Magazin-yaşam haberleri (19.05.2021)

BU 5 HATA OBEZİTEYE YOL AÇIYOR!

Aşırı yağlanma ile hem estetik hem de birçok hastalığa davetiye çıkararak sağlık sorunları yaratan obezite ülkemizde giderek artış gösteriyor. Son verilere bakıldığında ülkemiz, Avrupa obezite listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Obeziteye neden olan en önemli faktörlerin başında ise yapılan beslenme hataları geliyor. Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı 22 Mayıs Avrupa Obezite Günü öncesinde obeziteye neden olan hataları anlatıyor.

SIK SIK ÇOK DÜŞÜK KALORİLİ DİYET UYGULAMA

Obeziteden korunmak için ilk ve en önemli basamak sağlıklı ve dengeli bir diyet ile yaşamı devam ettirmektir. Çok düşük kalorili diyetler genelde protein ve yağ miktarı yüksek; ama karbonhidrat oranı düşük, günlük 800 ya da daha az kaloriye sahip gıdalarla gerçekleşen bir beslenme şeklidir. Bunun için sık sık çok düşük kalorili diyetler uygulamak kişiye sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazandırmaz. Günümüzde oldukça popüler olan çok düşük kalorili diyet sistemi hızlı ve etkili görünse de uzun vadede maalesef ters etkiler yaratabilir. Çünkü sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı yağ yakımı ile mümkündür. Sık sık yapılan bu çok düşük kalorili diyetlerde ise yağ kaybı yerine su ve kas kaybı oluşur. Ayrıca bu diyetler metabolizma hızının düşmesine ve diyet bittiğinde kiloların hızla geri alınmasına da neden olur. Bilinçsiz bir şekilde sık sık çok düşük kalorili bu diyetlerin yapılması yeme bozuklarına da zemin hazırlar ve bu durum zamanla obezite riskini de artırır.

YAĞ ORANI YÜKSEK BESİNLER TÜKETMEK

Vücutta fazla yağ birikimi ile oluşan obezite hastalığından korunmak için öncelikle günlük alınması ideal görünen kalori miktarını geçmemek gerekir. Bunun için de ilk adım tabi ki yağ oranı yüksek besinlerden uzak durmaktır. Yağ oranı yüksek besinlerin tüketilmesi obeziteye neden olan en önemli beslenme hatalarındandır. Kızartma, cips, paket ürünler gibi yağ oranı yüksek gıdaların alınımı sınırlandırılmalıdır. Hatta yemeklerde kullanılan yağ çeşidi ve oranına da oldukça dikkat etmek gerekir. Obeziteden korunmak için doymamış yağlar tercih edilmelidir. Yemeklerinizde ve salatalarınızda az miktarda zeytinyağını kullanabilirsiniz Kolesterol dengeleyici ve kolay sindirim özelliği olan zeytin yağ, sağlıklı bir beslenme düzenini destekler. Kızartma yerine ızgara, fırın ya da buğulama pişirme yöntemlerini tercih edin.

YEMEK YERKEN BAŞKA AKTİVİTELERLE UĞRAŞMAK

Sürekli olarak televizyon izlerken ya da bilgisayar başında çalışırken yemek yeme obeziteye neden olan önemli davranışlardır. Çünkü kişi o an, yemek yemeye değil televizyona ya da bilgisayarda yaptığı işine konsantre olur ve aşırı miktarda yemek yer. Tükettiği yemek miktarına ya da tadına dikkat etmez. Dış uyaranların etkisi ile daha hızlı yemek yenir. Bir doyum sağlanmadığı için de fazla miktarda tüketim olur. Bu da zamanla bir alışkanlık haline döner ve yemek yeme bozukluklarının oluşmasına zemin hazırlar.

GECE ATIŞTIRMALARI YAPMAK

Obezitenin en önemi nedenlerinden biri de yanlış beslenme alışkanlıklarıdır. Bu yanlış alışkanlıkların başında da masum olarak görülen gece atıştırmaları gelir. Günlük alınan kalori miktarı kadar öğünlerin saati de kilo almaya etki eder. Gece tüketilen gıdalar vücut tarafından direkt yağ olarak depolanır ve kilo alımını hızlandırır. Gece ve uyku sırasında zaten metabolizmamız yavaşlar. Bu yüzden gece tüketilen besinler yakılamaz. Geceleri atıştırma yapmak ertesi gün beslenme düzenizi etki ederek bozar ve bu zamanla içinden çıkamayacağız bir döngü haline gelir. Bunun için gece yeme alışkanlığını bırakamıyorsanız bu konuda tıbbi destek almayı ertelemeyin.

