Kültür-sanat, magazin-yaşam haberleri (14.03.2022)

Travmatik Süreçlerde Psikolojik Danışma Uygulamaları Eğitimleri

Kocasinan Rehberlik ve Araştırma Merkezinde, Travmatik Süreçlerde Psikolojik Danışma Uygulamaları Eğitimleri Düzenlendi

Kocasinan Rehberlik ve Araştırma Merkezince  sorumluluk bölgesinde yer alan Kocasinan, Akkışla, Bünyan, Felahiye, Hacılar, İncesu, Özvatan, Pınarbaşı, Sarıoğlan ve Sarız ilçelerinde bulunan eğitim-öğretim kurumlarında görevli psikolojik danışma hizmetlerine ilişkin “Mesleki Gelişim Programı” kapsamında 01, 02 ve 03 Mart 2022 tarihlerinde düzenlendi.

Kocasinan Rehberlik ve Araştırma Merkezinde düzenlenen eğitim programının sertifika törenine katılan İl Milli Eğitim Müdürü Ayhan TELTİK programda yaptığı konuşmada; “Bilindiği üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de görülen Covid-19 salgını nedeniyle Bakanlığımızca koruyucu ve önleyici tedbirler kapsamında alınan tedbirlerden biri de izolasyon süreci idi. İzolasyon sürecinin, var olan stres etkenlerinin olası etkilerini artırıcı bir rol oynadığı ve bununla birlikte bu etkenlerin varlığının da yaşanan kaygı ve korku gibi diğer bazı olumsuz duyguları tetikleyebileceğinden, öğrencilerimizin sosyal ve duygusal gelişimlerinin bir bütün olarak desteklenmesi ve salgının ve salgına bağlı izolasyon sürecinin öğrenciler üzerindeki olası psikososyal etkilerine karşı psikolojik danışma uygulamalarının psikolojik danışmanlar tarafından etkin bir şekilde sunulması öğrencilerimizin biyopsikososyal gelişimleri için önem arz etmektedir” dedi. Kocasinan Rehberlik ve Araştırma Merkezinde düzenlenen sertifika törene Kocasinan İlçe Milli Eğitim Müdürü Bahameddin KARAKÖSE de katıldı.

Dertlere derinleşmek yerine, 5 adımda fırsat yaratmaya odaklanmak

Son iki yıldır pandemi, devamında küresel krizler, hepimizde moral bozukluğuna neden oluyor. Hepimizin, morale, gücümüzü yeniden fark etmeye, yaşam sevincimizi artırmaya ihtiyacı bulunuyor. AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka ve İletişim Gurusu Ayşen Laçinel, dertlere derinleşip her şeyi tehdit algılamak yerine, fırsatları görmeye ve fırsat yaratmaya öncelik veren pozitif bir zihin sürecinin devreye girmesinin önemine dikkatleri çekiyor.

AL Danışmanlık ve Nazım Kitabevi iş birliği ile “Yaşam Okulu Eğitim ve Motivasyon Programı”nı hepimizin morallerini yükselterek fırsatları görebilmesi için hayata geçirdiklerini ifade eden Ayşen Laçinel, şunları söyledi:

Yaşam Okulu Eğitim ve Motivasyon Programı, iş insanları, çalışanlar, öğretmenler, öğrenciler, anneler, babalar ve hepimiz için moral verecek, gücümüzü fark ettirecek hedeflerimizi netleştirecek, yaşam sevincimizi arttıracak özel bir programdır. Nazım Kitabevi Kurucusu Devrim Gökel ve Genel Müdür Yardımcısı Demet Atay ile hazırladığımız seminer konuları, kendisi ve çevresi ile barışık olmayana değil, olana odaklanmayı sağlayacak, ürettirecek ve herkese iyi gelecek bir programdır. Seminerler, konferans salonunda, link üzerinden veya AL Danışmanlık Ayşen Laçinel application üzerinden takip edilebilecektir.” dedi.

Fırsatları görmeye ve fırsat yaratmaya odaklanmanın temel adımları nelerdir?

AL Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Laçinel, dertlere derinleşip her şeyi tehdit algılamak yerine, fırsatları görmeye ve fırsat yaratmaya odaklanmanın temel adımlarını anlattı:

1-Etkin İletişim ve İmaj Yönetimi: İletişim, insanın önce kendisi, sonra başkaları ile kurduğu anlama anlatma sürecidir. Bazen, hiç konuşmadan sadece duruşumuz, jest ve mimiklerimizle mesajlar veririz. Bazen, yazdıklarımızla ya da bize yazılanlara verdiğimiz yazılı cevaplarla, bazen de söylediklerimizle anlatırız kendimizi duygu ve düşüncelerimizi. Tüm iletişim sürecinde duruşumuz, jest ve mimiklerimiz, seçtiğimiz kelimeler, ses tonumuz, diksiyonumuz, kılık kıyafetimiz ve kullandığımız aksesuarlar bizle ilgili pek çok bilgi verir, iletişimde olduğumuz kişilere. Etkin iletişim ve imaj yönetimi semineri ile, hem kendimizi güncelleyecek, hem de farkındalıkla iletişim süreci belirleyeceğiz. Kendi imajımızı güncelleyip yöneterek, ne kadar özel ve değerli olduğumuz bilinci ile yolculuğumuza devam edeceğiz. Akademik bilgiler, güncel soru ve istekler çokça uygulama ile gerçekleşecek eğitim katılan herkese iyi gelecektir.

2-Diksiyon ve Güzel Konuşma: Güzel konuşmak, yüksek farkındalık gerektirir. Konuyu, amacı, hedef kitleyi, gündemi bilmek; amaca yönelik, duygu düşünce, bilgi aktarımı gerektirir. Diksiyon ve güzel konuşma eğitimi ile, sadece sesleri doğru söyleme, vurguları tonlamayı yerinde yapmayı değil, aynı zamanda tüm iletişim kapsamında senkronize olma farkındalığı oluşacaktır. Nefes çalışmaları, duygu farkındalığı da bu eğitimde üzerinde durulacak başlıklardır.

