilt bakım ve güzellik uzmanı Aylin Kutupyıldızı, ‘’Merkezimizde önceliğimiz uzman ellerden alınan profesyonel bir hizmet vermek. Müşterilerimizin kendini güvende ve özel hissedeceği, sağlıklı, steril bir ortam yarattık. Uzman ellerden alınan kaliteli hizmet ile hatalı işlem ve danışan mağduriyetine son vermeyi amaçladık. Bu amaçla güzellik sektörünün yol göstericisi ‘Kutupyıldızı Beauty ‘ olmayı hedefledik.’’ İfadelerini kullandı. Kutupyıldızı kardeşler, yıl dönümü vasıtasıyla verdikleri davete eşlik eden tüm konuklarına teşekkürlerini sundu.

‘’ÖNÜMÜZDEKİ YIL TÜM AVRUPA’YA AÇILIYORUZ’’

Kruvaziyer turizminin önemli temsilcisi Selectum Blu Cruises, sezon değerlendirmesinde bulundu ve gelecek yıl için hedeflerini aktardı. İcra Kurulu Üyesi Tayfun Turanlıoğlu ‘’ İlk yılımız olmasına rağmen çok ciddi bir başarıya imza attık. Türkiye başta olmak üzere; BDT ülkeleri, Almanya, Bulgaristan, Fransa gibi ülkelerden misafirler ağırladık. Önümüzdeki yıl tüm Avrupa’ya açılıyoruz. Özellikle İngiltere, Almanya ve Orta Avrupa’dan yoğun talep var, 2023 yılına hazırız’’ dedi.

Kruvaziyer turizmi, yaz sezonunda yoğun ilgi gördü. Yaz boyunca Bodrum’dan Yunan adalarına turlar düzenleyen Selectum Blu Cruises’ın “Blue Sapphire” isimli gemisi de sadece 3 ay içerisinde kruvaziyer turizminin önde gelen temsilcilerinden biri oldu.

Türk yerli sermayesinin ilk cruise gemisi olma özelliğini taşıyan Selectum Blu Cruises, Bodrum’dan Yunanistan’ın masalsı adaları olan Mikonos, Rodos, Santorini, Kos’a turlar düzenledi. Yaz boyunca misafirlerini eşsiz deneyimle buluşturan Selectum Blu Cruises, sezona dair değerlendirmede bulundu.

Selectum Hotels &Resorts ve Selectum Blu Cruises İcra Kurulu Üyesi Tayfun Turanlıoğlu, şunları söyledi: ‘’2022 Yaz sezonu boyunca Yunan Adalarına 20 sefer gerçekleştirdik. 2 Haziran tarihinde başlayan seferlerimize geçtiğimiz hafta itibariyle ara verdik. İlk yılımız olmasına rağmen sektörde ismimizi duyuracak çok başarılı bir işe imza attık. Misafirlerimizin geri dönüşleri bize sektörün böyle bir değişime ve dokunuşa ne kadar ihtiyacı olduğunu gösterdi. Özellikle mutfağımızla her misafirimizin akıllarında yer ettik. Yanaştığımız limanlarda bile herkes bizi ve yemeklerimizi konuştu. Selectum Hotels & Resorts Mutfak Koordinatörü Şef Bülent Yıldız ve ekibi yaz boyunca lezzet şovuyla baş döndürdü. Ayrıca servis personelimizin güler yüzlülüğü de misafirlerimizin vurguladığı noktalardan biri oldu. Selectum Hotels & Resorts kalitesi ve hizmetini Cruise dünyasına taşıdık. Blue Sapphire Kabin boyutları, yemekleri ve servisi ile yeni dönemde de kendinden çok söz ettirecek.’’

‘’ÖRNEK TEŞKİL ETTİK’’

Turanlıoğlu, açıklamasının devamında şunları aktardı: ‘’7500 civarı misafir taşıdık, tüm yılda %65 doluluğa ulaştık. 2 ayın sonunda Eylül ayına geldiğimizde yok satmaya başladık. Misafirlerimizin yoğun ilgisi ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor.

