Magazin-yaşam, kültür-sanat haberleri (01.06.2021)

12 YAŞINDAKİ İLYUN DOĞANIN SESİ OLMAK İÇİN BESTELEDİ: THE WIND

Son kazandığı Chopin Uluslararası Piyano Yarışması birincilik ödülüyle gündeme gelen genç piyanist İlyun Bürkev, Arter’de Melih Fereli küratörlüğündeki ‘Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)’ adlı sergiden aldığı ilhamla yeni eseri ‘The Wind’i besteledi. Genç piyanist eserini, herkesi yaratıcı sürecin parçası olabileceği bir ortamı mümkün kılma hedefiyle Vehbi Koç Vakfı’na bağlı olarak on yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Arter’in Sevgi Gönül Oditoryumu’nda kayıt atına aldı. Performans 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne ithafen yayınlanacak. Bestesini ‘farkındalık oluşturmak’ amacıyla hayata geçirdiğini vurgulayan İlyun Bürkev, “Gelecek için şimdiden adım atmazsak yarınlarımızı kurtaramayacağız. Doğanın dinamiklerini, hüznünü ve sevincini notalara aktarmaya çalıştım. Dilerim doğanın gücünden ilham alarak onu korumaya bugünden başlarız” ifadelerini kullandı.

Dünyamız giderek artan karbon salımı ve hayatımızın her noktasında doğaya bıraktığımız kirleticilerle geri döndürülemez bir eşiğe yaklaşıyor. Küresel ısınma ile bağıntılı doğa felaketlerinin artması ve iklim değişikliğinin kendini göstermesiyle devletlerin ve devlet üstü kurumların bu konuda somut adımlar atmasına neden oldu. İngiltere, Japonya ve Avrupa Birliği geleceğe yönelik karbon salımı hedeflerini güncellerken halen küresel anlamda bir karar alınmış değil, devletlerin aldığı kararların yanı sıra karbon emisyonunu düşürmek ve doğamızı korumak bizlerin de elinde.

Arter’de hâlihazırda sergilenen ‘Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)’ten aldığı ilhamla ‘The Wind’ eserini 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde yayınlayacak genç piyanist İlyun Bürkev, bestesiyle küresel ısınma ve iklim değişikliği konularında farkındalık yaratmayı hedefliyor.

İlyun Bürkev son olarak Tovak Vakfı’nın düzenlediği Chopin Uluslararası Piyano Yarışması’nda, birincilik ödülünün yanı sıra, En İyi Chopin Performans Ödülü ve En İyi Ulusal Beste Performansı Ödülü’nü kazanmıştı.

“ESERİN SAHİPLERİNE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM”

David Tudor tarafından tasarlanan Yağmur Ormanı adlı eseri kendi kendini icra eden bir ses yerleştirmesine dönüştüren John Driscoll ve Phil Edelstein’a (Composers Inside Electronics Inc.) The Wind adlı bestesine ilham veren bu yapıt için teşekkürlerini sunan İlyun Bürkev, “Öncelikle bu değerli projenin oluşturulmasında çok büyük destekleri bulunan, “Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)” adlı bu eşsiz eserin sanatçılarına, Arter’in kapılarını bana açtıkları için başta Kurucu Direktör Melih Fereli olmak üzere tüm Arter ekibine, Sayın Gülsin Onay’a, ve bu güzel çekimlerin sanat yönetmenliği ve kreatif direktörlüğünü üstlendiği için LocksBridge’e çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“MÜZİK İYİLEŞTİRİR VE İYİLİKTE BİRLEŞTİRİR”

“Müziğin iyileştirici gücüne inanın” diyen İlyun Bürkev, “Dünyamızın içinden geçtiği bu zor zamanda daha iyi bir gelecek için bestelemiş olduğum The Wind adlı eserimin bir duyarlılık, birleştiricilik ve iyileştiricilik projesi haline dönüşmesini sağlayan müzik ve sanatla iç içe geçmiş bu projenin bir parçası olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bestemi tüm insanlar olarak müziğin sevgi dolu rüzgârıyla zorluklardan kolaylıklara, umutsuzluktan umuda, benlikten bizliğe, karanlıklardan ışığa ve her zaman iyiliğe doğru ulaşmamızı hissederek çaldım ve besteledim. Bu güzel projemizin dünyada bir farkındalık yaratmasını diliyorum. Müzik dünyayı değiştirir çünkü insanları iyileştirir ve iyilikte birleştirir” ifadelerini kullandı.