3-İletişimde Koçluk Yaklaşımı: İletişim yaklaşımlarından biri, koçluk yaklaşımıdır. İletişimde olunan kişiye, sürekli mesaj vermek yerine, önce anlamayı, dinlemeyi sonra mesaj vermeyi içerir. Koçluk yaklaşımı ile iletişim kurulduğunda, empati yapılır, etkin dinlemeye önem verilir ve karşısındaki kişinin pek çok sorunun cevabını bulması sağlanır. Anne babaların çocukları ile, birbirleri ile, öğretmenlerin öğrencileri ile iletişiminde çözüm bulduran pozitif düşünce ve yaratıcılığı teşvik eden bir yaklaşımdır.

4-Başarı ve Motivasyon / Zaman Yönetimi Ve Planlama: Motivasyon, herkes için önemlidir, hele ki bu dönemde daha da hayatidir. Kişinin kendini motive edebilmesi, birbirini motive edebilmesi, doğru hedefleri belirlemesi ve planlama yapabilmesi, günümüzün en önemli ihtiyacıdır. Bu eğitimle, hem motivasyon artacak, hem de zaman yönetimi ve planlamanın başarıdaki önemi anlatılacaktır. Hedeflere ulaşmak için neler yapılmalı? Nasıl motivasyonumuzu koruruz? Moralimiz bozulmuşsa nasıl toparlanırız? Bu eğitimde katılımcılar, sorulara cevaplar, sorunlara çözümler bulabilecektir.

5-Duygusal Zeka ve Stres Yönetimi: Duygusal Zeka, hepimizde olan güçlü bir potansiyeldir. Kullanıldıkça, farkındalık artar. İnsanın kendi duygularını fark etmesi ve sonra başkalarının duygularını anlaması ile güçlenir. Duygusal zekası yüksek olanlar, duygularını yönetebilir ve duygularını yönetenler, stresi de yönetebilir. Bu eğitimde, hem duygusal zekanın nasıl kullanılacağı ve yükseltileceği, hem duyguları yönetmenin önemini, hem de stresle başa çıkmanın yollarını göreceğiz. Sınav stresi, mülakat stresi, sunum endişesi de bu içerikte işlenmiş olacaktır.

YABANCI UYRUKLU ÖĞRENCİLERİN KÜLTÜR VE DOĞA GEZİSİ RENKLİ ANLARA SAHNE OLDU

Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Medeniyetin Burçları Derneği’nin birlikte düzenledikleri Kayseri Uluslararası Öğrenciler Akademisi 2021-2022 dönemi faaliyetleri tüm hızıyla devam ediyor.

Uluslararası Öğrenciler Akademisi kapsamında gerçekleştirilen “Kültür ve Doğa Gezisi” renkli anlara sahne oldu. Türkiye’de üniversite eğitimlerini sürdüren uluslararası öğrencilerin büyük ilgi gösterdikleri akademi kapsamında gerçekleştirilen Kültür ve Doğa Gezisi, Kayseri’nin önemli tarihi mekanları arasında yer alan; Kültepe Kaniş Karum, Gesi Kuş Evleri, Mimar Sinan evi, Ağırnas Yeraltı Şehri, Talas Osmanlı Sokağı’nın da içinde bulunduğu mekanları içine aldı.

Gezi sırasında bu tarihi bölgeleri tanıtan yerel rehberler, öğrencilere bölgeler ile ilgili çeşitli bilgiler verdiler. Geziye katılan Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarından 80’e yakın ülke öğrencisi memnuniyetlerini dile getirdi. Kayseri ile ilgili elde ettikleri bu bilgileri kendi ülkelerinde de tanıtma imkanı bulacaklarının altını çizdiler. Bir nevi Kayseri için gönüllü birer turizm elçisi olan uluslararası öğrenciler, gezdikleri ve yerinde gördükleri Kayseri’nin bu tarihi değerlerinden çok etkilendiklerini ifade ettiler.

Medeniyetin Burçları Derneği ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) aracılığıyla Afrika, Asya ve Avrupa ülkelerinden üniversite eğitimi için Türkiye’ye gelen yabancı öğrenciler, düzenlenen çeşitli etkinliklerle Kayseri ve Türk kültürünü tanıyor.

Çeşitli alanlarda eğitim alan öğrenciler bu tür kültürel faaliyetlerle Kayseri’yi yakından tanıma imkanı buluyorlar. Lisans, lisans üstü ve doktora eğitimi için şehrimizde bulunan yabancı öğrencilere çeşitli destekler sağlayan Medeniyetin Burçları Derneği, öğrencilerin Türkiye’ye uyumunu da kolaylaştırmak için birçok faaliyet yürütüyor.

Bu kapsamda çeşitli panel, sempozyum, konferans ve atölye çalışmalarıyla öğrencilerin gelişmesine katkı sağlayan Medeniyetin Burçları Derneği, Kayseri’nin ve Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinin tanıtılması amacıyla gezilerde düzenliyor.

Bu kapsamda düzenlenen Kültür ve Doğa Gezisinde ilk olarak Kültepe Kaniş Karum’u gezen öğrenciler burada, Kültepe Höyüğü’nü keşfettiler. Çok önemli tarihi belgelerin çıkarıldığı arkeolojik bölgeyi daha yakından tanıma imkanı buldular. Buradaki gezinin ardından Osmanlı’nın büyük Mimar Başısı, Mimar Sinan’ın doğduğu evi gezdiler. Buradan da tarihi önemi olan ve türkülere de konu olan Gesi Mahallesi’ndeki “kuş evleri” gibi önemli tarihi mekanları da tanımış oldular.

Kültür ve Doğa Gezisi ve Medeniyetin Burçları Derneği’nin Kayseri’deki faaliyetleri ile ilgili bilgiler veren Dernek Başkanı Ali Dursun, derneklerinin Kayseri’de 2013’te kurulduğunu, eğitim ve kültürel alanlarda faaliyetler yürüttüğünü ifade etti. Ali Dursun, Kayseri’deki 4 üniversitede okuyan 112 ülkeden 300 öğrenciyi, 16 farklı etkinlikte bir araya getirdiklerini aktardı. Ayrıca, Anadolu’nun tarihi ve turistik merkezlerine gezi düzenlediklerini belirten Dursun, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi eserlerini öğrencilere tanıttıklarını ifade etti.

