Kayseri Terziler Odası başkanı Arslan: Hanımlar artık düğmeyi bile bize diktiriyor

Kayseri Terziler ve Konfeksiyon İmalatçıları Odası başkanı Kenan Arslan, terzi çırağı yetiştirememekten yakındı. ‘Mahallenin bakkalı gibi mahallenin terzisi olacak’ diyen Arslan, terzilerde sipariş dikimlerin azaldığını, artık tamirat-tadilat yaptıranların çoğaldığına dikkat çekti. ‘Evde hanımlar dikiş-nakışı bilmiyor’ diyen Kenan Arslan ‘Bir düğmeyi bile getirip terziye diktiriyorlar’ dedi.

Pandemi döneminde terzilerin çok sıkıntılı günler geçirdiğini de belirten Oda başkanı Arslan, kendilerinden sonra mahallelinin ve ustaların terzi arayacağını iddia etti. Arslan, İstanbul’da bin dolara diktirilen elbisenin Kayseri’de 2-3 bin liraya kadar indiğini belirtti, şunları söyledi.

Terzilik sanatı da kabuk değiştiriyor. Terziler Odamızın 900 üyesi var. Bunun 260 civarı terzilik yapan arkadaşlarımız var. Bunların, genelde terzi kabuk değiştirdi dediğimize göre tadilat-tamirat kenarda, kenar mahallelerde, mahalle terzilerimiz kaldı. Yeri geliyor siparişte dikiyorlar ama sipariş pek olmuyor amma genelde tamir işleri daha çok oluyor. Ütü işi, tamir işi oluyor. Mahallenin bakkalı gibi mahallenin terzisi olmuş oldu bundan sonra. Suriye uyruklu terzimiz var 40 civarında. Odamıza kayıtlı Suriye uyruklu terzimiz var şu anda.

Emeğin değeri olmuyor. Bazı ustalar emeğini pahalı satar bazı ustalarımız ucuz alıyor. Yerine göre değişiyor. 20 liraya paça yapan yerimizde var mahallemizde 10 liraya yapan yerlerimizde var. Yerine, adresine göre değişiyor. Ustamız sanatına göre bazen de ‘ben en iyisini yapıyorum’ diyor ona göre ücret alıyor. Emeğin değeri olmaz. Yani sipariş dikim işi azaldı. Eskiden herkes elbise diktirirdi, bayrama elbisesini sabahlar gider terziden alırdı. Şimdi öyle bir şey değil. Mağazadan gidiyor alıyor, üzerine giyiyor. Paçası uzun gelirse veya kısa gelirse terziye varıp daralttırıyor veya uzattırıyor.

Mahalle terzilerinin durumu her esnafın zor duruma düştüğü gibi bizim terzimizde pandemi döneminde çok zor duruma düştü. Şimdi sokağa çıkma olmayınca, yasak olunca terziye gelende olmadı. Bunu bazen şapıyorlar, söylüyorlar şu esnaf, lokantacı şöyle oldu, böyle oldu amma terzi daha çok zarar gördü. Terziler çok zarar gördü. Terziler zaten küçük, ufuk işlerle para kazanan insanlar. Bayağı sıkıntılı günler geçirdik. Şu anda fena değil. Yavaş yavaş işlerimiz açılıyor. İnşallah hepsi zorda olsa ayakta durmaya çalışıyorlar.

Yani bıraksa da ne iş yapacak? Adam terzilikten başka iş bilmediği için terziler, terziliğinden başka bir iş yapamazlar, yapmazlarda. Sermaye, başka işlere dayalı sermaye işler. Bizim terzi esnafımız ise büyük sermayesi olmayan kişiler. Yani tadilatı yani evde hanımlar gari dikiş-nakışı bilmiyorlar. Böyle dikiş işlerini de anlamıyorlar. Bizim annelerimiz bazen dikerdi söküklerimizi ama şimdiki hanımlar bile düğmeyi getirip terziye diktiriyorlar.

Şimdi terziliğe ilgi yok yani. Eskisi gibi yetişen ustalar bir gün bizlerde işi bırakırsak mahallelide terzi arayacak, ustalarımızda terzi arayacak. Çünkü terzilik bitiyor. Avrupa’daki gibi burada da bitiyor. Yetiştirilmiyor, çıraklar gelmiyor. Aileler hep çocuklarımız okusun diyorlar ama okuyunca da boşta, diplomalı boş gezenler oluyor. Halbuki iyi bir sanatkâr verseler, yetiştirtseler iyi bir sanatkâr olsa daha güzel para kazanılır. Boş gezmezler.İstanbul’da bir elbise diktireyim dersen bin dolara diktirirsin Kayseri’de diktirirsen 2 bin liraya, bin 500, 3 bin kumaşına, terzisine göre değişir.