Türkiye başta olmak üzere; BDT Ülkeleri, Bulgaristan, Almanya, Fransa gibi ülkelerden misafirlere hizmet verdik. Önümüzdeki yıl tüm Avrupa’ya açılıyoruz. Özellikle İngiltere, Almanya ve Orta Avrupa’dan yoğun talep var, şimdiden 2023 doluluklarımızı görmeye başladık. 2023 yılına hazırız.

Cruise işinin Türkiye’de nasıl yapılacağını da göstermiş olduk. Türkiye çıkışlı tüm ‘’cruise’’lar için örnek teşkil ettik. Çok daha büyük başarılara da imza atacağız. Bir dünya markası olma hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.’’

Amazon Prime Video Türkiye’nin Ekim 2022 takvimi açıklandı  Amazon Prime Video Türkiye ile ekim ayında Bergen, Catherine Called Birdy, The Peripheral, Run Sweetheart Run, The Devil’s Hour yapımları ekranlara geliyor. Amazon Prime Video, ekim ayında Türkiye’de yayına girecek içerikleri açıkladı. Ekim’de Prime üyeleriyle buluşacak popüler yapımlar arasında Türkiye’nin unutulmayan kadın seslerinden biri olan Belgin Sarılmışer’in hayatını anlatan yerli yapım Bergen filmi de bulunuyor. Türkçe altyazı seçeneğiyle ekranlara gelecek yabancı yapımlar içerisinde ise yoksul ve açgözlü bir babanın, kızını para ve toprak karşılığında zengin bir adamla evlendirmek istemesini konu alan  Catherine Called Birdy, sanal dünyadaki bir oyunun aslında gerçek bir dünya olduğunu fark eden Flynne’in başına gelen tehlikeli olayları aktaran The Peripheral, kendini hayal edebileceğinden çok daha tuhaf ve şeytani bir komplonun hedefinde bulan Cherie’nin kaçış mücadelesini anlatan Run Sweetheart Run ve  her gece tam olarak 03:33’te korkunç görüntülerle uyanan Lucy’nin gizemli hikayesini izleyicilere aktaran The Devil’s Hour bulunuyor. Prime üyeleri Prime Video ile sürekli yenilenen popüler film ve dizilerden oluşan geniş bir seçkiye sınırsız erişimin yanı sıra bedava ve hızlı kargo, Prime Gaming ile ücretsiz oyun ve oyun içi içerikler ile üyelere özel indirimler gibi birçok ayrıcalığa aylık sadece 7,90 TL’ye sahip olabiliyor. Amazon Prime Video Türkiye Ekim Ayı Takviminden Öne Çıkanlar: Bergen – 7 EkimGücünü hayallerinden, sesinden ve hayata dair hiç vazgeçmediği umudundan alan yetenekli bir müzisyenin hayatını ele alan film, Bergen olarak bilinen Belgin’in Ankara’dan Adana’ya, oradan da yaşadığı aşkın ardından ebediyete uzanan öyküsünü anlatıyor. Sinemalarda yaklaşık 5,5 milyon izleyici tarafından izlenen, yönetmenliğini Mehmet Binay ve Caner Alper’in yaptığı filmin güçlü oyuncu kadrosunda bütün şarkıları seslendiren Farah Zeynep Abdullah’la birlikte, Erdal Beşikçioğlu ve Tilbe Saran başrolleri paylaştı. ‘Bergen’in müzikleri ise usta sanatçı Mazlum Çimen ve Saki Çimen’e ait. ‘Bergen’, 7 Ekim’den itibaren Amazon Prime Video’dan izlenebilecek. Catherine Called Birdy – 7 EkimTarih 1290. Ortaçağ’da bir İngiliz köyü Stonebridge’de yaşayan Leydi Catherine (Birdy olarak bilinir); Lord Rollo ve Leydi Aislinn’in en küçük çocuğudur. Oyun alanı, ailesi gibi daha iyi günler görmüş bir ev olan Stonebridge malikânesidir. Mali açıdan yoksun ve son derece