Medeniyetin Burçları Derneği Başkanı Ali Dursun, dernek binasında yürütülen faaliyetler ile ilgili şu bilgileri verdi. “Derneğimiz Kayseri Uluslararası Öğrenciler Akademisi kapsamında çeşitli programlar düzenlemektedir. Akademi kapsamında 16 ayrı branşta çeşitli alanlarda eğitimler verilmektedir. Bilim ve Teknoloji, Ekonomi ve Dış Ticaret, Güzel ve Etkili Konuşma, Kişisel Gelişim ve Kariyer Planlama, Masaüstü Yayıncılık, Medya ve İletişim, Proje Yönetimi ve Teknofest, Sağlık Bilimleri, Şehir, Kültür ve Medeniyet, Temel Fotoğrafçılık, Tez ve Makale, Akademik Yazım, Uluslararası İlişkiler, Ebru Atölyesi, Ney atölyesi gibi programlarla öğrencilerimizin gelişimlerine katkıda bulunmak istiyoruz. Bu programlar vesilesi ile öğrencilerimiz hem Türk kültürünü yakından tanıma imkanı bulurken hem de ülkemizde sıcak dostluklar kurma imkanına da kavuşmuş oluyorlar. Bu yıl geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine Teknofest’e katılmak için de projelerimizi hazırladık. Bu kapsamda 4 farklı takım oluşturduk. Roket, Yapay Zeka, Akıllı Ulaşım, Helikopter Tasarımı başlıkları altında projeler yürütülüyor ve bu alanlarda Teknofest’te İnşallah Kayseri’yi başarılı bir şekilde temsil edeceğiz. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, 10 yıldır biz şunu gördük, farklı ülkelerdeki öğrenciler bizim gönüllü kültür elçilerimiz. Burada gördükleri her şeyi gittikleri ülkelere taşıyorlar. Bu da bizi dünya coğrafyasında güçlü bir ülke yapıyor.”

Düzenlenen gezi ile ilgili memnuniyetlerini dile getiren Uluslararası öğrenciler ise, bu tür faaliyetlerin kendilerini geliştirmeleri açısından çok faydalı olduğunu vurguladılar. Anadolu’nun ve özellikle de Kayseri’nin çok zengin bir tarihi mirasa sahip olduğunu vurgulayan öğrenciler eğitimlerini tamamlayıp ülkelerine döndüklerinde burada yaşadıkları tecrübeleri ve gördüklerini anlatacaklarını ifade ettiler. Uluslararası öğrenciler, düzenlenen bu faaliyetlerle Türkiye’nin örf ve adetlerini tanıma fırsatı yakaladıklarını, Anadolu tarihinin yanında farklı ülkeden öğrencilerle kültürel birliktelik oluşturduklarını ifade ettiler.

Turizmde yükselen trend: Nehirde yapılan cruise turları2009 – 2019 yılları arasında yüzde 100 büyüyerek dünyada yıllık 30 milyonun üzerinde yolcu sayısına ulaşan cruise seyahat sektörü pandemi sonrasında da büyük bir talep görmeye devam ediyor. Okyanus ve açık denizlerde yapılan konforlu ve lüks gemi tatillerinde yeni trend artık nehir seyahatleri oluyor. Araştırmalar nehirlerde yapılan cruise seyahatlerine olan ilginin hızla arttığını ve premium bir deneyim yaşamak isteyen gezginlerin bu turları tercih ettiğini gösteriyor. Özellikle X ve Y kuşaklarının nehir cruise turlarına olan ilgisinin her yıl yüzde 35-40 oranında arttığını gösteren araştırmalar, bu turların yeni trend olduğunu kanıtlıyor.Gazella Turizm, 26 yıldır Türkiye’deki turizm sektörüne getirdiği yenilikçi bakış açısı ve “İleri Seviye Gezginler” için hazırladığı “Tüm Turlar Dahil” turlarıyla yüzde 96 müşteri memnuniyetine sahip. Gazella Turizm, 2022 yılından itibaren “Gazella Cruise” markasıyla açık denizler ve nehirlerdeki lüks ve konforlu cruiselarda “İleri Seviye Gezginlere” benzersiz bir seyahat deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. “Gazella Cruise” bu turlarla gezginleri büyüleyici bir deneyim yaşamaya davet ediyor. Her yıl yüzde 50’nin üzerinde büyüyen nehir cruise turları özelikle Avrupa’da yeni trend olarak öne çıkıyor.“Nehir turları dünyada bir trend haline geldi”Nehirlerde gerçekleştirilen cruise turlarının son yıllarda tüm dünyada büyük ilgi gördüğünü belirten Gazella Cruise Genel Müdürü Zafer Alten “Gazella Turizm faaliyetine başladığı ilk günden itibaren seyahat trendlerini ve dünyada öne çıkan deneyimleri her zaman göz önünde bulunduruyor. Özellikle pandemiden sonra deniz ve nehirlerde gerçekleştirilen cruise turlarına dünyada artan bir talebin olduğunun farkındayız. Yapılan araştırmalar uluslararası seyahatler gerçekleştiren gezginlerin yüzde 58’inin bir sonraki seyahatinde cruise alternatifini değerlendirmeye eğilimli olduğunu gösteriyor. Bir cruise seyahati yapmış olan gezginlerin ise yüzde 74’ü bu deneyimi tekrarlamak istediğini belirtiyor. Biz bu trendi, Gazella Turizm farkıyla yeni bir deneyime dönüştürmeye odaklandık. Bu kapsamda nehirlerde lüksün ve konforun ayrıcalığını misafirlerimizle buluşturmaya başladık. Avrupa’nın çok geniş destinasyon haritası üzerinden, eşi benzeri olmayan tur deneyimleri geliştirdik. Seine’den Ren’e, Mosel’den Tuna’ya Avrupa’nın önemli nehirleri üzerinde göz kamaştırıcı bir yolculukla İsviçre, Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda’nın en özel limanlarında demir atıyoruz. Nehir boyu keyifli bir yolculuk sonrasında, demir atılan limanlarda hareket saatine kadar şehirlerin keşfedilmesini sağlıyor, misafirlerimize maksimum konforla romantik bir deneyim sunuyoruz” dedi.Hafızalara kazınacak deneyimler nehir cruise turlarındaGazella Cruise nehir turları, 6 Temmuz Kurban Bayramı özel seferi ile başlayacak. Gezginlerin Amsterdam, Arnhem, Köln & Düsseldorf, Cochem, “Romantik Ren Parkuru”, Rüdesheim, Mannheim dan Heidelberg, Strazburg ve Colmar gibi hafızalarına kazınacak deneyimler sunan kentlerini de ziyaret edebilecekleri tur kapsamında keyifli ve konforlu bir deneyim sunulacak. Gazella Cruise, Kurban Bayramı özel seferi ile başlatacağı nehir turlarına, bayram tatili sonrası 27 Temmuz’a kadar devam edecek. Gezginlerin erken dönemde planlarını yapabilmeleri için satışa açılan turlar Türk Havayolları’nın İstanbul ve İzmir’den direkt uçuşlarıyla 4 ila 8 gün arasında değişen 6 farklı tarih için 599 Avro gibi promosyonlu fiyatlarla Gazella Turizm’in web sitesinde gezginlerin beğenisine sunuluyor.

