Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
Uyuşturucu sanıklarına ceza yağdı
Kayseri’de ‘Uyuşturucu madde ticareti yaptıkları’ iddiasıyla haklarında açılan davada ayrı ayrı yargılanan 2 sanığa 8 yıl 4 ay ile 12 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.
Kent genelinde yapılan operasyonlar sonucu uyuşturucu madde ticareti yaptıkları iddiasıyla tutuklanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı yargılanan E.Y. ve E.K. duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, sanık E.Y.’yi, ‘Uyuşturucu ticareti yapmak’ suçundan 8 yıl 4 ay, E.K.’yi ise, aynı suçtan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Dolandırıcı, cezadan kurtulamadı
Cep telefonu ile N.Y. isimli bir kadını arayarak, kendini bir kamu bankasının çalışanı olarak tanıttığı ve hesabına 3 bin 500 TL havale yaptırdığı iddia edilen N.B., 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuksuz sanık N.B., Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, mağdur kadın ise duruşma salonunda hazır bulundu.
Suçsuz olduğunu öne süren N.B., “Bugüne kadar hiçbir suç işlemedim. Olayla uzaktan yakında alakam yok” derken, mahkeme sanık N.B.’yi, ‘Bilişim sistemlerinin kullanılmasıyla hırsızlık’ suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Kalpazanları sahte para yaktı
Kayseri’de 60 bin 500 TL sahte parayı piyasaya süren ve bu suçtan 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 2’si tutuklu 4 sanığa toplam 22 yıl hapis, 185 bin TL adli para cezası verildi. Son duruşmaya tutuklu sanıklar S.T., M.D. ile tutuksuz sanık E.G. ve avukatları katılırken, tutuksuz sanık A.Ç. ise duruşmaya katılmadı.Sanıklar suçlamaları yine kabul etmedi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar S.T.’ye ‘parada sahtecilik’ suçundan 8 yıl hapis, 80 bin TL adli para, M.D.’ye aynı suçtan 7 yıl hapis, 60 bin TL adli para, tutuksuz sanıklar E.G.’ye 4 yıl hapis, 30 bin TL para, A.Ç.’ye de 3 yıl hapis, 15 bin TL adli para cezası verdi ve tutuklu sanıkları tahliye etmedi.
FETÖ okullarında çalıştığı iddia edilen kadına beraat
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgüte ait okullarda çalıştığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan ev kadını L.Ö., beraat etti.
4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuksuz sanık L.Ö. ile avukatı Selim Yılmaz hazır bulundu. KHK ile kapatılan örgüte ait kurumlarda 2016 yılına kadar çalıştığı iddia edilen L.Ö. üzerine atılan suçlamaları reddederek beraatını istedi. Mahkeme heyeti, sanık L.Ö.’nün ‘Delil yetersizliğinden’ beraatına karar verdi.
İstismar sanığı taksiciye 5 yıl hapis
Kayseri’de evine gitmek için taksiye binen kız çocuğu V.K.’ye (17), istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan taksici H.D. (68), 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Olay, merkez Melikgazi ilçesinde geçen Şubat’ta meydana geldi. İddiaya göre taksicilik yapan şüpheli H.D., mağdur kız V.K.’yiHunat Mahallesi’nden 25 TL karşılığında gideceği yere götürdü. O sırada mağdura taksi içerisinde elle tacizde bulunduğu iddia edilen H.D.’den mağdur kızın şikayetçi olması sonrası istismar şüphelisi taksici gözaltına alındı ve tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi. H.D.,hakkında ‘cinsel istismar’ suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuksuz sanık H.D. ve avukatı hazır bulunurken, mağdur kuz V.K. ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada, bir başka taksici M.S.’de tanık olarak dinlendi. Tanık, “Kız arabamın önüne atıldı, ‘taksici bana tecavüz edecek’ diye ağlayarak, arabama bindi. Bu sırada sanık da geldi, mağdur kız ‘beni ona verme’ dedi. Ben de mağdur kızı polise götürdüm, bu sırada mağdur kız taksicinin kendisine elle tacizde bulunup, öptüğünü bana anlattı” dedi.
Sanık avukatı, MOBESE kameralarına bakılıp, mağdurun takside arkada mı önde mi oturduğunun tespit edilmesini talebinde bulunurken, mahkeme heyeti bu isteği reddetti.
H.D. son sözünde, “Suçlamayı kabul etmiyorum. Böyle bir suç işlemedim, beraatımı istiyorum” dedi.
Duruşma savcısı, sanığın ‘sarkıntılık’ suçundan cezalandırılmasını talep ederken, mahkeme heyeti ise, tutuksuz sanık H.D.’yi ‘sarkıntılık’ suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırarak, Yargıtay süreci göz önüne alınarak, tutuksuzluk halinin devamına karar verdi. Heyet, sanığa herhangi bir indirim maddesi de uygulamadı.