açgözlü olan Rollo, kızını para ve toprak karşılığında zengin bir adamla evlendirerek mali yıkımdan kurtulacağını düşünmektedir. Ancak Birdy, tüm genç kahramanlar gibi cesur, zeki ve maceraperesttir. Gelen her talipliyi ustaca yollarla geri çevirmeye hazırdır. Hayal gücü, meydan okuması ve bağımsızlığa olan derin inancı onu ailesiyle karşı karşıya getirir. En kötü talip geldiğinde, aile kızlarına duydukları sevginin nihai sınavıyla karşı karşıya kalır. The Peripheral – 21 Ekim Flynne Fisher (Chloe Grace Moretz) Güney Amerika’nın kırsal kesiminde yaşamakta, yerel bir 3D baskı dükkanında çalışmakta ve bir yandan da zenginler için VR oyunları oynayarak ihtiyaç duyduğu ekstra parayı kazanmaktadır. Bir gece bir kulaklık takar ve kendini fütüristik Londra’da bulur; şık ve gizemli bir dünya, kendi zorlu varoluşundan çekici bir şekilde farklıdır. Ama bu daha önce oynadığı hiçbir oyuna benzememektedir:  Flynne bunun sanal gerçeklik olmadığını, gerçek olduğunu anlamaya başlar.  Yetmiş yıl sonraki Londra’da yaşayan bir kişi, Flynne’in dünyasına bir kapı açmanın bir yolunu bulmuştur.  Londra ne kadar baştan çıkarıcı olsa da aynı zamanda tehlikelidir. Flynne, dünyalarını kimin ve ne amaçla birbirine bağladığını bulmaya çalışırken onun buradaki varlığı tehlikeli güçleri de harekete geçirir: Flynne’i ve ailesini geldiği dünyada yok etmeye niyetli güçleri. Peripheral, usta hikâye anlatıcısı William Gibson’ın insanlığın kaderine ve ötesinde yatanlara göz kamaştırıcı, halüsinatif bir bakış sunuyor.Run Sweetheart Run – 28 EkimBekâr anne Cherie (Ella Balinska), patronu en önemli müşterilerinden biriyle görüşmesi için ısrar ettiğinde başlangıçta endişeli olsa da karizmatik Ethan (Pilou Asbæk) ile tanıştığında rahatlar ve heyecanlanır. Etkili iş adamı beklentilerin aksine Cherie’nin ayaklarını yerden keser. Ancak gecenin sonunda, ikisi baş başa kaldığında gerçek, vahşi doğasını ortaya çıkarır. Darp edilen ve dehşete düşen Cherie, canını kurtarmak için kaçar ve kendisini tamamen yok etmeye kararlı, kana susamış bir saldırganla amansız bir kedi-fare oyunu da başlar. Bu soluk soluğa izleyeceğiniz kara gerilimde Cherie kendini hayal edebileceğinden çok daha tuhaf ve şeytani bir komplonun hedefinde bulur. The Devil’s Hour – 28 Ekim Dizi, her gece tam olarak 3.33’te korkunç görüntülerle uyanan Jessica Raine’in canlandırdığı Lucy’nin hikayesini izleyicilere aktarıyor: Şeytanın saati. Lucy’nin sekiz yaşındaki oğlu içine kapanık ve duygusuzdur. Annesi ise boş sandalyelerle konuşuyor. Evine, kendisine ait olmayan bir hayatın yankıları musallat olmuştur. Lucy’nin adı açıklanamaz bir şekilde bölgedeki bir dizi vahşi cinayetle ilişkilendirildiğinde, bunca yıldır ondan kaçan cevaplar da nihayet odak noktasına girecektir. Dizide Peter Capaldi, ölümcül bir saplantının yönlendirdiği münzevi bir göçebeyi canlandırıyor. Bu  kişi de Nikesh Patel’in canlandırdığı şefkatli dedektif Ravi Dhillon’ın liderliğindeki polis avının baş hedefi haline gelir. Cam Kavanozda Dondurma Dönemi Başladı