KONUŞAN KADINLARGERÇEKLE KURGUNUN HARMANLANDIĞI HİKÂYESİYLE OKURLARI DERİNDEN SARSACAK!

Kanadalı yazar Miriam Toews’un şoke edici, dokunaklı romanı Konuşan Kadınlar, Bolivya’da dış dünyaya son derece kapalı bir yaşam süren bir kolonide yaşanan dehşet verici gerçek bir olaya dayanıyor. Kolonideki sekiz erkeğin, topluluklarındaki küçük kızları ve kadınları hayvan anestezisi kullanarak bilinçsiz hale getirdikten sonra onlara yıllar boyu tecavüz ettiği olaydan yola çıkan roman, cahil bırakılmış, baskılanmış kadınların ilham verici çare arayışlarının yanı sıra terk edip gitmenin zorluğunu da sayfalarına taşıyor. Güçlü kaleminin ucunda gerçeği kurguyla, acıyı mizahla zarif bir şekilde harmanlayan Miriam Toews’un dünyada da çok ses getiren Konuşan Kadınlar romanı, Türkiye’de Kafka Kitap logosuyla yayımlandı.

Kafka Kitap’ın Türkiye’deki edebiyatseverlerle buluşturduğu Miriam Toews’un Konuşan Kadınlar’ı İngilizce aslından dilimize Gül Korkmaz çevirdi. Dünyaca ünlü yazar Margaret Atwood Konuşan Kadınlar’ı “Yaşanmış bir olaydan alınan ilhamla yazılan, hem büyüleyen hem hüzünlendiren hem de okurunu şoke eden bir roman!” şeklinde niteliyor. The Washington Post yazarı Ron Charles ise Kanadalı usta kalem için Yaratıcılık, Toews’in çanağında gözyaşları ve kahkahalarla karıştırılarak yaşamın özü gibi görünen sihirli bir iksir hâline getirilir,” diyor.

2005 ve 2009 seneleri arasında, Bolivya’da ücra bir Mennonit* kolonisi olan Manitoba’da pek çok kız çocuğuyla kadın, sabahları uyuşukluk hissi ve acıyla uyanıyordu. Bedenleri çürük ve yara içindeydi; geceleri saldırıya uğruyorlardı. Önceleri saldırılar hayaletlere ve iblislere dayandırıldı. Koloninin bazı üyeleri, kadınların günahları yüzünden Tanrı ya da Şeytan tarafından cezalandırıldığına inanıyordu; çoğu, kadınları dikkat çekmek ya da yaptıkları zinaların üstünü örtmek için yalan söylemekle suçladı, bazılarıysa her şeyin dişilerin vahşi hayal gücünün bir ürünü olduğunu düşündü.

Nihayetinde kolonideki sekiz erkeğin kurbanlarını hayvanlarda kullanılan bir uyuşturucu ilaçla bayıltarak onlara tecavüz ettiği ortaya çıktı. 2011’de bu adamlar, Bolivya mahkemeleri tarafından uzun süreli hapis cezasına çarptırıldı. 2013’te suçlular hâlâ hapisteyken benzer saldırıların ve cinsel istismarların devam ettiği bildirildi.

Hem bu gerçeklere kurgu yoluyla bir tepki hem de “dişi hayal gücünün” bir ürünü olan Miriam Toews imzalı Konuşan Kadınlar, Kafka Kitap logosuyla raflarda ve internet satış sitelerinde!

DO ART Gallery 8. ArtAnkara Fuarı’nda Sanatseverlerle Buluşuyor

Seçkin sergiler projeleriyle sanat izleyicilerini beğenisini toplayan DO ART Gallery, ArtAnkara 8.Çağdaş Sanat Fuarı’ndaki yerini almaya hazırlanıyor.

DO ART Gallery, sanat çevrelerinin 10-13 Mart 2022 tarihleri arasında çekim merkezi olacak fuarda 190 metrekarelik bir alanda 70’e yakın sanatçının eserini sanatseverlerle buluşturacak.

Sanat galerisinin kurucusu ve heykel sanatçısı Seyed DAVOUD fuar ile ilgili projeleri hakkında detayları şu sözleriyle aktardı:

“ Öncelikle Türkiye’nin önemli fuarlarından biri olan Art Ankara’da bu yıl DO ART Gallery ile yer almaktan dolayı büyük bir heyecan duyuyorum. Geçtiğimiz yıllarda sanatçı olarak yer aldığım fuara bu yıl DO ART Gallery bünyesinde birbirinden değerli 70‘e yakın sanatçı ile katılıyoruz.  Farklı disiplinlerden ve tekniklerden oluşan geniş bir eser yelpazesiyle sanat izleyicisini buluşturacağız. Fuar projemizde hem değerli hocalarımızı, hem genç kuşaktan yetenekli isimleri ağırlayacağız ve sanat izleyicisiyle buluşturacağız. Tüm sanatseverleri ArtAnkara 8.Çağdaş Sanat Fuarı’na davet ediyoruz.”