Anadolu Farm’ davasında 3 tahliye
Kayseri’de Çiftlik Bank gibi bir yapıya sahip olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Ekolium A.Ş. Anadolu Farm’ın kurucusu İ.K.’nin de aralarında olduğu, 1’i firari, 7’si tutuklu 41 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti, verdiği ara kararla, tutuklu sanıklardan F.Ö., O.T. Y. Ve R.T.’nin tahliyelerine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Kayseri merkezli yaklaşık 4 bin 500 ortağı bulunan, ‘Tauk’ adıyla restoran zinciri ve gıda işiyle uğraşırken, üyelerinden 90 milyon TL topladığı iddia edilen ‘Ekolium A.Ş. Anadolu Farm’ şirketiyle ilgili MASAK’ın ihbarıyla geçen yılın Mart ayında soruşturma başlatıldı. Kayseri Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturmada, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğü (KOM) ekiplerince aralarında şirket kurucusu İ.K.’nin de bulunduğu 7 kişi gözaltına alınarak, mahkemece tutuklandı. Firari 1 şüpheli ise hala bulunamadı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 278 sayfadan oluşan iddianamede, sanıklar hakkında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama’, ‘Suç işlemek için teşekkül etmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’, ‘Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı’ ve ‘Suça iştirak etmek’ suçlarından çeşitli hapis cezaları istemiyle dava açıldı.
1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan davada tutuklu sanıklar İ.K., E.K., F.Ö., Y.Ö., R. T., İ.K. Ve O.T.Y. İle bazı tutuksuz sanıklar ve müştekiler hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak örgüt lideri olduğu iddiasıyla yargılanan İ.K. savunma yaptı.
Anadolu Farm’ı nasıl kurduklarını anlatan İ.K. “Kayseri’de bir AVM’de, Talas’ta birkaç noktada olmak üzere 5 restoran açtık. Tokat, İstanbul ve Konya’da da inşaatı devam eden işletmeler açtık. Kimseye bu iş karlı demedim. ‘Biz bir ticaret yapıyoruz’ dedim. Dolandırmak için bir işlem yapmadım. Yatırdıkları paraların karşılığını somut göstermek adına bu işletmeleri açtım. İşletmelerden gelen gelirlerle diğer üyelere kar payı gönderdiğimiz oldu. Şirkete yatırılan paralarla, Denizli, Eskişehir ve Kayseri gibi yerlerden gayrimenkul ve araba aldım. Adıma aldığım araçları şirkete devretmek için aldım. Alaçatı’da aldığım arsa da bu şekildeydi. İzmir harici bir çok taşınmaz almamım nedeni şirketten gider gösterip, vergiden düşmekti. Rayiç bedelin üzerinde arsa aldık. Bunu da vergi muafiyeti için yaptık. Sadece Alaçatı’da ki arsayı kendi adıma aldım daha sonra şirkete devrettim. Ancak aldığım arabaları şirkete devredemedim” ifadelerini kullandı.
İ.K.’nin kayınbiraderi olan tutuklu sanık F.Ö., ise, “Eniştem, bankada memur olarak çalıştığı için şirketi benim üzerime kurdurdu. Resmiyette müdürdüm ama şirketin hiçbir işini ben yürütmüyordum. İ.K.’yevekalet vermiştim, hepsini eniştem yapıyordu. Hiçbir karım yok, aksine zararım var. Mağdur oldum. Üyeler icra takibi başlattı” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, verdiği ara kararla tutuklu sanıklardan F.Ö., O.T. Y. Ve R.T.’nin tahliyelerine, diğer sanıkların ise, tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Hakime ‘Tağut’ dediği iddia edilen DEAŞ şüphelisi: ‘Adalete karşı bilerek bir şey yapmadım’
DEAŞ adına yılbaşı kutlamalarına yönelik eylem planladığı iddiasıyla tutuklanan M.Y.’nin yargılanmasına devam edildi. Nöbetçi hakimlikte sorgusunu yapan hakime ‘Siz tağutsunuz (kafir)’ diyerek ifade vermeyi kabul etmediği iddia edilen DEAŞ şüphelisi M.Y., “Hastalandığım zaman din üzerine ne dediğimi bilmiyorum. ‘Tağut’ dediğimi ya da nasıl söylediğimi hatırlamıyorum. Adalete karşı bilerek bir şey yapmak istemem” dedi.