Yeni nesil dondurmacılık akımının Türkiye’deki ilk temsilcilerinden olan Serez Dondurmacısı, lezzet hikayesine ezberleri bozarak devam ediyor. ‘Ne yiyorsak onu sunarız’ mottosuyla hareket eden Serez Dondurmacısı, dondurmanın karşı konulmaz lezzetine her an uluşmak isteyenler için çeşit çeşit dondurmayı cam kavanozlara sığdırıyor.

“Dondurmadan daha fazlasını üretiyoruz” felsefesinin izinde yenilikleri de dondurma severlerin beğenisine sunan Serez Dondurmacısı, cam kavanoz fikriyle konforlu bir dondurma deneyimi sunuyor. Duble kaymak, karamel, yüzde 83 Belçika çikolatası, yüzde 83 bitter çikolata sorbe, Bodrum mandalina sorbe, Alaçatı sorbe, limon sorbe ve çilek sorbe olmak üzere sekiz farklı damakta iz bırakan lezzet, tek tıkla dondurma tutkunlarına ulaşıyor.

Cam kavanozda dondurma, bir tık uzakta

Cam kavanozda sunulan 330 ml’lik sekiz farklı çeşit dondurma www.serezdondurmacısı.com ve online süpermarket istegelsin’den sipariş edilebiliyor. Cam kavanoz dondurmanın yanı sıra birbirinden özel Serez Dondurmacısı lezzetlerine İstanbul’da Bağdat Caddesi, Tuzla, Kartal, Maltepe, Bostancı, Acıbadem, Kozyatağı, Ataşehir ve Bakırköy şubelerinden ve www.serezdondurmacısı.com’dan ulaşılabiliyor. Serez Dondurmacısı web sitesinden verilen siparişler, Türkiye’nin dört bir yanına soğuk zincir bozulmadan gönderilebiliyor.

ULUSLARARASI KADIN ŞİİRİ FESTİVALİ “FEMİNİSTANBUL” 6 YAŞINDA!

UNESCO’ya bağlı Uluslararası Şiir Organizasyonları içinde yer alan, “FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali” bu yıl altıncı kez, 6-9 Ekim 2022’de, Kartal Belediyesi’nin desteğiyle düzenlenecek. “Küresel Krize Karşı Küresel Şiir” manifestosuyla yola çıkan FeminİSTANBUL, kadınlığın sorunlarına dair evrensel bir fikir, sanat ve diyalog platformu olma hedefini sürdürüyor.

Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali,6-9 Ekim tarihleri arasında altıncı kez düzenlenecek. Ana temasını kadın, kadın sorunları, kadının her türlü halini içeren durumlar olarak tanımlayan koordinatörler, festivali cinsiyetçi ya da salt feminist bir festival olmamakla birlikte Türkiye’de bir ilk olarak tanımlıyorlar. Kadın temalı şiirleriyle, kadın, erkek, LGBTİ+ her dilden, cinsten, dinden, ırktan ve milletten şair bu etkinliğe katılıyor.

Dünya Şairleri Uluslararası ‘FeminİSTANBUL’Kadın Şiiri Festivali’ne Geliyor

Bu yıl festivalin organizasyon komitesinde Hilal Karahan, Emel Koşar, Dilruba Nuray Erenler ve Ayça Erdura var. Danışma kurulunda Zeynep Altıok Akatlı, Nesteren Davutoğlu, Arzu Çerkezoğlu, W. B. Bayrıl; teknik yardım ekibinde Mengü Bahadır Bayrıl, Hatice Kumalar yer alıyor. Festival, dünyanın her yerinden gelen şairleri ağırlamaya devam ediyor. Hindistan, Peru, Bolivya, İran, Filiztin, Arap ülkelerinin her biri, İtalya, İspanya, Romanya, Bulgaristan, İngiltere, İsviçre, Lüksemburg, Sırbistan, Bosna Hersek, Arnavutluk, Almanya, Fransa, ABD, Macaristan, Malezya, …’dan gelen şairler kendi ülkelerindeki kadınların sorunlarını şiirle dile getiriyor; birlikte çözüm üretmeye çalışıyor ve ulusal kıyafetleriyle şiir okuyorlar.

