Kayseri küçük Millet Meclisi ‘af’fı tartıştı ve masaya yatırdı

Kayseri küçük Millet Meclisi Kasım ayı buluşmasından af konusunu tartıştı. 3 Kasım Cumartesi günü Kocasinan Belediyesi Meclis salonunda yapılan buluşmaya vakıf, dernek, sendika gibi sivil toplum kuruluşları ile ve gözlemci statüsündeki kişiler katılım sağladı. Toplantının özel konuğu ise Eski Kayseri Barosu Başkanı ve Eski HSYK Üyesi Av. Ali Aydın oldu.

TÜRKİYE’DE 6,5 YILDA BİR AF ÇIKARTILIYOR

Kayseri küçük Millet Meclisinde katılımcılara hitap eden Aydın; Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar pek çok defa af kararı almıştır. Ortalama 6,5 yılda bir af çıkartılmış. En eski af ise 1920 li yıllarda Fransızlar ile birlikte olup, vatana ihanet eden kişileri de kapsayan af bile çıkartılmış durumdadır. Henüz daha yeni devlet olan TC kendisine ihanet eden, yani devlete karşı işlenmiş suçları bile af etmiştir şeklinde ifadelerde bulundu.

CUMHURBAŞKANI VE MECLİS AF ÇIKARTABİLİR

Bugün tartışılan af ile ülkenin yeni bir yönetim sistemine geçmesi, hapishanelerdeki doluluk oranı ve toplumsal barışı destekler mahiyette düşünülen bir af olayıdır. Bu af tasarısı ile 19 Mayıs 2018 tarihinden önce işlenmiş belli başlı suçlara beş yıllık ceza indirimi getiriliyor. Bu beş yıllık indirim her bir suç için değil, kişinin toplam almış olduğu ceza üzerinden bir defaya mahsus şartlı tahliyeyi öngörüyor. Af yetkisi TBMM ve Cumhurbaşkanının yetkisindedir. Meclis beşte üç çoğunluğu sağlamak şartıyla af çıkartabilir. Bunun dışında Cumhurbaşkanı da sürekli hastalık, sakatlık ve kocamak sebepleri yüzünden belirli kişilerin suçları af edilebiliyor. Cumhurbaşkanı özel ve kısıtlı bir yetki ile belli kişilere af verebilir. Meclis hem özel hem de genel af çıkarabilir.

Bu kadar yoğun af çıkarılan bir ülkede, hukuk güvenliği, hukuk emniyeti ve kamu düzeni kalmaz. Bu şartlar altında suç işleme eğiliminde olan birisi nasıl olsa af çıkacak diye suç işlemeye devam edebilir. Bu tasarı ile mağdur olanların yeniden mağduriyeti söz konusu olabilmektedir. Yani suç işleyen dışarı çıkacak, ancak suçlunun mağdur ettiği kimse yeniden mağduriyet yaşayacaktır. Toplum tarafından eleştirilen taraf burasıdır.

AF ÇIKARTILACAKSA AMASIZ VE İSTİNASIZ ÇIKARTILMALIDIR

Eğer toplumsal barışın zedelendiği, adaletin hasar gördüğü, toplumsal kaynaşmaya barışmaya çok ihtiyaç duyulan dönemlerde, devlet ile vatandaşın barışması kaynaşması açısından af getirmek çözüm olabilir. Yalnız amasız, istisnasız bir af getirilmelidir. Eğer bir yasa çıkacaksa Resmi gazetede yayımlandığı tarihten itibaren geçerlidir şeklinde kanun çıkartılır. Belli bir tarihi baz alarak af çıkartmak Anayasa Mahkemesinden döner. Birileri bu bizim çocuklarımız, bunlar kader kurbanları, bunlara af getirelim ancak şu insanlara, şu suçlulara af getirmeyelim şeklinde bir uygulama olamaz. Hukukta böyle bir şey yoktur. Eğer bir birey bir aftan istifade edecekse toplumun tamamı o aftan faydalanır. Eğer bir af çıkartılırsa hırsızı, arsızı, teröristi herkes bu aftan faydalanır.

AF ÇIKARTMAK SORUNU ÇÖZMEZ; KANUN DEĞİŞİKLİĞİ GEREK

Batılı ülkelerde af uygulaması bu şekilde yapılmıyor. Batılı ülkelerde bir kanun sürekli mağdur oluşturuyorsa, sürekli ceza evlerine insan gönderiyorsa, sürekli af çıkartmak yerine ilgili kanun maddesini değiştiriliyor. Bizimde böyle yapmamız gerekiyor. Eğer ceza evlerine sürekli mahkûm gönderen ve mağdur oluşturan bir yasal düzenlememiz varsa bu konu TBMM tartışılarak ilgili kanun maddesinin değiştirilmesi daha evladır. O zaman sürekli af getirmekle uğraşmayız. Bu düzenlemenin yapılması ile yeni mağdurlar oluşturulmayacaktır. Sivrisinekle uğraşmak yerine bataklık kurtulmalıdır. Geçmiş yıllarda Rahşan affı olarak bilinen düzenlemem ile 20 bin kişinin ceza evlerinden salı verilmesi öngörülüyordu. Anayasa Mahkemesi bu affı eşitlik ilkesine aykırı diye affın kapsamını genişletti. Toplamda bu sayı 46 bine çıktı şeklinde açıklamalarda bulundu.

Programın sonunda sivil toplum kuruluşları tarafından soru cevap yapılarak oturum tamamlandı