Kültür-turizm, magazin-yaşam, sağlık haberleri (30.06.2021)

Kore, pandemi sonrası Türkiye’den 60 bin turist bekliyor

COVID-19 salgınını 20 gün gibi kısa bir sürede kontrol altına almayı başaran Kore, pandemi sonrası için ülke turizmine yönelik çalışmalarına da devam ediyor.

Kore, salgın sonrası seyahatlerin de normale dönmesiyle beraber Türkiye’den 60 bin turisti Kore’de ağırlamayı bekliyor.

29 Haziran 2021, İstanbul- Kore Cumhuriyeti tarafından turizmi teşvik etmek amacıyla 1962 yılında faaliyete geçirilen Kore Turizm Organizasyonu (KTO), Uzakdoğu’nun en önemli ülkelerinden olan Kore’nin tanıtımına yönelik çalışmalarına pandemi döneminde de hız kesmeden devam ediyor.

Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu bünyesinde 2012’den beri faaliyetlerini sürdüren İstanbul Ofisi de aynı çerçevede Kore ve Türkiye arasındaki turizm ilişkilerini de güçlendirebilmek amacıyla çalışıyor. Türkiye ve Kore arasındaki köklü diplomatik ve kültürel bağın kendileri için önemli bir motivasyon kaynağı oluşturduğunu vurgulayan Kore Turizm Organizasyonu İstanbul Ofisi Direktörü Soyoung Park; “KTO İstanbul Ofisi olarak Türkiye ve Kore arasında turizm alanındaki ilişkileri artırmak için aralıksız şekilde çalışıyoruz. Bulunduğumuz bölgede Türkiye ile aralarında İsrail, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan gibi ülkelerin de yer aldığı toplam 20 ülkenin idari merkezi konumunda.”

Kore ve Türkiye arasındaki bağlar önemli

Bölgenin merkez ofisinin İstanbul’da yer almasının aslında iki ülkenin arasındaki özel bağın bir işareti olduğunu da vurgulayan Park, “Çünkü Kore Savaşı sırasında Türk askerlerinin bizlere sağladığı destek; Koreliler için Türkiye’ye karşı farklı bir duygusal bağ oluşturdu ve bu bağ, bizler için çok önemli. İnsanlara en güzel deneyimleri yaşama imkanı sunan turizm aracılıyla ise bu tarihsel ve kültürel bağlarımızı daha da güçlendirmek istiyoruz.” diye açıkladı.

Kore’den Türkiye’ye her yıl ortalama 250 bin ziyaretçinin geldiğini sözlerine ekleyen Park,  “Kore’de ise yılda  yaklaşık 30 bine yakın Türkiyeli turisti ağırlıyoruz. Kore kültürünü Türkiye’ye daha fazla tanıtarak Türkiye’den çok daha fazla sayıda konuğu ülkemizde ağırlamayı istiyoruz. Pandemi sonrasında bu kapsamda Türkiye’den ilk etapta 60 bin turisti Kore’ye çekebilmeyi hedefliyoruz.” diye açıkladı.

Sadece ‘tatil rotası’ olarak değil, bir ‘Kongre, Toplantı ve Etkinlik Rotası’ olarak da dünyada ilgi çekiyor

Kore’nin tüm dünyada uluslararası konferanslara ev sahipliğinde dünyanın en önde gelen 2. ülkesi olduğunu da belirten Soyoung Park bu konuyla ilgili ise şunları söyledi: “Bilinen bir kongre, toplantı ve etkinlik turizmi destinasyonu olmamızda sağladığımız birçok teşvik programının ve özel gruplar için özel destek planlarımızın da önemli bir rolü var. İş odaklı bu tip gezilerinde katılımcıları, keyif alabilecekleri çok sayıda benzersiz mekân ve ilginç aktivitelerle ağırlayabiliyoruz. Türkiye’de bu anlamda da bilinirliğimizi artırmak üzere çalışıyoruz.”

Kore: Türk turistler için vizesiz gidilebilecek ‘en güvenli ülkelerden’

Türkiye ve Kore Cumhuriyeti arasındaki “Vize Muafiyeti Anlaşması” çerçevesinde, iki ülke vatandaşları turistik amaçlı seyahatlerinde 3 aya kadar vizeden muaf şekilde seyahat edebiliyor.