FeminİSTANBUL’da Yıllar, Temalar ve Manifestolar

2016: “Anadiline Karşı Kadın Dili”

2017: “Tuzun Sınırları”

2018: “Birlikte Çeşitlilik”

2019: “Şiir Şiddeti Yener”

2020: Pandemi nedeniyle yapılamadı…

2021: “Küresel Bir İnsanlığın Şafağında”

2022: “Küresel Krize Karşı Küresel Şiir”

Küresel Krize Karşı Küresel Şiir – Manifestosu

Bu yılki manifestoyu festival direktörü Op. Dr. Hilal Karahan şöyle açıklıyor: “Görüyoruz ki, adım adım küresel bir krize doğru gidiyoruz. Bir yanda hızlanan iklim krizi, öte yanda tüm insanlığı etkileyen ekonomik kriz. Üstüne Avrupa’nın ortasında tüm emperyal güç odaklarını birbirinin karşısına diken kirli bir savaş. Afganistan, Afrika gibi coğrafyalarda ise kadınlar üzerinden yürütülmek istenen baskı, iktidar ve güç elde etme çabaları, uygulamaları. Dahası biz henüz bu bildiriyi yazarken İran’da başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve 3 gün sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin ölümü birçok şehirde protestolara, olaylara yol açtı. Feminİstanbul olarak İranlı tüm kadınların yanında olduğumuzu beyan ediyor ve kız kardeşimiz Mahsa’nın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.”

Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali, UNESCO’ya bağlı WFP (World Festival of Poetry-Dünya Şiir Festivali), WPM (World Poetry Movement-Dünya Şiir Hareketi) ve Kartal Belediyesi tarafından resmi olarak destekleniyor. Etkinlikleri tüm dünyaya duyuruluyor.

FeminİSTANBUL Onur Ödülü Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater ve Mine Özerden’e Verilecek!

Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali’nin açılış seremonisi 6 Ekim 2022 Perşembe günü, Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde yapılacak. Gezi Davası’ndaki haklı duruşları, dava sürecinde sergiledikleri sarsılmaz inançları ve kadınlarımız için örnek teşkil eden davranışlarından ötürü bu yıl onur ödülü üç kadına, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater ve Mine Özerden’e verilecek

Festivalin yabancı şair konukları Donya Mirzaei (İran), Elvira Kujovic (Sırbistan-Almanya), Gihan Omar (Mısır), Lucilla Trappazzo (İtalya-İsviçre), Rokiah Binti Hashim (Malezya), Tahereh Mirzayi Saeidabad (İran). Festivalin ev sahibi şairleri Ali Günvar, Ali Mustafa, Aliye Özlü, Arife Kalender, Arzu Karadağ, Aslı Durak, Ata Yiğiz, Ataol Behramoğlu (video), Ayça Erdura, Bedros Dağlıyan, Bircan Çelik, Cihan Oğuz, Dilek Ermiş, Dilruba Nuray Erenler, Durmuş Türker, Elçin Sevgi Suçin, Elif Burcu Özkan, Emel Koşar, Erkut Tokman, Erol Özyiğit, Ertuğrul Özaydın, Esra Özlem Dökmen, Fügen Tan, Gülçin Sahilli, Halime Yıldız, Haşim Hüsrevşahi, Hilal Karahan, Hüseyin Alemdar, İkbal Kaynar, İsmet Yalçın, Kemal Aslan, Malik Enes Gümüşlü, Mehmet Hakkı Suçin, Melahat Babalık, Mualla Apaydın, Muhsine Arda, Nalan Çelik, Neslihan Yalman, Nilay Özer, Niyazi Yaşar, Nuray Gök Aksamaz, Nur Doğan, Okan Yılmaz, Olcay Kasımoğlu, Osman Günay, Oya Gündüz Aksu, Oya Uysal, Özgür Zeybek, Sema Güler, Serap Aslı Araklı, Seval Candar Karadeniz, Süreyya Akçay, Şaban Akbaba, Tarık Günersel (video), Taner Sezgin, Volkan Hacıoğlu, W. B. Bayrıl, Zeki Tombak, Zeynep Ezmen. Tüm şiir dostları davetlidir.

