Kutluyorum..(Köşe yazısı 01.10.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Bugün yazıma devam ederken, belki aylardır, yıllardır yazdığım, dile getirdiğim bir konudaki sevincimi, mutluluğumu da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Her seçim döneminde ayak basmadık yer bırakmayan partiler, adayları ve sempatizanları, seçim bittikten sonra koltuklarından kalkmıyor, şov, gösteriş, açılışlarla gününü dolduruyordu.

Benimde, seçilenlerin, bürokratların artık koruma Ordulu, kalabalıklar, konvoylarla gösterişleri bırakıp, aynen seçim varmış gibi halkın içinde olmalarını, sadece uçakta değil; halk otobüsünde, tramwayda, sadece cemaat, tarikat, dini okul ve yerlerin açılışlarında, ibadetlerinde değil, kalabalık sınıfların olduğu okullarda, semt pazarlarında, küçük kültür-sanat merkezlerinde olmalarını öneriyor, bu konuyu da sık sık dile getirenlerden biri oluyordum.

Hafta sonu Kayseri’nin kültür-sanat merkezi olan kendileri, sevenleri ve  açtıkları yeri doldurarak engelleri kıran ve engel tanımayan, ikisi de rahatsızlıkları nedeniyle engelli raporlu olan Leyla-Durmuş Ünlü çiftinin Hunat mahallesindeki ‘Keyfi muhabbet çay evi’ bir sokak önündeki yeni adresinde  hizmete açıldı.

Küçük bir çayevinde ‘Kayseri kültür ve sanatının’ nasıl Şanlıurfa  sıra geceleri, Kırşehir’in Abdalları gibi bir geleneğin-kültürün yaşatıldığı mekan olduğu görüldü.

Engellerini kıran girişimci karı-koca Leyla-Durmuş Ünlü, yeni bir risk alıp Keyfi Muhabbet Çayevini kültür-sanat merkezine çevirdi.

Buranın açılışına, bende dahil, Türkiye’nin, Kayseri’nin tanınmış kültür, sanat ve bilim adamları, ozanları, aşıkları, yerel sanatçıları, yazarları bir çok kişi katıldı.

Açılış sonrası bu merkeze ilk kez gelen Vali Şehmus Günaydın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Türk Halk Müziğinin, atışmanın, ozanların keyfini çıkardı. Belki 10-15 dakika için geldikleri Keyfi Muhabbet’te yaklaşık 1,5 saat  kaldı. Türkülere eşlik etti. İkramları tattı. Başkan Büyükkılıç davetlilere kıymalı ikram etti. Küçük bir yerde insanların nasıl Kayseri kültürünü, sanatını ortaya koyduğunu, birbiri ile cep telefonundan yayınlarla nasıl Dünyaya yayın yaptıklarına tanıklık etti.

Valimiz Şehmus Günaydın ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Memduh Büyükkılıç, benim söylediğim Kayseri türküleri ‘Hozalı gelin’ ve ‘Gesi bağları’ türküsü ile diğer sanatçıların söylediği türkülere tempo tutarak, söyleyerek eşlik etti ve ayrılırken ‘yine geleceğiz’ sözü verdi.

Ben Valimiz Günaydın ve Başkanımız Büyükkılıç’ın bu adımının tüm seçilmiş ve atanmışlara örnek olmasını diliyorum, istiyorum, bekliyorum. İkisini de bu nedenle kutluyorum.

***

Şimdide, Kayseri kültüründe Nasrettin Hoca gibi İncili çavuş ve insanların, halkın ağzı, dili, kulağı, gözü, sesi olduğundan örnekler vermek istiyorum.

Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırırlar. Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır
Ayşe Hanım, beni tanıyor musunuz ?
Yaşlı teyze cevap verir
Ah evet Avukat Bey sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz, 2 lira fazla kazanmak için herkesi satarsınız. Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur
Adam ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar
Peki Ayşe Hanım, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz ?
Kadın yine cevaplar
Elbette tanıyorum. Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir. Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor
Yine herkes şokta
Bütün salonu bir uğultu kaplar
Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır ve ikisine de eğilmelerini söyleyerek kulaklarına şunu fısıldar
Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız anam avradım olsun ikinizi de harcarım der

***

80’lik ihtiyar 20 yaşındaki kıza aşık olur ve evlenirler.
Küçük kasabada büyük olay yaratan evlilik memnun mesut devam ederken, bir yıl sonra ihtiyar karısını doğum yapmak üzere hastaneye getirir. Herkes şaşkınlık içindedir. Derken hemşire gelip adamı tebrik eder;
“Bu mükemmel bir şey! Bu yaşta bunu nasıl başardınız?
“Eee” der ihtiyar…
“Motoru sıcak tutacaksın kızım!”
Ertesi yıl ihtiyarın 20’lik karısı tekrar hamile kalır. Ve aynı hastaneye gelirler.
Hemşire yine büyük bir şaşkınlık içinde…
“Tebrik ederim, bu olağanüstü bir şey!”
Deyince ihtiyar kıs, kıs güler..
“Sana söyledim. Motoru sıcak tutacaksın !..”
Bir sonraki yıl ihtiyarın karısı yine hamiledir. Ve karısı doğumhanede iken gelen hemşire ihtiyara;
“Vay be ne erkekmişsin!” der.
İhtiyar, “Motoru sıcak tutacaksın” diye cevap verince;
Hemşire dayanamaz ve atılır:
“Eh artık yağı değiştirsen iyi olacak. Bu defa ki zenci!”