GÜNLÜK SU TÜKETİMİNİN TAMAMLANMAMASI

Günlük su tüketiminin sağlanması hem sağlıklı yaşam hem de kilo verme ya da kilo koruma için vazgeçilmez bir unsurdur. Su içerdiği sodyum, potasyum, kalsiyum, flor ve klor mineralleri ile metabolizma hızına etki eder. Su tüketimi tokluk hissinin yaratılması için de önemlidir. Günlük kalori alımını yönetme konusunda etki sağlar. Günlük sıvı tüketiminin sağlanmaması vücut sisteminde açlık olarak algılanır ve daha fazla gıda tüketimine yöneltir. Kişinin vücut yapısına göre değişse de günlük 2 litre su tüketimi sağlanması obeziteden korunmada oldukça önemli bir yere sahiptir. Çünkü su, şeker içermeyen ve kalorisi olmayan en sağlıklı içecektir. Düzenli olarak su içme, sağlıklı kilo vermeyi destekler. Metabolizma hızının daha da artması için bazı günler tükettiğiniz suyun içine limon, maydanoz, çubuk tarçın, salatalık, nane ya da karanfil de ekleyebilirsiniz. Her akşam bol su içmeniz de ertesi güne daha tok bir şekilde uyanmanızı sağlar.

İç Mimar Eda Tahmaz: “Bu Yaz Yaşam Alanlarımızı Doğallık ve Hafiflik Ele Geçirecek…”

Dekorasyonda yaz aylarına hazırlık yapılan şu günlerde 2021 yılının yaz trendleri ve pandemi dolayısıyla daha da ön plana çıkan balkon ve teras düzenlemeleri en çok merak edilen konular arasında yer alıyor. Cıvıl cıvıl renklerin yanı sıra organik formların, yuvarlatılmış hatların ve yumuşak dokuların karşımıza çıktığı son trendleri analiz eden İç Mimar Eda Tahmaz’a göre, bu yaz yaşam alanlarımızı doğallık ve hafiflik ele geçiriyor.

Yirmi yılı aşkın süredir ticaret, konut ve konaklama yapıları başta olmak üzere proje ve danışmanlık alanlarında kazandığı uzmanlık ile ürün tasarımı, mimari ve iç mimari projeler üzerine faaliyetlerini sürdüren EDDA Architecture Kurucusu İç Mimar Eda Tahmaz, dekorasyonda yapılacak küçük değişiklikler ile yaşam alanlarının yılın trendlerine uygun olarak yaza nasıl hazırlanabileceği konusunda ipuçları verdi. Canlı renkler, organik formlar ve yumuşak dokuların ön plana çıkacağı bu mevsimde doğal ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen malzemeler yaşam alanlarımızı bütünüyle ele geçiriyor.

Canlı renkler, organik formlar, doğal malzemeler…

Pantone’un 2021 yılı için belirlemiş olduğu Ultimate Gray (Dumanlı Gri) ve Illuminating (Parlak Sarı) renkleri dekorasyonda üstünlüğünü korurken yaz aylarında bu renklerin yanına dış atmosferi iç mekanlarda hissettiren Gök Mavisi (Pantone 15-4020 Cerulean) rengi de ekleniyor. Pastel turuncu ve yeşil gibi sıcak renkler de mevsimin canlılığını yansıtan renkler arasında.

Doğal yaşam ve farkındalığın ön planda olduğu bu dönemde sürdürülebilir malzeme kullanımı da günden güne artıyor. İç ve dış mekan mobilyalarında hasır, rattan, hazeran, bambu, doğal ahşap ve doğal taşlar sıkça kullanılıyor. Ayrıca malzemesi sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen hindistan cevizi lifi, deniz yosunu, keten, kenevir ve jüt gibi malzemelerden el dokuması halılar da gittikçe yaygınlaşıyor.

Bu yıl ayrıca yaşam mekanlarımızda mobilyalarda yuvarlatılmış hatlar, kalem bacaklar ve kıvrımlı, boğum boğum organik formlar ön plana çıkıyor. Organik ve akıcı formlarda tasarlanan mobilyalarla mekanlarda samimi ve farklı bir atmosfer oluşturmak mümkün. 2021 yılının yaz aylarında da popülerliğini koruyacak olan bu organik formlar kanepelerden, top gibi puf koltuklara, yuvarlatılmış şekilde ve amorf yapıda aydınlatmalara ve aksesuarlara kadar dekorasyonun her alanında karşımıza çıkıyor.

