Kayseri’de gönüllü kültür dernekleri İsrail’i protesto etti, Filistin’e destek verdi, gıyabi namaz kıldı

İsrail’in Filistinlilere karşı saldırılarına ve katliamlarına tepkiler giderek artarken, Kayseri’nin Cumhuriyet meydanında toplanan Gönüllü kültür  Kuruluşları Derneği üyeleri, İsrail’i protesto etti, hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kıldı.

Cihannüma Derneği Kayseri Şube Başkanı avukat Fevzi Konaç, grup adına yaptığı konuşmada şunları söyledi.

Fanatik Yahudi grupları günlerdir Mescid-i Aksa’ya yapacakları baskın ve işgal girişimi ile ilgili çalışmalar yapıyor ve tarih olarak 10 Mayıs’ı hedef gösteriyorlardı. Yapılan bu propagandaya karşılık 70 yıldır Kudüs ve Aksa’nın izzetini savunan bir avuç Müslüman tüm İslam ve insanlık alemine çağrıda bulunarak bu işgal girişiminin durdurulması için yardım talep ediyorlardı.
Uzun yıllardır bugün olduğu gibi her ramazan ayı içerisinde, ya Gazzenin bombalandığına ya da Mescid-i Aksa’da ibadet eden kardeşlerimize kapılar kapatılarak zulmedildiğine şahitlik ediyoruz. Tüm insanlığı ve Müslümanları bu yapılan insanlık dışı eziyet ve muameleye alıştırmaya çalışan bir süreklilikte ve istikrarla bu baskınlara devam ediyorlar. Ramazan ayının kutsiyetine ve oradaki Müslümanların inancına zerre kadar saygısı olmayan bu zalim anlayış dün sabah fanatik grupların yapacağı eylem için Mescid-i Aksa’ya girdi ve çatışmalar yaşandı. Yüzlerce Kudüs’lü kardeşimiz yaralandı ve tedavileri devam ediyor. İnsanlık (!)film izler gibi baskını ve acıyı izliyor.
Ortadoğu’nun terör devleti olan işgalci ve katil Siyonist rejim, mübarek Ramazan ayı içerisinde yaptığı zulüm ve işkenceler ile yeryüzündeki bütün Müslümanlara adeta kafa tutuyor.
İnsanlık sessiz, Arap ülkeleri sessiz, Birleşmiş Milletler sessiz, çifte standartlı batı sessiz. Kudüs’te bir mahalle halkı evlerinden, yuvalarından, yurtlarından atılmak için bu Ramazan günü abluka altında ve mazlum insanlar feryat ediyorlar, çırpınıyorlar. Anneler dövülüyor, genç kızlara kelepçe vuruluyor, insanların evleri işgal ediliyor, gençler sokaklarda işkenceye tabi tutuluyor. Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan drama karşı elinde silah olarak taşından ve imanından başka hiçbir şeyi olmayan mazlumlar Müslümanlardan, en azından insafı kalmış insanlıktan yardım bekliyorlar, yardım umuyorlar, yardım istiyorlar.
Tüm yaşananlara rağmen bir avuç Kudüs’lü kardeşimiz Mescid-i Aksa’nın izzetini korumak ve bu işgale hayır diyebilmek için adeta şehadeti göze alarak nöbet tuttular, tutuyorlar kadınlarımız şehadeti göze alıp Aksa’yı terk etmediler. Ellerindeki taşlarla adeta destan yazmaya devam ediyorlar.

401 yıl vilayetimiz olmuş ve gözü hala Türkiye’de olan o topraklarda acı var. Kan var. Göz yaşı var. Zulüm var. Bu zulme dur diyebilecek tek güç oradaki bir avuç Müslümanla birlikte, İslam ülkeleri içerisinde Türkiye’dedir. Bundan dolayı bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonrada devletimizi ve bütün kardeşlerimizi bu zulme karşı Kudüs’ün yanında olmaya davet ediyoruz. Vicdanlara seslenerek soruyorum;
Bu meydanlarda buna benzer yaşanan hadiseler için kaç kez açıklama yaptık? Kaç kez Siyonist İsrail’i kınadık ve protesto ettik. İnanın hatırlamıyoruz. Bu yaptıklarımızla mesafe alamasak bile umuyoruz ki; tarafımızı, yani mazlumun yanında zalimin karşısında duruşumuzu Alemlerin Rabb’inin meleklerine tescil ettirdik.  Bizler dernekler, vakıflar olarak hizmet alanlarımız içinde Filistin’li kardeşlerimizin, Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın yanında olmaya devam ediyoruz. Orada yaşayan kardeşlerimizin kimi zaman iftar sofrasında ev sahipliği yapmaya çalışıyoruz, kimi zaman bir Şehidin bıraktığı yetimin başını okşamaya, kimi zaman orada direnen kardeşlerimizin iaşelerine katkı sağlarken, kimi zaman ise tarihi mirasımızın ayakta kalıp direnmesi için bir evin inşaatının çimentosu oluyoruz. Ve biliyoruz ki, bunlar Kudüs’ün direnmesini sağlar ancak özgür Kudüs’e giden yolda yetmez. Bunun için devlet gücüne ve duruşuna ihtiyaç vardır.
Zerre şüphemiz yok ki; bu zulme dur diyebilecek tek güç oradaki bir avuç Müslüman ile birlikte Türkiye’dir. One Minute’nin mimarı, Dünya Beşten Büyüktür’ün sözcüsü Cumhurbaşkanımızın, tüm İslam ülkelerinin sözcüsü olarak duruşuna ihtiyaç vardır.
Biz artık batının kaybettiği inisiyatifine değil, Birleşmiş Milletlerin olmayan vicdanına değil, başsız İslam ülkelerinin satılmış idarecilerinin ne diyeceğine değil, Allah’ın melekler ordusu ile yardım ettiği mücahit Kudüs’lü kardeşlerimize ve kendi devletlerinin yöneticilerini harekete geçirecek şuurlu Müslümanların ayağa kalkmasına güveniyoruz.

İnanıyoruz ki; Özgür Kudüs’e giden yol ve işgalden kurtuluş, Türkiye’nin omuz vermesi ile gerçekleşecektir. İnanıyoruz ki; İHA ve SİHA’larımız tıpkı Karabağ’daki gibi Kudüs semalarında dolaşacaktır…İnanıyoruz ki; 104 yıl önce gözyaşları ile terk etmek zorunda kaldığımız Kudüs’e dönüşümüz tekbirlerle olacaktır. Kudüs‘le ilgilenmek, Mescid-i Aksa’nın hüznüne ortak olmak, özgürlük mücadelesine katkı vermek, Anadolu Müslümanlarının omuzuna tarihin yüklediği büyük bir mirastır. Gelin bu şerefli mirasın hakkını verelim ve şehadeti göze almış kardeşlerimizin yanında madden ve manen durmaya devam edelim…Unutmayalım ki, Kudüs düşerse Ankara düşer. Belim ki, Kudüs’ü savunmak, Anadolu’yu savunmaktır.”

Daha sonra İsrail saldırısında ölen Filistinliler için gıyabi cenaze namazı kılındı, Filistin halkı için dualar edilirken, İsrail kınandı ve protesto edildi