2022 Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Antolojisi

Kartal Belediyesi’nin desteğiyle hazırlanan ve editörlüğünü Op. Dr. Hilal Karahan’ınyaptığı 2022 Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Antolojisi, konusu kadın olan, kadın sorunlarına şiirle dikkat çekmeyi hedefleyen bir şiir antolojisi serisidir. Antolojinin kapsamı hakkında Karahan şunları söyledi: “Türkiye’den ve tüm dünyadan 46 şair katıldı. Çevirileri ben, Cem Yavuz, Volkan Hacıoğlu, Mehmet Hakkı Suçin ve Taherey Mirzayi Saeidabad yaptık. Bu antoloji serisiyle Türkiye’de bir ilke imza attık. Bundan sonraki yıllarda da devam etmesini arzuluyoruz.”

Kaan Boşnak sessizliğini bozdu!Alternatif müziğin en güçlü isimlerinin başında gelen Kaan Boşnak solo çalışmalarına kaldığı yerden devam ediyor. 9 ay aranın ardından sessizliğini bozan sanatçı, yeni şarkısı “Delik Deşik’i dinleyiciyle buluşturdu.

Bu şarkıda sanatçıya ilk kez bir solo çıkışında elektrik gitarda Yüzyüzeyken Konuşuruz grubundan Engin Sevik eşlik etti. Yaptığı her çalışmayla listelerde üst sıralara yerleşen Kaan Boşnak, “Delik Deşik” ile kendine has yorumu ve sound’uyla yine dikkatleri üzerine çekti. “Delik Deşik”in sözleri ise kısa sürede sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasında girdi. Sözü ve müziği Kaan Boşnak, düzenlemesi Kaan Boşnak ve Mert Medeni imzası taşıyan şarkı, Sony Music Turkey etiketiyle tüm dijital platformlarda yayında.

ÇOK SEVİLEN GENÇLİK YAZARI BEYZA AKSOY’UN YEPYENİ SERİSİ SİYAM’IN İLK KİTABI KIŞ GÜNEŞİEPSİLON’DAN ÇIKTI!

 Gençlik edebiyatının yükselen ismi Beyza Aksoy, yepyeni bir roman serisinin ilk kitabını okurlarla buluşturdu! Siyam- Kış Güneşi, Epsilon logosuyla raflarda yerini aldı! 22 yaşındaki genç yazar, yeni serisi Siyam’ı “Hepimizin hayatlarını etkileyen ve evlerimizde daha çok vakit geçirmemize neden olan pandemi sırasında beni dış dünyadan koparan büyülü bir roman serisi,” olarak tanımlıyor. Serinin ilk kitabı Kış Güneşi, okurları tıp fakültesi öğrencisi Karaca’nın, bir şüphenin peşindeki yolcuğuna ortak ediyor. Beyza Aksoy, romana eşlik edebilecek şarkıların yer aldığı bir çalma listesi önerisini de okurlarla paylaşıyor.

Çocuk yaşlarından beri yazı yazmaya merakı olan Beyza Aksoy, bugüne kadar Denizimsi, Siyah Kuğu 1, Siyah Kuğu 2 – Ruh Kadehi, Açık Yaralar ve Dikiş İzleri, Kül Kelebek, Kelebeği Öldürmek, Onun Şeytanları, Vernem Nidahen – Açık Yaralar ve Dikiş İzleri 2 olmak üzere toplam yedi romanını Epsilon logosuyla okurlara ulaştırdı.