Yumuşak dokulu kumaşlar, el yapımı aksesuarlar…

Hafifliği ve doğallığı ile tercih edilen hasır ve rattan malzeme kullanılarak üretilen oturma birimleri, yatak başları, gardırop kapakları ve komodinler ise bu yazın yükselen mobilya trendleri arasında yer alırken ev tekstillerinde yumuşak dokulu kumaşlar hakimiyetini ilan ediyor. Doğal malzemelerle biçimlendirilmiş el yapımı ürünler, evlerimizde duvar aksesuarı olarak kullanılan hasır tabaklar ve dokuma duvar süsleri de bu yıl karşımıza sıklıkla çıkacak olan trendler arasında.

Zemin ve duvar kaplamalarında da doğallıktan vazgeçemiyoruz. Doğal ahşap kaplama malzemeler, ahşap görünümlü fayanslar, mermer, terrazzo, porselen seramik ve özellikle banyo ve mutfaklarda kullanılan değişik renk ve dokudaki mozaikler sıklıkla tercih ediliyor. Duvar kaplamalarında ise doğal hasır malzeme görünümlü ve geniş yapraklı bitki-hayvan desenli duvar kağıtları bu yazın majör trendlerinden biri. Ayrıca işlevlendirebileceğimiz yeşil bitki duvarları da sıkça kullanılmakta.

Banyo ve mutfaklara bakıldığında ise özellikle banyolarda bu yıl düzensiz, pürüzlü yüzeyli doğal malzemelerin kullanıldığı, banyo aksesuarlarında eskitilmiş metal, bakır ve pirinç malzemelerin öne çıktığı konseptler dikkat çekmekte. Mutfaklarda ise doğal, kolay temizlenebilen malzemeler ve nötr renkler daha çok tercih ediliyor. Mutfak ada ve bar tezgahlarında renkli, desenli çinilerin ve seramiklerin kullanılması da oldukça yaygınlaşıyor. Patine ahşap yüzeyler, eskitilmiş metal dokular, pirinç ve bakır mutfak aksesuarları mutfaklarımıza giriş yapıyor.

“Yapacağımız küçük değişikliklerle, evlerimizde farklı ve yeni bir atmosfer oluşturabiliriz.”

Peki yaz trendlerini küçük değişiklikler ile evlerimize nasıl yansıtabiliriz? Küçük dokunuşlar ile büyük değişimler yaratılabileceğini vurgulayan İç Mimar Eda Tahmaz, bu konu hakkında önerilerini aktarıyor:

“Örneğin, fazla vakit geçirdiğimiz mekanlarda doğayı hatırlatan bir duvar kağıdı ya da doğal görünümlü dokulu bir duvar kağıdı kullanılabilir. Bunun yanı sıra daha çok dış mekan mobilyalarında kullanıldığı görülse de hasır, rattan ve hazeranı evlerimizde kullanmakta  fayda var diye düşünüyorum. Çünkü bu malzemelerin mekana kattığı sıcaklık ve doğallık ile farklı bir etki yakalamamız mümkün olacaktır. Bu malzemeler yatak başlarında, gardırop kapaklarında, komodinlerde ve oturma birimlerinde kullanılabilir. Kullandığımız aydınlatmaları da daha şeffaf görünümlü aydınlatmalarla değiştirebiliriz. Yaşadığımız mekanları bitkilendirmek de doğayı evde hissetmek açısından önemli olacaktır. Yaz aylarında pencereyi açtığımızda evde kendimizi doğayla iç içe hissetmek bu küçük değişikliklerle mümkün olabilir.”

Balkon ve terasları ihtiyaçlar doğrultusunda düzenlemeli…

Son olarak, pandemi dolayısıyla daha da önem kazanan balkon ve teras düzenlemelerine değinen iç mimar, balkon ve teraslarımızda düzenlemeler yaparken ihtiyaçlarımız doğrultusunda hareket etmemiz gerektiğini vurguluyor. Örneğin; ailemizle kahve içerken sohbet edebilmemiz ve akşam yemeklerimiz için masa, sandalye ve puf gibi rahat oturma birimlerinin olmazsa olmazlar arasında sayılabileceğini belirtiyor. Kullanacağımız malzemelerin ise daha sıcak ve etkili bir görünüm yaratacağını ekliyor. Masa ve sandalyelerde, oturma birimlerinde,  yaz aylarının trend malzemelerinden olan hasır, rattan, bambu gibi malzemeler kullanarak evlerimizin bu en keyifli yarı açık alanlarına farklı bir etki katabileceğimizi belirten Eda Tahmaz’ın  renk konusundaki önerisi ise bej ve nude yanında gök mavisi, yeşil ve turuncu gibi mekana enerji katan renklerden yana.

