Yükselen et fiyatlarını düşürmek için hükümet et ithal etme kararı aldı. Üreticiler, “İthalat çözüm değil. İthalata izin verilirse yüzlerce besici batar” diyor.
Yıllık 1,2 milyon ton etin tüketildiği Türkiye’de, birkaç ayda bir ‘et kriz’i gündeme geliyor. Sektörün değişik alanlarında faaliyet gösteren temsilciler sorunun çözümü konusunda farklı görüşlere sahip. Kimi karkas et ithalatı yapılması gerektiğine işaret ederek, besiciler ise üretime ağırlık verilmesi gerektiğine vurgu yapılor. Üreticiler son 10 ayda 180 bin besilik dananın Türkiye’ye getirildiğini, bu sayının yıl sonuna kadar 400 bini bulacağını aktardı.
Besi yapılan danaların 1-2 ay içinde kesime gönderileceğine vurgu yapan besiciler, fiyatların da kilo başına 2 TL düşmesini beklediklerini aktardı.
Türkiye’nin önde gelen besicilerinden Adanalı Şahbazlar Hayvancılık A.Ş.’nin sahibi Mehmet Şahbaz, piyasanın bilinçli olarak manipüle edildiği görüşünde. Çiftliğinde 13 bin besilik dananın bulunduğunu aktaran Şahbaz, Türkiye’de ‘et lobisinin’ etkin olduğunu savundu. Sorunun çözümünün karkas et ithalatı olmadığını aktaran Şahbaz “Tek kurtuluşumuz üretim, üretim, üretim… Bakanlık doğru bir uygulama başlattı geçtiğimiz yılsonunda… Besilik dana yetiştiren üreticilere besilik dana ithalatı izni verdi.Bu uygulama kapsamında şimdiye kadar 180 bin besilik dana Türkiye’ye geldi. 220 bin daha daha yılbaşı kadar gelecek. Hemen her hafta Uruguay’dan besilik dana yüklü gemiler geliyor. Hangi üretici ne kadar istiyorsa başvuruda bulunuyor, istediği kadar hayvanı alıyor. 1 yaşın altında olan bu danaları alıp besliyor üretici. Şuan bizim çitliğimiz dahil çok sayıda üreticinin çiftliği hayvan dolu. Bu elimizdeki hayvanlar 1-2 ay içinde kesime gidecek. Ve dışarıya vereceğimiz paralar ülke içinde kalacak. Tarım söktüre de besici de bundan yararlanacak” şeklinde konuştu.
Mevcut besilik danaların kesime gönderilmesi ile birlikte fiyatlarda bir gevşeme olacağını aktaran Şahbaz “Bu durum karkas ette 1 liralık fiyat düşüşüne yol açar. Karkas etteki 1 liralık düşüş kasaptaki fiyatlara 2 TL olarak yansıması gerekir. Et lobisi yalan yanlış bilgilerle piyasayı karıştırıyor. Tabi bu kargaşada birileri de ciddi ölçüde haksız kazanç elde ediyor. Et lobisi işin kolayını seçiyor; karkas et getirtmek isteyerek. Ancak buradaki üretici ne olacak. Her bir çiftlikte onlarca kişi çalışıyor. Eğer et ithalatına izin verilirse hepimiz batarız. Besilik dana ithalatına da belki birkaç yıl sonra ihtiyaç kalmayabilir. Çünkü elimizdeki hayvan varlığı bize yeter sayıya ulaşacaktır. Ancak, üretimi bırakıp ithalata yönelmek içerdeki küçük üreticiyi de büyük üreticiyi de vurur. Bakın bu sektör zor bir sektör. Bu sektöre küsen bir daha dönmüyor” dedi.
Hayvancılık Genel Müdürlüğünün yurtdışından damızlık boğa getirme projesi olduğunu ancak bunun da iki yıldır hayata geçirilemediğini ifade eden Tunç, üreticinin elinde ahıra koyacak genç hayvan olmadığını, bu durumun da ette fiyat artışını beraberinde getirdiğini belirtti.
“Üreticinin elinde besilik hayvan kalmadı” diyen Tunç, Geçen yıl fiyatların en çok yükseldiği haziran-temmuz döneminde kırmızı etin karkas kilogramı 19 lira civarındayken aradan geçen bir yıllık zaman içinde 7 lira gibi çok yüksek bir fark oluştu. Bu üreticilerin de çok istemediği bir sonuç. Çünkü fiyatların çok fazla yükselmesi veya düşmesi üreticileri ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Türkiye’nin yıllık yaklaşık 1 milyon 200 bin ton kırmızı et ihtiyacı var. Yıllık üretimimiz ise 900 bin ton civarında kalıyor. Yani ihtiyacı tam olarak karşılayamıyoruz her yıl 300 bin ton civarında bir açığımız oluşuyor.”
Türkiye Et ve Süt Kurumunun fiyat artışlarının önüne geçmek için et ithal etme kararı aldığını ve ihale yaptığını anımsatan Tunç, et ithalatının günübirlik çözüm olacağını, uzun vadede yine besicinin ve vatandaşların kırmızı et konusunda sıkıntı yaşayacağını savundu.
Canlı hayvan ithalatında yüzde 15 gümrük vergisi uygulandığını, izin verilmiş olsa bile yut dışından hayvan getirmenin cazibesi olmadığını, yüzde 15’lik verginin kırmızı ete yüzde 30 olarak yansıdığını anlatan Tunç, vergi kaldırılarak izin verilmesi gerektiğini, aksi takdirde gelecekte daha büyük sıkıntıların yaşanabileceğini kaydetti.