Fransa’dan Türkiye’ye gelen M.Y., 1 Ocak’ta Kayseri’de polisin düzenlediği operasyonda birlikte yaşadığı Fas uyruklu N.N. ile gözaltına alındı. Kayseri’de DEAŞ adına yılbaşı kutlamalarında yönelik eylem planladığı ancak gerçekleştiremediği iddia edilen M.Y., sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı, N.N. ise serbest bırakıldı. DEAŞ şüphelisi M.Y. hakkında ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık M.Y. hazır bulundu. İlaç tedavisi gördüğünü söyleyen DEAŞ şüphelisi, “Hastalandığım zaman din üzerine ne dediğimi bilmiyorum. İlaçlarımı aldığım sürece iyiyim. ‘Tağut’ dediğimi ya da nasıl söylediğimi hatırlamıyorum. Kesinlikle adalete karşı bilerek, bir şey yapmak istemem. Şu an ilaç kullanıyorum ve iyi geldi. Tahliyemi istiyorum” şeklinde savunma yaptı.
Mahkeme, sanık M.Y.’nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için adli tıp kurumuna sevk edilmesini kararlaştırarak, raporun beklenmesi için duruşmayı erteledi.
Engelli genç Cumhurbaşkanına hakaretten hakim karşısında
Kayseri’de sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan davada tutuksuz yargılanan V.Ö. ilk kez hakim karşısına çıktı.
3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuksuz sanık V.Ö. ile váris babası hazır bulundu. Şüpheli V.Ö.’nün babası oğlunun doğuştan zeka geriliği hastalığı olduğunu söyledi ve engelli olduğuna dair raporu mahkemeye sundu. Konuşabildiğini ancak aklında zayıflık olduğunu söyleyen sanık V.Ö. ise, “Ben hakaret etmedim dedim ancak, sorgu aşamasında mahkemede ifadem yanlış yazıldı. Her hangi bir şekilde Cumhurbaşkanına hakaret etmedim. Söz konusu paylaşımları arkadaşım A.N. yaptı. Ben de paylaşım yaparken yanındaydım” diye konuştu.
Mahkeme başkanının Pınarbaşı Asliye Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifadeyi okuması üzerine ise sanık V.Ö., Cumhurbaşkanına hakaret ettiğini kabul ettiğini, ancak aklının biraz ermediğini, yaptığı suçtan dolayı da pişman olduğunu söyledi.
Mahkeme, verdiği ara kararla sanığın tutuksuzluk halinin devamına karar verdi. Heyet, sanık V.Ö.’nün Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek, akıl sağlığı raporu alınmasını kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.
‘Babam geldi’ faciası sanığı kıza 1 yıl 5 ay hapis
Kayseri’de okul arkadaşı A.K.’yı, (16), evde kimsenin olmadığı sırada çay içmeye çağırdığı ve 12’nci kattan düşerek ölmesiyle ilgili tutuksuz yargılanıp, beraat eden E.B. (15), hakkında verilen kararı Yargıtay bozdu. Yerel mahkemece yeniden yargılanan E.B., 1 yıl 5 ay 23 gün hapis cezasına çarptırılarak, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildi.
Olay, Merkez Talas İlçesi’nde 29 Temmuz 2015’te meydana geldi. İddiaya göre, ilçede bulunan bir binanın 12’nci katında ailesiyle oturan E.B., evde kimsenin olmadığını söyleyerek, okul arkadaşı A.K.’yı, çay içmeye davet etti. Eve gelen A.K. ve kız arkadaşı çay içtiği sırada, iddiaya göre eve E.B.’nin babası geldi. Paniğe kapılan genç, korkuyla pencereden sarktı. Bir süre tutunmaya çalışan talihsiz genç, 12’nci kattan düşerek, hayatını kaybetti.
Olayla ilgili soruşturma başlatan polis ekipleri, A.K.’yı, çay içmeye davet eden E.B.’yi gözaltına aldı. Sorgusunun ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan E.B. hakkında, ‘Çocuğu beden veya ruh bakımından kendini savunamayacağı kişiyi öldürme’ suçlamasıyla dava açıldı.
1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Aralık 2015’te basına kapalı oturumda görülen davanın ilk duruşmasında E.B., beraat etti.
Temyiz edilen dava, Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay, sanık E.B.’nin eve bir akrabasının gelmesi nedeniyle A.K.’yı, dolaba sakladığı, ardından annesinin de A.K.’nın bulunduğu dolaptan elbise almak istemesi üzerine E.B.’nin arkadaşı A.K.’nın saklandığı dolabın bulunduğu odaya gelerek, ‘Annem buraya gelebilir’ dediği, A.K.’nın da pencereden aşağı sarktığı, bu 3 durumu bilen E.B.’nin, arkadaşı A.K.’nın pencereden sarktığı sırada pencereyi kapattığı ve perdeyi çektiği iddialarıyla, dar ve tutunması zor bir alanda sanık E.B.’nin, arkadaşı E.B.’nin ‘Taksirle ölümüne’ neden olduğu gerekçesiyle beraat kararını bozarak, dosyayı yerel mahkemeye yeniden gönderdi.