Kore Turizm Organizasyonu İstanbul Ofisi Direktörü Soyoung Park açıklamalarının sonunda Kore’nin pandemiyle mücadelede gösterdiği başarısına da değinerek, “COVID-19 salgınıyla mücadele stratejisini ‘hızlı ve ücretsiz test, kapsamlı izleme teknolojisi ve ciddi vakaların zorunlu izolasyonu’ temellerine oturtan Güney Kore, salgını 20 gün gibi kısa bir sürede kontrol altına almayı başardı. Bu başarısını da sürdürmeye devam ediyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler çerçevesinde vize muafiyeti 13 Nisan 2020 tarihinden itibaren geçici bir süreliğine askıya alındı. Ancak şunu önemle ifade etmek isteriz ki bu, pandemiyle mücadele kapsamında alınmış geçici bir uygulamadır ve salgının dünyada da hızını kaybetmesiyle birlikte normale dönecektir. Biz de KTO İstanbul Ofisi olarak, seyahat etmeyi özleyen ve bekleyen herkesi Kore’de ağırlamak için sabırsızlanıyoruz. Daha önce de olduğu gibi, pandemi sonrası için de Kore’nin tanıtımına yönelik çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Türkiye’den de tüm seyahat severleri tarih, doğa, kültür-sanat ve modern hayatın yeniliklerini bir arada sunan Kore’ye bekliyoruz.” dedi.

Doğal güzellikler, tarihi zenginlikler ve modern hayatın iç içe geçtiği bir destinasyon

Uzak Doğu’nun en sıra dışı ve keyifli ülkelerden biri olan Kore, seyahat severler için hem doğal güzelliği ve tarihi zenginliği bir arada sunan hem de modern yapısıyla dikkat çeken ‘bir zıtlıklar ülkesi’. Ziyaretçiler bir yandan Bulguksa gibi antik dağ zirvesi Budist tapınaklarda ruhani bir deneyim yaşarken; diğer yandan ise Lotte World Tower gibi Seul’un ultra-modern gökdelenlerinde 24 saat alışveriş keyfine varabiliyorlar.

Kore’de 21.yy’ın başlarında yükselen TV dizisi, film ve müziği kapsayan Kore Dalgası (Hallyu), aynı zamanda turistler için eğlence dolu farklı bir dünyanın da kapılarını aralıyor. Dünyanın en güvenilir ülkelerinden biri olan Kore, damak tadına önem veren seyahat severler için de tahıllardan sebzelere, bakliyattan deniz ürünlerine kadar çok geniş yelpazede zengin menüler sunan mutfağıyla lezzet dolu bir tatil imkanı da sunuyor.

Kore Turizm Organizasyonu: İki ülke arasında bir köprü

İstanbul Ofisi olarak kurulduğundan bu yana, iki ülke arasındaki var olan bağları kuvvetlendirmek üzere çalışan Kore Turizm Organizasyonu pandemi döneminde de çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Kurum, Kore ve Türkiye arasında bir köprü görevi görerek pandemi sonrasında Kore’de daha fazla Türkiyeli turisti ağırlama amacıyla çalışıyor.

HAMİLELER COVID-19 SÜRECİNDE NELERE DİKKAT ETMELİ? 

Pandemi koşullarında uygulanan önlemler esnetilse de belli gruptaki kişiler kendini korumaya özellikle dikkat etmeli. Hamile kadınlar Covid-19 ile mücadele sürecinde orta derece risk grubunda yer alıyor. Bu gruptaki kişilerin uyması gereken kurallara gebeler de uymalı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Esra Çabuk Cömert hamilelik sürecinde Covid-19’u her yönüyle ele alarak hamilelere şu önerilerde bulundu.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19, farklı varyasyonları ile gündemde kalmaya devam ediyor. Ülkemizde uygulanan Covid-19 önlemlerinde esnetilmelere gidilirken hamileler kendilerine dikkat etmeye ve sosyal mesafe kurallarına uymaya devam etmeliler, semptomları gösteren kişilerden uzak kalmalılar. Op.Dr. Esra Çabuk Cömert Covid-19 sürecinde hamilelere özellikle şu konularda önerilerde bulundu:

28. Haftayı aşan hamileler ekstra dikkat etmeli

   Sağlıklı bir hamilelik geçirmek ve zamanında, sağlıklı bir doğum gerçekleştirmek için hamileler önlemleri uygulama konusunda özenli olmalılar. Hamileliğin ilerleyip, bebeğin belli bir büyüme seviyesine ulaştığı 28.haftadan itibaren hamile kadınlar kendilerine ekstra dikkat etmeliler. Damlacık, hava yoluyla, ağız ve burun salgıları aracılığı ile bulaşan Covid-19 virüsüne karşı hamileler sosyal mesafe kurallarına uymalı ve maske takmaya devam etmeliler.

