Kiralık işçi konusu…(Köşe yazısı 22.03.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

 

Son yıllarda ‘Örgütsüz çalışma hayatı’na karşı gündeme getirilen ‘taşeron, kiralık işçi, ihbar-kıdem tazminatı’ konuları kimsede ‘yaşam-çalışma’ hevesi koymadı.

Mevcut iktidarın sıklıkla gündeme getirdiği bu uygulamalar ile ‘Şirketler işçilerini geçici süreli özel istihdam bürolarından kiralayacak. İşçi kıdem tazminatı, görevde yükselme, izin gibi birçok haktan mahrum kalacak.

Yani her an çalıştıranın ‘iki dudağı’ arasındaki ‘İşine son verildi’ ya da ‘Hizmetlerinden teşekkür ederiz’ yazısı alacak korkusu yüzünden evine ağız tadı ile ekmek götüremez hale geldi.

Zaten taşeron sistemi ile kamuda çalışanlar uzun süre maaş alamadıkları, sosyal ve özlük haklarından bile mahrum oldukları için kimse bu konuyla ilgilenmek bile istemiyor.

Oysa Avrupa Birliği ülkelerine bakıldığında kiralık işçi kapsamda çalışan kişi sayısı çok sınırlı.

Özel istihdam büroları Avrupa Konfederasyonu raporuna göre tüm çalışanlar içinde özel istihdam büroları aracılığıyla çalışanların oranı yüzde 1,6.

Bu oran AB’de 1,7’i, ABD’de 2,1, Japonya’da yüzde 2. AB ülkeleri arasında İngiltere, Hollanda, Belçika, Fransa, Almanya ve İrlanda en yaygın olduğu ülkeler.

AB mevzuatında kiralık işçi düzenlemiş olmakla birlikte uygulama alanı, emek sömürüsüne karşı duyarlılık ve yasal koruma zırhları yüzünden son derece sınırlı.

Bizde yasal hale getirilmek istenen bu kiralık işçi yasası, emek sömürüsü ve kaosunu beraberinde getirecek.

Düzenlemeyle kadrolu çalışma dönemi kapanırken 13 milyon işçiden 10 milyonu kiralık kapsamına girecek.

Kamuda uzun yıllardır pek çok mağduriyete yol açan taşeronlaşma, özel sektörde de yaygınlaşacak. Şirketler doğrudan eleman çalıştırmak yerine işçilerini, geçici süreli olarak özel istihdam bürolarından kiralayacak.

İşveren, işçinin hiçbir sorumluluğunu üstlenmeyecek. Geçici süreli çalışan işçinin kıdem tazminatı hakkı, fiilen elinden alınmış olacak.

Böylece hükümetin uzun yıllardır kaldırmaya çalıştığı kıdem tazminatı, zamana yayılarak yok edilecek. Kısaca ‘modern amele pazarları’ kurulacak. İşçilerin örgütlenmesi ve sendikalaşmasının önü tamamen kesilecek.

Peki kiralık işçi düzenlemesi nedir, ne değildir?

Kadrolu ve yasal güvenceli çalışma hayatı bitecek.

Kıdem tazminatı fiilen ortadan kalkacak.

Özel sektörde taşeronlaşacak.

İstihdam büroları işçi kiralayacak.

Sendikalaşma tamamen sona örecek.

İstihdam büroları işçi üzerinden kar edecek.

Kiralık işçi mesai ve izin kullanamayacak.

Kiralık işçinin sigortası eksik ve kesik yatacak.

Kiralık işçinin emekliliği çok zorlaşacak.

Haftalık ve yıllık izin hakkı olmayacak.

Sürekli yer değiştiren işçi meslek sahibi ve uzmanlaşması olamayacak.

İşçi çırak ilişkisi bitecek.

İş kazaları artacak.

İşçinin düzenli işi olmayacağından zamda alamayacak.

İşçinin kazancı hep asgari ücrette kalacak.

Zaten ‘diplomalı işsizler ülkesi’ haline gelen Türkiye, son geçici misafir statüsünde olan Suriyelilere çalışma izni verilmesiyle iyice rayından çıktı.

Kadrolu çalışanlar bile  ‘ucuz’ çalıştırılma, işten çıkartılmakla karşı karşıya kaldı.

Şimdi bu ‘kiralık işçi’ yasalaşırsa, Türkiye’de artacak işsizliği, yaşı daha da küçülecek suçları, suçluları, beklenmedik bir çok olaylarla herkesi çileden çıkartacak.

Ben bu yüzden, ‘kiralık işçi’ konusunun bir kez daha gözden geçirilmesi taraftarıyım.