Sosyal farkındalığa sahip bir genç olarak sanatsal birikimini multidisipliner çalışmalarıyla birleştiren İlyun Bürkev, kendi nesline yeni bir alan yaratarak müziğini, hayal gücünü ve iyiliğe olan inancını sanatsal çalışmalarında birleştiriyor.

CANLI BİR ETNOGRAFİK MÜZE BURGAZADASI: Ada’dan İnsan Manzaraları

“Bu kitap, bir ilan-ı aşk olacaktı… Ancak ‘bir’ değil, toplam 83 kişinin bir aşk belirtisi olmuştur. Zira, bu çalışma sırasında görüştüğümüz/yazıştığımız toplam 83 Burgazadalının her biri, o küçük kara parçasına derin bağlılığını ve ölmeyen sevgisini açıkça veya satır aralarında dile getirmiştir ki, buna kitabın yazarı da katılınca, sayı 84’e çıkıyor!”
Bu sözlerle başlayan Robert Schild’in kitabı, İstanbul Adaları’nın en küçüğü olan Burgazadası’nı yaz aylarında şenlendiren yirmiyi aşkın etnik ve dini gruplardan söz ediyor. “Bunlar kimdir?” diye sorulacak olursa, yazar şu çeşitliliği sunuyor: Sünniler – Aleviler – Kürtler – nedense tümü “Laz” diye adlandırılan Karadenizliler – Ortodoks Rumlar – Katolik Rumlar – Gregoryen Ermeniler – Katolik Ermeniler – Aşkenazlar – Sefaradlar – Karay Yahudileri – Levantenler – Maltalılar – “Arap”lar – Süryaniler – Keldaniler – Makedonlar – Montenegrolular – Hırvatlar – Almanlar – Avusturyalılar – Bahailer ile sonradan aralarına katılan iki Amerikalı ile birer İngiliz, Hollandalı ve Finlandiyalı
Tüm bu kişiler ile söyleşilerde bulunan yazar için Burgazadası, Osmanlı toplumunun geriye kalan bir tortusu, bir çeşit “canlı etnografik müze”dir. Toplam bir buçuk kilometre kare “küçüklüğünde” olan bir kara parçasının üstünde karşılıklı anlayış ve huzur içinde yaşamakta olan böylesine renkli bir toplum, dünyanın hiç bir yerinde bulunamaz! Burası, gerçekten halk, toplum ve siyaset bilimcileri tarafından incelemeye değer bir yöredir ve kısmen gurur, kısmen de nostalji ile dış dünyaya sunulmayı hak ediyor…
Kitap, “Adalılık” kavramı ve İstanbul Prens Adaları’ndan hareketle, bu toprak parçalarının yegâneliğini altını çizerek başlıyor, Burgazadası’nı kısaca tanıttıktan sonra söyleşilere geçiyor. Toplam 83 kişinin Ada ve Adalılık hakkındaki görüşleri alınıyor, Burgazadası’nda niye yaşamayı yeğledikleri irdeleniyor. Bu geniş kapsamlı çalışmanın sonunda ise tarihi ve günümüze ait zengin bir fotoğraf bölümü yer alıyor. Yazarının dediği gibi, “Burgaz’da yaşamak veya yaşamış olmak, bir ayrıcalıktır – onu yazabilmek ise hizmetlerin en güzeli!”

İstanbul’un Yeni Çağdaş Sanat Fuarı: ArtContact İstanbul

 İlki bu yıl yapılacak olan İstanbul’un yeni çağdaş sanat fuarı ArtContact İstanbul’a Galeri Selvin olarak Şişli Belediyesi ile ortak projede yer almaktayız.

Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’ndeki fuar, 31 Mayıs’taki ön izleme ile sanatseverlere kapısını açacak ve hafta sonu yasakları devam ederse 4 Haziran, etmez ise 6 Haziran’a kadar, 10.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

Etkinlikte eserleri yer alacak sanatçılarımız;  Dilşad Akçayöz, Güneş Çınar, Dilan Demirbağ, Filiz Öztürk Doğan, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Uğural Gafuroğlu, Bahri Genç, Mahir Güven, Mahmut Karatoprak, Nail Payza, Ozan Ünal, Nejdet Vergili. Koleksiyonerleri, sanatseverleri, sanatçıları ve öğrencileri bu etkinlikte A-8 standında karşılıyor olacağız.

Yer:  Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi – Yenikapı  Ziyaret Saatleri: 10.00 – 20.00

Alaçatı’nın Alâ’sı sezonu açtı
Yaz tatillerinin popüler destinasyonu Alaçatı’da, yılın en Alâ zamanı başladı. Hem izole hem de benzersiz bir tatil deneyimi yaşamak isteyenlerin adresi Alâ Otel, huzur dolu detayları, tarihi ve doğal yapısıyla misafirlerini bekliyor.
Alaçatı’nın cumbalı taş bina geleneğinin modern estetik anlayışla yansıtıldığı 20 odalı butik Alâ Otel, yeni sezona merhaba dedi. 2010 yılından bu yana sürdürdüğü butik hizmet anlayışını üst düzey hijyen önlemleriyle destekleyen Alâ Otel, Alaçatı ruhundan kopmadan izolasyonu tatmak isteyen misafirlerini ağırlamaya başladı.
Her biri diğerinden farklı dekore edilmiş 20 odası bulunan; Endonezya’nın farklı adalarından getirilen, tamamı doğal, masif el yapımı mobilyalarıyla döşenen; Akdeniz ve tropik bitki florasının başarıyla sentezlendiği bahçe peyzajı ve huzur dolu detaylarıyla farklılaşan tesis, misafirlerine huzur dolu saatler sunuyor.
Yöresel tatlar, profesyonel sunumlar ve seçkin bir hizmet anlayışının bulunduğu tesiste üst düzey hijyen önlemleri de alınıyor.
Bugüne dek üst seviyede dikkat ettikleri temizlik konusunun artık yeni bir boyut ve önem kazandığını belirten Kinesis İnşaat AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Orhan Bayrak, “Profesyonel bir işletme olarak bugüne kadar misafirlerimizin konakladığı süre boyunca evlerindeki hijyeni sağlamak için gerçekleştirdikleri tüm şartları sağlıyorduk. İçinde bulunduğumuz süreçte bu konu birinci önceliğimiz oldu. Tesisimizde periyodik olarak bakanlık onaylı dezenfekte işlemleri gerçekleştiriliyor. Misafirlerimiz gelir gelmez temassız ateş ölçümü ve HES kodu sorgulaması yapıyoruz. Tüm personelimiz COVID-19 protokolü hakkında eğitimlerden geçiyor” dedi.

GAZZE YARALARINI SARIYOR!..DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAPİSHANESİNE TÜRKİYE’DEN ACİL YARDIM DEVAM EDİYOR!..

Ambargo ve abluka altındaki Gazze uzun zamandır dünyanın en büyük açık hava hapishanesi konumunda.

Özgürce dolaşım hakkından mahrum bırakılmış 2 milyonu aşkın Filistinli, etrafı yüksek duvarlarla çevrili şehirde yaşam mücadelesi veriyor.

İşgalci terör devleti İsrail’in çeşitli zamanlarda gerçekleştirdiği saldırılarla şartların daha da zorlaştığı şehirde hastane, gıda, ilaç, barınma, eğitim, elektrik gibi ihtiyaçlar güçlükle karşılanıyor.

İsrail saldırılarında şu ana kadar 64’ü çocuk, 34’ü kadın olmak üzere 227 kişi hayatını kaybetti, 1530 kişi yaralandı, onlarca bina ise tamamen yıkıldı veya kullanılamaz hale geldi.

2006 yılından bu yana İsrail’in ablukası altında bulunan Gazze Şeridi’nde insani kriz devam ediyor.

Sistematik bir soykırıma tabi tutulan Gazze’de yaşam hala dışarıdan gelecek insani yardım malzemeleri ile sürdürülüyor.