Hamileler evde kaldıkları sürede hareketsiz kalmamalı

   Bir dönem sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulanması sırasında kişiler evde ve daha hareketsiz haldeydiler. Şimdi ise kontrollü serbestleşme ile kişiler açık havada ve sosyal yaşamın içerisinde daha aktif olabilecekler. Kendilerini korumak veya dinlenmek için evde kalmayı tercih eden hamileler kan pıhtılaşma riskini azaltmak için ev içerisinde de hareket halinde olmaya çalışmalı ve bol sıvı tüketmeliler.

Covid-19 semptomları gösteren hamilelerin yapması gerekenler

   Covid-19’un ana semptomları yüksek ateş, sürekli öksürük ve koku, tat duyusunda yaşanan kayıptır. Yeni varyasyonlarda farklı semptomlar da bulunmaktadır. Kendisinde boğaz ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı, konjunktivit gibi farklı semptomlar da fark eden hamile kadınlar doktoruna konuyu haber vermeliler ve test yaptırmalılar. Çıkan sonuca göre kendilerini korumaya almalı, bulaşıcılığı önlemek için de karantinada kalmalılar. Hamilelerin Covid-19 sebebiyle doktorları ile olan rutin randevularını aksatmamaları gerekir.

   Op.Dr. Esra Çabuk Cömert’in hamilelikte anne vücudunda ve psikolojisinde yaşanan değişimlere, bebeğin hafta hafta gelişimine ve Covid-19 sürecinde hamileliğe dair daha geniş görüş ve önerileri “Gebeliğe Dair Her Şey” adlı kitabında yer alıyor.

Taht Oyunları’ndan yüz yıl önce, Westeros topraklarını cesur kahramanlar arşınlıyordu…

GEORGE R. R. MARTIN İMZALI YEDİ KRALLIK ŞÖVALYESİ, İLLÜSTRASYONLU ÖZEL BASKISIYLA İLK KEZ TÜRKÇE’DE!

George R. R. Martin’in henüz tamamlanmamış başyapıtı Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin üç öncül novellasını ilk kez bir araya getiren Yedi Krallık Şövalyesi, Epsilon logosuyla ilk kez Türkçe’de! Targaryen soyunun Demir Taht’ı elinde tuttuğu bir çağda geçen Yedi Krallık Şövalyesi’nde, dünyanın en iyi fantazya sanatçılarından biri olan Gary Gianni’nin illüstrasyonları, Martin’in yarattığı büyülü dünyaya hayat veriyor. George R. R. Martin hayranlarının uzun süredir heyecanla beklediği Yedi Krallık Şövalyesi, 160’tan fazla illüstrasyonun yer aldığı ciltli özel baskısıyla ön satışa açıldı.

Epsilon tarafından, Alican Saygı Ortanca ve Emre Aygün’ün çevirisiyle dilimize kazandırılan ve ön satışa açılan Yedi Krallık Şövalyesi’nin illüstrasyonlu özel baskısı, George R. R. Martin hayranları tarafından sabırsızlıkla bekleniyor.