Gazzeli yetimler Türkiye’ye emanet

Yetim Vakfı, işgalci İsrail’in saldırıları sonucu yetim kalan Gazzeli çocuklar ve aileler için yardım kampanyası başlattı. Kampanya ile Gazzeli yetimlerin barınma, gıda ve eğitim masrafları üstlenilecek.

İsrail’in Gazze’ye son saldırılarında yüzlerce kişi şehit oldu, binlerce kişi yaralandı ve on binlerce kişi de evlerini kaybetti. Dünya’da çok sayıda ülke ise bu saldırıları görmezden geliyor. Yıllardır ülkelerinde adeta açık cezaevi hayatı yaşayan Filistin halkı, son saldırılardan sonra çok daha zor durumda mücadele veriyor. Yetim Vakfı, başlattığı ‘Gazze’de Yetimler Bizi Bekler’ kampanyası ile yetimlere sahip çıkmak için kolları sıvadı. Böylelikle, tüm zorluklara rağmen yaşama tutunmaya çalışan Filistin halkının yaraları bir nebze de olsa sarılacak.

“ZULÜM BİTENE KADAR KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLACAĞIZ”

Kampanya ile ilgili açıklama yapan Yetim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yılmaz, “İşgalci güçlerin sivil insanlara yönelik katliamlarını kınıyoruz. Bizler STK’lar olarak Gazze halkının yaralarını sarmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi. Hayırseverlerimizin yardımlarını Gazzeli yetim çocuklar ve ailelerine ulaştıracaklarını aktaran Yılmaz, “Gazzeli yetim yavrularımızı sponsorluk sistemimizle destekleyeceğiz. Ailelerimize ayni ve nakdi destekler vereceğiz. Zulüm bitene kadar kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

 İSRAİL YIKIMI DEVAM EDİYOR

İsrail saldırılıları dün olduğu gibi bugün de Gazzeli ailelerin yaşadığı evleri hedef alıyor. 1948 işgalinden bu yana evi 5’den fazla kez yıkılan aileler bulunuyor. İsrail’in 2008 yılı sonu ve 2009 başındaki saldırılarında 17 binin üzerinde ev yerle bir edildi ya da ağır hasar gördü. Son saldırılarda ise yıkımın maliyeti yine milyonlarca doları aştı.

İSRAİL KADIN VE ÇOCUKLARI HEDEF ALIYOR

Nüfusun yüzde 38’i 15 yaş altı çocuklardan oluşan Gazze’de abluka ve saldırılarında en büyük zararı kadın ve çocuklar görüyor. Son 10 yılda İsrail saldırılarında Filistin’de şehit edilen çocuk sayısı 970 olurken en az 12 bin 500 çocuk yaralandı. Ayrıca İsrail hapishanelerinde tutulan çocuk sayısı 200’ün üzerinde.

ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAKKI GASP EDİLİYOR

İşgalci İsrail güçleri havadan ve karadan yaptığı saldırılarla okulları ve eğitim merkezlerini özellikle hedef alıyor. Gazze’de 259 okul İsrail saldırılar nedeniyle yerle bir edildi. Mevcut öğrenciler için zaten yetersiz olan okullar bir de İsrail saldırılarıyla yok ediliyor. En az 22 bin çocuğun yetim olduğu Gazze’de her 4 çocuktan 1’i sürekli olarak psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor. Bu sayı toplamda 300 bini aşıyor.  Filistin’de sayıları 20 bini bulan engelli çocukların yüzde 38’i hiç eğitim alamıyor. Yine 15 yaşına gelen erkek çocukların yüzde 25’i ailelerine ekonomik katkı için çalışmak zorunda kalıyor. 500 binden fazla çocuk eğitimine devam edebilmek için insani yardıma ihtiyaç duyuyor.

Destek Olmak İçin

Sizler de Gazzeli kardeşlerimizin yaralarını sarmak için https://bagis.yetimvakfi.org.tr/donate  tıklayıp online bağış yapabilirsiniz. Gazze yazıp 9868’e göndererek bir yetime 10 TL destek olabilirsiniz. Ayrıca daha fazla bilgi için 0 212 970 6060 arayabilirsiniz.