1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davaya bugün 19 yaşında olan tutuksuz sanık E.B. ile olayda hayatını kaybeden A.K.’nın yakınları katılmazken, iki tarafın avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşma savcısı sanığın cezalandırılmasını isterken, mahkeme heyeti ise, tutuksuz sanık E.B.’yi, Türk Ceza Kanunu’nun 85’inci maddesi gereğince ‘Taksirle adam öldürme’ suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanık hakkında, ‘Yaş küçüklüğü’ ve ‘iyi hal’ indirimleri uygulayarak, cezayı 1 yıl 5 ay 23 güne düşürdü ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
Babaanne cinayeti sanığı torun ve gelinin yargılanmasına başlandı
Felahiye’de, 6 yıl önce babaannesi Pembe Boraze’yi (82), dedikodusunu yaptığı iddiasıyla öldürdüğü suçlamasıyla yargılanıp, 10 yıl hapse mahkum edilen F.B.’nin (24) hakkında verilen kararı İstinaf’ınusül yönünden bozmasının ardından yerel mahkemede annesi ev kadını S.B.(56) ile tek dosyada yeniden yargılanmasına başlandı.
Olay, 28 Nisan 2012 tarihinde Felahiye ilçesine bağlı Kayapınar Mahallesi’nde meydana geldi. Pembe Boraze, evinin balkonunda boğazı kesilerek, öldürülmüş halde bulundu. Pempe Boraze’nin yapılan otopsisinde vücudunda 12 balta ve 6 bıçak darbesi olduğu belirlendi. Aradan geçen 6 yılda olayın failleri bulunamadı. İl Jandarma Komutanlığı tarafından özel bir ekip kuruldu. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nden dedektiflerin de desteğiyle, Pembe Boraze cinayeti yeniden mercek altına alındı. 6 ay süren teknik takip ve çok sayıda kişiden alınan ifadeler sonucu, yaşlı kadının, bir televizyon kanalındaki programa da katılan oğlu F.B. (55), gelini S. B.(56) ve torunu F.B. gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden torun F.B. tutuklanarak cezaevine konulurken, anne ve babası serbest bırakıldı.
10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Kamuoyunda ‘Kesik baş cinayeti’ olarak da bilinen davanın geçen yıl 29 Kasım’da 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında , F.B., ‘üst soydan akrabayı kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, sanığın olay tarihinde 17 yaşında olması ve ‘iyi hal’ indirimleri uygulayarak torun F.B.’nin cezasını, 10 yıla düşürerek, tutukluluk halinin devamına karar vermişti.
İstinaf kararı bozdu
Temyize giden kararı İstinaf Mahkemesi usül yönünden bozdu. Dosyayı ve yerel mahkemenin kararını inceleyen Ankara İstinaf Mahkmesi, tutuklu sanık F.B.’nin tek başına yargılanmaması, diğer sanıkların dosyalarının tefrik edilmemesi ve anne ile iki kızının tek dosyada yargılanması gerekçeleriyle yerel mahkemenin kararını bozdu.
1’inci Ağır Ceza Mahkemesi öldürülen Pembe Boraze’nin gelini tutuksuz sanık S.B. ile yurt dışında olan ve kırmızı bülten ile yakalama kararı bulunan torunu sanık R.K.’nin dosyasını, İstinaf’ın verdiği karar doğrultusunda F.B.’nin dosyası ile birlikte tek dosya halinde birleştirilmesi için 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Bozma kararının ardından tutuksuz olarak yargılanan gelin S.B. ile kızlarından tutuklu F.B. ve firari R.K., tek bir dosyada Pembe Boraze’yi öldürdükleri iddiası ile ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek üst soydan akrabayı kasten öldürme’ suçundan 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı. Davanın bugün görülen duruşmasında tutuklu sanık F.B. ile avukatlar hazır bulunurken, tutuksuz sanık S.B. ile firari kızı R.K. duruşmaya katılmadı.
Babaannesini öldürmekle suçlanan F.B.,duruşmada,“Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Uzun zamandır tutukluyum, tahliyemi istiyorum” dedi.
Mahkeme ise, eski kararlarında direndiklerini, dosyayı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne tekrar gönderip yazışma yapılmasına, torun F.B.’nin de tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 17 Temmuz’a erteledi.(Haberler: Samet Aydın Sun/Kayseri Star Haber Gazetesi)