Genç yaşına rağmen yazma tutkusuyla dikkat çeken ve özellikle Z kuşağının çok büyük bir ilgiyle takip ettiği Beyza Aksoy, pandemi döneminde kaleme aldığı yeni serisi Siyam’ın ilk kitabı Kış Güneşi’yle bir kez daha okurlarıyla buluşuyor. Serinin Kış Güneşi ile başlayan macerası, ilerleyen aylarda Kanbeyaz ile devam edecek.

Tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Karaca, öğrenim gördüğü hastaneye gelen çağrıyla yıllar önce evi terk etmiş abisinin boks müsabakasına gittiğinde, pek de rayında olmayan hayatının tamamen rayından çıkacağından bihaberdi. Seçimler yapıldı. Kararlar verildi. Gece sona erdi. Boğucu sabahlar başladı… Ardından ona bir seçim şansı verildi: Ya ölenin gittiğini kabullenecek ve yasını sessizce, hayatına kaldığı yerden devam ederek tutacaktı ya da düşmanla işbirliği yapacak ve gerçekleri tırnaklarıyla kazıyacaktı geçmişin tozlu duvarlarından. Bir şüphenin peşinden…

 Beyza Aksoy’un yeni serisinin ilk kitabı Siyam-Kış Güneşi, Epsilon logosuyla raflarda ve internet satış sitelerinde!

BADE “KENDİ KENDİME” İLE İÇİNDEKİ GÜCÜ KEŞFEDİYOR..

Müzik dünyasının genç ve başarılı ismi Bade, üçüncü teklisi “Kendi Kendime”yi dinleyiciyle buluşturuyor.

Bu yıl içerisinde çıkardığı “Fragile” ve “Hayır” single’larıyla yurtiçi ve yurtdışında ses getiren Bade, üçüncü single’ı “Kendi Kendime” ile büyüdüğü ülke Türkiye ve eğitim gördüğü ülke Amerika’dan aldığı ilhamlarla iki ayrı kültürü bir araya getiriyor.

Söz, müzik ve düzenlemesi Bade ile Kenan Doğulu’ya ait olan “Kendi Kendime”de, sanatçının beslendiği batı ve doğu kültürünün yansımaları hem Türkçe ve İngilizce olan şarkı sözlerinde hem de şarkının dünya müziği etkili “pop fusion” olarak tanımlanan müzikal yapısında göze çarpıyor. Bade’nin belirsiz ve dengesiz ilişkilere dair deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı “Kendi Kendime”, tek başına kaldığında kendi değerini anlamasının getirdiği özgüven ve tamamlanmışlık hissini anlatıyor.

Şarkının klibi ise önceki klibi “Hayır”ın da yönetmenliğini üstlenen Melih Kun tarafından çekildi. “Hayır”da başlayan öykünün devamı niteliğinde kurgulanan klipte Bade, doğa üstü bir karaktere bürünerek fantastik bir görünümde karşımıza çıkıyor. Styling’ini Mert Yemenicioğlu, koreografisini ise Ekin Bernay’ın yaptığı klipte, şarkının hissettirdiği özgürlük ve sanatçının yaşadığı değişim, kendisine yarattığı hayal dünyasıyla buluşuyor. “Kendi Kendime” klibinde Bade, özgürlüğü sembolize eden kanatlarıyla içsel yolculuğunu sanatına yansıtıyor.

“Kendi Kendime”, Doğulu Music tarafından bugün tüm dijital platformlarda yayına giriyor. Şarkının klibini https://youtu.be/Juqrdo9SrFI adresinden izleyebilirsiniz.

12. Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması Başvuruları Devam Ediyor
 Bu yıl Gençlik Haklarına Odaklanan Bir Kısa Filme Özel Ödül Verilecek
12. AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması, bu yıl da insan hakları konusunda farkındalığı sinemanın gücüyle artırmaya devam ediyor. 
Tüm amatör ve profesyonel film yönetmenlerine açık olan yarışma için son başvuru tarihi 1 Kasım 2022.
 Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin yıldönümü sebebiyle, tam on iki yıldır insan hakları konularının temsiline ilişkin iletişimi ve iş birliğini teşvik ediyor, İnsan Hakları Kısa Film Yarışması düzenliyor.
Yarışma tüm amatör ve profesyonel film yönetmenlerinin başvurularına açık olarak gerçekleştiriliyor. İnsan hakları temalı herhangi bir türde ve teknikle çekilmiş 3 ile 10 dakika uzunluğundaki kısa filmler yarışma kapsamında değerlendiriliyor. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, gelenekselleşen bu anlamlı girişimi ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde tanımlanan reddedilemez ve devredilemez insan haklarına dair düşüncelerin yedinci sanat ile anlatılmasına olanak sağlıyor. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tüm amatör ve profesyonel film yönetmelerini yarışmaya katılmaya davet ediyor. 
Gençlik haklarına odaklanan kısa filme özel ödül
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, kısa film yönetmenlerini toplumsal cinsiyet eşitliği ve iklim krizi konularında düşünmeye teşvik etmeyi sürdürüyor. Avrupa’da 2022 yılının ‘Avrupa Gençlik Yılı’ ilan edilmesi sebebiyle 12. Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması’nda gençlik haklarına odaklanan bir kısa filme özel ödül takdim edilecek. Toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim krizi konularını ele alan filmler de ayrıca ödüllendirilecek. 
Başvurular 1 Kasım’a kadar devam ediyor
12. Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması’na başvurular 1 Kasım 2022 saat 18.00’e kadar devam ediyor. 12. Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması’na başvuru koşulları Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun www.avrupa.info.tr web sitesinde ayrıntılı olarak yer alırken, yarışmaya üç farklı biçimde başvuru yapılabiliyor. Yarışmaya filmfreeway.com internet sitesinden, Avrupa Birliği İnsan Haklari Kisa Film Yarışmasi 2022 Başvuru Formu’nu ve  GoogleDoc Başvuru formunu doldurarak başvurmak mümkün.
Ön elemeden sonra 25 film finale kalacak
Yarışmaya başvuran filmler ön elemeye tabi tutulacak; İnsan Hakları kategorisi için seçilecek 10 film, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, İklim Krizi ve Gençlik Hakları kategorilerinde 5’er film final jürisi tarafından değerlendirilmek üzere finale kalacaklar. 
12. Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması Jüri Üyeleri
Ön Jüri:
Candan Yaygın, Uluslararası Film Festival Yönetmeni
Gülsüm Depeli Sevinç, Akademisyen
Taha Feyizli, Yönetmen
Final Jürisi:
Altuğ Akın, Akademisyen
Çağrı Vila Lostuvalı, Yönetmen
Erhan Ertürk, Haber Global Ana Haber Bülteni Sunucusu
Özge Özpirinçci, Oyuncu, yapımcı
Özlem Yılmaz, Avukat
12. Avrupa İnsan Hakları Kısa Film Yarışması Ödülleri:
Birincilik Ödülü: (Fujifilm X-T4 + XF16-80mm Kit)
İkincilik Ödülü: (Fujifilm X-S10 + XF18-55mm Kit)
Üçüncülük Ödülü: (Fujifilm X-T200 + XC15-45mm)
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü: (Fujifilm X-S10 + XF18-55mm Kit)
İklim Eylemi Ödülü: (Fujifilm X-S10 + XF18-55mm Kit)
Gençlik Hakları Ödülü: (Fujifilm X-S10 + XF18-55mm Kit)
  Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından düzenlenen 12. Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması ile ilgili ayrıntılı bilgilere www.avrupa.info.tr resmi internet sitesinden erişebilirsiniz. 12. AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması çağrı videosuna ise Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu sosyal medya hesaplarına ait aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.