KUDER'den 'Orta Doğu'daki gelişmeler ve Sykes-Picot anlaşması' paneli

Kayseri Uluslar arası Öğrenci Derneği (KUDER); “Orta Doğu’daki Gelişmeler ve Sykes-Picot Anlaşması” adıyla bir panel düzenledi.Panelde Afganistanlı  Nagibullah Noristani, Mısırlı Doktora Öğrencisi Halit İmam ve Iraklı öğrenci Rebin Nasredin konuşmacı olarak katıldılar.Programın moderatörlüğünü ise Eğitimci-Yazar Hacı Sarı yürüttü.Sykes Picot  anlaşmasının masaya yatırıldığı panele farklı ülkelerden birçok öğrenci ve Kayseri halkı büyük ilgi gösterdi.

KUDER dernek merkezinde icra edilen panelde Ortadoğu’yu şekillendiren ve halen şekillendirmeye devam eden küresel güçler ve bu güçlere direnen müslümanlar, Sykes-Picot  anlaşmasının temel amaçları, günümüze yansımaları, Müslümanların sorunları  ve çözüm yolları konuşuldu.
Afganistanlı  Nagibullah Noristani:” Bu anlaşma başta Ortadoğu müslümanları olmak üzere tüm dünya müslümanlarını ilgilendiren hatta farklı inanca mensup toplumlar üzerinde de etkili olan bir gelişmedir. I. Dünya Savaşı sırasında, 29 Nisan 1916’da Kut’ül Ammare Kuşatması sonrasında İngiliz kuvvetlerinin Osmanlı’nın 6. Ordusu karşısında bozguna uğramasından 17 gün sonra, 16 Mayıs 1916 tarihinde Britanya ve Fransa arasında yapılan ve Osmanlı Devleti’nin Orta Doğu’daki topraklarının paylaşılmasını öngören  bu gizli antlaşma Batı dünyasının sömürgeci anlayışını tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Batılı güçler tarafından masa başında cetvellerle belirlenen sınırlar ve siyasi hâkimiyet alanları ile eksik de olsa başarıyla uygulanan anlaşma, “böl ve yönet” taktiğinin de hayata geçirilmiş bir örneğidir.Günümüz müslümanlarının Batı dünyasının bu kötü niyetinin farkına varıp birlik ve beraberliği güçlendirecek somut adımlar atmaları hem İslam alemi hem de dünya mazlumlarının huzuru için tek ve gerçek çözümdür.” dedi.

Mısırlı Doktora öğrencisi Halit İmam ise” 1915’te Arabistan Yarımadası’nı ele geçiren İngiltere, Türkiye’ye karşı ayaklanan Mekkeli Şerif Hüseyin’i destekleyerek Irak ve Filistin toprakları üzerinde kendisine bağımlı bir Arap devleti kuracaktı. Mekke Şerifi Hüseyin ile Mısır’daki İngiliz Yüksek Komutanı Mc Mahon arasında böyle bir antlaşma gizli olarak imzalanmıştır. Fransa böyle bir plana karşı çıkıp İngiltere’ye baskı yaparak yeni bir antlaşma yapılmasını istemiştir. 1917 devriminden sonra Rusya Sykes-Picot anlaşmasından vazgeçmiş, Lenin gizli olan bu anlaşmayı dünya kamuoyuna açıklamıştır.Mekke Emiri Şerif Hüseyin ise bu anlaşmadan habersiz “Büyük Arabistan Krallığı” hülyalarıyla Osmanlı İmparatorluğu’na karşı isyanını 1916 Haziran’ında başlattı. Bu olay, Müslümanlar arasına fitne sokacak ve Batılı güçlerin de kulaklara fısıldadığı “Büyük Arap İhaneti” yalanının temelini oluşturdu. Fakat gerçek çok farklıydı. Araplar Osmanlı Devletini girmiş olduğu bütün harplerde Türklerle omuz omuza Çanakkale’den itibaren her cephede savaştılar. Hatta İstiklal Savaşı’nda Aydın Cephesi’nde, Mehmetçiklerle yan yana Yunanlılarla boğuşarak, canlarını veren Araplar dahi  vardır. Ve ilk Cihan Harbi’nde, Araplarla meskun hiçbir yerde, ne Irak, ne Suriye, ne Lübnan, ne Yemen, ne Filistin’de Türklere isyan eden tek bir Arap görülmemiştir. İsyan eden, sadece Mekke Emiri Şerif Hüseyin’di.” şeklinde konuştu.

Iraklı öğrenci Rebin Nasreddin ise:” Günümüzde bu anlaşmanın oluşturduğu sonuçlara baktığımızda önümüze çok karanlık bir tablo çıkıyor. Irak oldukça  derin bir kargaşa ve  çatışma ortamında bölünmeye doğru sürükleniyor.Kuzeydeki özerk Kürt yönetimi Bağdat’ı bağımsızlık ilan etmekle tehdit ediyor.Irak İslam Şam Devleti (IŞİD) teröristleri Irak ve Suriye sınırını 2014 yılında buldozerle dümdüz ederek Sykes-Picot anlaşmasını tarihe gömme ve bölgenin tüm sınırlarını ortadan kaldırma niyetlerini de ilan ettiler.Fakat sonuçta Sykes-Picot projesinin merkezindeki Suriye ve Irak devletlerinin bütünlüğü neredeyse tamamen ortadan kayboldu. Bölgenin mevcut sınırları Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünde ve Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda uzun ve karmaşık antlaşmalar, konferanslar ve çatışmalar sonunda belirlendi.Tüm bunlar yaşanırken İslam dünyası derin bir uyku içerisindeydi.Fakat arık müslümanlar kendi geleceklerini kendileri oluşturmak zorunda. Bunun tek yolu ise İslam aleminin birleşmesidir.” dedi.

KUDER Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Bulut:”  İslam dünyası ile Arap bölgelerinin paylaştırılmasının, mezhep, ırk gibi konular üzerinden Müslümanlar arasında çatışma ateşinin fitillenmesinin ardından 100 yıl geçmesine rağmen bu ateş işgalcilerin çizdiği devletçikler arasında yanmaya devam ediyor ve milyonlarca Müslümanın canına mal oluyor.İslami uyanış hareketleri; dininden, tarihinden, ahlakından koparılmak istenen İslam vatanlarına ruhunu geri vermek için çalışıyor. Sykes-Picot Anlaşması, halkın iradesine el konulmasına yol açan en tehlikeli belalardandı. Bu anlaşma sonucunda, halklara zulmedildi, insanların kanları akıtıldı, söz konusu ülkeler geri bırakıldı. Sykes-Picot Anlaşması’nın açtığı büyük yaralara rağmen Müslümanların, bütün prangalardan kurtulmak için çalışacağına ve birlik olabilmeyi başaracağına inanıyoruz.KUDER olarak icra ettiğimiz faaliyetlerin temelinde yatan ana gaye budur.Çünkü : Biz Bir Milletiz.” dedi.