Kudüs ve Gazze’de bulunan partner kuruluşlar vasıtasıyla Filistin halkına yönelik sürekli insani yardım çalışmaları yürüten Deniz Feneri Derneği, son saldırıların ardından da anında destek veren ilk yardım kuruluşları arasında oldu.

Gıda kolisi, sıcak yemek, tıbbi yardım, evleri yıkılan ailelere kira yardımı ve evleri hasar gören ailelere de nakit para yardımı yapıldı.

Son saldırıların Gazze ekonomisine maliyeti milyonlarca dolar oldu.

Gazze’de İsrail saldırılarının izini silmek için çalışmalar tüm hızla devam ederken günlük hayat da yavaş yavaş normale dönmeye başlıyor.

‘Kurban Şükürdür’ SLOGANIYLA GÖNÜL KÖPRÜSÜ KURMAYA DAVET EDİYOR

‘Kurban Şükürdür’ sloganıyla Kurban Bayramı’na hazırlanan Kardeş Eli Derneği, hayırseverleri vekâlet yoluyla emanet ettiği vacip kurbanlar ile bu bayramda da farklı coğrafyalarda gönül köprüsü kurmaya davet ediyor. Yurt dışında büyükbaş hisse bedeli için 595 TL, küçükbaş için 695 TL ve yurt içinde ise 1250 TL kurban bağışı bedeli ile 17 ülke ve 172 farklı yoksul bölgeye ulaşmayı hedefleyen dernek, milyonlarca yardıma muhtaç insana bayram sevinci yaşatmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Dünyanın dört bir yanında yaptığı yardım çalışmalarıyla ihtiyaç sahipleri ve yardımseverler arasında köprü olan Kardeş Eli Derneği, ‘Kurban Şükürdür’ sloganıyla Kurban Bayramı faaliyetleri için hazırlıklarını tamamladı.15 yıldır mazlum coğrafyalarda yardıma muhtaç milyonlarca insana ulaşan dernek, hayırseverleri bu yılda bayram heyecanını yaşamaya ve yaşatmaya davet ediyor. 2020 yılında 12 ülke ve 93 bölge olmak üzere 37 bin 663 vacip kurban bağışı ile 1 milyon 684 bin kişiye kurban etini dağıttıklarını belirten Arge ve Proje Direktörü Uğur ERKOCA “ Geçtiğimiz yılki rakamların üzerine çıkarak bağışçıların destekleri ile daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda yurt dışında büyükbaş için 595 TL, küçükbaş için 695 TL ve yurt içinde ise 1250 TL kurban bağışı bedeli ile 17 ülke ve 172 farklı yoksul bölgeye ulaşmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Tüm Süreç Şeffaf Bir Şekilde Yürütülüyor

Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da‘ Kurban Organizasyonu’ ile milyonlarca kişinin yüzünü güldürmeyi hedefleyen dernek, islami usullere ve insani hassasiyetlere dikkat ederek veteriner kontrolünde kurban kesimlerini gerçekleştirirken vacip kurban ibadeti hassasiyetine göre hareket ediyor. İstanbul’dan giden denetmenler tarafından kurbanlık kesiminden dağıtımına kadar sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi için organizasyon videolar halinde çekilerek bağışçılar ile paylaşılıyor. Ayrıca yaptığı yardım çalışmalar ile yüzleri güldüren dernek, kurban bağışlarını yurt içinde yapmak isteyenler vasıtasıyla Türkiye’nin farklı şehirlerinde titizlikle yürütülen çalışmalar sonucunda salgın nedeniyle zor durumda kalan birçok ailenin sofrasına da ortak oluyor.

Türkiye, Çad, Mali, Uganda,Gana, Zimbabwe, Etiyopya, Somali, Nijerya, Bangladeş, Sri Lanka, Arakan, Yemen, Gazze, Suriye, Ürdün ve Lübnan ülkelerinde faaliyet gösteren derneğe yurt içinden ve yurt dışından kurban bağışı yapmak isteyen hayırseverler www.kardeseli.org.tr/tr adresinden ve 444 44 46 numaralı telefondan iletişime geçerek bağışta bulunabilecek.