Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Tarihi Kayseri Lisesi.
Bugüne kadar çok sayıda devlet adamı, bilim adamı, önemli şahsiyetleri yetiştiren ve bağrından çıkartan asırlık çınar.
Bugün düşürüldüğü durumdan önce gelin hep birlikte tarihine bakalım.
Okul, 1893 yılında Kurşunlu Camii civarındaki Seyfullah Efendi Konağı’nda “Derece-i Ula Mekteb-i Mülkiye İdadisi” adıyla hizmete girdi. Üç yıl Rüştüye, 2 yıl İdadi olmak üzere 5 yıl süreli bir okuldu. Öğrenci sayısının artması üzerine neo-klasik üsluptaki mevcut okul binasının temeli 1903’te atıldı; önce birinci kat tamamlandı. 1915 yılında “Sultani”’ye dönüştürüldü. İkinci katının inşası 1916’da tamamlandı. Kurulduğu günden itibaren, Ermeni ve Rumlara yönelik kurulmuş olan Talas Amerikan Okulu ile rekabet etti. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı okulun öğrenci sayısın azalmasına neden oldu.1921 yılında okul Ankara Sultanisi ile birleştirilip 12 yıllık tam teşkilâtı yatılı Sultanî durumuna getirildi.
İstiklal Savaşı devam ederken 24 Temmuz 1921’de TBMM’nin hükümet merkezini Kayseri’ye taşıma kararı vermesi üzerine lise binası TBMM toplantıları için hazır hale getirildi. Ancak Sakarya Savaşı’nın kazanılması üzerine hükümetin Kayseri’ye taşınması kararından vazgeçildi. Okulun son sınıf öğrencilerinin tamamı eğitimlerini yarıda bırakıp cepheye gittiği ve Sakarya Muharebesi’nde öldükleri için 1921’de okul mezun vermedi. Bu kahramanlık hikayesini şair Cahit Külebi, müfettişlik yaptığı okulun kayıtlarını incelerken ortaya çıkardı. Çatışmada ölen öğrenciler anısına okul bahçesinde bir anıt mevcut.
1922’de Kayseri Lisesi’ne Edebiyat öğretmeni olarak atanan ve 2 yıl görev yapan şair Faruk Nafız Bey, çatışmada ölen öğrencilerin anısına ‘Kayseri Lisesi Marşı’nı yazdı. Okulda, ileride tanınmış bir şair olacak Behçet Kemal’in öğretmeni oldu.
1923 yılında okulun adı Sultani’den Lise’ye dönüştürüldü. 14 Ekim 1924’te büyük önder Mustafa Kemal, eşi Latife Hanım ile birlikte çıktığı yurt gezisinde Kayseri’ye geldi ve Kayseri Lisesi’ni de ziyaret etti. Okulun öğrencisi Behçet Kemal’in yaptığı konuşma ile açılan törende Mustafa Kemal’i çok duygulandıran bir tören sergilendi. Büyük önder, memnuniyetinin ifadesi olarak okula bir yağlıboya tablosunu hediye etti.
Okul, 1935-1936 ders yılında kız ortaokulu ile birleştirildi. 1959 yılında bünyesinde bir Akşam Lisesi açıldı; 1982’de Akşam Lisesi kapatıldı. 1994-1995 öğretim yılında bünyesinde “Yabancı Dil Ağırlıklı” bölüm açıldı. 2005-2006 yılında “Anadolu Lisesi haline geldi.
Tarihi liseden, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakan olarak Abdullah Gül, Turgut Özal, A. Halim Aras-TBMM Başkan Vekili, Göksel Arsoy-sanatçı, Ahmet Atalay-bilim adamı, Belediye başkanı olarak Osman Kavuncu, Niyazi Bahçecioğlu, Şevket Bahçecioğlu, Ahmet Başsoy-Devlet adamı, Prof. Dr. Jale Baysal-Bilim adamı, Sadettin Bilgiç-Bakan, Doç. Dr. Nihat Bilgin MEB Eski Müsteşarı, Osman Bölükbaşı-milletvekili, Behçet Kemal Çağlar-Şair, Sabahattin Çakmakoğlu-Milli Savunma eski Bakanı, Mustafa Dağlı-milletvekili, İhsan Dede-Devlet adamı, Mustafa Derin -Politikacı, Prof. Dr.Feyzi Feyzioğlu – Bilim Adamı-politikacı, Mustafa Elitaş Ekonomi Bakanı, N. Mehmet Kaşıkçıoğlu-Milletvekili, Prof. İhsan Ketin-Bilim adamı, Prof. Dr. Naci Kınacıoğlu- Erciyes Üniversitesi rektörü, Prof. Dr. A. Hulusi Köker-Bilim adamı, Feyyaz Köksal-politikacı, Ali Rıza Önder-Devlet adamı, Korkut Özal- eski Bakan, Prof. Dr. Mehmet A. Özdemir-Bilim adamı, Yekta Güngör Özden-Anayasa Mahkemesi Başkanı, Dr. Ziya Özel-Bilim adamı, Prof. Dr. Bahir Özgencil-Bilim adamı, Halil Özsoy -milletvekili, Prof. Dr. Mehmet Ö. Palamutoğlu-Bilim adamı, Emel Sayın-sanatçı, Mehmet Yazar-eski Bakan, Nuh Naci Yazgan-İşadamı ve M. Bahattin Yücel-Milletvekili-Bakan gibi bir çok ünlü yetiştirmiş.
Ama bugün, tartışmalardan sonra sanki çok büyük bir iş yapılmış gibi müzeye ve kültür Dairesine dönüştürüldü ve ‘şakşaklar’ ile açıldı.
Oysa Dünyada, Kayseri Lisesi’ne benzer köklü okullar eğitim yapılarak isimlerini devam ettiriyor. Üstelik böyle son sınıfları, devletin kuruluşunda mezun veremeyen okullarda değil.
Benim bir önerim var. Tarihi Kayseri Lisesi’nin alt bölümü tamam artık müze olsun. Ama üst bölümünde son sınıf öğrencileri eğitimlerine devam etsin. Son sınıfa gelen öğrencilerde, Büyükşehir Belediyesi imkanı ile ‘Sakarya’da oldu’ diye bilinen ve son sınıfların şehit düştüğü Ankara Polatlı’daki Sakarya ırmağının doğduğu Kartal tepe, Dua tepe, Türbe tepe, Yıldız tepe arasındaki bölgeyi gezerek, tarihi yaşatsınlar.
Tarih, atıl halde bir kenara atılan binalar, geceleri yıkılan eserler, kesilenler ağaçlar, üzerindeki tabelalar sökülerek anlamsız hale getirilen satış noktaları ile yaşatılmıyor.
Tarihi Kayseri Lisesi ve müzesi konusunda herkes bir kez daha düşünsün. Ama eğitim burada devam etsin.