10 Mart 2022’de kapılarını izleyiciye açacak fuarı, ATO Congresium’da 13 Mart 2022 tarihine kadar ziyaret etmek mümkün.

 Sanatçı Listesi:

Ahmet Hakan AKKUŞ, Ahoora VAZIFE, Akın EKİCİ, Arzu AKBULUT, Aslıhan ÖZMEN, Ayfer ALTUNTAŞ, Ayşe Gülay YAROĞLU, Ayşe Gürdeniz NARİN, Büşra ŞAHİN, Ceren GÖGEBAKAN, Dilek HASRA, Ekrem KAHRAMAN, Elahe SHEIKHALIZADEH, Elif Bahar CEYLAN, Elif Şule ŞANLI, Elnaz HERİSCHİ, Emine SARAÇ, Emre FEYZOĞLU, Esra AYDIN, Fatma Meriç ERÇETİN, Fulya ÇAKIR, Füsun AYDOĞAN, Golara TAVAKOLIAN, Günsu SARAÇOĞLU, Hacer SARI, Hatice OYAR, Hoorie ZOMORODI, Hülya Sumar ÖZYAŞLI, İrfan HASRA, Kemal ULUDAĞ, Leyla SABAH, Marzieh SHABANI, Mehmet CİRİL, Mehmet ULUSOY, Mery MUM, Mualla Gülin HAMRET, Murat HAVAN, Murat NEGİZ, Nazmiye MELEK, Nesli TÜRK, Neslihan AKKAYA, Nezaket Cesur KIRŞAN, Nida Nur  ERDOĞAN, Nur Uyanık ÇİRKİN, Nurcihan ŞİŞİK, Ömur KAYA, Özge İZĞİŞ, Özge Zübeyde ÖZTÜRK, Özlem AKALIN, Parisa NAMİ, Rabia YILDIRIM, Reyhan ULUDAĞ, Rüya AYGÜN, Salih YERLİKAYA, Sama RİYAHİ, Seda BİÇER, Sedef ÖZGÜÇ, Selin ÇELİKDELEN, Sepide OVEYSİ, Serra EROL, Seyed DAVOUD, Sihem EŞME, Sinem KARAKAYA, Timur TEKBAŞ, Yeşim SAVAŞ, Yüksel BAYDAR, Zeynab MEHRABİ

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Afişleri Sergisine Çağrı

Uçan Süpürge Uluslarası Kadın Filmleri Festivali, festival aşifleri sergisi düzenliyor. 4 Mart Cuma akşamı saat 19:00’da Erimtan Müzesi’nde gerçekleştirilecek etkinlik kapsamında “Bir Kentin Hafızası: Sanat ve Hukuk” başlıklı panelde Araştırmacı-Yazar Gülden Treske “Şiddet Hep Başrolde”, Deniz Şengenç “Sanat Adalet İçin”, Ceren Kurt “Hukuka Sanattan Bakmak” başlıklı sunumlarını gerçekleştirecek.

Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Afişleri Sergisi Açılıyor!    1997 yılından bu yana; cinsiyet eşitsizliğinin en çok görüldüğü ve bu eşitsizliğe dikkat çekmek için eril bir dünya olan sinema alanında emek veren kadınların görünür olması amacıyla yola çıkan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, sivil hareketi sanatla buluşturan filmleri izleyiciye aktarma çabası içindedir. Uçan Süpürge’nin seçkisine aldığı filmler kadının içine hapsedilmeye çalışıldığı sınırları aşma yollarını irdeleyerek alternatif gerçekliğe birer pencere açmaktadır. Direniş için bir platform, özgürleşme için bir araç olarak en geniş anlamıyla feminist sanatın görünür olması ve yaygınlaşması amacıyla emek verdiğimiz festivalimiz bu çerçevede en güçlü anlatım biçimidir.Toplumsal muhalefet ortamından beslenen feminist sanat, yerleşik sanat dallarındaki kadın imgelerine meydan okuyarak ve kadınların yaşam pratiklerini, en mahrem alanlarını, yönlerini ele alarak kadın hakları mücadelesinde son derece cüretkâr bir tutum sergilemiştir. Ataerkil klişelere meydan okuyan feminist sanatın yaratılmasında pek çoğumuzun aşina olduğu “kişisel olan politiktir” sloganı da güçlü bir slogan olmuştur. Böylece sadece sanatın değil siyaset alanının da sınırları aşılmıştır. Kadınlığı boyun eğmekle yani haddini bilmekle eşitleyen, istismarı hoş görmeye ve kadınları yakışıklı prens tarafından kurtarılmayı sabırla beklemeye teşvik eden ve böylece ataerkil cinsiyet kurallarına uyan iyi kızları ödüllendiren masallar karşısında artık bugün feminist sanat sayesinde tüm çocuklarımıza alternatif hikâyelerle büyüme imkânı sağlanmıştır.Sanat yoluyla toplumun demokrasi anlayışına yön verme, gelişmesini sağlama, bu anlamda farkındalık yaratma da sanatçının en önemli misyonlarından biri olmuştur. Sanatçının kullandığı medyum ile adalet anlayışını sorgulayarak toplumsal barışı sağlamaya yönelik üretimler yapması gelişmişlik düzeyi ile de bağlantılı olmuştur. Toplumsal barışı ve adaletsizlikleri sanat aracılığıyla iyileştirme çabamızın en görünür işlerinden biri olan festivalimizin bugüne kadar en görünür yüzü olan afişlerden yola çıkarak izleyici ile buluşturacağımız sergimize tüm basın mensupları davetlidir.

