Kayseri’ye yakışan bu.. (Köşe yazısı 01.11.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Çoğu zaman ‘milli ve dini bayramlar’da, büyüklerimizin anlattıkları, çocukluğumuzda yaşadıklarımız, halen içimizde devam eden o coşku hiç bitmiyor.

Milli bayramlarımız  birbir unutturulmaya çalışılıyor.

Dini bayramlarımızda o güzelim gelenek-göreneklerimiz tatile dönüştü.

Okullarda ‘yemin’ gibi gördüğümüz ‘Andımız’da kaldırıldı, geri geldi ama..

Özellikle ‘milli bayramlar’ımızın o güzelim gösterileri, geçit törenleri, kıyıya-köşeye alınmak isteniyor.

Bu yıla kadar, bazı devlet büyükleri ‘milli bayramlarda’ hastalanır, haber konusu olurdu.

Bazı törenlerdeki istenmedik, beklenmedik olaylarda.

Birkaç yıldır da, bayramlardan çok  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında devam eden ‘adaylık’ ve diğer uyumsuzluklar, Kayseri’nin devlet yatırımlarında adeta cezalandırılması, milletvekillerinin durumları gündemden düşmüyor.

Önceki yıllar ile geçen yıl ki Cumhuriyet bayramı ve resepsiyonuna, etkinliklerine baktığımızda bile, halkın Cumhuriyet’e sahip çıkması bu kadar net ortaya konmuyor, gözükmüyordu.

Bu yıl ki Cumhuriyet bayramına, resepsiyonuna, bazı kişi ve kurumlar tarafından organize edilen ciddi, önemli, anlamlı etkinliklere, coşkuya baktığımızda ‘karamsarlığa’ hiç gerek olmadığını gördük.

Kayseri Cumhuriyet meydanında, Ankara’da ve İstanbul’daki 3. Havalimanı açılışı ile alternatif kutlamalara katılımlardaki kalabalık, coşku bence siyasileri biraz ürküttü.

Artık ‘şak şak, tak tak’ yağlama, yıkama, sıvazlama, el etek öpme, biat etme’ döneminin kapanmaya başladığına örnek gösterildi.

Meydandaki Cumhuriyet bayramına katılan kalabalık, çocukların asker kıyafeti, Mehmetçik’in, gazilerin geçit töreninde alkışlanması, sonrasında Mehmetçik yürürken, yeri göğü inleten haykırışa halkında çoğu Atatürk posterli Türk bayrakları ile eşlik etmeleri, sevgi, saygı, kararlılık, destek dikkat çekti.

Aynı gün yapılan Cumhuriyet resepsiyonuna, milletvekili Baki Özsoy dışında katılan olmadı. Bu eleştirilse de, önceki resepsiyonlara göre kalabalığın salona sığmaması gözlerden kaçmadı.

Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şubesi ile Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği (KİGDER) tarafından 110 kişilik ‘Milli Marşlar Korosu’nun konseri, yoğun ilgi gördü, katılanlara Cumhuriyet coşkusu yaşattı.

Atatürkçü Düşünce Derneği ile oluşturulan ‘Cumhuriyet platformu’nun Talas Rifat Yıldırım parkındaki Haluk Levent’li ‘Cumhuriyet konseri’ kalabalığı, yerel seçim öncesi partileri düşündürdü.

Kayseri Ülkü Ocağının Cumhuriyet Bayramı’na özel dev konserinde sevilen sanatçılar Osman Öztunç, Ali Kınık ve Alperen Kekilli için Kadir Has Kültür merkezi’ndeki konserindeki kalabalıkta öyle.

Son olarak Kayseri Barosu’nun yine Kadir Has’taki ‘Cumhuriyet oratoryosu’ndaki kalabalıkta salona sığmadı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı avukat Metin Fevzioğlu’nunda katıldığı, Ankara dışında, Kayseri tarihinde bile ilk olan oratoryosu sanırım adında ‘Cumhuriyet’ olduğu için Kayseri’nin seçilmişleri, çoğu  önemli atanmışı katılmadı, salonda en öndeki protokol yerleri boş kaldı ‘hepsi bu kalabalığı ve coşkuyu görmemek için hastalanmıştır’ esprilerine neden oldu.

Oysa her fırsatta, en olmadık programlara bile katılan seçilmişlerin böylesi bir ‘Cumhuriyet oratoryosu’na katılmaması ‘emir, talimat, kendi kararı’ gibi algılansa da adı başına bela olmaya başlayan Kayseri için hiç mi hiç yakışmadı.

Yaklaşık 2,5 saat süren ve davetiyesiz  kesinlikle kimsenin alınmadığı oratoryo da, 1200 kişilik salonu ağzına kadar dolduranlar, derleme, sahneye uyarlama, müzik, dans, milli marşlar, Atatürk’ün sevdiği eserler, bazı sözlere hep bir ağızdan ayakta eşlik etmelerinin o güzelliğini herkes görmeliydi.

Hele hele o devlet sanatçılarının, mimikleri, jestleri, konuşmaları, sunumları, sinevizyon.

Salonu dolduranlardan kimisi ağlıyor, kimisi ellerindeki Türk ve Atatürklü bayraklarla ayakta alkışlıyor, çoğunlukta eserlere eşlik ediyordu.

Kayseri Baro başkanı avukat Cavit Dursun bile bu coşku, heyecan, güzellik karşısında duygusal anlar yaşadı.

Oratoryo sonunda sanatçılar ‘Biz bile, baro yönetiminden avukat Mehmet Soytürk’ün  etkinliğin sonuna kadar salonun boşalmayacağını iddia ettiği’nde  inanmamıştık. Ama programın sonuna kadar bir tek kişi bile çıkmadı, üstelik sayı arttı. Sanata, sanatçıya, Cumhuriyet’e, Atatürk’e böylesi değer veren herkese içtenlikle teşekkür ediyoruz’ dediler.

‘Sarı Saçlım, Memleketim, Çökertme, Gesi  Bağları, İzmir’in Kavakları, Harbiye Marşı, Hekimoğlu, Ah Bir Ataş Ver,  Karahisar Kalesi,  Çanakkale İçinde, Dağ Başını Duman Almış, 10’uncu Yıl ve  İzmir Marşları’, Kurtuluş savaşı dönemi yaşananların anlatımlarına eşlik doyumsuzdu.

Hızla her alanda geriye giden, adı bile başına bela olan Kayseri’ye, ekonomik sıkıntı yaşayan halka  bu ‘Cumhuriyet konserleri, oratoryo’ biraz olsun stres attırdı, karamsarlıktan kurtardı, gelecek günler için iyi birer ‘ışık’ oldu.

Kısaca; Kayseri’ye, şovlar, gösterişler değil,  bunlar yakışıyor.

Herkesin emeğine, gönlüne sağlık..