Targaryen soyunun Demir Taht’ı elinde tuttuğu bir çağda geçen Yedi Krallık Şövalyesi, George R. R. Martin’in henüz tamamlanmamış başyapıtı Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin üç öncül novellasını ilk kez bir araya getiriyor. Zamanımızın en iyi fantazya sanatçılarından biri olan Gary Gianni’nin 160’tan fazla illüstrasyonuyla hayat bulan kitap, okuyucuları yiğitlik çağındaki Yedi Krallık’ın dünyasına taşıyor.
Taht Oyunları’nın Tyrion Lannister’ı ve Podrick Payne’inden tam bir asır önce, Westeros topraklarını iki cesur kahraman arşınlamaktadır: Sör Uzun Duncan ve küçük yaveri Yumurta. Genç, naif ve cesur Duncan, tecrübeli değilse de rakiplerinin üzerinde olanca heybetiyle yükselen bir gezgin şövalyedir. Ona eşlik eden ufacık yaveri Yumurta ise bir çocuktur ve gerçek kimliği, karşılaşabilecekleri herkesten gizli tutulmalıdır. Ne de olsa asıl adı Aegon Targaryen olan yaver, ejderha kanı taşımaktadır ve bir gün kral olacaktır. Umulmadık bir biçimde yolları kesişen bu iki kahramanı bekleyense güçlü düşmanlar, kraliyet entrikaları ve öngörülmesi imkânsız bir kaderdir…

İnternet sitelerinde ön satışa açılan Yedi Krallık Şövalyesi, 30 Haziran’dan itibaren Epsilon logosuyla tüm kitapçılarda!

Gelecek yıllarda gezgin şövalyemizle yaverini daha başka yolculuklar ve eziyetler bekliyor olacak. Dorne’dan Sur’a kadar, yolculukları boyunca Yedi Krallık’ı baştan sona katedecekler ve Dar Deniz’i aşıp İhtilaflı Topraklar’a ve Essos’un parıldayan şehirlerine bile gidecekler. Yolculukları sırasında yolları lordlarla, şövalyelerle, büyücülerle, birçok güzel genç kız ve asil leydiyle kesişecek, isimleri Westeros’un tarihine unutulmamak üzere yazılacak. Ama bunlar başka bir zamanın hikâyeleri. Okumaya devam edin.George R. R. Martin

ALİKEV, ölümünün sekizinci yılında Ali İsmail Korkmaz’ı anıyor
Henüz 19 yaşında hayattan koparılan Ali İsmail’in düşlerindeki dünyayı hayata geçirmek için ailesi tarafından kurulan ALİKEV, Ali İsmail’i ölümünün sekizinci yılında online gerçekleştirilecek etkinliklerle anacak.
Ali İsmail Korkmaz’ın “Düşlerindeki Özgür Dünya” için yola çıkan ALİKEV, Ali İsmail’in ölümünün sekizinci yılında Ali’nin hayallerini ve umutlarını paylaşan herkesi online etkinliklerle bir araya getiriyor.
Ali İsmail’in anısını yaşatmak ve düşlerindeki özgür dünyayı kurmak için gençlerle birlikte ve gençler için çalışmalarına devam eden ALİKEV, bu yıl da etkinliklerini gençlere özel olarak gerçekleştirilecek atölye ve söyleşilerle genişletmeye devam ediyor.
Anma kapsamında gerçekleştireceği etkinliklerde örgütlenme ve ifade özgürlüğü ile Türkiye’de giderek zorlaşan sanatsal faaliyetleri de odağına alan ALİKEV, Covid-19 salgını sürecinde giderek büyüyen sorunlara dikkat çekmeye devam ediyor.
Pandemi dolayısıyla online olarak gerçekleştirilecek etkinliklerin detayları şöyle:
Gençlik ve Örgütlenme Özgürlüğü Atölyesi*
7 Temmuz Çarşamba
Saat: 20:00
Moderatör:
Berna Akkızal – Baran Kaya
Sivil Alan Araştırmaları Derneği
İfade Alanı Olarak Sanat – Söyleşi
9 Temmuz Cuma
Saat: 20:00
Konuklar:
Ezgi Bakçay – Karşı Sanat
Melis Bektaş- Karşı Sanat
Kubilay Mutlu – Sokak Sanatçıları Derneği
#İşaret dili çevirisi olacaktır.
Ali İsmail Korkmaz Anması
10 Temmuz Cumartesi
Saat: 20:30
Korkmaz Ailesi & Cem Erdost İleri Trio Konseri
“Neden Konuşamıyoruz?”
Gençlik ve İfade Özgürlüğü Atölyesi*
12 Temmuz Pazartesi
Saat:21:00
Moderatör: Elif Okan Gezmiş – Klinik Psikolog
*18-35 yaş arası gençlere özel olarak düzenlenen atölye ve söyleşilere katılmak için: https://bit.ly/ALIKEV1007