Sanat, Aile, Doğa ve Ev konforunun iç içe geçtiği bir tatil: Pine Bay Holiday Resort Yeşilliklerin arasında, sadece misafirlerine özel bir koyda yer alan Pine Bay Holiday Resort, büyüleyici doğasında inzivaya çekilmek isteyenler için sezonu açıyor. Sanat, Aile, Doğa ve Ev konforunun bir arada olduğu “SADE” anlayışıyla Pine Bay Holiday Resort, farklı konaklama seçenekleri ve lezzetler sunuyor. Her şey dahil konseptiyle Pine Bay Holiday Resort’ta, aileniz ve sevdiklerinizle kalıcı mutluluklar yaratacak, doğaya ve sanata doyacaksınız.Mavi ile yeşilin birleştiği Türkiye’nin en güzel koylarından birinde uçsuz bir alanda kendisine ait bir sahil ve marinasıyla muhteşem bir atmosfere ev sahipliği yapan Pine Bay Holiday Resort, Kuşadası’nda kapılarını yeni sezon için açıyor. 1987 yılından itibaren Türk turizmine hizmet veren Göçtur Turizm tarafından, misafirlerin beklentilerinin ötesine geçen her şey dahil konseptiyle 1993 yılında açılan Pine Bay Holiday Resort; Sanat, Aile, Doğa ve Ev konforunun iç içe geçtiği “SADE” anlayışıyla misafirlerine bu sezon da unutamayacakları anlar yaşatmaya hazırlanıyor.Aileler için özel alanlar ve aktivite seçenekleriGöçtur Turizm, sektördeki 30 yıllık tecrübesini yansıttığı Pine Bay Holiday Resort’ta, aile dostu hizmet anlayışından yola çıkarak aile bireylerinin deneyimleyebilecekleri farklı alan ve aktiviteler sunuyor. Çocuklu aileler için konforlu bir ev ortamını sağlayan kulüp odaları, sakinliği ve doğayla iç içe olmayı tercih eden misafirlere de keyifli bir atmosfer yaratıyor. Pine Bay Holiday Resort’ta ailenin minik üyeleri için yaş gruplarına göre üç farklı mini kulüp bulunuyor. Pedagoglar ve spor eğitmenleri eşliğinde doğa, sanat ve yaratıcılık üzerine dans, boyama ve trekking gibi birbirinden farklı aktivitelere katılabilen minikler, ayrıca mini sinemanın da keyfini çıkarabiliyor.Ev sıcaklığı sunan, her tarza ve ihtiyaca uygun oda seçenekleri Otel, kulüp odaları, villalar… Pine Bay’daki biyolojik çeşitlilikle muhteşem bir manzaraya uyanmak için farklı konaklama alternatifleri mevcut. Güneşin ilk ışıklarını hissedebileceğiniz, kuşların cıvıltısıyla güneşin batışına tanıklık edebileceğiniz otel binasına bağlı deniz ve orman manzaralı odaların yanı sıra doğanın ve yeşilliklerin arasında, balkonlu veya teraslı kulüp aile odaları çocuklu aileler için konforlu bir tercih sunuyor. Doğanın tam ortasında izole bir ortama sahip villalar ise Ege Deniz’i, Samos ve Kuşadası’na bakan huzur dolu bir bahçe ve sonsuzluk havuzuyla büyülü bir tatil vadediyor.İki katlı üç odalı villalar, özellikle kalabalık aileler ya da mahremiyet isteyen misafirler için en doğru tercih olarak öne çıkıyor. 295 metrekare net kullanım alanıyla misafirlerin kendilerini özel hissetmesini sağlayan, harika bir konaklama deneyimi sunan villalar, üst katta iki kişilik iki yatak odasına ve odalara ait özel jakuzili banyoya sahip. Alt katta ise bir çift kişilik oda ve bir bakıcı odasının yer aldığı villalarda, geniş bir bahçeye açılan modern bir salon ile birlikte mutfak bulunuyor.Sanatla ve doğayla bütünleşmiş bir tatil deneyimi Yerel ve uluslararası sanatçıların bini aşkın resim ve seramik eserlerinin sergilendiği Pine Bay Holiday Resort’ta, yaz boyunca hem çocuklar hem yetişkinler için sanat çalışmaları ve workshoplar gerçekleşiyor.Sürdürülebilirlik konusuna da oldukça önem veren işletmede, oteldeki kırık eşyalar ve atıklar birer sanat eserine dönüştürülüyor. Marinada yer alan upcycling sergisinde, işlevselliğini yitirmiş boş pet ve cam şişeler, kullanılmayan duş başlıkları, kırılmış porselen tabaklar ile denizde yaşam anlatılıyor.Pine Bay Holiday Resort’ta neler yapabilirsiniz?

Trekking: Özellikle sabahın erken saatleri ve gün batımında mutlaka deneyimlenmesi gereken endemik bitkilerin ve çam ormanlarının içinde Trekking yürüyüş severler için güzel bir alternatif.

SPA: Yaşamın yorgunluğunu bir kenara bırakıp SPA ve hamamda rahatlayabilirsiniz.

Seramik ve Sanat: Ellerini kirletmekten korkmayan misafirler için, Seramik Atölyesinde kilin arkasındaki büyülü dünyayı keşfedebilirsiniz.

Aquapark: Biraz enerji atmak ve ailecek eğlenebileceğiniz yarımada üzerinde bulunan Aquapark’ta çeşitli kaydıraklar bulunuyor.

Dalış: Heyecan ve eğlence arayanlar marinadaki su sporları aktivitelerini keşfedebilir. Ege’nin berrak sularında bitki ve balık çeşitliliği ile su altını keşfetmek için dalış yapabilirsiniz.

Mümkün Dergi “Neşe” temalı ilk dijital sayısıyla yayında

Kedi gibi merak edip baykuş gibi şüphe duyan Mümkün Dergi ilk sayısıyla Dergilik’te yerini aldı. Farkındalıkla yaşamak, düşüncelerin gücünden yardım almak, enerjileri tanımak, astrolojinin ışığıyla bilinmezleri yorumlamak gibi kişisel gelişim, farkındalık ve wellbeing konularına odaklanan Mümkün, Dergilik uygulaması üzerinden ücretsiz olarak indirilerek okunabiliyor.

2021 mart ayında www.mumkundergi.com üzerinden yayın hayatına başlayan ve “Gerçek ancak mümkün olanı içerir” mottosuyla yola çıkan Mümkün kişisel gelişim, mindfulness, wellbeing, ezoterizm, farkındalık ve spiritüel uygulamalar alanında uzman yazarları ve editör kadrosuyla hayatı, duyguları, insanı ve varoluşu inceliyor; insanın anlam arayışına farklı pencerelerden sıra dışı nedensellikler sunuyor.

“İnsan hayatını nasıl yaşamalıdır?”

Mümkün dergi sıra dışı röportajlarıyla yaşamın renklerini okuyucuya sunarken varoluş temelinde de hayatı sorguluyor. Bir yandan spiritüel alanı merak edenlere disiplinler arası bir kapı aralarken bir yandan da kişisel gelişim dünyasının nabzını tutuyor. Konuları ele alış biçimi, özgün içeriği ve sorumlu yayıncılık anlayışıyla Mümkün hem kişisel gelişime meraklı okuyucuya hitap ediyor hem de bu dünyaya uzaktan bakana.

Mümkün derginin kurucu ortağı ve Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Yaprak Çetinkaya, “Hepimizin bildiği gibi kişisel gelişim alanı son on yıldır büyük bir ilerleme kaydetti. Bu alanda yazılan kitaplar, eski ve yeni bilgileri alanın meraklısı okur için üretmeye devam ediyor. Ancak kişisel gelişim ve spiritüel alandaki üretim ve tüketim hızı, doğru ile yanlışın, bilgi ile deneyimin, gerçek ile yorumun karıştırılmasına da sebep olabiliyor. Biz Mümkün’de öncelikle bu olguları birbirinden ayırmayı hedefledik. Zira sorumlu yayıncılık anlayışımız da bunu gerektiriyor. Üretilen ya da yeniden yorumlanan bilgiler, insanların kullanımına açılırken ‘kullanım hatalarına yol açmasın’ diye çok büyük bir özen ve çaba gösteriyoruz. Bu açıdan Mümkün’ün alanın sadece nabzını tutmadığını, metabolizmasını da düzenlemeyi hedeflediğini söyleyebiliriz,” sözleriyle anlatıyor Mümkün derginin yayıncılık anlayışını.

Mümkün Dergi’de bulabileceğiniz içerikler…

Aristo’nun Etik’te sorduğu ‘İnsan hayatını nasıl yaşamalıdır?’ sorusunun yanıtını günümüzün düşünce ve duygu sistemlerine bağlı bir bakış açısıyla ve yepyeni yan sorular sorarak masaya yatıran Mümkün, içeriğini de soruların çeşitliliğiyle şekillendiriyor.

Kişisel gelişim, wellbeing, mindfulness, spiriütalite, ezoterizm, popüler bilim, astroloji gibi başlıklar altında isimlerinden sıkça söz ettiğimiz kişilerle röportajlar; ilişkiler, arketipler, eril/dişil enerjiler, meditasyon vb. konularında özgün içerikler, Mümkün’ün temel yapısını oluşturuyor.

Dolu dolu içeriğiyle keyifli bir okuma deneyimi

Mümkün Dergi’nin 161 sayfalık ilk dijital sayısında Çetin Çetintaş, Mor Alev, Juno Yıldız Gözlemcisi, Feride Gürsoy, Defne Suman, Şebnem Ekşib, Şebnem Toker, Elif Ezgi Uzmansel, Pınar Gogulan, Satya Antar gibi isimler yer alıyor.

Neşe temalı ilk sayı, mumkundergi.com ile paralellik göstermesi üzere tasarlandı. Yeni bir felsefe ve derinleşme alanı olmayı hedefleyen Mümkün bu konuda da sorumlu davranmayı bilerek bilimsel olması gerekeni bilim, felsefi olması gerekeni de felsefe penceresinden ele alıyor.

“Sanat ise sanat, inanç ise inanç. Belki hepsi hikâye belki hepsi gerçek… Ama bakması pek güzel!”

Dergi hakkında konuşan Yaprak Çetinkaya, “Kişisel gelişim ve farkındalık dergisi Mümkün, çok sesli ve açık görüşlü bir yayıncılık anlayışının ürünü. Biz de bilginin, inancın, düşüncenin ve deneyiminin izlerini takip ediyoruz. Alanında uzman kişilere derin kavrayışı hedefleyen sorular soruyor; bilgiyi herkese iyi gelmesi niyetiyle okuyucuya sunuyoruz. Bilimse bilim, sanatsa sanat, felsefeyse felsefe… Belki hepsi gerçek belki hepsi hikâye… Mümkün, yolu da yolculuğu da çok seviyor. İyi yaşamın bazı incelikleri içerdiğini biliyoruz ve okuyucuyu aydınlatırken aynı zamanda da hafifletmeyi amaçlıyoruz,” diyor.

Düşlerin gerçeğe dönüştüğü dijital bir platform

Gazeteci Yaprak Çetinkaya ve Editör Serda Kranda Kapucuoğlu’nun beraber düşleyip projelendirdikleri Mümkün geçtiğimiz yıl www.mumkundergi.com adresinde yayın hayatına başladı. Mümkün Dergi şimdi de dijital dergi platformlarında ve Dergilik uygulamasında. Mümkün’ü https://open.dergilik.com.tr/magazineDetail/68586 linkini tıklayarak iOS ve android cihazlar için ücretsiz olarak indirebilirsiniz.

Türkiye’nin ilk bireysel sanatçı NFT sergisi özel tanıtımıTeknoloji ve gelenekselliğin tek bir bakış açısıyla harmanlandığı, Türkiye’nin ilk bireysel sanatçı NFT sergisi Animal Babes’in basına özel tanıtımı 10 Mart’ta gerçekleşecek.Tasarımcı, ressam ve iç mimar Eda Zamanpur tarafından her detayı elle çizilmiş olan koleksiyon, kadını kutlayan ve destekleyen 50 eserden oluşmakta.. 8-16 Mart süresince galeride kalacak koleksiyonun satışı eş zamanlı olarak Kalao.io platformu üzerinden gerçekleşecek.Eda Zamanpur’un koleksiyonunu ve ilhamını bizzat anlatacağı tanıtımda sizi de aramızda görmekten mutluluk duyarız.10 Mart, Perşembe   10.30 – 11.30Hazal Özkan Art Gallery Vişnezade, Maçka Business Center, Şht. Mehmet Sk. No:11 D:Kat 1, Beşiktaş

Le Méridien Istanbul Etiler’de “Hot Stone Steak” Menüsü

İstanbul’un gözde semtlerinden Etiler’de kendine özgü mimarisi ile yükselen Le Méridien Istanbul Etiler, seyahat, sanat ve kaliteli yeme-içme kültürünü yaşam tarzı olarak benimseyen herkesi eşsiz lezzetlerle buluşturuyor. Volkanik sıcak taşlar üzerinde servis edilen farklı kırmızı et çeşitlerinin yer aldığı “Hot Stone Steak” menüsü Mart ayı boyunca öğle ve akşam yemeklerinde et sevenlere tadı damaklarda kalacak alternatifler sunuyor.

Le Méridien Istanbul Etiler’in İtalyan Baş Aşçısı Giovanni Teracciano tarafından hazırlanan “Hot Stone Steak” menüsünde yumuşacık dana bonfile, lezzetini kendine has mermer görünümlü özel yağ dokusundan alan antrikot, iki farklı eti tek tabağa taşıyan T-bone ve lokum kıvamında kuzu pirzola gibi çok sevilen klasikler volkanik sıcak taslar üzerinde servis edilen alternatifleriyle birlikte yer alıyorlar. Burger sevenler için menüdeki ızgara et burger, klasik hamburgere farklı bir yorum getirmiş. Pişme derecesini damak tadına göre herkesin kendi belirlediği etlerin yanına menüden ayrıca sos ve garnitür sipariş edilebiliyor. “Hot Stone Steak” menüsünde tüm bu leziz et yemekleriyle uyumlu şarap alternatifleri de yer alıyor. Farklı eşleşmeler denemeyi tercih eden misafirler farklı yiyecek ve içecek menülerinden her zaman kendi özel tercihlerini yapabiliyorlar.

Le Méridien Istanbul Etiler’de yer alan La Torre Restoran’da seçimini “Hot Stone Steak”ten yana kullananlar etin her iki tarafını sıcak volkanik taşlar üzerinde mühürledikten sonra diledikleri gibi dilimleyerek kendi beğenilerine göre anında pişirip yiyebiliyorlar. Bu özel menü iştah açan görüntüler, sıcak taşla etin buluştuğu andaki cızırtılar, lezzetli kokular, etin pişme derecesine göre dokusu ve damaklara taşıdığı enfes tatlarla tüm duyulara hitap eden zengin bir deneyim sunuyor.

Le Méridien Istanbul Etiler’de Mart ayı sonuna kadar öğle ve akşam yemeklerinde sunulan “Hot Stone Steak” menüsünü ve diğer muhteşem lezzetleri deneyimlemek için +90 212 384 0000 numaralı telefondan, lemeridienistanbuletilerhotel.com web adresinden, ya da @lemeridienistanbul sosyal medya hesaplarından otele ulaşarak detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak mümkün.

Murat Boz, kendini güncelleyerek döndü…Murat, patron oldu!

Pop müziğin ölüp ölmediğine ilişkin soru işaretleri tartışılırken oyunculuğu, şarkıları ve yakışıklılığıyla da dikkatleri üzerine çeken Murat Boz çıktığı an itibariyle müzik listelerinde ilk sırayı alan yeni şarkısı “Harbi Güzel’i müzikseverlerle buluşturdu…

2006 yılında çıkardığı Aşkı Bulamam Ben single’ı ile adım attığı müzik dünyasına Maximum, Şans, Aşklarım Büyük Benden ve Janti albümleriyle müzik listelerinde ilk sıraya yerleşen Hayat Sana Güzel, Vazgeçmem, Can Kenarım,  Aşk Bu, Kalben, Aşklarım Büyük Benden teklilerinin ardından Murat Boz, bu sefer ‘Harbi Güzel’ adlı single çalışmasını sunar sunmaz, müzik eleştirmenleri tarafından ‘yeniyi denemekten korkmayan, diğer şarkılarının aksine daha da gençleşen altyapılı’ yorumu aldı yeni şarkısı ile.

Sözü ve müziği Alper Narman, Ozan Bayraşa, Ömer Akkaya, Mert Çodur, Reşit Özkaplan, Ali Barış Ata‘ya düzenlemesi Ozan Bayraşa imzalı “Harbi Güzel” ile daha yayınlanmadan sosyal medya gündemine oturan Murat Boz şarkı çıktığı an itibariyle dijital müzik platformlarında ilk sıraya yerleşti.

Kendi kurduğu müzik şirketi Boz Prodüksiyon etiketiyle müzik severlerle buluşan “Harbi Güzel” Murat Boz’un ilk işi oldu. Murat Boz bundan sonra tüm projelerini kendi müzik şirketinden çıkaracağı belirtildi.

Murat ‘ın seksi dansı olay oldu…

Murat Boz’un çıktığı an itibariyle müzik listelerinde ilk sıraya yerleşen, müzikseverler ve müzik eleştirmenlerinden de tam not alan yeni şarkısı “Harbi Güzel’in klibi de oldukça ilgi gördü.

YouTube Müzik Trenlerine giren Murat Boz’un sözü ve müziği Alper Narman, Ozan Bayraşa, Ömer Akkaya, Mert Çodur, Reşit Özkaplan, Ali Barış Ata‘ya düzenlemesi Ozan Bayraşa imzalı yeni şarkısı “Harbi Güzel” in klibindeki dans sahneleriyle de tam not aldı.  Bedirhan Güzel yönetmenliğinde çekilen klip kısa sürede sosyal medyanın en çok konuşulan ve paylaşılan klibi oldu.

2007 yılında çıkardığı ilk stüdyo albümü Maximum’un klibinde dans etmiş ardından geçen 15 yıl sonra ilk defa klibinde dans eden Murat Boz, klibi için Dans Fabrikasından koreograf Ömer Yeşilbaş ile çalıştı. Murat Boz‘a klibinde Çisil Sıkı eşlik etti.

Murat Boz‘un klibindeki seksi dansına binlerce mesaj gelirken, en çok gelen mesajın başında “O dansçının yerinde ben olmak istiyorum” oldu.

Sosyal medyanın da şampiyonu oldu!

“Harbi Güzel” şarkısıyla müzik listelerine bütün platformlarda birinci sıraya yerleşen Murat Boz, sosyal medyanın da lideri oldu. Tiktok’ta adeta büyük bir akım haline gelen ‘Harbi Güzel’ şarkısı için dinleyiciler tarafından binlerce video çekilerek, rekoru kırdı.

Burak Orhan “Neyin Var?”

Burak Orhan, “Bi Şeyler” ve “Kelepçe” adını verdiği şarkılarının ardından sözü Melda Gürbey, Müziği Melda Gürbey ve Nurettin Çolak düzenlemesi de Nurettin Çokal imzalı yeni şarkısı “Neyin Var?” ile müzik severlerle buluşuyor.

Burak Orhan, ünlü iletişimci Özgür Aras‘ın prodüktörlüğünü yaptığı DMC etiketiyle müzik severlerle yeni şarkısı “Neyin Var?” için “Çok heyecanlı ve müthiş bir ekiple çalışmaktan çok mutlu olduğunu dile getirdi.”

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü okurken, oyunculuk yapmaya ve şan dersleri almaya başlayan sonrasında Los Angeles’ta oyunculuk eğitimleri alan Burak Orhan, Kadir Has Üniversitesi’nde Sinema ve Televizyon yüksek lisansı yaptı.

Eğitim hayatının ardından şan ve dans derslerine devam eden Burak Orhan mezun olduktan sonra müzik çalışmalarına ağırlık vererek çıkardığı “Bi Şeyler” ve “Kelepçe” adını verdiği şarkılarını yayınlayarak profesyonel müzik hayatına atılmış yeni şarkısı “Neyin Var?” ile müzik eleştirmenleri tarafından tam not alarak kariyerinde sağlam adımlar attığını müzik severlere göstermiş oldu.